Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/513 Esas
KARAR NO : 2018/507
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24.02.2015
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 24.02.2015 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkete yapılması muhtemel bir uçuş için 50.000,00 USD ödeme yaptığını, ancak uçuşun gerçekleşmemesi nedeniyle ödenen paranın davalı şirketten defalarca istendiğini fakat paranın iade edilmediğini, davalıya … 12. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile paranın iadesini talep ettiklerini, davalının da müvekkiline 266.500,00 USD alacaklı olduğunu bildirir ihtarname keşide ettiklerini, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasından yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini belirterek; davanın kabulüne, itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, uygun görülecek bi bedel karşılığında davalı şirketin menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacağımızla sınırlı olmak kaydı ile ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Dava konusu uçak seferinin yapılmamasına davacının kusurunun sebebiyet verdiğini, davacının, taşıma bedelinin tamamını ödemekle mükellef olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte bir sözleşmesel ilişki bulunduğunu, buna göre, tespit edilmesi gereken hususun, bu sözleşmesel ilişkiye hangi hükümlerin uygulanacağı olduğunu, müvekkili şirketin uçuş personeli ile birlikte hava aracının kiralanması hizmeti vermekte olduğunun görüleceğini, … sözleşmesi ile bu sözleşmeyi değiştiren … Protokolüne …’nin taraf olduğunu ve 25.06.1978 tarihinde yürürlüğe girdiğini, böylece, TTK.daki taşımaya ilişkin genel hükümlerden önce Uluslararası Özel hükümlerin uygulanması gerektiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta gidilecek olan “…, …, …, …, …, …” ülkelerinin Varşova sözleşmesine taraf ülkeler olduğunu, Türkiye’de taraf ülkeler arasında olduğu için hareket yeri ve varış yeri taraf ülkelerden oluştuğunu, bu nedenle somut olayda uluslararası hava taşımacılığı mevcut olup, Varşova sözleşmesinin hükümlerinin öncelikli olarak uygulanacağını, ancak bu sözleşmelerde daha çok taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin hükümler yer aldığından …’in dayanacağı doğrudan bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle sözleşme hükümlerinin niteliğine uygun düştüğü ölçüde 6102 sayılı TTK hükümlerine başvurulacağını, TTK. mad. 906 vd. hükümlerinde yolcu taşımaya ilişkin hükümler bulunduğunu, bu maddeye göre yolcu taşıyıcı tarafından iç hizmetleri düzenlemek için konulmuş kurallara uymak zorunda olduğunu, huzurdaki uyuşmazlık bakımından davacının gerekli bilgi ve belgeleri göndermeyerek bu hükme aykırı davrandığını, dava konusu uçak seferinin yapılmamasında müvekkili şirkete yüklenebilecek herhangi bir kusur olmadığını, davacının haklı hiçbir sebep göstermeden kendisine defalarca önerilen seferleri-seferlere ilişkin ön rezervasyon işlemleri tamamlanmasına rağmen reddettiğini, bu nedenle de müvekkilinin taşıma bedelinin tamamına hak kazandığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, davacının müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından takibe yapılan itirazın haksız olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının tedbir ve ihtiyati haciz talebinin hukuka aykırı olduğunu, takibinde ve itirazın iptali davasında haksız ve kötü niyetli olan davacının İİK md. 67 uyarınca %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen 2015/201 esas, 2015/110 karar sayılı, 26/02/2015 tarihli görevsizlik kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/14958 esas, 2016/383 karar sayılı 18/01/2016 tarihli ilamında “…6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 3/1-k bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler tüketici olarak, 3/1-l bendinde de mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Bu durumda dava konusu uçuşun mahiyetinin tespit edilip davacı yönünden mesleki veya ticari amaç taşıyıp taşımadığı dolayısı ile tüketici işlemi kapsamında kabul edilip edilmeyeceği değerlendirilerek sonucuna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekirken bu hususta hiç bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı…” gerekçesiyle bozulmuş olup, usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2016 tarih 2015/14958 esas 2016/383 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılamaya mahkememizin 2016/513 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Dava; uçuş hizmeti için ödenen miktarın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya dayanak … 18.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 50.000 USD üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi olarak mali müşavir … ve taşıma lojistik uzmanı …’ın tayinine karar verilmiş olup, ibraz edilen 27.01.2017 tarihli raporda; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait 2014 yılları ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davalı …Ş. tarafından incelemeye sunulan 2014 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre 31.10.2014 tarihli, 240981 nolu, 50.000,00 USD bedelli fatura keşide etiği, fatura bedelinin 31.10.2014 tarihinde (50.000,00 USD’nin) bankaya geldiğinin görüldüğünü, fatura üzerinde yapılan incelemelerde ise davalı şirket tarafından … unvanına düzenlenmiş olduğu, fatura muhteviyatının hizmet bedeli olduğu. davalıdan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacı … tarafından davalı …den talep edilen … gidiş-dönüş seferi için, davalı tarafından davacıya 17/23 Ekim 2014 tarihleri arasında hava aracı (özel jet uçağı) uçuş ekibi ile birlikte tahsis edildiği, Avrupa bağlantılı Atlantik ötesi uçuşlar için yakıt, ikram, kalkış-iniş, konaklama, handling-yer hizmetleri/ön anlaşmaları da temin edilen sefer/seferlerin belirli aralıklarla davacıdan kaynaklanan nedenlerle ertelendiği ve nihayetinde tamamen iptal edildiği, davacıya tahsis edilen hava aracının bu tarihlerde yerde bağlanarak uçamadığı, talep olması halinde diğer bir uçuşa ekibi ile birlikte verilemediği, daha açık bir ifade ile satış ve pazarlaması yapılamadığından bu süre zarfında davalının ticari gelir kaybına uğradığı, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, bilirkişi heyetine pilot bilirkişi … da eklenerek dosyanın günsüz olarak bilirkişi heyetine verilip, uçuşun iptal edilip edilmediği, edilmiş ise bunun kimden kaynaklandığı, iptal edilmiş ise davalının bundan zararının olup olmadığı, var ise miktarına ilişkin ve davacının bilirkişi raporuna karşı itirazlarını karşılayacak şekilde rapor düzenlemelerini istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 29/05/2017 tarihli raporda, sektörel olarak; davacı ve davalı tarafların rapora yapmış oldukları beyan ve itirazlar dikkate alındığında raporun son imza kısmında da belirttikleri gibi, “Uyuşmazlığa konu davada, davalı tarafından sağlanan hizmetler bütünü dikkate alındığında, giderlerin salt ikram temini ile sınırlı kalmadığı görüşleri doğrultusunda, kök raporda irdelenerek sonuç olarak arz edilen görüş ve değerlendirmelerini değiştirecek bir husus bulunmadığını, mali olarak; davacı ve davalı tarafların rapora yapmış oldukları beyan ve itirazlar dikkate alındığında; davalı tarafça dosyaya sunulan ikram faturalarının incelemesi yapılırken sehven yanlışlık yapıldığını, davalının 25.04.2017 tarihli dilekçesi ile sunduğu faturalar; a- … Hizmetleri A.Ş. fatura No: … tutar: 1.018,09 EURO Tarih:21.10.2014 Alış kuru 2,8667 TL, b- … Hizmetleri A.Ş. fatura No: 532876 tutar: 69,09 EURO Tarih:21.10.2014 Alış kuru 2,8667 TL, c- … Hizmetleri A.Ş. fatura No: 532977 tutar: 68,73 EURO Tarih:28.10.2014 Alış kuru 2,8357 TL, d- … Hizmetleri A.Ş. fatura No: 532978 tutar: 1.206,83 EURO Tarih:28.10.2014 Alış kuru 2,8357 TL toplam 4 adet fatura bedeli; 2.362,74 EURO şeklinde olduğunu, mahkemece hesaplamanın EURO cinsinden değil de davacı yanca talep edilen USD cinsinden olması istendiğinden; Merkez Bankası 21.10.2014 tarihli çapraz döviz kurları: 1 EURO 1,2789 USD olduğundan: 1.018,09 EURO + 69,09 EURO = 1.087,18 EURO x 1,2789 = 1.390,39 USD ve Merkez Bankası 28.10.2014 tarihli çapraz döviz kurları: 1 EURO 1,2684 USD olduğundan: 68,73 EURO + 1.206,83 EURO = 1.275,56 EURO x 1,2684 = 1.617,92 USD olmak üzere; toplam fatura bedellerinin USD toplamı: 3.008,31 USD olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi heyetine günsüz olarak tevdii ile, davacının dava ve takipteki talebinin USD üzerinden talep etmiş olması bilirkişilerin raporundaki hesaplamalarını EURO üzerinden yapmış olmaları nedeniyle hesaplamanın USD üzerinden yapılması ve hesaplamada bir faturanın 2 kez hesaba katılması hususu da incelenerek ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 15.02.2018 tarihli raporda; davalı …Ş. adına kayıtlı TC-MZA kuyruk tescilli G450 tipi uçağın yapması planlanan ve davacı tarafından talep edilen uçuşlar zincirinin başlangıç tarihinin davacının talebi ve davalının kabulü ile toplamda bir hafta ötelenmiş olduğu, uçuşun bu yeni başlangıç tarihin tarafların arasında var olan anlaşmanın başlangıç tarihi olarak alınabileceği yapılan mail yazışmalarından açıkça anlaşıldığı, dolayısı ile var olan uçuş tarihi başlangıcının karşılıklı mutabakat neticesinde ertelenmiş olduğunun anlaşıldığı, … kuyruk tescilli uçağı ile “…” adlı siteye davalı şirketin üye olduğu, dava dosyasında sunduğu maillerden anlaşıldığı, bu sitenin, yaygın olarak hava taksi uçak sahipleri ve muhtemel aracılar ile profesyonel müşterileri buluşturan, profesyonel bir havacılık elektronik pazarlama sitesi olduğu, sitede uçak sahipleri, sahip oldukları uçağın boş günlerini sisteme yükleyerek diğer potansiyel kullanıcıların kullanımına sunulduğu, bu söz konusu sitenin sistemi otomatik olarak, uçak sahibi şirketler tarafından boş gün olarak işaretlenmiş günlerde, uçakları potansiyel site üyesi müşterilere “available” (Müsait) olarak sunarak diğer müşterilerin otomatik kullanım isteklerini ilgili uçak sahibi firmaya mesaj olarak yönlendirdiği, bu isteklerin seri numaralı olup, her uçuş isteğinin mesajı uçak sahibi şirkete seri numaralı gönderildiği, … kuyruk tescilli uçağın davalı tarafından istenen uçuşların bir haftalık (17/04/2014 – 23/04/2014 arası) erteleme sırasınca, davalı tarafından uçağın … sitesinde pazardan çekilmediği ve diğer müşterilin kullanımı için aktif olarak pazarda tuttuğu ancak kullanım talebi olduğunda günlük bazda talepleri reddettiklerinin mail içeriklerinden anlaşıldığı, davalı firma … uçağını ilgili erteleme sırasında profesyonel uçak pazarlama piyasasından çekmediği mail içeriklerinden anlaşıldığı, dava dosyasında sunulan ve tarafların itiraz etmedikleri mailler üzerinde yapılan incelemede davacının talebiyle davanılının kabulü ile dava konusu olan uçuşların başlangıcının ertelendiği, davalı tarafından daha önce tarafların anlaştığı uçuş bedeline ek olarak 70.000 USD daha sonra ikici mailde anlaşıldığı üzere pazarlıklar sonucu 10.000 USD düşülerek 60.000 USD ek ücret istediği, davacının ise bu yeni rakamı kabul etmediği, davalının “uçuşu iptal ettim zaten müşteri bu şekilde kabul etmedi” bu nedenle, davacının geçerli olan ilk anlaşma şartına ek 60.000 USD isteyerek ilk vanlan anlaşmayı şartlarını tarafların mutabakatı olmadan değiştirerek iptal etmiş olduğu dava dosyasından ve eklerinden anlaşıldığı, davacının mailinden anlaşıldığı üzere, davalının uçuşun iptalinin kesinleştiği 23.4.2017 tarihine kadar dava konusu iptal uçuşlar için o güne kadar yaptığı masrafları ödemeyi kabul ettiği, davalının dosya kapsamında yapılan incelemede uçuş iptalinden dolayı o ana kadar yapılan masraflar dolayısı ile maddi zararı olduğunun anlaşıldığı, uçuş iptalinden dolayı davalının yaptığı masraflar için yapılan incelemede; davalının 25/04/207 tarihli davalının sunduğu dilekçeye karşı cevap dilekçesinde o ana kadar yaptığı masrafları faturaları ile listelediğinin anlaşıldığı, a. … Hizmetleri A.Ş. Fatura No: … Tutar: 1.206,83 Euro, b. … Hizmetleri A.Ş. Fatura No: 532975 Tutar : 1018,09 Euro, c. … Hizmetleri A.Ş. Fatura No: 532^76 Tutar : 69,09 Euro, d. … Hizmetleri A.Ş. Fatura No: 532g75 Tutar : 1018,09 Euro, toplam 3312,1 Euro olduğu, davalının ilgili iptal edilen uçuş için 3312,1 Euro masraf yaptığının anlaşıldığı, davalının, sahip olduğu uçağı yukarıdaki maddelerde detayı ile açıklanan sebepler neticesinde pazardan çekmediği anlaşıldığından ve tarafların mutabakatı ile bir haftalık erteleme yapıldığından dolayı söz konusu erteleme sırasında potansiyel pazardaki yapılabilecek uçuşlardan muhtemel bir gelir kaybı iddiasının makul olmadığının anlaşıldığı, rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davalı yana ait 2014 yılı ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; 24.10.2014 olan banka dekontunun tarihi rapora sehven 31.10.2014 olarak geçildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki elektronik yazışma örnekleri, çekilmiş olan ihtarname ve dosyaya sunulan beyanlardan; davacının davalıdan … uçuş rotalı uçak kiralama rezervasyonu yaptırdığı ve bu kapsamda davalıya uçuş öncesinde 50.000 USD ödeme yaptığı anlaşılmış olup, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı, uçuşun yapılmadığını, uçuş için yapılmış olan 50.000 USD’nin icra yolu ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, uçuşun yapılamamasının kusurunun davacıya ait olduğunu, kiralama süresince uçağın müretebatıyla birlikte hazır bekletildiğini, davacının rezervasyonu nedeniyle başka uçuş tekliflerini değerlendiremediklerini, davacının ödediği uçuş bedelinin iade edilemeyeceğini savunmuştur.
Dosyada örneği bulunan banka dekontundan davalıya 50.000 USD ödeme yapıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında çekilmiş olan ihtarname örneklerinden; davacının, uçuşun gerçekleşmemesi ve hizmetin verilmesi nedeniyle ödenmiş olan 50.000 USD paranın taraflarına iadesini talep ettiği, davalının da çekmiş olduğu ihtarname ile; rezervasyon döneminde uçağın personeliyle bağlı kaldığını, bu nedenle zararlarının 316.500 USD olduğunu, yapılmış olan 50.000 USD ödemenin mahsubu sonucunda 266.500 USD taraflarına ödeme yapılması gerektiği, bu nedenle 50.000 USD’nin iade edilemeyeceğini bildirdiği görülmüştür.
Dosya ve davalı defterleri üzerinden taşıma uzmanı ve mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen kök raporda, davalının düzenlediği 50.000 USD tutarlı hizmet bedeli faturanın davalı defterlerinde yer aldığı, fatura bedelinin banka havalesiyle ödendiği, davacıya tahsis edilen hava aracının yerde bağlanarak uçmadığını, bunun davacıdan kaynaklandığını, uçağın satış ve pazarlaması yapılmadığından bu süre zarfında davalının ticari gelir kaybına uğradığını rapor etmiştir.
Bilirkişi heyetine kaptan pilot bilirkişi dahil edilerek rapor aldırılmış, düzenlenen raporda; uçuş tarihi başlangıcının karlışıklı mutabakat ile ertelendiği, 17.04.2014-23.04.2014 tarihleri arası davalıya ait uçağın pazardan çekilmediği ve müşteri kullanımı için aktif pazarda tutulduğu, davalının tarafların anlaştığı uçuş bedeline ilave olarak 60.000 USD ek ücret istediği, davacının bunu kabul etmediği, anlaşmanın iptal edildiği, davacının iptal tarihi olan 23.04.2014 tarihine kadar olan masrafları ödemeyi kabul ettiği, yapılan hesaplamada masrafın 3.312,1 EUR olduğunu rapor etmiştir. Bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişiler 05.02.2018 tarihli ek raporlarında; 24.05.2017 tarihli rapordaki tespitlerini tekrar ettiklerini, davacının kabul ettiği ve dosyaya sunulan faturalardan ikram masraflarının 3.008,31 USD olduğunu rapor etmişlerdir.
Davacı ile davalı arasında uçak kiralama konusunda anlaştıkları yönünde bir ihtilaf bulunmaması, davacının davalıya 50.000 USD ödeme yapmış olması, aldırılan 24.05.2017 tarihli kök rapor ve 05.02.2018 tarihli raporlarda davalının uçağını pazardan çekmediğinden zararının oluşmadığı, davalının rezervasyon süresinde yaptığı ve davacının da kabul ettiği masrafların ise 3.008,31 USD olduğunun tespit edilmesi, aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarının bilimsel, dosya kapsamıyla uyumlu olması, davacının kabul ettiği masrafların düşülmesinden sonra davacının alacağının 46.991,69 USD olduğu kabul edilerek, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, maddi hata yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline,
Takibin 3.008,31 USD alacak üzerinden devamına,
Bakiye isteminin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A yasası gereğince faiz uygulanmasına,
Alacak yargılama sonucunda belirlenmiş olduğundan, icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 459,39 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.347,94 TL peşin harcın mahsubu ile fazla harç olan 888,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 459,39 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 2.545,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 135,00 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 134,92 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.180-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.153,99 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı 15 günlük sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.08/05/2018
Katip …
Hakim …
Harç Beyanı
K.H.= 459,39 TL
P.H.= 1.347,94 TL
İ.H.= 888,55 TL
Davacı yargılama gideri
2.400 TL bilirkişi ücreti
145 TL posta gideri
2.545 TL Toplam yargılama gideri
Davalı yargılama gideri
135 TL posta gideri