Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/698 E. 2019/1325 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/698 Esas
KARAR NO : 2019/1325

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30/04/2016 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı araçla çarpışması neticesinde müvekkilinin sakat kaldığını, ancak kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL maddi tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karştığı bildirilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 08/11/2012-08/11/2013 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat limitinin 250.000 TL ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhinine hüküm kurulması halinde yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin maluliyet oranının tespiti amacıyla … ATK 3. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 01/08/2018 tarihli raporda özetle; mevcut belgelere göre, … Devlet Hastanesi’nin 05/05/2016 tarih, 2142 raporunda kayıtlı bulunan kalkanous kırığı ibaresi ile dava konusu kaza arasındaki illiyet bağı kurulamadığı, … oğlu, 1984 doğumlu …’ın 30/04/2016 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası nedeniyle meydana gelen sol klavikula kırık uçlarının üst üste kaynaması nedeniyle, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında, meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak; Gr1 VII (1a……0)A %3×0,8 (sol taraf)=%2,4, E cetveline göre %1,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla … ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 20/11/2018 tarihli raporda özetle; olay mahallinde yol 18m genişliğinde, iki yönlü, eğimli, zemin asfalt-ıslak, vakit gece, aydınlatma yok, hava açık, mahal meskûndur. Olay mahalli yoldaki azami hız limitinin 50 km/h olduğu, tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın oluşumunda; sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki caddede seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, seyrini olay mahalli yol/zemin şartlarını dikkate alarak yol içinde kalacak şekilde sürdürmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği ve sevk ve idare hatası nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ tarafta yaya kaldırımına çarptığı olayda asli derecede kusurludur.
Sonuç olarak; olayda sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin maluliyet oranının tespiti amacıyla yeniden … ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 20/02/2019 tarihli raporda özetle; dava konusu olay tarihinden sonra müracaat ettiği Kadirli Devlet Hastanesi’nin 05/05/2016 tarih, 2142 raporunda kayıtlı bulunan kalkaneus kırığı ibaresi ile dava konusu kaza arasında illiyet bağı kurulamadığı cihetiyle, mevcut belgelere göre; … oğlu, 1984 doğumlu …’ın 30/04/2016 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmasının; 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlananan özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliği hükümleri kapsamında, tablo 2.3’e göre kişinin tüm vücut özürlülük oranının %1 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 25/06/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından keşide edilen trafik sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi 12.02.2016 dır. Bu durumda sigorta poliçesinin 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olması nedeniyle; Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartları ve ekleri dikkate alınarak Aktüeryal yönteme (TRH 2010 yaşam+1,8 teknik faiz) göre davacının maddi zararı belirlenecektir.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 20.11.2018 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın maliki davacı gözükmektedir. Yine zorunlu trafik sigorta poliçesinde sigorta ettiren olarak davacı … gözükmektedir. Bu durumda davacı … poliçesinin tarafı olarak davalıya karşı 3.kişi konumunda bulunmamaktadır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde; Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.  
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının A.6/b maddesinde, ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinde sigorta şirketine karşı akidin tarafı olan ve 3.kişi konumunda bulunmayan davacının işbu kaza nedeniyle davalıdan tazminat talep hakkı bulunmayacaktır. Aynı şekilde poliçe genel şartlarının 6.maddesine göre davacının kendi uğradığı zararı kendi sorumluluk riski kapsamında yer olmadığından dolayı da davalıdan tazminat talep hakkı bulunmayacaktır.
Ancak davalının sorumluluğuna ilişkin % 100 kusur durumuna göre davacının maddi zararı belirlenerek takdire sunulacaktır.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının iyileşme(iş göremezlik) süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Bu durumda davacının 3 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanarak takdire sunulacaktır.
Davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise geçici iş göremezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetiyle orantılı olarak hesaplanacaktır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarının 1.maddesinde “…(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür…” demektedir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe şartlarının A.5/c maddesinde “…Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır…” demektedir.
Yine poliçe genel şartlarında tazminat ödemesinde istenecek belgeler arasında “30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu” yer almaktadır.
Adli Tıp Kurumu tarafından 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen 20.02.2019 tarihli raporda davacının özür oranı %1 olarak belirlenmiş olup, anılan oran üzerinden sürekli iş göremezlik dönemindeki zararı belirlenecektir.
05.09.1984 doğumlu davacı, olay tarihinde, 31 yıl, 7 ay, 25 günlük olup, 32 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (43)yıl ve muhtemelen (75)yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-32)= 28 yıl ve pasif devresi 15 yıldır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarının 1.maddesinede “…(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür…” demektedir. Genel şartların EK:3 maddesinde sürekli sakatlık tazminatlarının hesaplamalarda kişinin vergilendirilmiş gelirinin esas alınması, gelire ilişkin bir belge sunulmaması halinde ise asgari ücrete göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Bu durumda dava dosyasında davacının vergilendirilmiş kazancını gösterir yazılı bir belge bulunmadığından hesaplamalar asgari ücretlere göre yapılacaktır.
Diğer yandan kaza tarihinden günümüz kadar geçen dönemde kazalının kazançları belirlenebilir olduğundan, bilinen dönem kazançları farazi hesap yerine fiili duruma göre belirlenerek, belirlenen bu kazanç tutarları her hangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın hesaba aynen esas alınacaktır.
Buna göre kazalının 30.04.2016–30.04.2019 tarihleri arası 3 yıllık bilinen dönemdeki net kazançları aşağıdaki gibidir;
Tarihler Brüt Asgari ücret Net Asgari ücret Süre Net kazanç tutarı
30.04.2016 30.07.2016 1.647,00 TL 1.300,99 TL X 3 AY= + 3.902,97 TL
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı 3.902,97 TL
30.07.2016 01.01.2017 1.647,00 TL 1.300,99 TL X 5 AY = 6.504,95 TL
01.01.2017 01.01.2018 1.777,50 TL1.404,06 TLX12 AY = 16.848,72 TL
01.01.2018 01.01.2019 2.029,50 TL 1.603,12 TL X 12 AY = 19.237,44 TL
01.01.2019 30.04.2019 2.558,40 TL 2.020,90 TL X 4 AY = + 8.083,60 TL
Kazalının %1 özürlü olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamı 36 AY 50.674,71 TL
Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartları dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabına esas kazançlar an,x = Nx – Nx+n / Dx formolüne göre belirlenecektir. Formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayılar uygulanacaktır.
Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise 2.020,90 x 12 Ay = 24.250,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan kazalı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına agi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (1.829,02×12=) 21.948,24 TL esas alınacaktır. Buna göre bilinmeyen dönem başında 35 yaşında olan kazalı bakımından 40 yılık bilinmeyen dönemdeki 35-60 yaş arası 25 yıllık iskontolu aktif dönem kazanç tutarı 478.708,37 TL olduğu, 60-75 yaş arası 15 yıllık iskontolu pasif dönem kazanç tutarı 141.814,16 TL’dir.
3 Aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı
3.902,97 TLx100% mal x 100% kusur =3.902,97 TL
30 Aylık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararı
50.674,71 TL x 1% mal x 100% kusur = 506,75 TL
25 Yıllık işleyecek iskontolu aktif devre maddi zararı
478.708,37 TL x 1% mal x 100% kusur = 4.787,08 TL
15 Yıllık işleyecek iskontolu pasif devre maddi zararı
141.814,16 TL x 1%mal x 100% kusur =+ 1.418,14 TL
Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı = 6.711,97 TL
30.04.2016 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm, sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 310.000,00 TL’dir.
Ancak olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan … plakalı aracın sigorta ettireni ve malikinin davacı olması, poliçe genel şartlarına göre davalı … şirketinin davacının sorumluluğu kapsamında 3.kişilerin uğradığı maddi zararı sigorta altına almış olması, somut olayda davacının davalıya karşı 3.kişi konumunda olmaması nedeniyle davacının davalıdan tazminat talep hakkı bulunmayacaktır. Ancak bu konudaki nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde “…Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir…” demektedir.
Bu durumda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde açıkça geçici iş göremezlik dönemindeki zararın sağlık gideri teminatı kapsamında olduğuna dair bir ibare yer almamaktadır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmektedir.
Davacının yukarıda belirlenen maddi zararları poliçedeki limitleri aşmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir.
Bu durumda davalı dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından davalının 20.06.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir. Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının 30.04.2016 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki davalı … şirketinden sigortalı … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada aracın kaza yaptığı, kaza sebebiyle davacının malul kalması nedeniyle bedensel zararların tazmini için açılan tazminat davasıdır.
Dava konusu kazanın 30.04.2016 günü saat 01:10 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile … Caddesi üzerinde … istikametine doğru seyir halindeyken 376. sokağa yaklaşınında olay mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmek suretiyle yolun sağ kaldırımına çarpması sonucu araçta yolcu …’ın yaralanması ile sonuçlanmıştır.
Dosya kapsamında alınan 20/11/2018 tarihli ATK raporuna göre, sürücü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu yine dosya kapsamında alınan kaza tarihi itibariyle yeni genel şartlara göre tanzim edilen hükme elverişli 01/04/2019 tarihli ATK maluliyet raporuna göre, davacının özürlülük oranının % 1 olduğu, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen ATK raporları doğrultusunda tanzim edilen 25/06/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 3.902,97 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %1 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 6.711,97 TL olduğu tespit edilmiş ise de gerek yasal düzenleme gerekse poliçe genel şartlarına göre davalı tarafından düzenlenen zorunlu trafik sigorta poliçesinin, sigortalının (işletenin) sorumluluk riski kapsamında kalan ve 3. kişilerin uğradığı maddi zararları teminat altına almış olması nedeniyle somut olayda davacının işleten ve aracı sigorta ettiren olarak davalıya karşı 3. kişi konumunda olmaması nedeniyle davacının iş bu dava kapsamında talep ettiği maddi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesindeki teminat kapsamına girmeyeceğinden davalının davacıya karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”