Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/633 E. 2019/860 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/633 Esas
KARAR NO : 2019/860

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/02/2014
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11/12/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan …(çekici) …(Dorse) plaka sayılı aracın kaza yapması sonucu davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek 3.000,00 TL maddi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davanın HMK uyarınca ortak yetkili mahkemede açılmadığı, yetkili mahkemenin de İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerin olacağı ve husumet itirazı talebinde bulunmuş ve esastan da davanın reddine karar verilmesini, Sigortacılık Kanunu çerçevesinde kaza tarihinde Türkiye’de geçerli bir yeşil kart sigortası bulunmayan araçların sebebiyet verdiği hasarlara teminat verilmesinin söz konusu olmadığını beyan ederek yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasının … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar ve 17/02/2014 karar tarihli kararı ile “dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde, süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Nöbetçi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verilmiş olup ilgili dosya mahkememizin 2016/633 Esas sayılı numarası ile kaydı yapılıp açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyası kusur raporu alınmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, Trafik İhtisas Dairesi’nin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporunda; sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’nın kusursuz olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyasının maluliyet raporu alınmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Daire Başkanlığı’na gönderilmiş olup, Üçüncü İhtisas Daire Başkanlığı’nın mahkememize sunmuş olduğu 22/01/2018 tarihli raporunda; tüm vücut engellilik oranının %13 olduğunu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği görüşüno oy birliği ile mütalaa ettikleri görüldü.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller, davacı ve davalı vekillerinin talep ve beyan dilekçeleri incelenmek üzere aktüer bilirkişi …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 08/05/2019 tarihli raporunda; Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ile Ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde Strazburg şehrinde imzaladıkları “B. M. Mesuliyet Sigortası İhdası” ile ilgili anlaşma hükümleri uyarınca, yabancı plakalı motorlu araçların, şayet milletlerarası geçerli olup Türkiye’de de kabul edilen sigortaları varsa, bunların sigorta yaptırmalarına gerek olmaksızın araçlarının neden olacağı zararlar, zorunlu trafik sigorta güvencesinde olacaktır. Şayet böyle bir sigortası yoksa, bu araçlar için Türkiye sınırlarına girişlerinde, zorunlu trafik sigorta sözleşmesi yapılacaktır. Yine bu hükümler uyarınca Ülkemizde de geçerli bulunan “Yeşil Kart Sistemi”ne göre faaliyette bulunmak üzere “Türkiye Sigorta ve R. Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu” kurulmuştur. Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun çalışma esas ve usulleri hakkındaki 26.10.1991 gün ve 21033 Sayılı Resmî Gazete ‘de yayınlanan yönetmeliğin “Büronun amacı” başlığını taşıyan 5. maddesinin 3. bendi uyarınca, yurt dışında sigortalanmış bulunan ve geçerli olan sigorta sertifikası taşıyan motorlu kara taşıt araçları sahipleri veya sürücüleri tarafından Türkiye’de sebebiyet verilmiş hasarların, doğrudan doğruya idare ve ödenmesi hususundaki işlemleri yapmak, büronun amaçları arasında sayılmıştır. Bu sebeple yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda, şayet geçerli bir yeşil kart sigortaları varsa, bunların sigorta yaptırmalarına gerek olmaksızın araçlarının neden olacağı zararlar karşılanacaktır. Bir başka deyişle, yeşil kart poliçesi o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gibi kabul edilecektir. Buna göre yeşil kart sigortası, anlaşmaya dahil yabancı ülkelerin zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bir araya getiren üniform ve beynelminel bir sigorta poliçesi olarak tanımlanmaktadır. Dava dosyasında … plakalı aracın milletlerarası geçerli olup, Türkiye’de de kabul edilen geçerli bir sigortası olduğuna dair bir belge bulunmamaktadır. Böyle bir beglenin varlığı halinde Motorlu Taşıtlar Bürosunun sorumluluğu söz konusu olacaktır. Hesaba başvurulabilecek haller; MADDE 9–(1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak; Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için, sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir. Davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacağını, davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise geçici iş göremezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetiyle orantılı olarak hesaplanacağını, Adli Tıp Kurum tarafından 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş bulunan 14.01.2019 tarihli raporda davacının engel oranı %13 olarak belirlenmiş olup, bunun dışında maluliyet oranına ilişkin başkaca belge bulunmadığından zorunlu olarak %13 engel oranı üzerinden davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki zararı belirleneceğini, 01.01.1977 doğumlu davacı, olay tarihinde, 36 yıl, 11 ay, 10 günlük olup, 37 yaşında kabul edilerek, P.M.F.1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (32)yıl ve muhtemelen (69)yaşına kadar yaşayacağı, Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-37)= 23 yıl ve pasif devresi 9 yıl olduğu, dava dosyasında davacının asgari ücretin üzerinden kazanç sağladığını gösterir yazılı bir belge bulunmadığın zorunlu olarak hesaplamalar kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlere göre yapılacağını, Kazalının 11.12.2013–11.12.2019 tarihleri arası 6 yıllık bilinen dönemdeki net kazancının 89.604,01 TL olduğunu, davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacağını, işleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacağını, Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise; 2.020,90 x 12 Ay = 24.250,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacağını, davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (1.829,02 x 12 )= 21.948,24 TL. esas alınacağını bildirmiştir. (26)yıllık işleyecek aktif ve pasif devrenin peşin değerinin; 609.797,76 TL olduğunu, maddi zarar hesabı; 90.922,23 TL olduğunu, davalının sorumluluk kapsamı ve temerrüt tarihi: 11.12.2013 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık teminatı bakımından 250.000,00 TL olduğunu, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtildiğini ve bu durumda; Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Madde 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda; Dava dosyasında dava tarihinden önce usulüne uygun yapılmış bir başvuru belgesi bulunmadığından temerrüt 14.02.2014 dava tarihinde gerçekleşmiş olacağını görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 11/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan geçici ve kalıcı maluliyete dayalı olarak açılan bedensel zararların tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı tarafça dava ilk olarak Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosuna karşı açılmış olup, davalı Motorlu Taşıtlar Bürosu vekilince dosyaya vekaletname ve cevap dilekçesinin sunulduğu, … 2. Ticaret Mah. … Esas sayılı dosyasının 2 nolu celsesinde HMK 124/4. fıkrası gereğince davalı Motorlu Taşıtlar Bürosu’nun davalı sıfatının sonlandırılmasına ve davalı olarak … Hesabının kaydına ilişkin 04/02/2016 tarihinde ara karar verildiği ancak bu mahkemenin yetkisizlik kararında yargılama gideri ve vekalet ücretinin davada taraf olmaktan çıkartılan Motorlu Taşıtlar bürosu lehine hükmedilmediği anlaşıldığından bu davalı vekili lehine 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak bu davalı tarafça yapılan ve belgelendirilen bir masraf bulunmadığından yargılama giderleri yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 12/01/2017 tarihli raporuna göre meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nın kusursuz olduğu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Daire Başkanlığı’nın … tarihli raporuna göre davacının sürekli maluliyet oranının %13 olduğu, geçici iş görememezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş olup 11.12.2013 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limitinin sakatlık teminatı bakımından 250.000,00 TL olduğu, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesine göre davalı … Hesabına dava tarihinden önce usulüne uygun yapılmış bir başvuru belgesi bulunmadığından 14.02.2014 dava tarihinde davalı … Hesabının temerrüte düştüğü anlaşılmakla davacının yasal faiz talep ettiği de gözetilerek hükme elverişli 08/01/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre kazada yaralanarak malul kalan davacı …’nın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 7.693,77 TL ve sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 90.922,23 TL olduğu, davacının belirlenen maddi zararlarının poliçe limiti içinde bulunduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile 98.616,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 98.616,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.736,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL + 330,00 TL peşin harçtan oluşan toplam 355,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.381,25 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 355,20 TL peşin harç ile 771,75 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.126,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 10.639,28 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- HMK 124/4 Mad. gereğince taraf olmaktan çıkarılan Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu vekili lehine 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu vekiline verilmesine,
7-Davada taraf olmaktan çıkartılan Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzülen karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/09/2019

Katip
¸

Hakim
¸