Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/787 E. 2019/977 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/787 Esas
KARAR NO : 2019/977

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/07/2016
KARAR TARİHİ : 11/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/12/2015 tarihinde … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralanması neticesinde malul kaldığını, müvekkilinin maluliyet oranının tespiti ile kazaya ilişkin kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, aracın davalı … tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalandığını, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 200 TL geçici ve kalıcı maluliyet zararının davalıdan faiziyle birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 200 TL’den 20.240,02 TL’ye yükselttiğini beyan ederek ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 13/12/2015 tarihli kazaya karıştığı bildirilen … plakalı aracın 20/04/2015-2016 tarihlerini kapsar şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat limitinin 290.000 TL olduğunu, öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, müvekkilinin kusur oranında sorumluluğunun olduğunu, davacının müvekkili sigorta şirketine başvurması neticesinde açılan hasar dosyası kapsamında 17/06/2016 tarihinde 8.563,35 TL ödemenin yapıldığını, bu bedelin dikkate alınması gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazadan dolayı davacının kalıcı ve geçici maluliyetinin tespiti amacıyla … Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 27/09/2017 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; … Devlet Hastanesi 13.12.2015 tarihli Genel Adli Muayene Raporunda: trafik kazası sonrası fizik muayenede açık ayası olmadığı, sol kalçada ağnlı hareket kaybı olmadığı, x- rayda: sol femur boyun kırığı saptandığı,
.. Devlet Hastanesi 24.12.2015 tarihli epikriz raporunda: sol kalçada ağn ve hareket kısıtlılığı şikayeti ile acil polikliniğinden ortopedi servisine yatmldığı, lateral insizyonla girilip femur başı çıkanldığı, çimentolu leinbokeln protez uygulandığı, T mayor 1 adet grimp ve kablo serkulaj tespit edildiği, sonraki günlerde komplikasyon olmayan hasta önerilerle taburcu edildiği belirtilmiştir.
Şahsın maluliyetinin hesaplanmasında olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınmıştır. Şahsın olay anındaki yaşı: 83, MGN: 1, Sol parsiyel kalça protezi için; A cetveli XII Liste, ASN: 11-B-a-aa AAÖ: 30, SİGS: A olarak alındığında vücut genel çalışma gücünden kayıp oranı % 43 olarak hesaplanmıştır.
Sonuç olarak; muayene ve rapor tetkik bulgulan bildirilen … kızı, 1932 doğumlu …’in 13.12.2015 tarihli yaralanması neticesinde; vücut genel çalışma gücünden % 43 oranında kaybettiği, 3 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumu tarafından 08/04/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; olay mahalli, 4,50 m genişliğinde, iki yönlü asfalt kaplama yol, 3 yönlü Y kavşak, hava açık, zemin kuru, vakit gündüz ve mahal yerleşim yeridir. Çarpma noktası Hasankadı yolu üzerinde kavşak başında işaretlenmiştir.
Dava dosyası bir bütün olarak incelendiğinde kazanın, yukarıda olay bölümünde yazılı olduğu şekilde meydana geldiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekli ile değerlendirme yapılması cihetine gidilmiştir.
Bu duruma göre; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …, idaresindeki aracı geri manevrayla harekete geçirmeden önce, aynalardan, arka manevra alanını kontrol etmesi, aracın özelliklerini dikkate alıp görüş alanının dışında kalan yer var ise emniyet açısından geri manevra alnını kontrol etmesi için gözcü bulundurması, manevrasını dikkatli ve kontrollü yapması, kavşak başını kullanarak yolu karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara geçiş hakkını bırakması gerekirken belirtilen bu kurallara riayet etmemiş, vasıtayı geriye doğru harekete geçirdikten sonra kontrolsüzce seyretmiş ve kavşak başını kullanarak yolu karşıdan karşıya geçmek üzere manevra alanına giren yayaya geçiş hakkı bırakmayıp bu yayaya fark etmeden çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli kusurludur. Olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı anlaşılan davacı yaya …, meydana gelen olayda kusursuzdur.
Sonuç olarak; olayda davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu, davacı yaya …’in kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 22/05/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Kurumunun 08.04.2019 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde; davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in kusursuz olduğu belirlenmiştir.
… Ün. Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27.09.2017 tarihli raporu ile davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olarak belirlenmiştir. Bu durumda söz konusu rapora göre davacının 3 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacağı, davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise iyileşme döneminin sona erdiği tarihten itibaren maluliyetiyle orantılı olarak hesaplanacaktır.
… Ün. Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27.09.2017 tarihli raporu ile davacının vücut genel çalışma gücünden %43 oranında kaybetmiş olduğu olarak belirlenmiş olup, anılan oran üzerinden sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı hesaplanacaktır.
15.06.1932 doğumlu olan davacı …, 13.12.2015 kaza tarihinde, 83 yıl, 5 ay, 28 günlük olup, 83 yaşında kabul edilerek P.M.F. tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (4) yıl ve muhtemelen (87) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay kararlarında aktif olarak çalışabilme yaşı 60 kabul edilmektedir. İşbu somut olayda, olay tarihinde kazalının aktif çalışma yaşını geçmiş olması nedeniyle bakiye ömür süresi olan 4 yılın tamamı pasif dönem kabul edilecektir.
Dava dosyasında davacının yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir bir belge bulunmadığından zorunlu olarak kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlere göre hesaplama yapılacaktır. Ancak; Hesaba esas alınan asgari ücret, ücretli çalışılarak elde edilen bir gelire dayanmadığından brüt asgari ücretler netleştirilirken asgari geçim indirimi dikkate alınmayacaktır.
Buna göre kazalının 13.12.2015–13.12.2019 tarihleri arası 4 yıllık bilinen dönemdeki net kazançlarına ilişkin geçici iş göremezlik dönemine ilişkin net kazancının 3.381,06 TL, % 43 oranında maluliyet oranının göre toplam değerinin 64.836,09 TL’dir.
Davacının PFM yaşam tablosu esas alınarak belirlenen bakiye ömür süresinin tamamı bilinen dönemde kaldığından ayrıca bilinmeyen dönem kazanç tespiti yoluna gidilmesi mümkün olmamıştır.
Davalı tarafından davacıya %33 özür oranı ve %100 kusur durumuna göre 17.06.2016 tarihinde 8.563,35 TL ödeme yapıldığı beyan edilmiştir. Ancak davalı tarafından ibraz edilen hasar dosyasında yer alan hesap raporunda %33 özür oranı ve %100 kusura göre hesaplanan zarar tutarı 32.974,36 TL olarak gözükmektedir. Davalı beyanı dışında ödemeye ilişkin bir belge bulunmadığından beyanla bağlı kalınarak davalı tarafından 17.06.2016 tarihinde 8.563,35 TL ödeme yapıldığı kabul edilecektir.
Bu durumda ödemenin yapıldığı tarih itibariyle bilinen veriler (asgari ücretler) esas alındığında davacının maddi zararı hesabının 13.12.2015-13.12.2016 arası bilinen 1 yıllık dönemdeki geçici iş göremezlik net kazancı toplamının 3.381,06 TL, % 43 maluliyet oranına göre 10.597,14 TL olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre davacının bilinmeyen fasif devredeki iskontolu gelirleri toplamı (1.177,46x12x3 yıl) 42.388,56 TL olup, buna göre; davacının davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı 26.164,91 TL’dir. Ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zararı 26.164,91 TL olarak belirlenmiş olup, buna mukabil davalı tarafından 8.563,35 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Buna göre davacının ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ile ödeme arasında açık fark bulunduğu, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar tutarı ile ödeme arasında açık fark bulunduğundan günümüze kadar bilinen verilere göre davacının maddi zararı belirlenerek ödemenin güncel tutarı tenzil edilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/4-824 E, 2012/134 K. ve 14.03.2012 tarihli bu konudaki en son kararında özetle; ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirileceği yönündedir. Buna göre sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faizi ve güncel tutarı 10.820,56 TL’dir. Davacının günümüzde toplam maddi zararının 17.058,96 TL’dir.
13.12.2015 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık teminatı bakımından 290.000,00 TL olduğu, daha önce yapılan ödemenin tenzili sonucu davalının bakiye sorumluluk limiti (290.000,00-8.563,35)= 281.436,65 TL üzerinden devam ettiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda davacının maddi zararının poliçe kapsamında ve limiti içinde kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “…Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir.
Bu durumda dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından davalı bakımından en erken temerrüt tarihi daha önce ödeme yaptığı 17.06.2016 olarak hesaplanmıştır.
Sonuç olarak; 13.12.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in ödeme tarihindeki verilere göre geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %43 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 26.164,91 TL olduğu, davalı tarafından davacıya ödenen 8.563,35 TL ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen 26.164,91 TL’lık zarar tutarı arasında açık fark bulunduğu, ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında açık fark bulunması nedeniyle Mahkemece ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu davacının geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 3.381,06 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait % 43 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 17.058,96 TL olduğu, davacının maddi zararlarının poliçe limiti içinde kaldığı, dosya münderecatına göre en erken temerrüt tarihinin daha önce ödemenin yapıldığı 17.06.2016 olarak belirlenebildiği, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 13/12/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının bedensel zararlarının tazminine ilişkin açmış olduğu tazminat davasıdır.
Davalı … şirketince davacıya 17/06/2016 tarihinde 32.974,36 TL ödemenin yapıldığı Denizbank’a ait ödeme dekontundan anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında hükme elverişli aktüer bilirkişi raporuna göre davalının % 100 kusur oranına göre ve % 43 maluliyet oranı dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının 3 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 3.381,06 TL ve sürekli iş göremezlik maddi zararının 27.879,52 TL olduğu anlaşılmakla davacının toplam zararının 31.260,58 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … şirketinin ödeme yaptığı tarih olan 17/06/2016 tarihinde yapılan 32.974,36 TL’nin rapor tarihi olan 22/05/2019 tarihine kadar işlemiş faiziyle güncellenmesi neticesinde 8.812,40 TL tenzili gereken işlemiş faiz bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında davalı … şirketinin ödemesinin güncellenmesi neticesinde davacının zararından fazla ödeme yapmış olduğu kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M… : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL + 70,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 99,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 54,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”