Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/830 E. 2018/745 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/830 Esas
KARAR NO : 2018/745

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
KARAR TARİHİ : 27/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline kasko sigortalı … plakalı araç ile davalının sigortacısı olduğu … plakalı aracın sebep olduğu kaza sonucu hasarlandığı, eksper marifeti ile tespit edilen hasar tazminatının ödendiği, haklarına halef olduğu ve rücu hakkı doğduğu, davalı aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve dayanaksız itiraz edildiği, itirazın iptali davası açılması zarureti doğduğu diğer hususlar ile birlikte belirtilerek fazlaya dair dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline ve takibin devamına, 1.686,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 04.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı uhdesinde tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.07.2015 tarihinde meydana gelen ve … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında poliçe teminatının 29.000,00 TL ile sınırlı olduğu, takip konusu borca yasal süresinde itiraz edildiği, davacının icra baskısı ile sebepsiz zenginleşmek istediği, %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri, kusur ve zarar miktarının incelenmesi gerektiği, kusur için ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını talep ettikleri, hasar tespiti yapılırken değişen parçaların sovtaj değerinin hesaplanması, aracın rayiç değerinin ve sovtaj değerinin tespit edilmesi gerektiği, davadan önce icra dosyasında ve ihbar dosyasında herhangi bir belge sunulmadığı, temerrüdün söz konusu olmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, reddedilen kısım için yargılama ücreti ve ücreti vekâletin davacı yana tahmiline karar verilmesi istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 35. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu adına hasar bedelinin tahsili amacıyla 1.686,00 TL asıl alacak ile 103,69 TL faizden oluşan toplam 1.789,69 TL bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu ve süresinde huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamınca değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Makine Mühendisi … ile Sigortacı …’a tevdii edilmiş olup, 20/10/2017 tarihli bilirkişi raporunu dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı … şirketinin kasko sigorta poliçesi ile sigortalısına ödemiş olduğu sigorta hasar bedelinin kazaya karışan karşı araç sigortacısı davalı … şirketinden rücuan tazmini talepli yapılan icra takibine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; dava konusu kazanın 26.07.2015 günü saat 16:45 sıralarında kimliği belirsiz sürücünün sevk ve idaresindeki, davalı …Ş. tarafından ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile araç başına azami 29.000,00 TL limitli teminat altına alındığı iddia edilen … plaka sayılı, … marka, Gri renkli otomobil ile … ili, … ilçesi, … mevkiinde orta refüj ile bölünmüş, tek yönlü, iki şeritli … caddesi yolunun sağ şeridinde düz seyir halinde iken ön kesimleri ile önünde aynı istikamette seyir halinde olan ve en öndeki otomobilin arıza nedeniyle aniden durması ile frenle duran sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, … A.Ş. adına tescilli, davacı …Ş. tarafından 21688824 numaralı “Uzun Süreli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile 11.04.2014-11.05.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere teminat altına alınmış, … plaka sayılı, … marka, … tipinde, 2014 model, Beyaz renkli otomobilin arka kesimlerine çarpması, akabinde çarpışmanın şiddeti ile öne doğru savrulan … plakalı otomobilin ön kesimleri ile önünde arıza nedeniyle duran sürücü …’’ın sevk ve idaresindeki,… plaka sayılı, … marka, … tipindeki otomobilin arka kesimlerine çarpması sonucu toplam üç taşıtın karıştığı ve iki çarpışmanın yaşandığı trafik kazası meydana gelmiş, olay taşıtlarda maddi hasar ile sonuçlanmıştır.
Hazine Müsteşarlığı’nın 2007/27 sayılı Genelgesi ile 2918 sayılı KTK 81. maddesine işlerlik kazandırmak amacı ile yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturmuştur. Bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşuluyla kazaya karışan kişiler aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebileceklerdir. Bu kapsamda herhangi bir yaralanama ve ölümle sonuçlanmayan olayla ilgili olarak kazaya karışan sürücüler arasında tanzim olunup imzaları ile tasdik altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”’nda; … plaka sayılı otomobilin sürücüsü …, “Aracımın arızası sebebi il yolda durdum, arkamdan gelen araç durdu, onun arkasından gelen araç duramayıp ortadaki araca çarptı, çarpma etkisiyle otomobil araçta bana çarptı. Hatalı olduğumu kabul ediyorum” şeklinde, … plaka sayılı otomobilin sürücüsü … , “Aracımla seyir halindeyken öndeki aracın ani durması sebebiyle bende ani fren yaptım. Çarpmadan durdum fakat arkamdan gelen araç duramadı bana çarptı. Çarpmanın etkisiyle benim aracım önümdeki araca çarptı, araçlarda hasar oluştu. 3. araç … sahibi olay yerini terk etti. Plakası ve resimleri mevcuttur. Acelem var, hastaneye gideceğim diyerek hızla olay yerinden kaçmıştır” şeklinde yazılı beyanda bulunmuşlar, çizilen “Kroki”de; yolun geometrik durumu, zemin ve hava şartları, mahalde veya kavşakta bulunan trafik işaret levhaları vb.. detaylar belirtilmediği için belli olmamakla birlikte bölünmüş, iki yönlü, dört şeritli düz yolun sağ şeridinde peş peşe seyri halindeki otomobillerden en arkadaki … plakalı otomobilin ön kesimleri ile önündeki … plakalı otomobile, bu otomobilin de çarpmanın etkisi ile ön kesimleri ile önündeki … plakalı otomobilin arka kesimlerine çarptığı tespit edilmiştir.
Sürücüler yeterli sürücü belgesine haiz olup alkol durumları bilinmemekle birlikte tutanakta birbirlerinden alkol şüphesi duyduklarına, şikâyetçi olunduğuna dair herhangi bir iz, delil, beyan bulunmamaktadır.
Olay sonrasına ait fotoğraflamalar kroki ile uyumlu olup vaktin gündüz, hava ve görüşün açık, zeminin asfalt kaplama, yüzeyin kuru olduğu, görüşe engel bir durumun bulunmadığı, yolun sağında kaldırım, solunda ise orta refüj bulunduğu, … plakalı otomobilin ön kaput uç ve plakalık kesimlerinden hasarlı olduğu görülmektedir. Olayın araç içi veya dışarıdan kamera görüntüleri, dışarıdan görgü tanıkları bulunmamakta olup dolayısıyla olayda etkili olabilecek başkaca unsurlar bilinememektedir. Olay yerine sürücüler tarafından düz gelinmektedir. Genel trafiğin bünyesinde barındırdığı kaza riski ve tehlikeleri nedeniyle sürücülerin dikkatlerini yoğunlaştırmaları, müteyakkız davranarak yola gereken dikkat ve özeni göstermeleri, hem kendilerinin hem de trafikte bulunan diğer sürücü, yolcu ve yayaların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmemek adına tedbirli ve kontrollü ilerlemeleri, hız ve takip mesafelerini ayarlamaları, trafiği tehlikeye düşürecek hareketlerden sakınmaları, önleyici etkili tedbirleri zamanında almaları gerekmektedir. Normal şartlar altında gündüz vakti, havanın ve görüşün açık olduğu düz mahalde yolu gereği gibi kontrol eden, hızını ve emniyetli takip mesafesini gereği gibi ayarlayan bir sürücünün önündeki vasıtayı görüp tedbirli davranmaması için olumsuz bir neden bulunmamaktadır. Bilindiği üzere T.C.K. 22/2 maddesinde; “taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Dikkatli, tedbirli ve kontrollü davranılması durumunda olay önlenebilir niteliktedir. Arkadan çarpma, asli kusur sayılan hallerdendir.
Kazaların rekonstrüksiyonu; kaza oluşumunun her bir fazı kendi zamansal ve mekansal akışı içinde değerlendirilebilecek şekilde kazanın tüm detay ve dinamiğini kapsar. Karayolları Trafik Kanununda ve Yönetmelikte yazılı kayıt ve şartlar dışında ve aksine bir işaret bulunmadıkça yerleşim yeri içinde azami hız sınırı 50 km/saat olup (K.T.Y. Mad. 100), sürücüler aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar (K.T.K. Mad. 51/a, K.T.Y. Mad. 101). Artan hız ile birlikte görüş alanı açısı daralmakta, taşıt kontrolü güçleşmekte, durma mesafesi uzamakta, kaza ihtimali artmakta, kaza sonuçları ağırlaşmakta, çarpma anında transfer edilen kinetik enerji yükselmekte, zararlar artmaktadır. Ortalama hızın %5 artması, yaklaşık olarak tüm yaralanmalı kazalarda %10, ölümlü kazalarda ise %20 düzeyinde artışa yol açmaktadır. Kaza ihtimali ve kaza sonuçları ile ilişkisi nedeniyle hız, temel bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Aşırı hız, yasal hız sınırlarına; uygun olmayan hız ise, çevresel koşullara göre uygun hız sınırının üzerine çıkılması anlamına gelmektedir. Her iki durumda da meydana gelebilecek kazalar yasal hızda ya da uygun hızda oluşabilecek hasarın üzerinde olmaktadır. Dolayısıyla hızın kontrol edilmesi durumunda çoğu kaza önlenebilir ve oluşabilecek zarar ve kayıplar azaltılabilir niteliktedir. Fren dinamiğinde reaksiyon zamanı ise, bir şeyin ya da tehlikenin görülüp anlaşılması ile ona karşı etkilenme, yani gerekli tedbiri almaya başlama arasında geçen süre yani sürücünün fren yapmasına neden olan engeli görmesi ile ayağını fren pedalı üzerine koyması arasında geçen süredir. Bu sürenin içinde algılama, ne olduğunu fark etme, karar verme, ayağı gaz pedalından fren pedalına geçirme süreleri bulunmaktadır. Bu süre sürücünün yeteneklerine, o andaki fizyolojik ve psikolojik durumlarına, şahıslara özgü karakteristikler ile dış etkenlerin çeşitlerine bağlı olarak en az 0,3 ve en çok 1,7 saniye sınırları arasında değişmekte ise de, ortalama olarak 0,5-0,6 saniye kabul edilmektedir. Fren reaksiyon zamanı ise, bir tehlike anında, şoförün fren pedalına basmasından aracın fren sisteminin etki göstermeye başlamasına kadar geçen süredir. Mekanik ve hidrolik frenlerde ortalama 0,1-0,2 saniye ve havalı frenlerde ise 0,2-0,6 saniyedir. Toplam reaksiyon zamanı ise, sürücü ve fren reaksiyon zamanlarının toplamı olup tehlike halinde ortalama 0,75 saniyedir. Araçların, esasları yönetmelikte belirtilen şekilde ve tarzda teknik şartlara uygun durumda bulundurulması zorunludur. Hadisenin meydana geliş şekline ve sonuçlarına göre; otomobilin üzerinde teknik inceleme yapılmadığı için arızalanıp arızalanmadığı bilinmemesine rağmen …’ın idaresindeki … plakalı sayılı otomobilin arıza nedeniyle yavaşlamak ani durmak zorunda kaldığının beyan edildiği, değişik tehlikeleri bünyesinde barındıran trafikte sürücülerin sadece teknik arıza nedenleri ile değiş taşıt veya yaya vb. nedenler ile de frenle yavaşlayıp durmak zorunda kalabilecekleri, keyfi veya kasten yapılmış bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği, trafik seyir güvenliğini tehlikeye düşürmediği, bu nedenle emniyet takip mesafesi bırakılması gerektiği, nitekim arkasından yaklaşan ve zamanında fren tedbiri uygulayan sürücü …’ın çarpmadan durduğu, kimliği belirsiz sürücünün ise idaresindeki … plakalı otomobil ile yolun icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla dalgın ve dağınık dikkatle seyir halinde olduğu, önünde ilerleyen yavaşlayıp durmak zorunda kalan otomobili ve onun arkasında zamanında etkili frenle duran otomobili, fren ışıklarını dikkate almadığı, takip mesafesini korumadığı, zamanında etkili fren veya direksiyon manevrası tedbiri uygulayamadığı, dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davranarak arkasından çarpmasının önlenebilir nitelikteki olayda tamamen etkilidir.
Trafik kazalarına karışanlar; kazada ölen, yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza trafiği, can ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemek, kazaya karışan kişiler tarafından istendiği takdirde kimliğini, adresini, sürücü ve trafik belgesi ile sigorta poliçe tarih ve numarasını bildirmek ve göstermek, kazayı; yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak … zorundadırlar. Yalnız maddi hasar meydana gelen kazalarda, kazaya dahil kişilerin tümü, yetkili ve görevli kişinin gelmesine lüzum görmezlerse, bunu aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilirler. Çarpan kimliği belirsiz sürücüsünün olay yerinden ayrılmasını gerektirecek can veya mal güvenliğine tehdit unsur oluşturabilecek bir etken olmadığı, rücu nedeni olabilecek sürücü belgesizlik, alkol vb.. nedenler ile olay yerini durmaksızın terk etmiş olabileceği, bu hareketi ile bir takım delillerin elde edilmesine engeldir.
Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir. Buna göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda; karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar, trafik-yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit-taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü, taşıt yolu (kaplama)-karayolunun genel olarak taşıt trafiğince kullanılan kısmı olarak tanımlanmıştır (K.T.K. Mad. 3). Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse, belirtilen hız sınırlarını aşmamak (K.T.K. Mad. 51), trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak (K.T.K. Mad. 52/b,c), önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek (K.T.K. Mad. 56/c) zorundadırlar. Araç sürücüleri trafik kazalarında; arkadan çarpma hallerinde asli kusurlu sayılırlar (K.T.K. Mad. 84/d).
Olayda aksine davranarak, sevk ve idaresindeki JR9455 plaka sayılı otomobil ile vaktin gündüz, görüşün açık olduğu ve görüşe engel bir durumun bulunmadığı şartlarda hızını meskun mahal yolun ve trafiğin o anki icap ve şartlarına göre ayarlamayan, önünde yavaşlayıp duran otomobili dikkate almayan, yolu ve ilerisini gereği gibi kontrol etmeyen, yakın mesafeden dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz şekilde yaklaşmaya devam eden, zamanında etkili fren tedbiri ile uygun direksiyon manevrası uygulayamayarak önündeki otomobilin arka kesimlerine çarparak dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen kimliği belirsiz sürücünün yapılan değerlendirmeler sonucunda önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde %100 oranında tamamen asli kusurludur.
Olayda sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile sağ şeritte düz seyir halinde iken olay mahallinde önünde aynı istikamette ilerleyen ve arıza nedeniyle ani yavaşlayıp duran otomobili görüp fren tedbiri ile arkasında emniyetli mesafede durduğu esnada arkasından gelen dikkatsiz ve tedbirsiz sürücüsünün sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, kazada etkili herhangi bir kural hatası, ihmali veya rolü bulunmayan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı mütalaa edilen sürücü …’a yapılan değerlendirmeler sonucunda önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde atfı kabil kusur bulunmaktadır.
Araçların görevli kişilerce, verilen dur emrinde, sesli, işaretli dur emrinde veya kırmızı ışıklı, işaret levhalarına uyularak veya önündeki araçların durması ve arıza halleri gibi her türlü trafik mecburiyeti nedeni ile durdurulması halleri “Durma” dır (K.T.Y. Mad. 111). Teknik arıza, kayma, yolda ani olarak meydana gelen bir bozukluk veya heyelan, yükün kayması ve düşmesi ve benzeri gibi mecburi hallerin yerleşim birimleri dışındaki karayolunda taşıt yolu üzerinde meydana geldiği takdirde, araç sürücüleri, bütün imkanları elverdiği ölçüde kullanarak hareket ettirme, itme ve benzeri şekil ve surette, araçlarını karayolu dışına, bu mümkün olmaz ise, bankette, bu da mümkün değilse taşıt yolunun en sağına almak ve her durumda yol, hava ve trafik şartları ile gece ve gündüz olmasına göre, gerekli güvenlik ve uyarı tedbirlerini derhal alıp uygulamakla yükümlüdürler (K.T.Y. Mad. 116). Sürücülerin; araçlarını zorunlu bir neden olmadıkça, diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde veya işaretle belirtilen hız sınırının çok altında sürmeleri, güvenlik nedeni veya verilen herhangi bir talimata uyulması dışında, başkalarını rahatsız edecek veya tehlikeye sokacak şekilde gereksiz ani yavaşlamaları yasaktır (K.T.K. Mad. 56/d).
Olayda sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile iki şeritli, tek yönlü yolun sağ şeridinde düz seyir halinde iken beyana göre beliren teknik arıza sonucu durmak zorunda kalan, vaktin gündüz, hava ve görüşü açık olmasına ve arkasından gelen otomobilin de durmasına göre trafik güvenliğini tehlikeye düşürücü etkisi olmayan, en arkadan gelen dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz sürücüsünün çarptığı otomobilin ileri doğru savrulması ile sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı mütalaa edilen sürücü …’a yapılan değerlendirmeler sonucunda önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
Hasarın kendisine ihbar edilmesi üzerine …’nin açtığı … numaralı hasar dosyası kapsamında görevlendirilen Eksper …tarafından hazırlanan 27.08.2015 tarihli “Kasko Ekspertiz Raporu”nda; otomobilin 03.08.2015 tarihinde Kağıthane’de faaliyet gösteren anlaşmalı-yetkili … Ltd. Şti.’ne ait serviste incelendiği, 51.096 km’de, onarım süresinin 5 iş günü, muallak hasarın 3.000,00 TL, ön ve arka kısımlarından hasarlı olduğu, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler arasında %15-%16-119,68 TL iskontolu 666,93 TL bedel ile; sağ far, ön tampon sağ braket, ön tampon sol braket, ön tampon orta suportu, radyatör kartonu, radyatör yan kartonu, ön tampon agraf takımı, perçinler,agraflar bulunduğu, uygulanması gereken onarım ve montaj işçilikleri arasında %15-220,82 TL iskontolu 1.019,18 TL bedel ile; kaporta onarım (370,00 TL-ön tampon, arka tampon, sağ ön çamurluk, arka panel, havuz sacı), kaporta sökme-takma (120,00 TL-ön tampon, arka tampon), boya (650,00 TL-ön tampon, arka tampon, ön sağ çamurluk, arka paneli havuz sacı), elektrik (100,00 TL-ön tampon, arka tampon) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.686,11 TL, KDV dahil 989,61 TL olduğu belirtilmiştir.
Onarımı fiilen gerçekleştiren … yetkili servisi … Tic. Ltd. Şti. tarafından … A.Ş. adına düzenlenen 26.08.2015 tarih ve … numaralı “Fatura”da; değiştirilen parça ve malzemeler arasında 127,33 TL iskontolu 666,46 TL bedel ile; radyatör yan hortumu, radyatör davlumbazı, sağ far, ön tampon agraf takımı, sağ tampon ayağı, perçinler, agraflar, arka tampon sağ yan tutucu, arka tampon arka tutucu bulunduğu, uygulanan onarım ve montaj işçilikleri arasında 187,62 TL iskontolu 1.018,33 TL bedel ile; kaporta onarım (ön tampon, arka tampon, sağ ön çamurluk, arka paneli, havuz sacı,stop sacı), boya (arka tampon, ön tampon, ön çamurluk) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.687,79 TL, KDV dahil 1.991,59 TL’dir.
Hasar fotoğrafları incelendiğinde; hasarın ilk sadmede esasen arka kesimlerinde, ikinci sadmede ise sağ ön kesimlerinde etkili olduğu, kısmen radyatör bölümüne sirayet ettiği, sadmelerin şiddetine, açısına, hızına, temas eden yüzeylerin katılığına ve yakın civarda bulunan komponentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak sağ ön çamurluk gibi cıvatalı sökülebilir takılabilir dış kaporta, arka panel, havuz sacı, stop sacı gibi kaynaklı iç kaporta, ön tampon, arka tampon, far vb. polikarbon kompozit plastik esaslı komponentlerinden değişik derecelerde göçme, ezilme, sürtme, çatlama, kırılma, vb. şeklinde deformasyona uğradıkları görülmüş olup hasar ile ilgili olarak düzenlenen kasko ekspertiz raporu ile onarım faturasında belirtilen hasarlı parça ve işçiliklerin, hasar ve kaza ile uyumlu, onarım için gerekli nitelikte oldukları, bedellerinin orijinal parça ve yetkili servis piyasasının rayicinde, uygun, kadri marufunda ve haddi layıkında olup, onarım bedeli KDV hariç 1.687,79 TL, KDV dahil 1.991,59 TL olup davacı …Ş.’nin onarımı gerçekleştiren servise 04.09.2015 tarihinde gerçekleştirdiği 1.686,00 TL tutarındaki ödeme nedeniyle uğradığı net zarar 1.686,00 TL olduğu, 10.05.2016 tarihinde başlatılan ve yapılan itiraz üzerine 20.05.2016 tarihinde durdurulmasına karar verilen icra takibinin de faiz ve ferileri hariç 1.686,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden başlatılmıştır.
Davacı …Ş. yönünden; davadışı sigortalı … A.Ş. adına kayıtlı … plakalı araç davacı … AŞ’ne 11.04.2014-2015 vadeli 21688824 numaralı kasko poliçesi ile sigorta edilmiştir. 26.07.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası poliçe teminat kapsamında riziko olup, … Bankası A.Ş. “Dekont”una göre; … tarafından aracın onarımını gerçekleştiren anlaşmalı servis … Araçlar San. hesabına 04.09.2015 tarihinde 1.686,00 TL yatırıldığı tespit edilmiştir. TTK 1472. Md. gereğince davacı sigortalısının zararı giderdiği miktar ile sınırlı olarak yasal halefiyet hakkı kazanmıştır.
Davalı …Ş. yönünden; davalı …Ş. aleyhine … plakalı aracın trafik sigortacısı olduğundan bahisle dava yöneltilmiş olup, dosyaya trafik poliçesi sureti sunulmamıştır.
Trafik kazası tespit tutanağında ise, … plakalı aracın trafik poliçesi ile ilgili bilgilerin yeraldığı bölümde; Sigorta şirketinin … Sigorta AŞ acente;323636, Poliçe no; … olarak kayıtlı olduğu, poliçe vadesinin belirtilmediği, kazaya karışıp olay yerini terk ettiği belirtilen … plakalı araca ait trafik poliçesi (veya yeşil kartı) sunulmadığı, davacının … plakalı araç sebebiyle …’e dava yöneltmesinin dayanağı dosya kapsamında tespit edilememiş olup, davalı … şirketi tarafından verilen cevap dilekçesinde husumete ilişkin beyanda bulunulmamış aynı zamanda da poliçe bilgilerine de yer verilmemiştir.
Sonuç olarak; … plaka sayılı otomobilin kimliği meçhul sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, davalı …ne karşı davanın ZMS (Trafik) sigortacısı olduğu iddiası ile yöneltilmiş ise de, trafik poliçesinin dava dosyasına sunulmadığı, … plaka sayılı otomobilin sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, … plaka sayılı otomobilin sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, Davacı …Ş.’nin kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı otomobilin onarımı için ödediği hasar tazminatı tutarı nedeniyle uğradığı zararın 1.686,00 TL olduğu, Trafik poliçesinin sunulması kaydıyla, icra takip tarihinden önce KTK 99. Md. ve Trafik Poliçesi genel şartları B.2 md. gereğince temerrüt tarihinin tespiti için gönderilmesi gereken başvuru belgesine dosyada rastlanmadığı, bu sebeple temerrüt tarihinin icra takip tarihi olan 10.05.2016 tarihi olacağı hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve irdeleyici bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 1.686 TL üzerinden devamına, 1.686 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar tarifesine uyarınca alınması gereken 115,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 85,97 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL peşin harç ile 1.160,50 TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat, müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.189,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT tarifesi uyarınca 1.686,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere karar verildi. 27/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”