Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/806 E. 2019/29 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/806 Esas
KARAR NO : 2019/29

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan üzerinde ipotek kaydı bulunan bir ev satın aldığını, evin borcunun ödendiğini ancak şüpheli ev üzerindeki ipoteğin kaldırmadığından müvekkilinin ipotek borcunu ödeyerek evi ikinci defa satın almak zorunda kaldığını, bu kapsamda … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası açıldığını ve derdest olduğunu, evin satışı içinde 09/07/2012 tarihinde müvekkili adına işlem yapabilmesi için … tarafından …’a veekalet verirken kalan borç miktarı olan 53.625,00 TL bedelli senedin verilmesinin istendiğini, müvekkilininde 09/07/2012 tarihinde 20/07/2012 ödeme tarihli senedi vererek bedelinin ödendiğini, senet aslının istenilmesine rağmen ısrarla atıldığından bahisle verilmek istenmediğini, daha sonra senedi yırtarak attığını söylediğini, ancak sendein önce …’a bu kişide …’a cirolanarak aynı zamanda senedin … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, müvekkili tarafından takibe itiraz edilmiş ise de takibin durdurulmadığını, müvekkilinin senet bedelini ödediğini, hakkında başlıtalan takibin haksız olduğunu, bu kapsamda müvekkili hakkında başlatılan takibin durdurulmasını, 53.625,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tepiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından senet bedelinin ödendiğine ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının gayrimenkulün satışına ilişkin olarak kararlaştırılan ve ödenmeyen bedele karşılık senedin alındığını, ancak senedin tarafına ödenmediğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin keşidecisi … 09/07/2012 tanzim tarihli, 20/07/2012 vade tarihli, 53.625,00 TL bedelli bonoyu ticari ilişki kapsamında …’dan ciro yoluyla devir aldığını, davacının müvekkilinin senedi vade tarihinden sonra ciro yoluyla aldığından hak sahipliği hususunda alacağın temliki hükümlerinin uygulanması gerektiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı dava konusu senet bedelini ödediği senedin bedelsiz kaldığı ve borçlu olmadığının tespiti taleplerinin hukuka aykırı olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı … tarafından dosyaya delil ve cevap dilekçelerinin sunulmadığı anlaşıldı.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında senet alacağının tahsili amacıyla 53.625,00 TL asıl alacak bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 16. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından icra dosyası üzerinden çıkarılan ödeme emrinin iptaline ilişkin itirazın kabulüne karar verildiği anlaşıldı.
Tarafların iddiaları ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Bankacı …’a tevdii edilen dosyaya 12/06/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı … ’ın davalı …’an …. mahallinde bir ev aldığı, bu evin alım bedeli için aralarında tanıklar huzurunda 22.08.2011 tarihinde tutanak düzenledikleri bu tutanakta anlaşmaları uyarınca satıcı …’a yapılacak ödemelerin açıkça belirtildiği, bu bağlamda söz konusu ödemelerin toplam 133.287,21 TL dir.
Tutanak da belirtilen ve tarafların mutabık kaldığı ödemeler 50.000,00 TL peşin ödenmesi gereken tutar, 18.662,21 TL Ekim/2011’den itibaren ödenecek 7 taksit kredi Taksit tutarı (Taksit: 2.666,03 X 7 adet) 64.625,00 TL 25.05.2012 tarihinde ödenecek tutar + 133.287,21 TL davacının ödemesi gereken toplam tutar olduğu, davaya konu gayrimenkulü (konut) satın alan davacının belirtilen tutarları …’a ve onun yönlendirdiği yerlere/kişilere ödemeler yaptığı dosya kapsamında aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerin incelenmesinden 50.000,00 TL …’un gayrimenkulun satışından dolayı …’dan peşin aldığı 50.000,00 TL, 28.000,00 TL …’un gayrimenkulun satışından dolayı 18.07.2012 tarihinde alıcıdan tahsil ettiği tutar, 25.000,00 TL … Bankası A.Ş. … Şubesinden …’un aynı bankanın … şubesi nezdindeki hesabına … tarafından 10.07.2012 tarihinde yapılan havale işlemi olduğu, işlem Dekontunda bulunan açıklama … tarafından satın alınan ev için 17.690,00 TL 10.04.2012 tarihinde Linda Nadia Kapıkyan tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı … A.Ş. adına yapılan havale tutarı olduğu, işlem Dekontunda bulunan açıklamada …’tan alınan …’deki ev 8.000,00 TL … Bankası A.Ş. … Şubesinden …’un aynı bankanın … şubesi nezdindeki hesabına … tarafından 18.05.2012 tarihinde yapılan havale işlemi olduğu, işlem dekontunda bulunan açıklamanın … satın alınan evin taksiti, 3.000,00 TL … Bankası A.Ş. … Şubesinden …’un aynı bankanın … şubesi nezdindeki hesabına … tarafından 22.05.2012 tarihinde yapılan havale işlemi olduğu, işlem Dekontunda bulunan açıklamanın … satın alınan eve mahsuben …, 2.666,03 TL 13.10.2011 tarihinde … tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı … A.Ş. adına yapılan havale tutarı olduğu, işlem dekontunda bulunan açıklamada …, 13.10.2011 vade, kredi taksiti, 2.666,03 TL 14.11.2011 tarihinde … tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı … A.Ş. adına yapılan havale tutarı olduğu, işlem Dekontunda bulunan açıklama …, 14.11.2011 vade, kredi taksiti 2.666,03 TL 13.12.2011 tarihinde …tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı … A.Ş. adına yapılan havale tutarı olduğu, işlem Dekont’unda bulunan açıklamada …, 13.12.2011 vade, kredi taksiti, 2.666,03 TL 13.01.2012 tarihinde … tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı … A.Ş. adına yapılan havale tutarı, işlem Dekont’unda bulunan açıklama; …, 14.01.2012 vadeli, kredi taksiti, 2.666,03 TL 13.02.2012 tarihinde … tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı … A.Ş. adına yapılan havale tutarı, işlem Dekont’unda bulunan açıklamada …, 13.02.2012 vadeli, kredi taksiti, 2.666,03 TL 13.3.2012 tarihinde … tarafından … Bankası A.Ş. … Şubesine alıcı …A.Ş. adına yapılan havale tutarı, işlem Dekontunda bulunan açıklamada …, 13.03..2012 vadeli, kredi taksiti, 147.686,18 TL davacı … ’ın …’de davalı …’tan satın aldığı eve karşı farklı tarihlerde farklı tutarlarda olmak üzere yaptığı toplam ödeme tutarıdır.
Horkes başlıklı antetli kağıtta el yazında …’dan …’deki yazlık satışı için son taksiti 28.000TL teslim aldım şeklinde yazının bulunduğu, bu kapsamda davacı … ’ın davalı …’a yaptığı ödemenin toplamda 147.686,18 TL olduğu, tarafların anlaşarak tankılar huzurunda mutabık kaldıkları ödeme planı ile ilgili düzenlenen 22.08.2011 tarihli tutanak da belirlenen tutar toplam 133.287,21 TL olduğu, ödeme planı ve yapılan ödemeler göz önüne alındığında; davacı … davalı …’tan satın aldığı ev için taahhüt ettiği ödemeleri yaptığı, yani …’a borcu kalmadığı, adı geçen davalı cirantaların iyi niyetli olarak konuya dahil olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davalı tarafça bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine konu 20/07/2012 vade tarihli, 09/07/2012 keşide tarihli, 53.625,00 TL bedelli bono nedeniyle davalılara karşı borcun bulunmadığına yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı … tarafından davalı … hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan şikayette bulunulmuş ise de … CBS’nin … karar numarası ile takipsizlik kararı verildiği, davacının itirazı üzerine … 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın reddine karar verildiği ve takipsizlik kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası arasına celp edilen … 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1074 esas, 2015/813 karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacının şikayet yoluyla dava açtığı, bu dava neticesinde vekil yerine borçlu asile tebliğ yapıldığından bahisle ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği ve taraflarca karara karşı temyiz yoluna başvurulmadan kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine dosyamız arasına celp edilen … 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/440 esas, 2016/781 karar sayılı sayılı dosyası incelendiğinde; davacı …’nın İİK.’nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz yoluyla dava açtığı, itiraz sebebi olarak ilk takibin ilamsız takip olarak yapıldığı için kambiyo senedine özgü takip yapılamayacağı, borcun bulunmadığı ve ödendiği, senedin zamanaşımına uğradığı, kambiyo vasfı olmayan senede dayalı takip yapıldığı, vade tarihinden sonra yapılan cironun geçersiz olduğunu belirterek itiraz ettiği, mahkemece açılan bu davada red kararı verildiği red gerekçesinde yetkisiz icra dairesinden yetkili daireye icra dosyası gönderildikten sonra yeniden kambiyo senedine özgü ödeme emri gönderilmesinde hukuka aykırılığın bulunmadığı, davacı borçlu …’nın senet arkasındaki ciroların sonradan doldurulduğuna ilişkin itirazı hakkında dar yetkili icra mahkemesince bu hususların değerlendirilemeyeceği, menfi tespit davasında tartışılabileceği ve cironun vadeden sonra yapıldığına ilişkin herhangi bir yazılı belgeninde sunulmamış olması nedeniyle de senedin vade tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve takip tarihi itibariyle zamanaşımının dolmadığı ve keşideci ile lehtar arasındaki hususların sonraki cirantalara karşı ileri sürülemeyeceği, davalı alacaklının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı … tarafından temyiz edilmiş olup, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 28/05/2018 tarihli kararı ile yetkili icra dairesinde kambiyo senetlerine özgü ödeme emrinin ilk açılan yetkisiz icra dairesinde ilamsız icra ödeme emri gönderilemeyeceğinden bahisle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğine dair içtihatta bulunmuştur. Dolayısıyla Yargıtay bozma ilamı gereğince takibin iptal edilmeyeceği sadece ödeme emrinin iptal edileceği anlaşılmakla takibin devam ettiği anlaşılmıştır. İcra takip tarihinin 10/07/2015 tarihi olduğu, mahkememizde açılan iş bu dava tarihinin ise 27/07/2016 tarihi olduğu, icra takibinden sonra menfi tespit davasının açılmış olduğu, genel yetkili mahkeme olan mahkememizce davacı itirazlarının iş bu davada değerlendirilebileceği anlaşılmakla icra hukuk mahkemesi kararının sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.
Takibe ve davaya konu bono incelendiğinde, keşidecisinin davacı … olduğu, lehtarının … olduğu, birinci cirantanın …, son cirantanın ise … olduğu görülmüştür.
Davacı … ’ın davalı … mahallinde bir ev aldığı, bu evin alım bedeli için aralarında tanıklar huzurunda 22.08.2011 tarihinde tutanak düzenledikleri, bu tutanakta anlaşmaları uyarınca satıcı …’a yapılacak ödemelerin açıkça belirtildiği, söz konusu ödemelerin toplam 133.287,21 TL olduğu, teminat olarak … tarafından 25/05/2012 tarihli 50.000,00 TL bedelli teminat senedinin verildiği ve bu senedin vade tarihinde iade edileceğinin tutanak altına alındığı, davaya konu gayrimenkulü satın alan …’ın sözleşme kapsamında …’a ve onun yönlendirdiği kişilere peşin 50.000,00 TL ve çeşitli tarihlerde ödeme dekontlarındaki açıklama kısımlarını davaya konu taşınmaza istinaden ödemeler yapıldığı belirtilerek davacı tarafça ödemelerin yapıldığı, yine son olarak davalı … imzalı 18/07/2012 tarihli Horges başlıklı el yazılı belge de 28.000,00 TL son taksit bedelinin … tarafından alındığına dair belge de dikkate alındığında davacı tarafından davalı …’a toplamda 147.686,18 TL ödemenin yapıldığı, tarafların kabulünde olan ödeme planındaki bedelin ise 133.287,21 TL olduğu, davacının davalı …’tan satın aldığı ev için …’a borcu kalmadığı, diğer davalılar … ile …’ın ciranta olarak bono da yer aldıkları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelerden sonraki cirantalar … ve …’ın kötüniyetli oldukları davacı tarafça ispat edilememiş, senetleri mücerretliği ilkesi gereğince temel ilişkideki defilerin sonraki cirantalara karşı ileri sürülemeyeceği, yine vade tarihinden sonra ciro yapıldığı iddiasının davacı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığı, gözetilerek hüküm kurmaya elverişli, yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan bilirkişi raporundaki tespitler ışığında davacının davasının … yönünden kabulü ile … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 20/07/2012 vade tarihli 09/07/2012 düzenleme tarihli bonodan dolayı …’a borçlu olmadığının tespitine, davacının davalı … yönünden davasının reddine, % 20 oranında 10.725,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, davacının davasının … yönünden 19/12/2016 tarihli davacı beyan dilekçesi bu davalı yönünden davasını atiye bırakması nedeniyle bu davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının … yönünden KABULÜ ile … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 20/07/2012 vade tarihli 09/07/2012 düzenleme tarihli bonodan dolayı …’a borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının davalı … yönünden davasının reddine, %20 oranındaki 10.725,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
3-Davacının davasının … yönünden 19/12/2016 tarihli davacı beyan dilekçesi ile bu davalı yönünden davasını atiye bırakması nedeniyle bu davalı yönünden DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.663,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 915,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.747,33 TL harcın davalı …’tan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 915,79 TL peşin harç ile 677,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.592,79 TL yargılama giderinin davalı …’tan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.248,75 TL vekalet ücretinin davalı …’tan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.248,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’a verilmesine,
8-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı …, davalı … vekilinin yüzlerine karşı davalı …’ın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”