Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/793 E. 2019/910 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/793 Esas
KARAR NO : 2019/910

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/04/2015
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket tarafından kasko poliçesi ile sigorta edilen … plakalı aracın, 09/04/2014 tarihinde, davalıların işleteni, sigortası ve sürücüsü bulunduğu … tescil plaka nolu iş makinesinin çarpmasına maruz kalarak ağır şekilde hasarlandığını, davalı …’in söz konusu iş makinesini kiraladığından işleten durumunda olduğunu, trafik kazası tespit tutanağına göre iş makinesinin 8/8 kusurlu olduğunu, dava konusu kaza nedeni ile müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucu 4.968,00 TL hasar tespit edildiğini, bu miktarın 16/04/2014 tarihinde sigortalı araç sahibine ödendiğini belirterek, 4.968,00 TL’nin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ödeme tarihi olan 16/04/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ile …’e usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalılar … ile …’in mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; karşı tarafın araç sürücüsünün kendisinin kusurlu olduğunu itiraf ettiğini, sürücünün dubaları kaldırarak iş sahasının içine girdiğini, emniyet şeridi ile dubaları kaldırmak sureti ile emniyete alınmış yerin ihlal edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş.’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin mahkememize sunmuş olduğu herhangi bir cevap dilekçesi bulunmadığı görüldü.
Mahkememiz dosyasının … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açık yargılaya devam olunurken … Esas … Karar ve 01/03/2016 tarihli kararı ile “mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu” şeklinde karar verilerek ilgili dosyanın mahkememizin 2016/793 Esas sayılı numarasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
… Sigorta’ya müzekkere yazılarak … plakalı araca ait .. numaralı hasar dosyasının dosyamız arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi Makine Mühendisi …. ve Kusur bilirkişisi …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 13/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda; teknik değerlendirme(kusur ve hasar); Dava dosyasındaki bilge vc belgelerden kazanın belediye çalışması sırasında yapılan işte kullanılan iş makinasımıı özel araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiği anlaşıldığını, dosyadaki belgelerden hasar gören aracın … ait olduğu ve davacı tarafından sigorta edildiği görüldüğünü, dosyadaki bilgi belgelerden yol çalışması sırasında gerekli emniyet önlemlerinin alınıp alınmadığı, ilgili mevzuat kapsamında uygun işaretleme ve tedbirlerin, uyarıların uygulanıp uygulanmadığı anlaşılmadığını, dosyadaki bilgilerden hasar gören aracın yol çalışına alanına girmiş olduğu, iş sahası ve ış ımıkinası yakıtlında bulunduğu görüldüğünü, İş makiııası iş sahası içinde veya yakınına girmiş olan Özel araca yaptığı manevra sırasında çarpmış olduğu anlaşıldığını, dosyadaki olay yerinde çekilmiş fotoğraflar ve ekspertiz raporu incelendiğinde … ait özel aracııı arka kısmında hasaı olduğu anlaşılmaktadır. Hasar, bagaj kapağı, camı ve bagaj kapağı ile ilgili (üzerindeki vc bağlı bulunduğu aksam) olduğu tespit edilmiştir. Yetkili servis tarafından dii/enlencn faturada belirtilen parça açıklamaları kaza sonucu oluşan lıasarlanmış parçalara aii olduğu tespit edilmiştir. Hasar ile ilgili yapılan onarımlara ait bedellerin uygun olduğu tespit edildiğini, davacı tarafından sigortalanmış olaıı ve aracı ka/ada hasar gören …’iıı belediye çalışması alanında bulunması sebebiyle 4/8 oranında, iş makinası sürücüsünün aracını çevresine dikkat etmeden kullandığı vc kazaya sebep olduğu için 4/8 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, kaza sebebiyle meydana gelen hasarın, hasar bölgesinin dosyada belirtildiği gibi olduğu ve hasar sebebiyle yapılan parça değişimlerinin hasarlanuıı parçaların değiştirilmesi için yapıldığı kanaatine varıldığını, Sigortacılık Mevzuatı açısından değerlendirmede; 09.04.2014 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan KMAZMSS Genel Şaıtlannıu A.l maddesinde Trafik Sigorta Poliçesinin sigortanın kapsamı belirtilmiştir. Buna göre sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işlel ilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göıc işletene düşen hukukî sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin etmekte olduğunu, … Sigorta AŞ’nin sorumluluğu her halükarda kendisine sigortalı olan aracın işleteninin/işletene ait araç sürücüsünün kazadaki kusuruna ve kusur oranına bağlıdır. Somut olayda kazaya sebebiyet veren sigorta şirketine Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı aTaç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru sonucunda başvurana ait bir zararın olması halinde zarardan sigorta şirketinin sorumlu olacağı açık olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 09/04/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 4/8 kusurlu olduğunu, kazanın oluş tarihinde poliçe tarihi olduğunu, dosyaya mübrez edilen kasko kesin ekspertiz raporunda … plakalı aracın hasar bedelinin 4.986,04 TL olduğunu, Eksperliz raporlarının 5684 sayılı yasanın m.22 hükmünde delil niteliğinde olduğu ve HMK.m.204/2 hükmünde sayılan delillerden olduğu dikkate alındığında heyetimi raporda yer alan tespitlerin kazanın oluşuna uygun, değişen parça ve işçilik bedellerinin resimlerle Örtüştüğü sonucuna vardığından kadri marufunda olduğu kanaatindedir. …’nın nezdinde düzenlemiş olduğu ZMM poliçesi nedeniyle sigortalısı araç sürücüsünün %50 kusuru nedeniyle 2918 sayılı yasanın m.91 hükmüne göre zarardan sorumludur. Davalı … açısından değerlendirmede; Kiralama Kanunu nun 9 ve 17. maddelerine göre, kiralanan aracın mülkiyeti finansal kiralama şirketine ait ise de, anılan Kanun un 13 ürıcü maddesine göre. kiracı, sözleşme süresince fmansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etmek hakkına sahiptir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu nun 3 üncü maddesine göre “…uzun süreli kiralama, ariyet ve rehin gibi hallerde kiracı (aracı elinde bulunduran) işleten savılır”. Aynı Kanunun 85. Maddesi uyarınca, işletenin kusursuz sorumluluk kurallarına göre zarardan sorumlu olacağı kabul edilmiş bulunmaktadır. Somut olayda kayıl maliki olan (1) nolu dava dışı … AŞ İş makinesinin noter sözleşmesiyle 23.08.2017 tarihinde uzun süreli kiraya verdiklcn sonra 09.04.2014 tarihinde trafik kazası vuku bulduğuna göre, uzun süreli olarak aracı kiralayan (kıracı=… ), bu aracın işletenidir. Davalı … açısından değerlendirme; … plakalı araç sürücüsü olup kazada %50 kusurlu bulunduğundan TBK.M.49 hükmüne göre işlediği haksız fiil nedeniyle meydana gelen uyuşmazlığa konu zarardan sorumludur. Sigortacının rücu hakkının doğup doğmadığı açısından değerlendirmede; MADDK 1472- (l) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalanıl yerme geçer. Sigortalının, gerçek) eşen zarardım dolay i sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmemizin, halefiyet kuralı uyarınca. sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda kanun üç şart aramaktadır; İlk olarak rizikonun gerçekleşmesindcıı doğan zararlar için sigorta ettiren (zarar gören) üçüncü şahıslara karşı tazminat talebi hakkına sahip olmalıdır. İlk maddede üçüncü şalııs, sigortalı ve sigorta ettirenin dışındaki lıer şahıstır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nin hiı kararında, sigorta edilen menfaat göz önünde tutularak, sigortalının zarara uğramasından sorumlu olan sigorta ettirene karşj sigortacının kanuni halcfiyctten faydalanabileceği sonucuna varılmıştır. Sigorta edilen menfaat kavramından bu sonuca varılması düşünülebilir. Ancak üçüncü şahıs kavramı ele alındığında, sigorta sözleşmesini yapan ve primleri ödeyen sigorta ettirenin, halefiyet konusunda üçüncü şahıs olamayacağı kabul edilmelidir. İkinci olarak, sigortacı sigorta tazminatını ödemiş olmalıdır. Sigortacı ancak ödediği sigorta bedeli nispetinde sigorta ettiren şahsın haklarına halef olabilir. Sigorta tazminatı miktarı dışında kalan kısım için sigorta ettiren hak sahibi olmakta devam eder. Sigorta tazminatının gerçek hak sahihi olan şahsa ödenmiş olması gerekir. Sigortacı sigorta poliçesi hükümlerine göre ödemekle yükümlü olduğu sigorta tazminatım ödedikten sonra, sigortalıya kanunen halef olur. Sigortalının bu zararla ilgili 3. kişilere dava hakkı bulunmalıdır. Davacı vekili 30.04.2015 tevzi tarihli dava dilekçesi ekindeki delil listesinin 6.sırasında sigortalıya ödediğimiz tazminatın belgeleri şeklinde başlık açmış yanında parantez, içinde Ödeme tarihi, ödeme tutarı, halefiyetmizi göstermekledir açıklamasını yapmıştır. Bu belgelerden Taahhüt , teslim, ibra ve temlik belgesinde sadece …’nin imzası bulunmakta olup, hangi miktar için ibraz ve temlik söz konusu olduğu anlaşılamamaktadır. Sunulu diğer belgeler ise şirketi içi bilgisayar kayıtları olup, yasal hır nitelikleri bulunmamakladır, Dosyaya EFT dekontu ve üzerinde rakam içeren İbraname temlik belgesi sunulmalı olduğunu bildirmekle sonuç olarak; Davacı tarafından sigortalanmış olan vc aracı kazada hasar gören …’in belediye çalışması alanında bulunması sebebiyle 4/8 oranında, iş makinası sürücüsünün aracını çevresine dikkat etmeden kullandığı ve kazaya sebep olduğu için 4/8 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın kaza sonucu hasarının heyetimizce 4.968,04 TL olarak tespit edildiği, ancak aracın sürücüsünün kazadaki kusur oranının % 50 olması nedeniyle, aracın kasko sigortacısı davacının TTK. M.1472 hükmünde halef olduğunu ispatlaması halinde bu zararın 2.484,02 TL lik kısmını davalılardan KTK. m.88 hükmünde müşterek ve müleselsilen rücuen talep hakkı bulunduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyasının dava konusu … plaka sayılı aracın 09/04/2014 tarihindeki kazaya ilişkin tarafların kusur durumunun oransal olarak tespitinin incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş olup, Trafik İhtisas Dairesi’nin mahkememize sunmuş olduğu 28/03/2019 tarihli raporunda; iş makinasının çarpması sonucu meydana gelen hasarın rücuen tazmini ile ilgili olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin çalışma sahası olduğunu, söz konusu mahalde alınan önlemler ve mahale araç giriş çıkışı ile ilgili hususlarda dosya içerisinde bir bilgi bulunmadığını ve dava konusu kazanın Trafik İhtisas Dairesi görev ihtisas alanı dışında kaldığını bildirdiği görüldü.
Mahkememiz dosyası dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti ve davacı ve davalıların itiraz beyan dilekçelerinin tespiti için bilirkişi makine mühendisi …, makine mühendisi … ve iş güvenliği uzmanı …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 06/05/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkile sigortalı … plakalı otomohilin 09.04.2014 tarihinde … tescil plakalı iş makinasımn çarpmasının sonucu ağır hasarlandığım, iş makinasımn olayda 8/8 kusurlu olduğunu ve vasıta sahibine 4.968,00 TL ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında, sürücü … “kendi aracımla mal indirilirken belediye, alanının içinde mahsur kaldık ve bekletildik, araba iş alanına belediye şefi tarafından yol verilmesi için bekledim, bunun sonucunda çalıdan b araba ben durduğum halde çalışmadığım halde geri yeri a rkasın a bakmadı ve vurdu” beyanı ile sürücü … “belediye iş sahası içinde çalışmamız vardı, araç işyerimize girmiş, göremedim ve vurdum”beyanına rastlanmıştır. Sigorta şirkelinin talebi üzerine eksper … tarafından düzenlenmiş İS.04.2014 tarihli KASKO Kesin Ekspertiz Raporundan (dosya no: …], aracın arka kısmından hasarlı olduğu, değişmesi gereken yedek parça (bagaj kapağı, arka cam, kapak, kablo sökeli, bagaj kapak tutamağı, yazı, arka amblem, bagaj kapak döşemesi, sol stop, küp, bagaj kapak kılavuzu, lastik takoz, bagaj kapak kilidi, bagaj fitili, vb.) bedeli ıskontolu 3.668,67 TL ve işçilik {hoya, kaporta, elektrik, döşeme/kilit, cam] bedeli iskontolu 541,53 TL olmak üzere toplam 4.210,20 TL olduğuna yer verilmiştir. Bilirkişi Raporunda, davacıya sigortalı ve aracı kazada zarar gören …’in belediye çalışması alanında bulunması sebebiyle 4/8 oranında, iş makinası sürücüsünün aracını çevresine dikkat etmeden kullandığı ve kazaya sebep olduğu için 4/8 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın hasarının 4.968,04 TL olduğunu, 2.484,02 TL kısmından davalıların sorumlu olduğu kanaatine yer verildiğini, Davacı vekili itiraz dilekçelerinde özetle, aracın belediye şefinin yol vermesini beklemesi ve yol vermeyince iş sahası içinde kaldığını, girilmesi yasak biryer olması halinde önlemler alınması gerektiğini, sigortalı aracın arkasına çarpıldığını, müvekkile sigortalı aracın dururken davalılara ait iş makinasımn gelip çarptığını, gözlemci bulundurmadığından hem dikkatli ve özenli davranmadığından %100 kusurlu olduğunu beyan etmiştir. olun iki yönlü tek şeritli orta refıijle bölünmemiş eğimsiz duz yol olduğunu, yolun kenarında yaya kaldırımı bulunduğunu, kazanın yerleşim yeri içinde olduğunu, yolda görüşe engel herhangi bir cisim bulunmadığını, vasıtaya ait fren izinin tespit edilmediğini, sürücü … adına düzenlenmiş (B) sınıfı yeterli sürücü belgesi ve sürücü … adına düzenlenmiş (B-G) sınıfı yeterli sürııcü belgesi bulunduğunu, sürücülerin alkollü olduğunu gösteren bir bulguya rastlanmadığını, Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve kaza yeri krokisi bulunduğunu, Olay arımı görüntüleyen güvenlik kamerası ve … kamerası kaydı bulunmadığı, dosya ekinde … plakalı kamyonetin hasarlarını gösteren fotoğraf bulunduğunu, …’e ait … tescil plakalı vasıtaya ait … seri numaralı İş Makinası Tescil belgesinden … marka,… tipinde, 2007 model, (motor no lastik tekerlekli kazu-yükleyici olduğunu, davalıya ait … plakalı 2007 model iş makinasının … Sigorta tarafından … numaralı Motorlu Kara Taşıtları ZMS Sigorta poliçesi ile 02.12.2013 – 2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere teminat altına alınmış olduğunu, dosyaya sunulan fotoğrafların ve kaza krokisinin değerlendirilmesinden, olayın 2345.Sokak üzerinde meydana geldiği, sokak üzerinde çalışma yapan iş makinasının kazıcı-yükleyici sınıfından olduğu ve kullanım kılavuzundan ön kısmının yükleyici tarafı, arka kısmının kazıcı tarafı, sürüş konumunun yükleyici onde olacak şekilde sürüldüğü konum olduğu görüldüğünü, Yapı Alanları İçin Asgari Sağlık Ve Güvenlik Şartları bu ekte yer alan yükümlülükler, yapı alanının özelliğinin, yapılan iş ile tehlikelerinin ve çalışma şartlarının gerektirdiği durumlarda uygulanır. Bölüm 2 Açık Mekanlardaki Çalışma Yerleri iş ekipmanlarında, operatörün görüş alanının kısıtlı olduğu durumiarda operatöre rehberlik edecek, konuyla ilgili eğitim almış bir işaretçi görevlendirilir. Kazı ve malzeme taşıma işlerinde kullanılan makine ve araçların manevra ve park yerleri ile hareket alanları belirlenir. Kazı ve malzeme taşıma işlerinde kullanılan makine ve araçların butun manevraları bir gözetici tarafından yönetilir ve bu araçların geri manevraları esnasında sesli ve ışıklı uyarıların çalışır durumda olması sağlanır. Pasif güvenlik, bir kaza ile karşılaşılması durumunda, kazanın olumsuz sonuçlarını olabildiğince azaltmak amacıyla yapılan bütün yapısal ve tasarım özelliklerini kapsamaktadır. Pasif güvenliği aşağıdaki alt başlıklarda incelemek mümkündür. “Dış güvenlik” terimi, taşıt tarafından çarpılan yayalar, bisiklet ve motosiklet sürücülerinin yaralanmalarını en aza indirmek için taşıta kazandırılması gereken tüm tasarım özelliklerini kapsar. Buradaki temel amaç, taşıtın dış kısmının birinci dereceden çarpışmayı [taşıtın dışındaki kişileri ve taşıtın kendisini içeren çarpışma) en aza indirecek biçimde tasarlanmasıdır. Taşıt tarafından çarpılan yayalardaki en ciddi yaralanmalar, taşıtın on tarafının çarptığı kişilerde görülmektedir. İki tekerlekli taşıtlar ve binek otomobillerini içeren kazaların sonuçları, binek otomobillerinin tasarımında dikkate değer doğal enerji bileşenleri kullanılması, yüksek koltuk pozisyonu ve temas noktalarının genişletilmesiyle çok az da olsa iyileştirilebilmektedir. Binek oto m oh i İlerine uygulanan bu tür tasarım özelliklerinden bazıları şunlardır: Hareket edebilir ön farlar, Gizlenmiş, durabilir cam silecekleri, Gizlenmiş yağmur olukları, Gizlenmiş kapı kolları, Katlanahjliryan dikiz aynaları, Esnek tamponlar, A.B.D.’de her yıl 50’ye yakın çocuk SUV tipi geniş araçlar tarafından ezilerek hayatını kaybettiği ve kazayı yapan sürücülerin yüzde 6Ü’ının görmediği için kazanın meydana geldiği bilinmektedir. Bu kazaların meydana gelmesinde kör noktalar kadar doğru ayarlanmamış aynaların büyük payı bulunmaktadır. Aynalar, sürucıı normal sürüş konumunda sürücü koltuğunda otururken, aracın arka, yan veya ön taraflarındaki yolun net lıir görüntüsünü elde etmesini sağlayacak şekilde yerleştirilmelidir. Aynalar, sürücü norma! sürüş konumunda sürücü koltuğunda otururken, aracın arka, yan veya ön tara Harındaki yolun net hirgoruntüsünü elde etmesini sağlayacak şekilde yerleştirilmelidir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 09,11.1999 tarihli 23fi71 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Motorlu Araçların Dikiz Aynalarıyla İlgili Yönetmelik (71/127/AT); 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişik 29, maddesine dayanılarak hazırlanmış olup amacı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca, araçların yapım ve kullanım bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyma zorunluluğunu yerine getirmek üzere, motorlu araçların dikiz aynalarına AT Aksam Tip Onayı Belgesi ve bunların takılması ile ilgili AT Araç Tip Onayı Relgesi verilmesine ilişkin hükümleri ve bunların uygulanmasına ait usul ve esasları belirlemektir. Yönetmelikte; Sınıf {I) tipi iç dikiz aynaları için görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzleminde merkezlenmiş ve sürücünün oküler noktalarının 60 m gerisinden ufuk çizgisine doğru yatay olarak genişleyen yolun en az 20 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi olmalıdır. Sınıf {II ve III) ana dış dikiz aynalarında; yolun sağından sürülen araçlar için sol dış dikiz aynasında görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzlemine paralel olan ve solda en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün oküler noktalarının 10 m gerisinden yatay olarak ufka uzanan, yolun en az 2,50 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi, yolun sağından sürülen araçlar içîn sağ dış dikiz aynasında görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzlemine paralel olan ve solda en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün oküler noktalarının 20 m gerisinden yatay olarak utka uzanan, yolun en az 4 m genişliğindeki düz yatay kısmını görehıleceği gibi olması gerktiği; Geniş açılı dış dikiz aynalarında [Sınıf IV] görüş sahası, sürücünün aracın boyuna düşey orta düzlemine paralel olan ve solda en dtş noktasından [sağdan sürülen araçlar için} ya da sağ en dış noktasından (soldan sürülen araçlar için] geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün oküler noktalarının en az 15 ila 25 metre gerisine uzanan, yolun en az 3,5 metre genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi olmalıdır. Ek olarak, yol, sürücüye sürücünün oküler noktalarından geçen dikdıizlemin 3 metrearka.sındaki noktadan 12,5 metrelikgenişliktegörülebilir olmalıdır. Yakınlık dış dikiz aynasının [Sınıf V) görüş sahası, sürücünün belirtilen düşey düzlemlerle sınırlanmış, aracın yan tarafı boyunca yolun düz yatay kısmmı görebileceği gihi olmalıdır (Mad. 5.1, 5.3). Sürücünün göz noktalan : R sürücü koltuğu noktasından düşey olarak (S35 mm yukarıda bulunan ve aralarında 65 mm mesafe bulunan iki nokta. Sabit koltuk arkalık açılı koltuklarda, göz noktalarının konumu uygun olarak ayarlanmalıdır (2005/27/AT). Bu noktaları birleştiren doğru çizgi, aracın boylamasına düşey orta düzlemine dik olarak geçer. İki göz noktasını birleştiren dilimin merkezi, araç imalâtçısı tarafından tasarımlandığı gibi, sürücünün oturma konumunun merkezinden geçmesi gereken düşey boylamasına düzlem içinde kalır. Sürücü tarafındaki sınıf II dış dikiz aynası : Görüş alanı, sürücünün, aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın sıinıcü tarafındaki en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün göz noktalarının 30 m gerisinde ufuk çizgisine doğru yatay oiarak uzanan yolun en az fi m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği şekilde olmalıdır. ek olarak yol, surucünıın göz noktalarından geçen düşey düzlemin 4 m gerisindeki bir noktadan itibaren, aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan 2 m genişliğindeki kısmı itibariyle de sürücü tarafından görülebilir olmalıdır. Yolcu tarafındaki sınıfll dış dikiz aynası: Görüş alanı, sürücünün, yolcu tarafında aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın yolcu tarafındaki en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün goz noktalarının 30 m gerisinde ufuk çizgisine doğru yatay oiarak uzanan yolun en az f> m genişliğindeki d uz yatay kısmını görebileceği şekilde olmalıdır. Ek olarak yol, sürücünün göz noktalarından geçen düşey düzlemin 4 m gerisindeki bir noktadan itibaren, aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak araç m en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan 1 m genişliğindeki kısmı itibariyle de sürücü tarafından görülebilir olmalıdır. Sürücü tarafındaki sınıf III dış dikiz aynası : Görüş alanı, sürücünün, aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın suriicü tarafındaki en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün göz noktalarının 20 m gerisinde ufuk çizgisine doğru yatay olarak uzanan yolun en az 4 m genişliğindeki duz yatay kısmını görebileceği şekilde »İmalıdır (Şekil Ek oiarak yol, sürücünün göz noktalarından geçen düşey düzlemin 4 m gerisindeki bir noktadan itibaren, aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan 1 m genişliğindeki kısmı itibariyle de sürücü tarafından görülebilir olmalıdır. Yolcu tarafındaki sınıf III dış dikiz aynası: Görüş alanı, sürücünün, yolcu tarahnda aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın yolcu tarafındaki en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün göz noktalarının 20 m gerisinde ufuk çizgisine doğru yatay olarak uzanan yolun en az 4 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği şekilde olmalıdır (Şekil 3J. Ek olarak yol, sürücünün göz noktalarından geçen düşey düzlemin 4 m gerisindeki bir noktadan itibaren, aracın boylamasına düşey orta düzlemine paralel olarak aracın en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan 1 m genişliğindeki kısmı itibariyle de sürücü tarafından görülebilir olmalıdır. Dikiz aynası sadece arkadaki trafiği gösterdiğinden kontrollü süniş için yeterli değildir. Sağ ve sol taraftaki araçları görebilmek için yan ayanların etkin şekilde kullanılması gerekir. Sağ ve sol aynalarla ayrı ayrı taşıtın %5’lik kısmını görmeli ve arkadaki Trafiğe hakim olunmalıdır. Dikiz aynaları arka camdan mümkün olan eıı uzak noktayı görebilecek şekilde ayarlanmalıdır. Somut olayda kazaya karışan kazıcı-yükleyici (bekoloder) bahsi geçen dış aynaların bulunduğu, park halindeki davacıya sigortalı kamyonet iş makinası operatörü … tarafından aynalarla görülebilir nitelikte olduğu, gözcıi bulundurmadan dahi park halindeki minibüsün dış dikiz aynalar ve operatörün başını çevirip bakmak sureliyle manevra öncesinde fark etmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden kaza mahallinde park yasağı olduğu yönünde hir işaretlemenin bulunduğu veya taşıt trafiğinin kısıtlandığı yönünde bir bulguya rastlanılmamış; kroki üzerinde iş sahasının sınırlandırılmasını sağlayan iş guvenliği banyerlerinin bulunmadığı anlaşılmış olup, kazanın meydana geldiği taşıt yolunun trafiğe açık olduğu mütalaa edilmiştir. Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda (K.T.K.); trafik-yayalann, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar; durma – her türlü trafik zorunlulukları nedeni ile aracın durdurulması; duraklama – trafik zorunlulukları dışında araçların, insan indirmek ve bindirmek, eşya yüklemek, boşaltmak veya beklemek amacı ile kısa bir süre için durdurulması; park etme – araçların, durma ve duraklaması gereken haller dışında bırakılması olarak tarif edilmiştir (K.T.K. Mad. 3). Karayolundan faydalanan sürücülerin bir bütün olarak trafik kurallarına uymaları mecburidir. Kurallara uyan sürücülerin kazaya sebep olma oranları oldukça düşük olup değişken şartlar karşısında gösterecekleri anlık kaotik tavır ve davranış şekillerinin önceden tahmin edilmesi guç olduğundan trafik kurallarının tümü bir bütünlük arz eder ve özellikle trafik içinde yolun durumuna göre uygun zamanda ve biçimde olayları algılayıp, yorumlayarak Lehlikeleri zamanında fark etmesi ve ona göre davranışını sergileyebilmesi içindir. Karayolu trafiğinin genel olarak bünyesinde barındırdığı kaza risk ve tehlikeleri nedeniyle sürücülerin dikkatlerini daha çok yoğunlaştırmaları, müteyakkız davranarak yola gereken dikkat ve özeni göstermeleri, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmemek adına tedbirli ve kontrollü ilerlemeleri, trafiği tehlikeye düşürecek hareketlerden sakınmaları, olası kaza tehlikesini öngörerek önleyici etkili tedbirleri zamanında almaları, özenli davranmaları gerekmektedir. Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tum konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve hunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir. Buna göre; Sürücüler, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d); hızlarını kullandıkların aracın yuk ve teknik özelliğine, goruş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak (K.T.K. Mad. 52/1-b); Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak {K.T.K. Mad. 67/b) zorundadır. Araç sürücüleri trafik kazalarında; manevraları düzenleyen genel şartlara uymama; Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma hallerinde asli kusurlu sayıldıklarını, dosya tümüyle incelendiğinde, davalıya sigortalı … tescil plakalı kazıcı-yükleyici operatörü…, görüşün açık olduğu meskun mahalde arkasında park halindeki vasıtanın konumunu ve yakınlığını etkin bir şekilde kontrr:! etmeden ve yola gereken dikkatini vermeden dikkatsiz ve tedbirsizce manevra yaptığı, bu hali ile olayı inceleme imkanını ortadan kaldırarak olayın meydana gelmesine sebbeiyet verdiğini, geri manevra başlamadan önce dış aynalardan ve gerekli hallerde başını çevirip bakmak suretiyle arka trafik durumunu kontrol etmesi gerekirken aksine davrandığından, geri manevrayı gözcü kontrolünde ve/veya ayna kontrolünde yapması gerekirken gözcü bulundurmadan kontrolsüz, hatalı ve tehlikeli biçimde geri manevra yaptığından, arkasındaki araca arkadan çarptığından, olaya manı olmak bakımından aracın teknik yapısı itibariyle kolayca alabileceği fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığından ve aracının hızının etkisiyle yeterli mesafede durmayıp önlemsizce çarptığından, tehlike arz edecek tarzda dikkatsiz ve tedbirsizce araç kullanmasıyla olaya sebebiyet verdiği, olayda sürücü K.T.K. madde 47/1-d, madde 52/b, madde 67/b, madde madde 84 (j-manevraları düzenleyen genel şartlara uymama; l-Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma) kurallarına aykırı davrandığından kazanın oluşumunda %100 oranında kusurludur. Davacıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü …, kazayı önleyici alabileceği bir tedbir bulunmadığından, kazanın oluşumundan atfı kabil kusur imkânı bulunmadığını, olayda başkaca kusurlu kişi bulunmadığını, dosyasında bulunan Bilirkişi Raporunda yer alan kazanın oluşuna iştirak olunmadığını ve kusur oranlarının belirlenmesi hususunda ise tanıkların ifadeleri ve dosyaya sunulan fotoğraflar, bilgi ve belgeler doğrultusunda Bilirkişi Raporundaki kanaatin olayın oluşuna uygun bulunmadığından, kusur oranlarının isabetli olmadığından ve neden sonuç ilişkisi doğru kurulmadığından, sonucuna katılmamakta olduklarını bildirmekle görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 09/04/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin, davalı taraflardan rücuen tahsilinin talep edilebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat davasıdır.
Mahkememiz dosyası dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti ve davacı ve davalıların itiraz beyan dilekçelerinin tespiti için bilirkişi makine mühendisi …, makine mühendisi … ve iş güvenliği uzmanı …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu hükme elverişli 06/05/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalıya sigortalı … tescil plakalı kazıcı-yükleyici operatörü …’in olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü …’in olayda kusuruz olduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkânının bulunmadığı belirtildiğinden davacı sigorta şirketi tarafından 12/05/2014 tarihinde sigortalısına yapılan ödemeyi TTK. M.1472 hükmü gereğince halef sıfatıyla talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabulü ile 4.968,00 TL’nin 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 4.968,00 TL’nin 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 399,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 84,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 254,51 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 84,85 TL peşin harç ile 3.360,00 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 3.444,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/10/2019

Katip
¸

Hakim
¸