Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1031 E. 2020/471 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1031 Esas
KARAR NO : 2020/471

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/03/2016 tarihli dava dilekçesinde; taraflar arasında … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülen ortaklıktan çıkarılma konulu davada 26.12.2014 tarihli bilirkişi raporu ile davalının müvekkiline 10.054,67 TL tutarında borcunun olduğunun tespit edildiğini, netice itibariyle 25.05.2015 tarihli karar ile davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini, davalı aleyhine … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile faiz ve masraflar hariç olmak üzere 10.057,15 TL tutarında alacaklarının tahsil tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte tahsilinin temini için borçlunun itirazının kesin olarak iptali ve takibin devamına, borçluya %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul Anadolu İcra ve Mahkemeleri olduğunu, dava konusunun ticari iş olduğunu bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalının delil listesinde gösterdiği mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini, Yargıtay’da olduğunu, kesinleşmeyen bir mahkeme kararının hukuken kesin delil olarak davada ispat aracı olmasının söz konusu olamayacağını, davanın dayanağı olarak gösterilen başka mahkemedeki bilirkişinin raporunun bu davada herhangi bir bağlayıcılığının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalının davacı şirkete şirket ortaklığı kapsamında olan borcunun tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminat istemlidir.
Dava dosyasının İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/98 Esas 2017/117 K. sayılı 18/04/2017 tarihli görevsizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce davaya dayanak … 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.057,15 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’ya verilerek; davacı şirket defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, davalının şirket ortaklığı nedeniyle ortağı olduğu davacı şirkete borcunun olup olmadığı, varsa davacı şirketin davalıdan alacağının takip tarihi itibariyle ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 07/10/2019 tarihli raporda; davacının sunduğu 2018 yılına ilişkin tutmakla yükümlü yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin mahkemenin takdirinde olduğu, davalının gerçek kişi olduğu ve davacı … şirketinin eski ortağı olduğu anlaşılmakla; dava konusu itibariyle defter ve kayıt sunmasına gerek olmadığı, yukarıdaki özet ticaret sicil kayıtlarına göre; Güncel durum itibariyle davacı şirketin 192.000,00 TL olan ödenmiş sermayesinde şirket ortağı …’nun % 100 ortaklık payma sahip ve şirketi 02.05.2022 tarihine kadar münferiden temsil ve ilzama yetkilisi olduğu, davalı … ‘in ise eski ortak olarak kayıtlı olduğu, davacı şirketin sunduğu 2018 yılına ait mali verilere göre; davacı şirketin sermayesinin + 250.414,96 TL olarak gerçekleştiği ve davacının borca batık durumda olmadığı, davacı şirketin 2018 yılı faaliyeti neticesinde -134.066,63 TL dönem net zararı elde ettiği, davacı şirketin alacak iddiasını; … 12. Asliye Ticaret Mahkeme’sinin … E. sayılı dosyasında verilen … tarihli … sayılı gerekçeli karara esas alınan 26.12.2014 tarihli bilirkişi raporundaki davalının davacı şirkete 10.054,67 TL bakiye borcunun kaldığı tespitine dayandığı, ancak davacı (12 Ticaret dosyasında …) tarafından ilgili Mahkeme kararının Temyiz edildiği, Yargıtay 11. HD. sinin 2015/14874 E. 01.12.2016 T. 2016/9280 Kararmda “… şirketinin varlıklarının rayiç değerleri üzerinden hesaplama yapılmadan, kaydi değerler üzerinden hesaplama yapılmasının ve dolayısıyla şirketin öz varlık tutarının rayiç değerler üzerinden hesaplanmamasının eksik inceme olduğu ve doğru hesaplama yapılmadığı ve kararın neticede bu sebeple bozulmasına” karar verildiği, daha sonra … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ilk alınan 26.12.2014 tarihli bilirkişi heyetinde olan YMM ve Hukukçu bilirkişilere Uzman Organizatör … ve İTÜ Mak. Fak. Öğr. üyesi Prof. Dr. … eklenerek, … şirketinin varlıklarının da rayiç değerlerinin hesaplanması ile tanzim edilen; 08.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde Yargıtay Bozma kararına uygun olarak, davalı …’ın davacı şirkete 33.082,44 TL bakiye borcunun olduğunun tespit edildiği, tüm bu tespitlerin ışığında ve Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere; davacının alacaklı olduğunu kabulü halinde; davalı …’ın davacı … şirketinin varlıklarının da değerlenmesi sonrasında; – 33.082,44 TL davacı … şirketine borçlu olduğu anlaşılmakla; davacı şirketin 25.12.2015 takip tarihindeki talebi ile bağlı olarak davalıdan 10.054,67 TL asıl alacaklı olabileceği, davacı taraf 25.12.2015 tarihli icra takibinde 10.054,67 TL asıl alacağına 2,48 TL işlemiş faiz (yasal faiz) talep etiği, ancak dosya içeriğinde davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noter ihtarı ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarı bulunmamakla birlikte; bu halde davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının işlemiş faiz talebinin Sayın Mahkeme’nize ait olduğu, buna göre; 25.12.2015 takip tarihi itibariyle yasal faiz oranı talep gibi %9,00 olduğu görüldüğünden, davacının 10.054,67 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9,00 ve değişen oranlarda (infaz aşamasında değişebileceği ihtimaline binaen) kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Dosyanınönceki bilirkişiye günsüz olarak verilip, düzenlenen raporda, davacının davalıdan olan alacağının kaynağı ve belgesine ilişkin bir inceleme yapılmamış olması nedeni ile yeniden inceleme yapılarak, ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/03/2020 tarihli ek raporda;Davacı şirketçe; 01.07.2019 inceleme tarihinde Sayın Mahkeme’de yapılan incelemede 2018 yılına ait ticari defterleri ve 01.01.2018-31.12.2018 tarihli 100-799 hesaplar arasında 6 sf. dan ibaret bakiye mizan dava dosyasına ibraz edildiği; davacının 31.12.2018 tarihli mizanında davalının borç alacak durumu bakiye olabilecek ve bakiye olan hesaplar yönünden incelenmiş olup, mizana göre; davalı şirketin 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/220 E. (E. 2014/339 E.) dosyada 31.03.2018 tarihinde davacı şirketin varlıklarının değerlenmesi ile davalı …’in sermayeden + 30.050,69 TL alacaklı olduğu; davalı …’in + 30.050,69 TL sermayeden kaynaklı davacıdan olan alacağından; davacının 31.12.2018 yılında dava dosyasına ibraz etiği mizana göre; -346,60 TL iş avansı (195/İş Avansı) borcu ve – 58.786,53 TL ” İnci Tügezim 131 Hesap Düzeltmesi1′ açıklamalı (296/Geçici Hesaplar) borçlannm mahsup edilmesi ile; bu verilerin ışığında Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere davalı …’in – 29.082,44 TL davacıya borçlu olduğu ancak; İş bu davaya dayanak icra takibinde davacının taleple bağlılık ilkesi gereği; 10.054,67 TL davalıdan alacaklı olabileceği, ayrıca davacının 31.12.2018 tarih, 1071 no.lu yevmiye kapanış fişine göre; davacının yukarıda tespit edilen 31.12.2018 tarihli mizandaki davalıya ait muhasebe hesaplarının bakiyeleri aynen yer aldığı, davacı taraf 25.12.2015 tarihli icra takibinde 10.054,67 TL asıl alacağına 2,48 TL işlemiş faiz (yasal faiz) talep etmiştir, ancak dosya içeriğinde davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noter İhtan ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarı bulunmamaktadır, bu halde davacının işlemiş faiz talebinin mahkeme’ye ait olduğu, 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin ‘avans’ oranında hesaplanacağı belirtilmiş bulunmadığı, buna göre; 25.12.2015 takip tarihi itibariyle yasal faiz oranı talep gibi %9,00 olduğu görüldüğünden, davacının 10.054,67 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9,00 ve değişen oranlarda (infaz aşamasında değişebileceği ihtimaline binaen) kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davanın icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının davalı aleyhinde … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkarılma nedeni ile şirket haklarının iadesi hususunda dava açtığı, takibe konu meblağın bu dosyadan aldırılan bilirkişi raporundaki tespite dayandığı, davacı şirketin … Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile 02/12/1998 tarihinde kaydının yapıldığı, sermayesi 192.000,00 TL olup, yetkilisinin ve tek ortağının … olduğu, davalının ise eski ortağı olduğu, taraflar arasında ortaklıktan çıkma konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, mahkememizce yaptırılan incelemede davalının davacı şirkete 29.082,44 TL borçlu olduğu tespit edilmiş, davalının ortaklıktan ayrılmadan önce davacı şirkette 0,0781 hissesinin bulunduğu, davacı şirketin 31/12/2018 tarihli mizanına göre özvarlık alacağının 30.050,69 TL olduğu, davacı şirket kayıtlarından izlendiği üzere 346,60 TL iş avansı ve 58.786,53 TL geçici hesaplardaki hesap düzeltmesinin mahsubu ile davalının davacı şirkete 29.082,44 TL borcunun bulunduğu anlaşılmış olmakla, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davasının kısmen kabulüne ve davacının davadan önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair bir kayıt bulunmadığından takipte işlemiş faiz talep etmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve davalının … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibin 10.054,67 TL alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayıl takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 10.054,67 TL alacak üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 686,83 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan .121,47 TL peşin ve 50,29 TL icra veznesine yatırılan harç olmak üzere toplam 171,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 515,07 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 171,76 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 977,20 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 976,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, reddedilen kısmı aşamayacağından 2,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç Beyanı
K.H.= 686,83 TL
P.H.= 171,76 TL(50,29 TL(ıslah h.)+121,47 TL(peşin h.)
B.H.= 515,07 TL

Davacı yargılama gideri
800,00 TL bilirkişi ücreti
177,20 TL posta gideri
977,20 TL Toplam yargılama gideri

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”