Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/724 E. 2020/394 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/724 Esas
KARAR NO : 2020/394

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/06/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin … plaka sayılı motorsiklet ile seyir halinde iken … plaka sayılı araç ile davalı …’in çarpması sonucu yaralandığını, davalı araç sürücüsü hakkında … 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ilgili davada davalının kusurlu bulunduğunu, diğer davalının da … plaka sayılı aracın sigortacısı olduğunu, kaza ile ilgili olarak 26/04/2016 tarihinde ihbar yapıldığını, müvekkilinin kaza nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL manevi tazminatın davalı şahıstan ve 1.000 TL maddi tazminatın her iki davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini ve ayrıca davalı araç kaydına tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş;
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevabında; davacının talepleri açıklaması ve netleştirmesi gerektiğini, müvekkilinin ancak gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini ve davacının bunu ispatlaması gerektiğini, sigortalı sürücünün kazadaki kusurunu kabul etmediğini, kazanın meydana gelmesinde davacı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunu, bu nedenle de müvekkilinden bir talepte bulunamayacağını, SGK nca davacıya ödenmiş bir tazminat var ise bunun da tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketten kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinde de davacının haklı olmadığını beyan ile müvekkili hakkındaki davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …’in yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza ile ilgili olarak … 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığı bildirilmekle, mahkememizce dosya örneği celp edilmiş, tetkikinden; inceleme yaparak rapor alındığı, … plaka sayılı araç sürücüsü …’in 2. Dereceden, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise 1. Dereceden kusurlu olduğunun rapor edildiği, davalı …’in adli para cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği , kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı ve davalı araçlarının trafik tescil kayıtları celp edilmiş, davacının davalının aracına tedbir konulmasına ilişkin talebi incelenmiş, talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacının tedavi evrakları celp edilmiş ve maluliyet oranının tespiti bakımından davacının adli tıp kurumuna sevki sağlanmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı davacının E cetveline göre 7.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olduğunu ve kaza nedeniyle iyileşmesinin 4 aya kadar uzayabileceğini 08/09/2017 tarihinde rapor etmiştir.
Dosyamızın kusur oranlarının ve tazminat hesabının yapılması bakımından bilirkişiye tevdiine karar verilmekle, resen tayin edilen Aktüerya Uzmanı Bilirkişi … ve Makine Mühendisi-Kusur Uzmanı Bilirkişi …; davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde % 85 oranında, davacı sürücünün ise % 15 oranında kusurlu olduğunu, adli tıp kurumunda tespit olunan maluliyet oranı da dikkate alındığında, davacının davalılardan 3.523,18 TL geçici, 34.615,65 TL sürekli iş görmezlik tazminatı talep edebileceği, zararın sigorta teminatı altında olduğunu 14/01/2019 tarihinde rapor etmişlerdir.
Dosyamız tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından aynı bilirkişi heyetine verilmesine karar verilmiş, bilirkişiler; 02/05/2019 tarihli ek raporlarında kök rapordaki görüşlerini aynen tekrar etmiş, 30/09/2019 tarihli 2. Ek raporlarında ise davalı …’in kazanın meydana gelmesinde % 40, davacı sürücünün ise % 60 oranında kusurlu olduğunu, davacının davalılardan 1.657,97 TL geçici, 16.289,72 TL sürekli iş görmezlik ödeneği talep edebileceklerini rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyetinden alınan kök rapor ile 1. Ve 2. Ek raporların tarafların itirazına uğraması üzerine, dosyamız bu kez Makine Yüksek Mühendisi Prof Dr … ile Yüksek Müh. Tazminat Hesap Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişiler davacı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunu, davalı sürücünün ise kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını, bu nedenlerle davacının davalı sürücü ve davalı sigorta şirketinin tazminat talebinin olamayacağını 06/04/2020 tarihinde rapor etmişlerdir.
Alınan 2. Kök rapor da davacı tarafın itirazına uğramış ise de, bilirkişilerce dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporun, tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime açık ve elverişli olduğu kanaatine varılmakla, mahkememizce davacı taraf itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanma nedeni ile uğranılan geçici ve kalıcı iş görmezlikten kaynaklanan maddi zarar ve ayrıca manevi zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, kazanın 07/09/2015 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklet ile davalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin çarpışması şeklinde meydana geldiği, kazanın meydana geldiği yolun tek şeritli olduğu, davacının motorsikleti ile yolda ilerleyen davalı aracının sağında seyreder olduğu, çarpmanın davalının yine sağda bulunan kavşağı dönmeye yönelmesi esnasında meydana geldiği, bu durumda davacının tek şeritli yolda davalının arkasından seyretmesi gerekir iken davalının aracını geçerek sağ yanında seyretmesinin Karayolları Trafik Kanunun 136. Maddesinine aykırılık teşkil ettiği, kavşağın dar kavisle dönülmesi yasa gereği zorunluluk olup, davalının kendisi için ayrılan yoldan yasada belirtilen şekilde dönüş yapmasının ise yasa ve düzenlemeye aykırı, suç teşkil eder mahiyette bir eylem olmadığı anlaşılmakla, davacının maddi ve manevi zararının kendi kusuru nedeniyle oluştuğu, bu nedenle de davalı araç sürücüsü ve sigorta şirketinden tazminini talep edemeyeceği kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL den peşin alınan 37,58 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 16,82 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, davacının reddolunan maddi tazminat talepleri yönünden; AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, davacının reddolunan manevi tazminat talepleri yönünden; AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan avansın yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı maddi tazminat yönünden KESİN , manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”