Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/850 E. 2022/19 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/850 Esas
KARAR NO : 2022/19

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (İFLAS-KAYIT KABUL)
DAVA TARİHİ : 11/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizdeki İtirazın İptali davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16/06/2015 tarihinde Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından bütün edimlerin yerine getirmiş olup bu kapsamda davalı tarafa fatura tanzim edildiğini, ancak davalı tarafından fatura bedeli tam olarak ödenmemesinden dolayı alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iflas erteleme davasında tedbir almış olması sebebiyle müvekkili aleyhine icra takibi yapılamayacağını, 16.06.2015 tarihli yeminli mali müşavirlik tasdik sözleşmesinde müşteri kısmında isim ve imzası bulunan …’un müvekkili şirketin yetkilisi olmadığını, müvekkili şirket yetkililerin …ve …olduğunu, davacı tarafından sözleşme yükümlülükleri yerine getirildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, imzaların müvekkilli şirket yetkililerine ait olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 2.018,40 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 04/07/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
Davacı şirketin, 2015 ve 2016 yıllarında E.DEFTER uygulamasına geçtiği, T.C, Maliye Bakanlığının (1) Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre; Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” hükmü bulunmaktadır. Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayın takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçecektir.
Aynı tebliğe göre, Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır. Buna göre davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı belirlenmiştir. Takdir Mahkemeye aittir.
Davacı tarafından sunulan e-defter dökümlerinin incelenmesi neticesinde aşağıdaki tespitler yapılmıştır.
Davacı kayıtlarında 120 01 360 … hesabı incelendiğinde, 2015 yılı açılış kayıtlarında 3.126,56 TL davalı borcu mevcut olduğu, 20.01.2015 tarihinde 3.126,56 TL tutarın davalı tarafından ödendiği, davacının tanzim ettiği 2.016,08 TL tutarındaki faturasının 17.06.2015 tarihinde davalı borcu olarak kayıtlandığı, yıl sonu kapanış kayıtlarında 2.016,08 TL borcun 2016 yılına devrettiği,
2016 yılında açılış kayıtların 2.016,08 TL davalı borcu mevcut olduğu, takip tarihi olan 02.05.2016 tarihinde 2.016,08 TL davalı borcunun 128 Şüpheli alacaklara virman edildiği ve yıl sonu kapanış kayıtlarında 128.01.003 … ve Tel. Yay.A.Ş. hesabında 2.016,08 TL davalının davacıya borcu olduğu mevcuttur.
Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi (16.06.2015)
E…A.Ş. ile…A.Ş. Kaşe … isim ile) imzalarına havi … nolu “2014 Takvim Yılı” dönemini kapsayan” Reklam Gelirleri Tasdik” konusunda, Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi mevcut olduğu görülmüştür. Sözleşme bedelinin 1.694,92 TL + KDV olup, nakit ödeneceği D.V. müşavirlik tarafından ödeneceği hususları mevcuttur.
Fatura (17.06.2015) : Takibe konu fatura içeriği raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
Davalıya tanzim edilen faturasının yevmiye defterinde 17.06.2015 tarihinde kaydı raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
Faturanın 22.06.2015 tarihinde …’a teslim edildiğine ilişki … Kargo dökümü sunulmuştur.
Y.M.M. Rapor Teslim Tutanağı
18.06.2015 tarih YMM … nolu 2014 Takvim Yılı dönemli inceleme raporunun… A.Ş. Kaşe ve … isim ve imzasına teslim edildiği mevcuttur.
İhtarname (19.04.2016):…A.Ş. tarafından … A.Ş.’y keşide ettiği … 3.Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile 2.016,08 TL borcun ihtar tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini ihtar etmiştir.
20.04.2016 tarihinde aynı çatı altında …’a tebliğ edildiği mevcuttur.
İncelemeler Neticesinde ;
Davacı tarafından yapılan sözleşme kapsamında sözleşme konusu işin yerine getirdiği ve sözleşmede belirlenen hizmet bedelinin fatura edildiği ve davacının usulüne uygun tutulan kayıtlarında davalıdan fatura bedeli alacak mevcut olduğu hususu belirlenmiştir.Ancak ödenmediği belirlenen ve davacının kayıtlarında mevcut alacağın aksine davalı tarafından ticari defter belge kayıtta sunulmamıştır. Davacının ticari defterlerinde kayıtlı sözleşmeye dayalı alacağına ilişkin talepte bulunduğu, davalı şirketin ilgili birimleri ile yapılan yazışmalarda yetkililere durumun iletildiği, ödeme yapılmak için süre istendiği, mevcut olmakla şirket yetkililerinin icazeti ve bilgisi dahilinde olduğu değerlendirmesinde takdirin mahkemeye ait olacağı görülmüştür.
Faiz; Davacı fatura bedeli olan 2.016,08 TL tutara ilişkin itirazın iptalini talep etmiş olmakla belirlene alacağının talep gibi avans faizi 3095 s.y. 2/2 kapsamında ticari faizi aşmayacak şekilde uygulanabilecektir. Sözleşmede faiz hususunda avans faizi kararlaştırıldığı tespit edilememiştir. Bu nedenle ticari faiz oranlarını aşmayacak şekilde uygulanabileceği hususunda takdir mahkemeye aittir.
Sonuç olarak; dosya, davacı tarafa ait sunulan usulüne uygun tutulan kayıtlar kapsamında, davacının 2.016,08 davalıdan alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla grafolog bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 06/08/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; rapor içeriğinde ayrıntılı olarak dökümü yapılan karşılaştırma tablosunda görüldüğü üzere; inceleme konusu … antentli 16.06.2015 tarihli … seri nolu Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi aslı arka yüzünde alt bölümde Müşteri kısmında …. kaşesi üzerindeki imza ile … ve …’ya imzalar arasında; raporda ayrıntılı olarak tarifi yapılan tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ve …’nın eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 23/03/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle;
Mahkemeniz dosyasında itirazın iptaline konu alacak ile ilgili sunulan … ticari kayıtları kapsamında (… firmasının – Davacı … şirketinin 31.12.2018 tarihinde ticaret sicilinde tescil edildiği üzere … şirketine birleşme yoluyla devrolduğu- mevcut birleşme işlemi sonrası …Müşavirlik ünvanını almış olduğu davalı …Firmasının da …A.Ş. olarak ünvanının değiştiği hususları dosyada mevcut olup,) … firmasından davacı kayıtları kapsamında takibe konu tutarda alacaklı olduğu belirlenmiş idi.
Rapor sonrası dosyaya gelen yazılar içeriği aşağıdaki şekilde olup:
SGK … Sosyal Güvenlik Merkezi Müzekkereye cevab-i yazısında;
SGK … SGM tarafından 05.11.2018 tarihli müzekkereye cevab-i yazısında “….” adına tescilli işyeri kaydına rastlanmadığını bildirmiştir.
SGK … Sosyal Güvenlik Merkezi Müzekkereye cevab-i yazısında;
SGK … SGM tarafından 21.06.2019 tarihli müzekkereye cevab-i yazısında “….”ünvanlı işyerinin merkez kayıtlarında 01.06.2003 tarihinde kanun kapsamında işyerinin 28.02.2007 tarihinde gayri faal olması nedeniyle kanun kapsamından çıkarıldığı ve işyerinin son olarak 2007/02 ayı itibariyle sigortalı çalışan bildirdiğinin tespit edildiği hususları mevcuttur.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 31.10.2018 tarihli müzekkereye cevab-i yazısında :
Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin Yönetim Kurulu Üyelerinin …, … ve … olduğu, şirket yetkililerinin … ve …olduğu, şirketin eski unvanının … .olduğu görülmüştür.
Ekli … 3.İcra ve İflas Müdürlüğünün …İflas sayılı dosyasından ,
şirketin … 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından 21.02.2018 günü saat 10:51 ‘den itibaren iflasına karar verildiği ve İflasın müflisin sicil kayıtlarına işlenmesi ve şirket yetkililerinin iflas müdürlüğüne bildirilmesi hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirildiği mevcuttur.
Grafolog Bilirkişi Raporu :
Mahkemece Yeminli Mali müşavirlik Tasdik Sözleşmesi üzerinde yapılan imza incelemesine ilişkin alınan 03.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda , …. kaşesi üzerindeki imza ile …ve …’ya ait imzalar arasında uygunluk ve benzerlik saptanmadığı, … ve …eli ürünü olmadığı hususlarının mevcut olduğu görülmüştür.
Kök rapordan sonra dosyaya gelen Ticaret sicil Memurluğu ve SGK’dan gelen Müzekkereye cevap yazıları ve grafolog bilirkişi raporu yukarıdaki şekilde incelenmiş olup, davalı itirazları ile birlikte yapılan değerlendirmeler ve sonuç :
Davalı şirketin yetkililerinin ticaret sicilinde … ve … olduğu , alınan grafolog raporunda 16.06.2015 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesinin davalı kaşesi altındaki imzaların şirket yetkililerinin eli ürün olmadığı,
Sgk‘dan gelen yazı cevaplarınca davalı işyerinin son olarak 2007/02 ayı itibariyle sigortalı çalışan bildirdiği, bu tarihten sonra başkaca kayıt olmadığının bildirildiği,
Sonuç olarak devralan … şirketinin devir olan … şirketinin alacağına ilişkin iş bu davaya devam ettiği, daha önce yapılan … kayıtlarındaki alacağın tespitine ilişkin ilave bir husus bulunmadığı, bununla birlikte davalı unvan değişikliğinden önce … unvan değişikliğinden sonra …firmasının davacı kayıtları kapsamında 2.016,08 TL borçlu olduğu, tespit edilen bu hususların davalı itirazlarına ilişkin olarak sözleşmede imzası bulunanların davalı şirket yetkilileri eli mahsulü olmadığı keza davacının faturasının dayanağı…’ya ilişkin hazırlamış olduğu raporu teslim ettiği şahsın da ve keza ihtarnamesini de tebliğ alanın gelen SGK yazı cevaplarına göre davalı çalışanı olmadığı hususları gelen yazı cevaplarında mevcut olduğu görülmüştür.
Buna göre davacının hazırladığı raporun davalının yetkilileri tarafından kabulü ve icazeti konusunda veyahut davacının hazırladığı rapordan kaynaklı aldığı hizmetin kullanıldığının tespitinin yapılabildiği durumda davacıda tespit edilen alacak ile ilgili sorumluluğun nihai hukuki tavsifinin mahkemeye ait olacağı belirlenmiştir.
Yine dosyada, davalının İflas Erteleme davası talepli davası sebebiyle 26.05.2015 günlü tedbirden sonra davacının 02.05.2016 tarihinde takip yaptığı, ve iflas tarihi olan 21.02.2018 tarihine kadar tedbirin kalktığına dair dosyada herhangi bir bilgi mevcut olmadığı ,davalının davacının takip yapamayacağına dair itirazlarının hukuki tavsifinin Mahkemeye ait olacağı, Davalının dava devam ederken 21.02.2018 tarihinde iflas etmesi sebebiyle davacının alacağının iflas masasına kaydını talep edip etmediği ve sonucunun dosyada mevcut olmadığı, Netice olarak davacının kayıtları kapsamında 2.016,08 TL davalı müflis şirketten alacaklı kaldığı , ancak davalının bu alacağına ilişkin itirazları ve dosya sefahati uyarınca sorumluluğun nihai takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 22/02/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ikinci ek raporunda özetle;
Mahkemeye sunulan 23.03.2020 tarihinde sunulan Ek Bilirkişi Raporu sonrasında Mahkemeye gelen müzekkere cevapları ve davacı tarafından İflas müdürlüğüne kayıt taleplerine ilişkin sunulanlar aşağıdaki şekildedir.
BA-BS Formları : … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 04.11.2020 tarihli müzekkereye cevap yazısı ile İflas Hal. …A.Ş. ‘ye ilişkin 2015 yılı BA-BS bildirim dökümlerini sunmuş olup, yine müzekkereye cevap yazısında “BA-BS formlarının bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.000 TL ve üzerindeki mal ve hizmet alış –satışlarına ilişkin bildirmeme yükümlülüğünün bulunmadığını, dolayısıyla ekte yer alan faturanın bildirim limiti dışında olduğunu, ilgililerin uyuşmazlık konusu tutarları yasal defterlerinde kaydedilip kaydedilmediği, KDV tutarının beyanlarına dahil edilip edilmedikleri hususlarının kendilerinden talep edilerek değerlendirilmesi hususunun bildirildiği mevcuttur.
Davacı tarafın 01.11.2018 tarihli İflas Dosyasına Alacak kayıt Talebi :
Davacı tarafından 01.11.2018 tarihinde iflas masasına iflasın açıldığı 21.02.2018 tarihi itibariyle 2.016,08 TL alacağın bulunduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dosyasının sırasına yazılmasını, İİK 196 .maddesi gereğince iflasın açılmasıyla birlikte işleyecek faizlerinin de hesaplanmasını talep ettikleri mevcuttur.
… 3.İcra Dairesi müzekkereye cevabı:
… 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasından 21.02.2018 günü saat 10:51 ‘den itibaren iflasına karar verilen ve Müdürlüğün 2018/4 İflas sayılı dosyası ile iflas tasfiye işlemlerine başlatılan müflis … A.Ş. (….) iflas masasında ;
Mahkeme davacısı … eski unvan … A.Ş. olarak müdürlüğe alacak kaydı yaptırdığı, alacak kayıtları hakkında sıra cetveli düzenlenmediği, kabul veya red kararı verilmediği hususları bildirilmiştir.
22.05.2015 İflas erteleme talep dava tarihi
26.05.2015 İflas Erteleme talepli davada tedbir talebi
02.05.2016 … İcra Müd. … takip tarihi
11.08.2016 itirazın iptali dava tarihi
21.02.2018 Davalı şirketin An.5ATM … e. sayılı dosyasında iflas kararı
01.11.2018 Davacının … İflas dosyasına kayıt talebi
Yukarıda da görüldüğü üzere İflas tarihinden önce Sayın Mahkemenizdeki dava açılmıştır. İflas tarihinden sonra davacının masaya başvurduğu belirlenmiştir.Ancak süregelen dava sebebiyle İflas İdaresinin “ alacak kayıt talepleri hakkında henüz kabul ya da red kararı verilmediği” 03.11.2020 tarihli yazıya göre bildirilmiştir. İİK 230 maddesi kapsamında bu cevabın takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının, davalı hakkında sözleşmeye dayalı fatura alacağına ilişkin olarak … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yaptığı icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ise de dava konusunun faturaya konu para alacağı olması nedeniyle davacının adresi itibariyle dava açılabileceğinden bu itirazın reddine karar veilmiştir.
Dava tarihinin 11/08/2016, iflas tarihinin 21.02.2018 tarihi olması ve iflastan mahkememizin 4 nolu celsesinde haberdar olunması nedenleriyle iflas bildirim tarihine kadar mahkememizce grafolog bilirkişi incelemesi ile mali bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Mahkememizce iflas erteleme davasının sonucunun beklenildiği sırada ticari defter ve kayıtların saklama süreleri göz önüne alınarak delil tespiti mahiyetinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Kök raporda, davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı, takip tarihi olan 02.05.2016 tarihinde 2.016,08 TL davalı borcunun 128 Şüpheli alacaklara virman edildiği ve yıl sonu kapanış kayıtlarında 128.01.003 …A.Ş. hesabında 2.016,08 TL davalının davacıya borcu olduğu, davacı tarafından davalıya tanzim edilen faturanın davacı yevmiye defterinde 17.06.2015 tarihinde kaydının yapıldığı, faturanın 22.06.2015 tarihinde …’a teslim edildiğine ilişkin … Kargo dökümünün sunulduğu, 18.06.2015 tarih YMM … nolu 2014 Takvim Yılı dönemli inceleme raporunun …A.Ş. Kaşe ve … isim ve imzasına teslim edildiği, …A.Ş. tarafından … A.Ş.’y keşide ettiği … 3.Noterliği …tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile 2.016,08 TL borcun ihtar tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, 20.04.2016 tarihinde aynı çatı altında …’a ihtarın tebliğ edildiği, davacı tarafından yapılan sözleşme kapsamında sözleşme konusu işin yerine getirildiği ve sözleşmede belirlenen hizmet bedelinin fatura edildiği, davacının usulüne uygun tutulan kayıtlarında davalıdan fatura bedeli alacağın mevcut olduğu, ancak ödenmediği belirlenen ve davacının kayıtlarında mevcut alacağın aksine davalı tarafından ticari defter belge kayıtta sunulmadığı, davacının ticari defterlerinde kayıtlı sözleşmeye dayalı alacağına ilişkin talepte bulunduğu, davalı şirketin ilgili birimleri ile yapılan yazışmalarda yetkililere durumun iletildiği, ödeme yapılmak için süre istendiği mevcut olmakla dava konusu işlemin şirket yetkililerinin icazeti ve bilgisi dahilinde olduğu, sonuç olarak davacı tarafa ait sunulan usulüne uygun tutulan kayıtlar kapsamında, davacının 2.016,08 davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafça sözleşmedeki imzaya itiraz edilmekle alınan grafolog raporunda, dava konusu … antentli 16.06.2015 tarihli … seri nolu Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi aslındaki imzanın davalı şirket yetkilileri … ve …’nın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Kök rapordan sonra dosyaya gelen Ticaret Sicil Memurluğu ve SGK’dan gelen müzekkereye cevap yazıları ve grafolog bilirkişi raporunun incelenmesi neticesinde sunulan ek raporda, davalı itirazları ile birlikte yapılan değerlendirmede: davalı şirketin yetkililerinin ticaret sicilde …ve … olduğu, alınan grafolog raporunda 16.06.2015 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesinin davalı kaşesi altındaki imzaların şirket yetkililerinin eli ürün olmadığı, SGK‘dan gelen yazı cevaplarınca davalı işyerinin son olarak 2007/02 ayı itibariyle sigortalı çalışan bildirdiği, bu tarihten sonra başkaca kayıt olmadığının bildirildiği, sonuç olarak devralan … şirketinin devir olan .. şirketinin alacağına ilişkin iş bu davaya devam ettiği, daha önce yapılan … kayıtlarındaki alacağın tespitine ilişkin ilave bir husus bulunmadığı, bununla birlikte davalı unvan değişikliğinden önce …unvan değişikliğinden sonra … firmasının davacı kayıtları kapsamında 2.016,08 TL borçlu olduğu, tespit edilen bu hususların davalı itirazlarına ilişkin olarak sözleşmede imzası bulunanların davalı şirket yetkilileri eli mahsulü olmadığı keza davacının faturasının dayanağı …’ya ilişkin hazırlamış olduğu raporu teslim ettiği şahsın ve ihtarnamesiyi tebliğ alan kişinin gelen SGK yazı cevaplarına göre davalı çalışanı olmadığı gelen yazı cevaplarından anlaşılmakla davacının hazırladığı raporun davalının yetkilileri tarafından kabulü ve icazeti konusunda veyahut davacının hazırladığı rapordan kaynaklı aldığı hizmetin kullanıldığının tespitinin yapılabildiği durumda davacıda tespit edilen alacak ile ilgili sorumluluğun nihai hukuki tavsifinin mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
Alınan son raporda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 04.11.2020 tarihli müzekkereye cevap yazısı ile İflas Hal. …A.Ş.’ye ilişkin 2015 yılı BA-BS bildirim dökümlerinin sunulduğu, yine müzekkereye cevap yazısında “BA-BS formlarının bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.000 TL ve üzerindeki mal ve hizmet alış –satışlarına ilişkin bildirmeme yükümlülüğünün bulunmadığını, dolayısıyla ekte yer alan faturanın bildirim limiti dışında olduğunu, ilgililerin uyuşmazlık konusu tutarları yasal defterlerinde kaydedilip kaydedilmediği, KDV tutarının beyanlarına dahil edilip edilmedikleri hususlarının kendilerinden talep edilerek değerlendirilmesi” hususunun bildirildiği, davacı tarafından 01.11.2018 tarihinde iflas masasına iflasın açıldığı 21.02.2018 tarihi itibariyle 2.016,08 TL alacağın bulunduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dosyasının sırasına yazılmasını, İİK 196 maddesi gereğince iflasın açılmasıyla birlikte işleyecek faizlerin de hesaplanmasını talep ettikleri, … 3. İcra Dairesi müzekkereye cevabında …5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından 21.02.2018 günü saat 10:51 ‘den itibaren iflasına karar verilen ve Müdürlüğün … İflas sayılı dosyası ile iflas tasfiye işlemlerine başlatılan müflis …A.Ş. (….) iflas masasında, Mahkeme davacısı … eski unvan …A.Ş. olarak müdürlüğe alacak kaydı yaptırdığı, alacak kayıtları hakkında sıra cetveli düzenlenmediği, kabul veya red kararı verilmediğinin bildirildiği, iflas tarihinden önce Mahkememizdeki davanın açıldığı, iflas tarihinden sonra davacının masaya başvurduğu, ancak süregelen dava sebebiyle İflas İdaresinin “alacak kayıt talepleri hakkında henüz kabul ya da red kararı verilmediğinin” 03.11.2020 tarihli yazıyla bildirildiği, İİK 230 maddesi kapsamında bu cevabın takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce İİK 218 gereğince basit usulde tasfiyesi yapılan müflis davalı şirketin sıra cetvelinin düzenlenmesi beklenilmiş olup iflas masası tarafından 05/08/2021 tarihinde sıra cetvelinin düzenlendiği, davacının davaya konu alacağının sıra cetvelinde ihtilaflı alacak olarak 4. sıraya kaydedildiği iflas masasının 29/09/2021 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır. Davalı şirketin iflas etmesi nedeniyle dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Dava tarihinde davalı şirketin iflasına karar verilmediğinden davalı vekilince delil dilekçesinde davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayanılmış olduğundan iflas masasından davaya konu olan 2015, 2016 ve devamı yıllara ait ticari defter ve kayıtların bulunduğu yerin bildirilmesi istenilmiş olup verilen cevabi yazıda iflas halinde müflis şirketin geriye dönük 2016, 2017, 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin müdürlük arşivinde bulunduğu bildirilmekle davaya konu faturanın tanzim edildiği 2015 yılına ait kayıtlara ulaşılamamıştır. İtirazın iptali davasında (kayıt kabul davasına dönüşen) ispat yükü kendisinde olan davacı vekili, mahkememizin 16 nolu celsesinde imzalı beyanı ile davalı defterlerinin incelenmesinden vazgeçtiklerini ve mevcut dosya kapsamında karar verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
Alınan mali raporlar, grafolog raporu, SGK müzekkere cevabı, BA-BS formlarına ilişkin vergi dairesi cevabi yazılarına göre, davaya konu sözleşmenin davalı yetkilileri tarafından imzalanmadığı, SGK’dan gelen yazı cevaplarında davalı işyerinin son olarak 2007/02 ayı itibariyle sigortalı çalışan bildirdiği, bu tarihten sonra başkaca bir kaydın olmadığının bildirildiği, davacının faturasının dayanağı olan …’ya ilişkin hazırlamış olduğu raporu teslim ettiği şahsın ve ihtarnameyi tebliğ alan kişinin gelen SGK yazı cevaplarına göre davalı çalışanı olmadığı, davacının hazırladığı raporun davalı şirketin yetkilileri tarafından kabul edildiğine veya icazet verildiğine dair bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, ara kararla davacı vekilinin tanık deliline dayanması nedeniyle tanıklarını bildirmesi için süre verilmiş ise de tanıkların isimlerinin dosyaya bildirilmediği, davaya konu faturanın düzenlendiği dönem olan 2015 yılına ait ticari belgelere ulaşılamadığı, ispat yükü üzerinde olan davacı vekili tarafından bu kayıtların incelenmesinden vazgeçildiği, mevcut dosya kapsamında karar verilmesinin talep edildiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Y. 11. HD. 11.05.2016 T. 2015/14301 E. 2016/5340 K. Sayılı ilamı; “Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir. Ancak, dava konusu icra takibinden sonra davalı şirket tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı ile ”Davacı şirket hakkında, yapılmış ve yapılacak (İİK 206. maddesi 1. sırasında yazılı alacaklara ilişkin olarak hariç olmak üzere (6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna dayalı olanları da kapsar şekilde) hangi sebebe dayanırsa dayansın icra takipleri ile ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının ve takas-mahsup ve temlik uygulamalarının ve İİK’nın 89/1 ihbarnamelerinin tedbiren durdurulmasına (İİK 179/a-1)” karar verildiği ve bu itibarla, mahkeme kararı ile davalı şirket hakkında yapılmış ve yapılacak takiplerin hangi sebebe dayanırsa dayansın tedbiren durdurulduğunun anlaşılması karşında, mahkemece anılan kararın işbu itirazın iptali davasına etkisi üzerinde durulmaksızın, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Y. 11. HD. 15.11.2021 T. 2020/4387 E. 2021/6209 K. Sayılı ilamı;”Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirketin keşideci, …’in ise avalist olarak imzaladığı çeke dayalı alacağının tahsili için davalılar aleyhine … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçluların takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinden şirket hakkında … 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan iflas erteleme davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğinden, davalı şirket aleyhine icra takibi yapılamayacağını, çeklerin gerçekçi olmadığını, mal teslimini belgelerle davacının kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalılardan …Ltd. Şti. hakkında … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) … (Kapatılan … Eski 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas) Esas sayılı dosyasında 30/11/2015 tarihinde iflas erteleme tedbirleri çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesi ile davalı …Ltd. Şti. hakkında … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin iptaline, davalı …yönünden ise takibe konu üç adet çekin ön yüzünde aval veren sıfatı ile imzasının bulunduğu, bu nedenle avalist sıfatıyla keşideci ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesi davalıların … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynı şartlarda devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davalı şirket hakkında mahkemece verilen 02/12/2015 günlü ihtiyati tedbir kararını ihlal ederek davacı yanca icra takibine başlanıldığı anlaşılmakla itirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olduğundan, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, icra takibinin iptaline karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı şirketin istinaf istemlerinin kabulüne, davalı… yönünden ise, davacı yanın bankaya ibraz edilmemiş çeklerle genel haciz yolu ile icra takibine giriştiği, icra takibine itiraz üzerine de asıl borçlu diğer davalı ile olan temel ilişkiye dayalı olarak itirazın iptalini talep ve dava ettiği, davalı İsmail çeklerde avalist olarak yer almakta olup, süresinde ibraz edilmeyen çekler kambiyo senedi niteliği taşımadığından, 6102 sayılı TTK’nın 702/2. maddesi uyarınca avalist olarak sorumluluğu olmadığından, avaliste karşı temel ilişkiye dayanılarak talepte bulunulamayacağından aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın, davalılardan …Ltd. Şti. yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, …yönünden açılan davanın esastan reddine, davalılar yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı …Ltd. Şti. yönünden usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindedir.
Yukarıda belirtilen Yargıtay ilamları ışığı altında yapılan değerlendirmede, … 5. ATM …E. Sayılı dosyasında davalı şirket hakkında açılan iflas erteleme davasının reddedildiği, tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırıldığı, şirketin iflasına karar verildiği ve kararın 07/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Yine bu dosyada 26/05/2015 tarihinde verilen ara kararla “ihtiyati tedbir ve kayyum atanması talebinin İİK 179/a maddesi uyarınca kabulü ile İİK.179/b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle, davacı şirketler aleyhindeki 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacılar hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine” şeklinde tedbir kararı verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde davaya konu faturanın keşide tarihinin 17/06/2015 tarihi olduğu, icra takip tarihinin ise 02/05/2016 tarihi olduğu davacılar hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine şeklindeki tedbir karar tarihinin ise 26/05/2015 tarihi olduğu dikkate alındığında davacı tarafından, davalı şirket hakkında mahkemece verilen 26/05/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararı ihlal edilerek icra takibine başlanıldığı anlaşılmakla itirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olduğundan mahkememizce dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Benzer mahiyetteki (davacısı farklı, davalısı iş bu dava davalı şirket olan) … 4 ATM …E. Sayılı dosyasında da davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Bu karar istinaf edilmeden 31/05/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı şirket adına vekaletname sunan vekile, yapılan ihtaratlı tebligata rağmen iflas masasından alınmış usulüne uygun bir vekaletnameyi dosyaya sunmaması nedeniyle vekilin uyaptan vekil kaydının silinmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 46,27 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 610,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”