Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/103 E. 2018/252 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/103 Esas
KARAR NO : 2018/252

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 31/01/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 31/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket’nin hissedarı ve şirket müdürü olduğunu, …, …, …, …’in şirketin diğer ortakları olduğunu, hal böyle iken bir gün … isimli şahsın müvekkiline ulaşarak şirketten alacağının bulunduğunu bildirdiğini, … isimli şahsın davalı şirket hisselerini devraldığını, devir sonrasında … 25.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı karar ile lehine hisse devri yapılan … ile aynı zamanda müvekkilinin de şirket müdürü olarak atandığını, … 25.Noterliğinin … tarih … sayısı ile onaylanan 32 nolu karar ile şirket müdürlerinin yetki ve görevlerine ilişkin kararlar alındığını, tüm bu olanlardan müvekkilinin bilgisi ve rızası olmadığı gibi söz konusu kararlar alınırken müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, bu konuyla ilgili C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu bildirerek; davalı şirketin 01/02/2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı cevaplarını sunmamıştır.
Davalı şirketin 01/02/2013 tarihli genel kurul toplantısında şirket hissedarlarından …’nun şirket hissesini … 29.Noterliğinin … tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirket dışında …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, bu devre ilişkin sözleşmenin kabulüne ve devir hususunun pay defterine işlenmesine, yapılan devir sonucu şirket sermayesinin 66.000 TL’sinin şirket ortaklarından …’e 64.000 TL’sinin , …’e , 68.000 TL sinin Bilal Aydın’a, 2.000 TL’sinin …’e ait olduğunun , şirket ortaklarından …’ın müdürlük yetkisinin ve imza yetkilerinin kaldırılmasına, şirket müdürlüğü devam eden …’ün şirket müdürlüğünün aynen devamına, şirket ortaklarından …’ın 10 yıl için şirket müdürlüğüne atanmasına dair kararlar alındığı, bu kararların 11/03/2013 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiği görülmüştür.
Davacı 01/02/2013 tarihli genel kurul toplantısına hiç katılmadığını, bu toplantıda imzasının taklit edildiğini savunarak genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep etmiş ise de; davacı …’ün şirketin şirket sermayesinin 66.000 TL’sine sahip büyük ortaklardan olduğu ve şirketi temsil etmeye yetkili müdür olduğu, 01/02/2013 tarihli genel kurul kararı ile birlikte davacının müdürlük yetkilerinin kaldırılmadığı, davacının münferit yetkili müdür olarak şirketi temsil etmeye devam ettiği, aynı zamanda …’ın da münferit yetkili müdür olarak atandığı, 2013 tarihinden itibaren davanın açıldığı 2017 yılına kadar geçen 4 yıllık zaman içerisinde davacının şirkette müdür olarak temsil yetkisinin diğer müdür …’la birlikte devam ettiği dikkate alındığında davacının …’ın müdür olarak atandığını bilememesinin imkansız olduğu, 01/02/2013 yılından davanın açıldığı 31/01/2017 yılına kadar davacının genel kurulda alınan kararlara sessiz kaldığı, şirketin büyük ortağı ve müdürü olarak genel kurullarda alınan kararlardan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, aradan uzun süre geçtikten sonra 01/02/2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesinin TMK.nun 2.maddesine aykırı olduğu anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 4,50 TL’nin tahsil kabiliyeti bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …