Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/82 E. 2018/1021 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/2 Esas
KARAR NO : 2018/976

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2013
KARAR TARİHİ : 05/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde, Borçlu aleyhine … 23. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, kendilerine ödeme emri gönderildiğini,borçlu taraflar arasında tanzim olunan sözleşmeyi ikrar ettiğini, borçlu sözleşmeyi ve borcu kabul ettiğini,borcun muaccel olmadığını iddia ettiğini,icra takibi başlatıldığı tarihte takip konusu aylara ilişkin borcun muaccel olduğunu, borçlu sözleşmede belirlenen 30.01.2013 – 28.02.2013 – 30.03.2013 – 30.04.2013 – 30.05.2013 – 30.06.2013 vade tarihli edimlerini yerine getirmediğini, söz konusu aylara ilişkin borcun muaccel olduğu sözleşmenin 4.3 maddesinden de anlaşılacağı üzere kesin olduğunu,icra takibi 03.07.2013 tarihinde başlatıldığını,borçlu tarafından takip konusu aylara ilişkin kısmi ödeme yapıldığını,borçlu tarafça 09.05.2013 ve 17.06.2013 tarihlerinde yapılan kısmi ödemeler TBK md.100 uyarınca öncelikle işlemiş faiz masraf ve ferilerine mahsup edildiğini,borçlu itirazında haksız olarak temerrüte düşmediğini iddia ettiğini,borçlu işlemiş faize ve faiz oranına da haksız olarak itiraz ettiğini,bu nedenlerle haksız olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini,borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini,yargılama giderlerinin ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İş bu davanın görevsiz mahkemede açıldığını,iş bu dava müvekkili şirket ile davacı taraf arasında yapılan alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan bir itirazın iptali davası olup;dava konusu uyuşmazlığın TTK 4 maddesinde sayılan hususlardan olmadığının sabit olduğu,dolayısıyla iş bu dava mutlak ticari davalardan olmadığını,huzurdaki davada müvekkili davalı şirket tacir ise de davacının tacir olmaması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile de ilgili olmaması nedeniyle iş bu dava ticari dava sayılmayacağını, iş bu davada görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu,davanın esastan reddi gerektiğini,bu nedenlerle davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanında kalması nedeniyle görev itirazımızın kabulüyle iş bu davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle reddine, haksız mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun ikame olunan davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce dosyanın delili olan … 23. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, incelenmesi neticesinde; davacı alacaklı tarafından davalılar borçlu aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 19.142,44 EUR sözleşmeye dayalı alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların süresinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takip durdurularak yasal süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 2013/399 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 2014/108 karar sayılı, 30/04/2014 tarihli kararda; Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine iş bu itirazın iptali davası açılmış ise de TTK 4/1 a-f maddesine göre TTK 19/2 maddesine göre, TTK 4/1 maddesine göre ve HMK 114/1 ve HMK 115 maddelerine göre dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine dosya tevzii bürosuna gönderilerek resen yapılan atama neticesinde dosyasının İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesine tevzii edildiği, Mahkemece yapılan inceleme neticesinde verilen karşı görevsizlik nedeniyle dosya mercii tayini amacıyla Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/4787 esas, 2015/11811 karar sayılı, 26/11/2015 Tarihli ilamda; ” Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen temlik sözleşmesi uyarınca davacının İhlas Finans Kurumundan olan alacağın davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının edimini yerine getirmediği iddiasıyla icra takibi başlattığı ve itiraz üzerine takibin durduğu iddiasıyla itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmış olup, bankacılık işleminden kaynaklanan ve be nedenle ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılan uyuşmazlığın İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektir. Bu kapsamda 6100 sayılı HMK.’nın 21. Ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine ” yönelik karar verilmiştir.
Bozma sonrasında dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
Bozma sonrasında mahkememizce yapılan yargılama neticesinde tarafların davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Mali Müşavirler … ile …. tarafından dosyaya tanzim olunan 27/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının dava dışı … A.Ş nezdinde Kar Zarar Katılım hesabı bulunmakta olduğu, … AŞ’nm tasfi­ye haline girmesi ile davacı ile davalı … arasında alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalanmış olduğu, davacının 19.124,44 EURO alacağı bulunduğu iddiası ile davalıya karşı icra takibi başlamış olduğu, davacının dosyaya sunduğu dava dışı … A.Ş. nezdindeki 10-302844-3 hesap nolu Kar zarara katılma hesap cüzdan fotokopisinde 441.883 DEM’ 225.931 EURO hesabının bulunduğu, davalı … TİC.A.Ş. ile davacı arasında 05.06.2009 tarihinde alacağın temliki, sulh. ibra ve ferağ az sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşmenin, “sözleşmenin konusu” bölüm başlıklı konusuna ilişkin 3. maddesinde hesabı temlik eden “Muhatap” ile hesabı temlik alan “Temlik Alan” arasındaki temlik şartlarının belirlenmesi iş bu sözleşmenin konusu olduğu, Özel Hükümler bölüm başlıklı 4. Maddesinde; 4.1 Maddesinde, “Muhatap” Tasfiye Halinde … A.Ş.’nde, Kar ve Zarar Katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 225.931,00 EURO’ yu bütiln haklan ile ‘Temlik Alana” temlik ettiği, 4.3. Maddesinde, “Temlik Alan” “Muhatabın” kendisine temlik ettiği tutarı, “Muhataba” aşağıda belirlenen tutarlarda ve yine aşağıda belirtilen tarihlerde ödeyeceği, ‘Temlik Alan” ve “Muhatap” iş bu durumu Gayri kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ettiği, 4,5 Maddesinde; “Temlik alan” Md. 4.3’de miktarları belirtilen toplam 225.931,00 EURO’yu “Muhatabın”… 88- … Şubesinde bulunan …141651-33… numaralı hesabına Md, 4.3’de belirtilen vadelerde havale ederek ödeyeceği, her bir ödeme birbirinden bağımsız olduğu, bu madde makbuz hükmünde olduğu, taraflar masında kurulan sözleşmenin yukarıda belirtilen 4.3 maddesi kapsamında, davacı alacaklı ile borcu devralan davalı arasında kurulan ödeme planına göre davalının 30.06.2009 tarihinden başlamak üzere 30.01.2010 tarihli 8. Takside kadar aylık 500,00 EURO, 30,01.2010 tarihinden 30,12.2014 tarihli 67. Takside kadar aylık 3.700,00 EURO 68. son taksitte 3.631,00 EURO olmak üzere toplam 225,931,00 EURO ödeme taahhüdünde bulunulduğu, sözleşmenin 4.5. maddesi gereğince, taksit tutarlarının yatırıla­cağı … 88- … şubesi nezdindeki …141651-33… hesap hareketlerine ilişkin ekstrenin dosyaya sunulmadığı, taraflar arasında temerrüde ilişkin faiz oram belirlenmemiş ol­duğundan, 3095 sayılı Kanunun Yabancı para borcunda faize ilişkin 4/a maddesi “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmak iğ ı hallerde yabana para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır/” hükmü gereğince aksayan taksit tarihinden 02.07.2013 taksit tarihine kadar toplam 19.038,34 EUR’a takip tarihine kadar itibaren Devlet Bankalarınca USD/EURO cinsinden uyguladığı en yüksek faiz oranı olan EURA % 5,80 oranında faiz isteminin uygun olacağı, TBK’nın Borçlunun Tcmerrüdü bölüm başlıktı 117.Maddesinde Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düştüğü, borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutalan bir hakka dayanak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bu günün geçmesiyle temerrüde düşmüş olur, ödeme planı incelendiğinde taksit tutarları ve vadelerinin taraflarca belirlenmiş olması nedeniyle, ödenmeyen taksit tarihlerinden başlanarak temerrüdün oluştuğu, takip talebinde belirtilen, 09.05.2013 tarihinde 5,313,99,-TL, (1 EURO 2,353, TL) = 2.258,38 EURO 17.06.2013 tarihinde 3.563,04 TL (1 EURO 2,488 TL) = 1.432,09 EORU toplamı 3.690,47 EURO tahsilat sağlandığı, 30.01.2013 tarihli aksayan taksit tutarı 3.700,00 EURO’dan, tahsilat tutarı 3.690,47 EURO düşüldüğünde 30.01.2013 tarihli taksitten 9,53 EURO bakiye borç kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetine Hukukçu … eklenerek alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacının takip tarihi 03.07.2013 itibarıyla taleple bağlılık ilkesi davacının, borcu üstlenen davalı … TlC.A.Ş.den, 18.509,53 EURO asıl alacak, 191,59 EURO temerrüt faizi olmak üzere toplam 18.701,12 EURO talepde bulunutabileceği, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 18.701,12 EURO asıl alacağına % 1,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak faiz yürütülebileceği, davacının dava dışı Tasfiye halinde … A.Ş.’nin … Şubesinin …hesap no.lu, … no.lu “Kar ve Zarara Katılma Hesap” cüzdanına göre 01.01.2001 tarihinde 441.883,00 DEM = 225.931 EURO olarak alacaklı olduğu, alacağın varlığının Tasf, Hal. (… A.Ş.’nin borcundan kaynaklandığından henüz tasfiye devam ederken bu alacaktan dolayı icra takibi yapılamayacağı, davalının dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş.yi ibra etmesi halinde, dava dışı Tasfiye Halinde… A.Ş.’ninborçlulıit sıfatının sona ermesi, yeni borçlu olan davalı şirketin bu yüzden davacının alacağım üstlenmesi ile davalının borçlu olarak nitelendirilebileceği, dava dışı Tasfiye … A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam ediyor olduğunun kamuya açık olan İTO kayıtlarındaki özet bilgilerinde halen Tasfiye Halinde Karar Tarihi 10/02/2001 şerhinin düşüldüğü, buna göre dava dışı Tasfiye Halinde… A.Ş.’nin tasfiyesinin halen devam ettiğini, Tasfiye süreci tamamlanıncaya kadar geçen sürede, borçlu davalı şirketin, önceden borçlu olan Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin sahip olduğu, itiraz haklarını kullanmasının mümkün olacağı, taraftar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olarak Yargıtay emsal kararlarına göre de Tasfiye işlemleri sonucunda bir alacak kalırsa davacının bir hak talebinde bulunabileceği, tasfiyenin bitmesi halinde katılma hesabı sahibi olan davacının … A.Ş.’nin … Şubesinin … hesap no.lu, 93439 no, lu “Kar ve Zarara Katılma Hesap” cüzdanına göre 01.01.2001 tarihinde 441.883,00 DEM = 225,931 EURO olarak alacağına tasfiye neticesinde oluşabilecek bir alacak kalırsa, bu atacak miktarı kadar davalı nezdinde alacağın da muaccel hale geleceği, bu aşamada davalının icra takibine olan İtirazında haklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya ek ve kök raporları hazırlayan bilirkişilere yeniden gönderilmiş olup, 22/06/2018 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda, daha önce dosyaya sunulan rapordaki görüş ve kanaat dışında herhangi bir görüş yada kanaat bildirilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının dava dışı … A.Ş. nezdinde kar zarar katılım hesabına dayalı taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında temlik alacağının davacı tarafça takibe konulması üzerine davalı borçlunun borca ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacının dava dışı … A.Ş.’de kar zarar katılım hesabının bulunduğu, dava dışı kurumun tasfiye halinde olması sebebiyle bütün hakların taraflar arasında yapılan temlik sözleşmesi ile davalı tarafa geçtiğini, hesaba ilişkin davacının alacaklarının bulunduğu, alacak bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının vaki itirazının iptali davası olduğu, hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve irdeleyici 25/10/2016 tarihli mali müşavir bilirkişiler ile banka bilirkişi kök raporu 17/08/2017 tarihli akademisyen mali bilirkişi heyet ek raporu ve 22/06/2018 tarihli son ek raporda davacının davalıdan toplam 18,701,12 EURO alacağı bulunduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 18.701,12 EURO asıl alacağa temerrüt faizi istenebileceği kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilmekle, bu kanaat ışığında davanın kısmen kabulü ile takibin 18.701,12 Euro üzerinden devamına, asıl alacak 18.509,53 Euro’ya 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak belirli ve hesap edilebilir olduğundan % 20 si oranındaki 3.740,53 Euro icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile takibin 18.701,12 Euro üzerinden devamına, asıl alacak 18.509,53 Euro’ya 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20 oranındaki 3.740,22 Euro icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.012,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 545,13 TL + 240,40 TL icra dosyasına yatırılan toplam 785,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.226,50 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 545,13 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.518,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.459,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısman davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.200,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.040,55 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”