Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/901 E. 2018/1076 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/901 Esas
KARAR NO : 2018/1076

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .. numaralı tesisatın bulunduğu …, adresindeki, … Tekel Bayii ünvanlı işyerini işletmekte ve davalı kurumdan ticarethane abone grubundan elektrik enerjisi satın almakta olduğunu, davalı kurum tarafından yapılan kontrollerde kaçak elektrik tüketim tahakkukları düzenlendiğini, ancak söz konusu faturaların haksız ve hatalı tahakkuk ettirildiğini, sayaca veya tesisata yapılmış herhangi bir müdahalenin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında esas alınacak sürelerin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 29. Maddesinde düzenlendiğini, ancak tahakkukların söz konusu maddeye uygun düzenlenmediğini, TRT payı, PSH, Enerji Fonu gibi bedeller içeren tahakkukun aynı yönetmeliğin 30/1 maddesine uygun olmadığını, davalı şirket tarafından düzenlenen tutanakların tek taraflı olarak düzenlenen belgeler olması nedeniyle davacı aleyhine delil olarak kullanılamayacağını, ek tüketim tahakkuku yapılmış olmasına rağmen bu tarihlerde sayaca müdahale edildiğine dair dosya içinde ve sayaç müdahale raporunda herhangi bir bulgu bulunmadığından yasal mevzuat çerçevesinde eksik tüketim hesabının yapılmasının mümkün olmadığını belirterek; borçlu olmadığının tespitini ve elektrik kesme işleminin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … seri numaralı … marka sayacın 13.07.2016 tarihinde değiştirilerek laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, laboratuvarda yapılan incelemede sayacın klemensinin delinerek akım giriş-çıkış uçlarının şönt yapılabilir hale getirildiğinden kaçak işleminin uygun olduğu sonucunun çıkartıldığını, çıkan sonuca istinaden … adına … tarih ve … sayılı zabıt varakası tanzim edildiğini, ilgili zabıt için yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, bu hesaplama sonucunda 851,40 TL kaçak, 4.685,80 TL ek tahakkuk olmak üzere toplam 5.537,20 TL tahakkuk ettirildiğini, ilgili tesisatta … adına 09.09.2011 tarihinde abonelik sözleşmesi yapıldığını, davalı şirket tarafından yapılan tespitlere ilişkin hesapların yönetmeliğe uygun yapıldığını ve hesaplamalarda hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının Elektrik piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 30. Maddesi dikkate alındığında TRT payı, PSH, Enerji Fonu gibi bedelleri içeren tahakkuk işleminin yönetmeliğe uygun yapılmadığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talep etmesinin yerinde olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamınca değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Elektrik Mühendisi …’ye tevdii edilen dosyaya 23/11/2017 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafa ait sayacın normal çalışma sisteminde olduğu ve tüketimi olağan seyirde kaydettiği, davacı tarafa ait sayacın tutanak öncesi ve sonrasındaki enerji tüketim ortalmalarının uyumlu olduğu, yükselmesi gereken tutanak sonrası ortalamanın düştüğünün, varsayıma dayalı davacı kurumun sayaç raporuna ilişkin değerlendirmelerinin objektif bilimsel kriterleri taşımadığı, dosyadaki mevcut bilgilerden kaçak kullanıma ilişkin bir sonuca varılamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla Elektrik Mühendisleri …, … ile …’e tevdii edilen dosyaya 21/09/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
Dava Konusu Olayda Kaçak Elektrik Kullanılıp Kullanılmadığının İncelemesinde;
Elektrik sayacının klemensinin delinerek akım giriş-çıkış uçlarının şönt yapılabilir hale getirilmesi tek başına kaçak elektrik tüketildiğini göstermediği, sadece bir şüphenin söz konusu olduğu, başka bulgu ve belgelerle de sayacın tüketimleri eksik kaydettiğini kanıtlamak gerektiği, çünkü, davalının laboratuvar raporunda, sayacın içerisinde “şönt” veya eksik tüketim kaydına neden olacak düzenek veya bağlantı değişikliği yapıldığına ilişkin bir tespit olmadığı, sayacın doğruluk testi de yapılmadığı, bundan dolayı sayacın tüketimleri eksik kaydedip kaydetmediğinin göre incelenmesi gerektiği, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, tespitin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması gerektiği, bu nedenle, ihtilaflı dönem tüketim ortalamasının, geçmiş ihtilafsız dönem tüketim ortalaması ile karşılaştırılması gerektiği, kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığına kani olabilmek içinbir adım daha ileri gidilerek, yeni sayaç takıldıktan sonraki ihtilafsız dönem tüketim ortalaması ile ihtilaflı dönem ortalamasının da karşılaştırılması gerektiği, önceki ve sonraki “aynı ihtilafsız dönem” tüketim ortalamalarının ihtilaflı dönem ortalaması ile karşılaştırılması gerektiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kurul Kararlarında değerlendirmeler tüketim ortalamalarına göre yapılmaktadır.
Önceki ve Sonraki “İhtilafsız Dönemlerin” Tüketimlerinin Karşılaştırılmasında;
09.11.2015-13.07.2016 arası ihtilaflı dönem, 21.11.2014-09.11.2015 arası önceki ihtilafsız dönem, 13.07.2016-27.07.2017 arası sonraki ihtilafsız dönemdir. İhtilafsız önceki dönemin ortalama günlük tüketimi (28878 kWh-22859,5kWh)/353 gün= 17,05 kWh, ihtilaflı dönemin ortalama günlük tüketim(34068-28878)/249gün= 20,93 kWh, ihtilafsız sonraki dönemin ortalama günlük tüketimi (4833,66 kWh) /379 gün= 12,75kWh’dir. Kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen ihtilaflı döneminin ortalama günlük tüketimi, ihtilafsız önceki dönemin ve sonraki ihtilafsız dönemin ortalama günlük tüketiminden daha fazla olduğundan sayaç tüketimleri doğru kaydetmiş olup kaçak elektrik kullanılmamıştır.
Önceki ve “Sonraki Aynı İhtilafsız Dönemlerin”Tüketimlerin Karşılaştırılmasında; 09.11.2015-13.07.2016 arası ihtilaflı dönem, 21.11.2014-28.07.2015arası“önceki ihtilafsız aynı dönem, 01.11.2016-27.07.2017 arası “sonraki ihtilafsız aynı dönemdir”. İhtilafsız önceki aynı dönemin ortalama günlük tüketimi (26789,856-22859,5) kWh/249 gün = 15,78kWh, ihtilaflı dönemin ortalama günlük tüketim (34068-28878)kWh/248gün= 20,93kWh, ihtilafsız sonraki aynı dönemin ortalama günlük tüketimi (4833,66 – 1876,655) / 267gün=11,07 kWh’dir. İhtilaflı dönemin ortalama günlük tüketimi, ihtilafsız önceki aynı dönemin ve ihtilafsız sonraki aynı dönemin ortalama günlük tüketiminden daha fazla olduğundan sayaç tüketimleri doğru kaydetmiş olup kaçak elektrik kullanılmamıştır.
Yönetmeliğin 28. Maddesine göre İncelemesinde; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 28. Maddesinde; “Tüketim miktarının, öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre hesaplanması gerektiği” hükmü düzenlenmiştir.
İhtilafsız aynı dönemin (21.11.2014-28.07.2015) ortalama günlük tüketimi 15,78 kWh /gün olduğundan; kaçak tüketim yapıldığı iddia edilen 09.11.2015-13.07.2016 arasındaki ihtilaflı dönemin tüketimi 248gün x 15,78kWh/gün= 3913,44kWh’dir. İhtilaflı dönemde sayacın kaydettiği tüketim ise 34068 kWh-28878 kWh= 5190kWh’dir. İhtilaflı dönemde sayacın kaydettiği tüketim, ihtilafsız aynı dönem ortalaması ile hesaplanan tüketimden daha fazla olduğundan sayacın tüketimi doğru kaydettiği, kaçak elektrik kullanılmadığı, olay bir de parçalı olarak yani 09.11.2015-29.06.2016 ve 29,06.2016 – 13.07.2016 dönemleri için ayrı ayrı irdelendiğinde; 09.11.2015-29.06.2016 döneminde sayacın kaydettiği tüketim 33652- 28878 = 4774 kWh olup ihtilafsız aynı dönem tüketim ortalaması ile hesaplanan 233gün x 15,78kWh/gün =3676,74kWh daha fazladır. 29.06.2016 – 13.07.2016 döneminde sayacın kaydettiği 34068-33652= 416 kWh olup, ihtilafsız aynı dönem tüketim ortalaması ile hesaplanan 15günx15,78kWh/gün= 236,70 kWh daha fazla olduğu, bundan dolayı sayacın tüketimleri doğru kaydettiği ve kaçak elektrik enerjisi kullanılmadığı tespit edilmiştir.
Davacının Dava Konusu Somut Olayda Elektrik Borcu Olup Olmadığının incelenmesinde; davalı şirket, kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı iddiasıyla 851,40 TL kaçak tüketim bedeli, 4.685,80 TL ek tüketim bedeli olmak üzere toplam 5.537,20 TL bedel tahakkuku yapmıştır. Ancak, yukarıdaki inceleme ve irdelemeler sonucunda sayacın tüketimleri doğru kaydettiği, eksik kaydedilen tüketim olmadığı anlaşıldığından dava konusu olayda kaçak elektrik enerji tüketimi söz konusu değildir. Bu nedenle, davacı 851,40 TL kaçak tüketim bedeli, 4.685,80 TL ek tüketim bedeli olmak üzere toplam 5.537,20 TL bedel borçlu olmadığı tespit edilmiştir.
Dosyadaki Yargıtay İlâmındaki Tekniklere Göre Rapor Hazırlanması hususunda yapılan inceleme neticesinde; .. 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin …-… E sayılı dava dosyalarına ilişkin Yargıtay 3. Hukuk Daire Başkanlığı’nın 05.04.2018 tarih ve 2018/3584 K sayılı Bozma İlâmında belirtilen tekniklere uyularak bilirkişi raporu tanzim edilmesi istenilmiştir. Sözü geçen Bozma İlâmında; “Kaçak elektrik bedelinin tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması” istenilmektedir. Tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmelik, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’dir. Sözü geçen yönetmeliğin 28. Maddesine göre ihtilaflı dönemin tüketim miktarı hesaplanmış, ihtilafsız aynı dönemki tüketim değerleriyle mukayese edilmiş, sayacın kaydettiği tüketim hesaplanandan daha fazla olduğundan kaçak elektrik enerjisi kullanılmadığı kanaatine varıldığından kaçak elektrik bedeli ve ek tüketim bedeli hesabı söz konusu olmadığı, davalı Şirketin Tüketim Bedeli Hesabının İrdelenmesinde; Sayaç klemensinin delinerek akım giriş-çıkış uçlarının şönt yapılabilir hale getirilmesi tek başına sayacın eksik kayıt yaptığını göstermediği, sayacın tüketimi eksik kaydettiğini başka kanıtlar da gerektiği, bu konuda en temel kıstas, geçmiş dönem tüketimleriyle mukayese olduğu, Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 28. Maddesinde tüketim miktarının, öncelikle ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre hesaplanması istenmiş ise de davalı şirket, tüketim miktarını ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre hesaplasaydı dava konusu olayda kaçak elektrik kullanılmadığını tespit etmiş gerekeceği, çünkü, dava konusu olayda ihtilafsız dönemin belirli olduğu, buna rağmen davalı şirket, tüketim miktarını doğrudan kurulu güce göre hesapladığı, yönetmeliğin 28. Maddesinde, doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kurulu güce göre hesap yapılması gerektiği, yönetmelikte tüketim miktarının hesaplama usullerinde sıra söz konusu olmadığı, her hangi bir usulle hesaplama yapılamayacağı, dava konusu olayda ilk başvurulacak hesaplama usulü ihtilafsız aynı dönemki tüketim değerlerine göre olduğu, kaçak elektrik enerjisi kullanılmadığı halde davalı şirketin, önceliği göz ardı ederek yanlış hesaplama usulünü seçtiğinden davacıya 851,40 TL kaçak tüketim bedeli, 4.685,80 TL ek tüketim bedeli olmak üzere toplam 5.537,20 TL kaçak elektrik tahakkuku yapıldığı, bundan dolayı davalı şirketin tahakkukları muteber olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı hakkında davalı elektrik idaresi tarafından 851,40 TL ve 4.685,80 TL’lik 2 ayrı tahakkuk fişi ile 21.07.2016 tarihli ve F/821006 nolu kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin olarak toplam 5.537,20 TL’lik ceza tahakkuk ettirildiği, davacı iddiasının kaçak elektrik kullanılmadığı, tahakkuk ettirilen borçlu olunmadığının tespitien yönelik menfi tespit davasıdır.
Dosyamız arasında alınan 23/11/2017 tarihli elektrik mühendisi bilirkişi raporuna göre davacı tarafa ait sayacın normal çalışma sisteminde olduğu ve tüketimin olağan seyirde kaydettiği, sayacın tutanak öncesi ve sonrasındaki enerji tüketim ortalamalarının uyumlu olduğu hatta yükselmesi gereken tutanak sonrası ortalamanın düştüğünün görüldüğü varsayıma dayalı sayaç raporunun objektif olmadığı, dosyaya sunulan delillerin kaçak kullanıma ilişkin bir tespit olamayacağı, davacı tarafın davalıya borçlu olmadığının tespit edildiği, bu rapora karşı tarafların itirazları karşısında Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05/04/2018 tarihli 2018/2231 E., 2018/3584 K. sayılı ilamında belirtilen ilkeler ışığında ve 622 sayılı kurul kararı gereğince kaçak elektrik bedelinin tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması için dosya üçlü elektrik mühendisi bilirkişi heyetine sevk edilmiş olup, hüküm kurmaya elverişli alınan ek heyet bilirkişi raporunda sayacın tüketimleri doğru kaydettiği, eksik tüketim kaydının bulunmaması nedeniyle dava konusu olayda kaçak elektrik enerji tüketiminin mevcut olmadığı bu nedenlerle davacı …’in 851,40 TL kaçak tüketim bedeli ile 4.685,80 TL ek tüketim bedeli olmak üzere toplam 5.537,20 TL bedellen borçlu olmadığının tespit edildiği, alınan kök raporun ve ek raporun birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik tüketim tahakkuk (aboneli) belgesindeki 851,40 TL’den ve 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik tüketim tahakkuk (aboneli) belgesindeki 4.685,80 TL’den davacının borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik tüketim tahakkuk (aboneli) belgesindeki 851,40 TL’den ve 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik tüketim tahakkuk (aboneli) belgesindeki 4.685,80 TL’den davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 378,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 94,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 283,68 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan, 94,57 TL peşin harç, 2.216,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.310,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK.’nın 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/10/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”