Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 E. 2019/141 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/904 Esas
KARAR NO : 2019/141

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 01/09/2016 tarihli dava dilekçesi özetle; müvekkilinin 16/01/2016 tarihinde … Sanayi’den çıktıktan sonra … Sokak’ta seyir halindeyken daha önce … çalışanları tarafından yapılan çalışma nedeniyle yolda oluşan çukura düşerek yaralandığını, çukurun takriben 3 m. Uzunluğunda 1 m genişliğinde olduğunu, … çalışanlarının yoldaki çukuru tam olarak kapatmadıklarını, etrafta herhangi bir uyarı levhası bulunmadığını, çukura dair herhangi bir güvenlik önlemi alınmadığını, kazanın akşam saat 20.45’de havanın karanlık olduğu anda gerçekleştiğini bildirmekle, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkilinin ayağında kırık oluştuğunu, sol bacağının 3 ayrı noktadan kırıldığını, uzun süredir tedavi gören müvekkilinin hala tam sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin davanın açılış tarihine kadar hala raporlu olduğunu, alınan raporlara göre müvekkilinin tam iyileşmesinin mümkün olmadığını, 15/06/2016 tarihinde … A.Ş.’ye başvuru yapıldığını, yapılan başvuruya olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini, … plakalı motosiklet sahibi … ile … Sigorta A.Ş. Arasında yapılan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta poliçesinde öngörülen sigorta bedeli başvuruya rağmen ödenmediğini bildirerek 30.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek olan reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde tahsilini, 50.000 TL manevi tazminat ve bu tazminata kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalı …’den tahsiline karar verilmesini ve yargılama gider ve vekalet ücretinin kazadan sorumlu olan davalılardan sorumluluk miktarlarınca müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Elektrik Perakende Satış A.ş.’ye usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği görülmekle davalı … Elektrik Perakende Satış A.ş. vekilinin 30/09/2016 tarihli cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirketin söz konsu adreste kazı faaliyetinin bulunmadığını, bu nedenle davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, davacı taraf ile müvekkili şirket ile davaya ilişkin bir ticari ilişki olmadığını, TTK’nın 4. Maddesi kapsamına girdiğini bu sebeple görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu ve görev yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacının reeskont avans faizi talep ettiğini ancak aralarında herhangi bir ticari ilişki söz konusu olmadığından reeskont faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, arıza kazılarında Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na arıza çalışmaları için kazı ruhsatı verildiğini, taahütnameye ve alt yapı çalışmaları yönergesine uygun biçimde asfalt payı bırakıldığını, asfalt kaplamanın Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını ve kazaya sebebiyet veren durumun Büyükşehir Belediyesi’nin asfalt kaplamayı geciktirmesinden kaynaklandığını beyan etmekle davanın husumet yokluğu nedeniyle … açısından reddine karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Kooperatifi’ne usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği görülmekle davalı … Kooperatifi vekilinin 04/10/2016 havale tarihli cevap dilekçesi özetle; kazaya karışan … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, söz konusu kazanın polis tarafından tutulan kaza tespit tutanağında yapılan olay yeri incelemesi ve sürücü beyanı göz önünde bulundurulduğunda kazanın oluşumunun yol bakım ve onarımından sorumlu kurum veya kuruluşun kusuru olduğunu, davacının müvekkili kooperatif nezdinde sigortalı olmasına rağmen kazanın oluşumundaki kusurun müvekkili tarafından sigortalı olmayan tüzel kişi olduğunu, söz konusu kaza ve sonuçlarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Toplanan belgeler ışığında mahkememiz dosyası 30/10/2017 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş olup Kurumun mahkememize vermiş olduğu 13/12/2017 tarihli cevabi yazıda davacının Grup 1 meslek numarasına göre A %5 ve E cetveline göre %5.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve davacının iyileşme süresinin 16/01/2016 tarihi itibariyle 9 aya kadar uzayacağı bildirilmiştir.
Toplanan tüm belgeler ışığında mahkememiz dosyası bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyetinin 06/09/2018 tarihli raporunda; Karayolları Trafik Kanununun, Karayolu Trafik Güvenliği ile ilgili 13. Maddesinde; “Karayolunun yapım ve bakımı ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşlar karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlüdürler.” ve “çeşitli kişi, kurum ve kuruluşlar, karayolu yapısında yapacakları ve esasları yönetmelikte belirtilen çalışmalarda; yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluştan izin almak, çalışmaları gerekli önlemleri alarak, aldırarak ve devamlılığını sağlayarak, trafik akımını ve güvenliğini bozmayacak tarzda yapmak, zorunlu nedenlerle meydana gelen arıza, engel ve benzerlerini en kısa zamanda ortadan kaldırarark karayolunu kullananlara ve araçlara zarar vermeyecek duruma getirmek zorundadır..” hükmünün bulunduğunu, belirtilen bu hüküm doğrultusunda karayolunda altyapı çalışması ruhsatı alan davalı kurumun yapılan çalışma sırasında karayolunda güvenliği sağlamak ve gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğundan meydana gelen kazanın oluşunda tamamen kusurlu olduğunu, söz konusu çalışmanın bir başka şirkete ihale edilmiş olması halinde de bu şirket ile birlikte sorumlu olduğunu, davacının olay yerinde karanlık hava şartlarında seyri sırasında herhangi bir uyarıcı işaret ve levhanın da bulunmayışı nedeni ile yolda çukuru fark ederek tedbiri alması kendisinden beklenemeyeceğini ve olayda kusuru bulunmadığını, tazminat hesabı ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 11/12/2017 tarih ve 26958 sayılı raporu incelendiğini; davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %5,2 olduğunu, davacının geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunu, kazanç durumunun asgari düzey olarak hesaplamaya tabi tutulması kanaatinin hasıl olduğunu, davacının kazancının daha fazla olduğuna ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya ibrazı halinde olay/hesap tarihleri arasında asgari ücretin uyarlaması sonucu yeni bir hesabın yapılabileceğini, bu bilgiler ışığında davacının olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak hesaplama yapıldığını, dosya kapsamında yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu evrakları incelendiğinde davacıya dava dışı kurum tarafından 13.221,75 TL ödeme yapıldığını, geçici işgöremezlik dönemi olarak 11.926,75 TL, indirilecek geç. İşgöremezlik ödemesinin 13.221,75 TL olduğunu, indirim sonrası geç. işg. Dönemi zararının 0.00 TL olduğunu bildirmekle sonuç olarak davalı kurum … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nın olayda %100 oranında kusurlu bulunduğunu, davacının olayda kusursuz bulunduğunu, davacının geçici iş göremezlik zararının kalmadığını, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının ise 24.441,15 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı ve davalı vekillerinin sunmuş oldukları itiraz ve talep evrakları incelendiğinde aynı bilirkişi heyetine ek rapor alınmak üzere tevdii edildiği, bilirkişilerin 09/11/2018 tarihli raporunda; olay yerinde davalı idare tarafından bir çalışma yapıldığı anlaşıldığını çalışmanını taşeron firmaya verilmesi halinde bile davalının sorumluluktan kurtulamayacağının kanaatinin bildirildiği, yapım işinin davalı tarafından bir başka şirkete yaptırılması halinde bu şirketin de müteselsilen sorumlu olacağı görüşüne varıldığını ancak davalı tarafından böyle bir isim verilmediğini, ekonomik koşulların gösterdiği büyük dalgalanmalar nedeniyle her yıl ücretlerde ve kaynaklarda görülen artışların değişken olduğunu, ülkemiz gerçeği olan durum ise kücük ve orta tasarrufların değerlendirilmesi oranının daima ücretlerde artışın en 3 puan üzerinde gerçekleşeceği, 14/05/2015 tarihinde 23355 sayı ile Resmi gazetede yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek”inde belirtildiği üzere kaza tarihi 01/06/2015 tarihi ve sonrasında gerçekleşen kazalar için yürülüğe giren Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplamasına göre; hesaplamada ölüm tablosu olarak THR 2010 tablosu dikkate alınır. Tablonun belirli periyotlara güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplandığını, hesaplama da iskonto oranı 1,8 olarak dikkate alındığı,iskonto oranı gerekli görüldüğü hallerde Hazine Müşteşarlığı tarafından güncellendiği, esas ve gerçek anlamda hukuki yönden sakat kalan kişinin sağlığı zamanındaki kazancıyla sakat kalmamsı neticesinde uğradığı maddi zararın tazminini temin etmek BK.53 ve 54. Maddeleriyle sağlandığını, BK 53. Maddede “Ölüm halindeki” zarardan, BK 54. Maddede “sakatlanma halindeki” zarardan söz ettiğini, BK ilgili maddelerine istinaden çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesi nispetinde ödenecek tazminatın tutarı aktüeryal olarak hesaplanacağını, çalışma gücünden kayba karşılık hesaplanacak tazminat hesabında malul kalan kişinin muhtemel yaşam süresi boyunca beher yaşında hayatta kalma ihtimali dikkate alınarak, peşin irat formülleri kullanıldığını, motorlu araçların işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluk için tanzim edilen karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigora poliçesi bu zararı sigorta limitlerine kadar temin ettiğini, limit üzeri mevcut ise işletenden tahsil edildiğini, yürürlükteki emeklilik mevzuatına paralel olarak kişinin emeklilik yaşı 60 yaş üstü yaşama dönemi pasif dönem olarak değerlendirildiğini, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin E.2010/11117, K.2011/2009 ve 08/03/2011 tarihli kararında “Açıklanan zarar ve tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin yaşlılık aylığı alması veya işçinin yaşı ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kayın oranına göre ileride yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık içinde bulunsa dahi pasif dönemin zarar hesabına dahil edilmesi gerekir. Sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığında meslek hastalığı ve iş kazası kolundan alınan primlerin hiçbir etkisi bulunmamakta tamamen uzun vadedeki sigorta kollarından ödenen primler sonucu aylık bağlanmaktadır.” Pasif dönemde herhangi bir işte çalışılmasa bile ekonomik bir değer taşıyan salt yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesi sebebiyle emsallerine göre fazla efor sarf edeceği ve bu durumun sigortalı bakımından zarar oluşturacağının açık olduğunu, bu sebeple pasif devre zararının da hesaplanması ve bu hesaplamanın fiili bir çalışmanın olmadığı gözetilerek asgari geçim indirimi nazara alınmaksızın belirlenecek asgari ücre esas alınarak yapılmasının gerektiğini, dava dosyasındaki hesapların söz konusu Yargıtay Kararları göz önüne alınarak yapıldığını, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 11/12/2017 tarih ve 26958 sayılı raporunda; davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %5,2 olduğunu yine davacının geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunu, dosya kapsamındaki diğer evrakların incelenmesinde davacının gelirinin asgari düzey olarak hesaplamaya tabi tutulması kanaatinin hasıl olduğunu, davacının kazancının daha fazla olduğuna ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya ibrazı halinde olay/hesap tarihmeri arasında asgari ücretin uyarlanması sonucu yeni bir hesabın yapılabileceği bu bilgiler ışığında davacının olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak hesapalama yapıldığını ve yapılan hesaplama sonucunda geçici işgöremezlik dönemi 11.926,75 TL, indirilecek geç. İşgöremezlik ödemesi(TBK.55)(%100)(-) olmak üzere 13.221,75 TL ve indirim sonrasi geç. İşg. Dönemi zararının 0,00 TL olduğunu bildirerek sonuç olarak; davalı kurum … Elektrik Dağıtım A.Ş. Olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı Muzaffer Kaçar’ın olayda kusursuz olduğunu, ara karar uyarınca Trh-2010 yaşam tablosunun dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, davacının geçici iş göremezlik zararının kalmadığını, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 20.711,78 TL olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Davacının 16.01.2016 tarihinde Atatürk Oto Sanayi Sitesi’nden çıktıktan sonra Akasya Sokak’ta seyir halindeyken yol çalışması nedeniyle yolda oluşan çukura sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile düşmesi neticesinde yaralanması ve malul kalmasına dayalı olarak davalılar hakkında açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosya kapsamına alınan 30/10/2017 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının Grup 1 meslek numarasına göre A %5 ve E cetveline göre %5.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve davacının iyileşme süresinin 16/01/2016 tarihi itibariyle 9 ay olduğu, dosyamıza sunulan 08/11/2018 tarihli hüküm kurmaya elverişli ek heyet bilirkişi raporuna göre poliçe başlangıç tarihi itibariyle yeni genel şartlar gereğince trh hesabına göre yapılan inceleme neticesinde davacının geçici iş göremezlik yönünden yapılan ödeme nedeniyle bir alacağının bulunmadığı, talep edebileceği sürekli iş görmezlik tazminat bedelinin 20.711,78 TL olduğu anlaşılmış olup yine aynı ek bilirkişi heyet raporuna göre davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu da dikkate alınarak davacıya ait motosikletin sigortacısı davalı sigorta şirketine başvurulduğu tarih olan 15/06/2016 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasında davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü gözetilerek ve yine davalı … yönünden ise haksız fiilin meydana geldiği tarih olan 16/01/2016 kaza tarihinden itibaren davaya konu motosikletin kullanım amacı ve niteliği de dikkate alınarak yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
30/10/2017 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının yapılan tedavisi neticesinde vücudunda kırıkların tespit edildiği, sol dizinde 5 derece kısıtlılığın oluştuğu, ortopedi grafilerine göre plak vidanın bulunduğu tespit edildiğinden davacının aşçı olduğu ve Sgk hizmet döküm kayıtlarına göre aldığı maaş dikkate alınarak ATK raporunda tespit edilen geçici iş göremezlik süresi de göz önünde bulundurulduğunda davacının duymuş olduğu elem ve acı gözetilerek takdiren 10.000 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Mahkememizin 4 nolu celsesi ara kararı gereğince HMK 124/4 gereğince davalı … A.Ş.’nin taraf olarak kaydının uyaptan çıkartılmasına karar verilmiş olup bu davalı açısından davacı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 20.711,78 TL’nin davalı Bedaş yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden 28/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Bedaş’dan tahsiline,
Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.097,92 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 273,24 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.824,68 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … KOOPERATİFİ’nin bakiye harçtan 1.141,48 TL’sine kadar müştereken ve müteselsilen tahsiline,)
3-Davacı tarafından yatırılan 273,24 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafın yapılan 2.162,90 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.493,25 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … A.Ş.’nin bakiye gider avansından 830,33 TL’sine kadar müştereken ve müteselsilen tahsiline,)
Bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 220,00 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 135,54 TL’nin davacıdan alınarak bu davalı … DAĞITIM A.Ş. Tarafına verilmesine,
Bakiye kısmın bu davalı … A.Ş. üzerine bırakılmasına,
Maddi tazminat talepleri yönünden;
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … A.Ş. tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat itibariyle takdiren 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş. tarafına verilmesine,
8-Davalı … KOOPERATİFİ tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle takdiren 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … KOOPERATİFİ tarafına verilmesine,
Manevi tazminat talepleri yönünden;
9-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat bedeli itibariyle takdiren 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacı tarafına verilmesine,
10-Davalı … A.Ş. tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat kanun kapsamında davacı tarafın vekalet ücretini geçemeyeceğinden takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş. tarafına verilmesine,
11-HMK 124/4 gereğince davalı … Elektrik Perakende Satış A.Ş. taraf olarak kaydının uyaptan çıkartılmasına karar verildiğinden bu davalı açısından yasa kapsamında takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek … Elektrik Perakende Satış A.Ş. Tarafına verilmesine,
12-… Elektrik Perakende Satış A.Ş. Tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
13-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Bedaş vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/02/2019

Katip
¸

Hakim
¸