Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/721 E. 2020/393 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/721 Esas
KARAR NO : 2020/393

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/07/2015
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin 30/04/2015 tarihinde sürücüsü dava dışı … olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada gerçekleşen kazada yaralandığını, olay ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığında … sayılı Soruşturma dosyasının açıldığını, müvekkilinin kaza sonucu ağır yaralandığını ve kalıcı iş gücü kaybının ve gelir kaybının oluştuğunu, kaza yapan aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 TL iş gücü kaybı ve 100 TL gelir kaybı olmak üzere 200 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş görmezlik tazminatı talebini 145.744.36 TL, geçici iş görmezlik süresince uğradığı gelir kaybı talebini ise 1.898.40 TL ye arttırmış, 147.642.76 TL tazminatın, yargılama gideri ve ücreti vekalet ile birlikte temerrüt tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederim.
Davalı vekili cevabında, davacının Türk vatandaşı olmadığından teminat yatırması gerektiğini, bu şart yerine getirilmediğinden davanın reddi gerektiğini, müvekkiline ancak poliçe limit ve vadesi, kusur oranı ve maddi zarar ile sınırlı olacağını, kaza sebebiyle davacının müvekkiline bir başvurusunun olmadığını, kazaya ilişkin hiç bir belgenin kendilerine tebliğ edilmediği, kazanç kaybının teminat kapsamında olmadığını, taşımanın hatır taşıması olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının uğradığı cismani zararın tespitinin ve ayrıca davacıya bu maluliyet nedeni ile SGK tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ile hesap edilecek tazminattan mahsubunun gerektiğini, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan iş gücü kaybı ve gelir kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Dosyanın …. 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Sayılı 21/04/2016 tarihli yetkisizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Olayı ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyasından yapılan soruşturma neticesinde, 04/06/2015 tarihinde sürücünün kaza sırasında alkollü olmadığının tespit edildiği ve mağdurların sürücüden davacı ve şikayetçi olmadıklarından ve Hasan Almohamad’ın üzerine atılı suçun soruşturma ve kovuşturmasının şikayete bağlı olduğundan kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davamıza konu kazada dosyamız davacısından başka birinin vefat ettiği ve … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığı, bu dosya kapsamında … Adli Tıp Kurumu Başkanlığından kusur raporunun alındığı ve sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının tedavi evraklarının celbi sağlanmış, maluliyet oranını tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na sevki sağlanmış, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca E cetveline göre davacının % 16.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşmesinin kaza nedeniyle tedavisinin 2 aya kadar uzayabileceği 17/01/2018 tarihinde rapor edilmiştir.
Mahkememizce davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının hesabı bakımından rapor alınmasına karar verilmekle, dosyamız resen tayin edilen Aküerya Uzmanı Bilirkişi … ve Kusur Uzmanı Bilirkişi Doç Dr …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; dava konusu kazanın dava dışı sürücünün % 100 kusuru nedeniyle meydana geldiğini, davacının kendi yaralanmasında bir kusurunun olmadığını, davacının 2 aylık ileleşme süresine denk gelen geçici zararının 1.898,40 TL, Adli Tıp Kurumunca hesap edilen % 16,2 oranındaki maluliyetinden kaynaklanan maddi zararının ise 147.642,76 TL olduğunu, davalının temerrüdünün dava ile oluştuğunu, taşımanın hatır taşıması olup olmadığı hususundaki takdirin mahkemeye ait olacağını 19/07/2020 tarihinde rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanma nedeniyle uğranılan daimi maluliyetten ve ayrıca tedavide geçen sürede uğranılan kazanç kaybının tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 30/04/2015 tarihinde, davacının dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada gerçekleştiği, yapılan incelemeler neticesinde davacının iyileşme süresinin 2 ay olacağı, maluliyetinin ise % 16,2 oranında olduğu ve davacının kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığının, kazanın dava dışı sürücünün % 100 kusuru ile meydana geldiğinin tespit edilmiş olduğu, kazaya karışan aracın davalı … şirketince sigortalanmış olduğu, kazanın ve zararın poliçe teminatı kapsamında olduğu, konusunda uzman bilirkişi vasıtası ile yaptırılan aktüeryal inceleme neticesinde, davacının bakiye ömrü ile aktif ve pasif dönemleri, geçici iş görmezlik süresi ve maluliyet oranı ve geliri tespit edilemediğinden en az asgari ücret ile çalışır olduğunun kabulü ile PMF 1931 yaşama tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak geçici maluliyet zararının 1.898,40 TL, kalıcı maluliyet zararının ise 147.642,76 TL olduğunun hesap edilmiş olduğu görülmekle, davacının kazanın meydana geldiği araçta para ile taşınır bir yolcu olmadığı, tarafların birbirlerini tanır oldukları ve taşımanın arkadaşlık ilişkisine istinaden yapıldığı, soruşturma evraklarından ve ceza yargılama dosyası kapsamından anlaşılmakla, hesap edilen tazminattan % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmış ve davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 118.114,21 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen 8.068,38 TL karar harcından peşin alınan harç bulunmadığından 504,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.564,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 504,00 TL harç masrafının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.400 TL bilirkişi masrafı, 448,25 TL posta masrafı ve 562,00 TL adli tıp masrafı toplamı 2.410,25 TL den kabul ve red oranı gözetilerek 1.928,20 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 15.170,85 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 4.429,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/09/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”