Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/606 Esas
KARAR NO : 2021/211
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/05/2016
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 13/04/2016 tarihinde … plaka sayılı motorsiklet sürücüsü …’in seyir halinde iken akaryakıt istasyonundan çıkarak yola katılmak isteyen … idaresindeki … plakalı kamyon ve kamyona takılı … plakalı römorka çarpmamak için kaçmak isterken römorka çarpması neticesinde yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğunu ve aracın davalı … şirketinden … sayılı poliçe ile sigortalı olduğunu, davalıya 04/05/2016 tarihinde başvuruda bulunduklarını, ancak yanıt alamadıklarını beyan ile 1.000 TL işgücü kaybından doğan daimi maluliyet zararının başvuru tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilince … plakalı aracı kasko sigortası ile sigortaladığını, sadece belgelendirilebilen maddi hasarları ve zararları teminat altına aldığını, kazanın müvekkili sigortalısı araç sürücüsünün değil davacının kusuru ile meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsüne kaza tespit tutanağında kusur verilmesini kabul etmediklerini, davacının maluliyet oranının ve kaza ile illiyet bağının ve ayrıca SGK tarafından bu kapsamda davacıya yapılmış bir ödeme olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının gerçek kazancı dikkate alınarak aktüeryal hesaplama yapılması gerektiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazasında yaralanma ve oluşan maluliyet nedeni ile oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak, poliçe ve hasar dosyasının bir örneği celp edilmiş; incelenmesinden; davalının … plaka sayılı aracı 15/06/2015-15/06/2016 tarihli … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalamış olduğu, davamıza konu kaza ile ilgili olarak 06/05/2016 tarihinde … nolu hasar dosyasının açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce SGK na müzekkere yazılarak dava konusu kaza nedeniyle davacıya yapılan bir ödeme olup olmadığı ve ayrıca kolluk vasıtası ile davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış, davacının kazada yaralanmasından dolayı gördüğü tedaviye ilişkin hastane evraklarının celbi sağlanmakla dosyamız içerisine alınmıştır.
Davacının ikametgahı mahkemesine talimat yazılmış, maluliyet raporunun alınması bakımından sevkinin sağlanması istenilmiş, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 10/05/2017 tarihli raporda kaza tarihinin üzerinden 18 ay geçmemiş olduğunun görüldüğü, adli tıp uygulamaları açısından lezyonların kalıcılık kazanması için 18 ay geçmesinin beklendiğini, bu nedenle gelinen aşamada adli rapor düzenlenemeyeceğinin rapor edildiği görülmüştür.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’dan alınan 22/10/2019 tarihli raporda, davacının nörolojik muayene ve yapılan tetkikler sonucunda geçirilmiş travma olarak tanındığını, mevcut nörolojik muayenede fokal nörolojik bulgu saptanmadığını bildirir rapor sunulduğu görülmüştür.
Alınan raporların davacının maluliyetini tespit eder ve uyuşmazlığı çözecek yeterlilikte olmadığından, davacı bu kez İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına sevk edilmiş, 2. İhtisas Kurulu’nun 24/08/2020 tarih 11250 Sayılı raporunda, davacının E cetveline göre % 18 oranında meslekte kazanma gücünden yitirdiği, iyileşmesinin 3 aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ve davacının maluliyetinden kaynaklanan maddi zararının ne kadar olduğunun hesap edilmesi bakımından, mahkememizce dosyanın kusur ve aktüeryal hesap uzmanı bilirkişilere tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 05/01/2021 tarihli raporlarında, davacı …’in kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığını, buna göre davacının geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının 0,00 TL olarak hesap edildiğini rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın trafik kazası nedeniyle uğranılan maluliyetten kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 13/04/2016 tarihinde davacının … motorsikleti ile davacıya sigortalı … plaka sayılı kamyon ve kamyona bağlı … plakalı yarı römorkun arka kısmına çarpması şeklinde meydana geldiği görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu ve oranlarına yönelik yaptırılan incelemede; “… plaka sayılı kamyonun yola çıkış yaptığı nokta ile çarpma anında römorkun arka kısmı arasında kalan mesafesinin 29 metreden fazla olduğu, araç dizisinin boyu göz önüne alındığında, araç dizisinin yola çıkmasın ile çarpışma anına kadar, 29 metre ile araç dizisinin uzunluğunun toplamı kadar mesafe kat ederek yolda konum aldığı, her ne kadar, yan tarafında 3 metre banket bulunan yolda, kamyon sürücüsünün banketi kullanmadan sağ şeritten sol şeride geçerek dönüş yaptığının belirtilmiş ise de, bu tür bir manevrada kat edilen yolun belirtilenden mesafeden daha uzun olması nedeniyle aracın çarpışma anındaki konumunu alması için gecen sürenin daha fazla olacağı, boyutları ve kütlesi itibariyle kazaya karışan araç dizisinin, durur vaziyetten hareketle yaklaşmakta olan araçların önünden ani olarak yola çıkarak yolda konum almasının olası olmadığı, kaza mahallide, motosikletin yaklaşma yönünden araç dizisinin yola çıktığı yakıt istasyonunun görünüşü ve motosikletin, çıkış noktasından en az 29 metre ve araç dizisi boyunun toplamı kadar bir mesafe kat ederek yolda konum almış kamyona bağlı römorkun arka sağ kısmına çarptığı ve azami hız sınırının 70 km/h olduğu, asfalt kaplama, kuru zeminli yol şartında azami hızla giden bir aracın frenleme mesafesinin yaklaşık 25 metre, durma mesafesini sürücü lehine uzatacak şekilde 1 saniye reaksiyon süresi kabulü ile durma mesafesinin 45 metre ve durma süresinin 2,24 saniye olduğu göz önüne alındığında, araç dizisinin yola çıkmaya başladığı esnada, motosiklet sürücüsünün, anda etkili tedbir almasına yetecek yeterli bir mesafeden çok daha uzakta olduğu, kaza tutanağında çizilen motosikletin seyir rotası ve bu rotaya ilişkin açıklama tutarlı olmadığı, araçlar arasında yapılarından kaynaklanan hız farkları göz önüne alındığında, rotaların eş veya kısa aralıklı süreçte oluşmadığı, önce araç dizisinin rotasının devamında motosikletin rotasının oluştuğu, kazaya karışan motosikletin römork çarpışma hattından çıkmış olmasına rağmen tekrar römorkun arkasına yönelmesi, motosikletin römorkun arkasına yönelmesine neden olan başka bir etkenin olduğunu gösterdiği, bu nedenlerle dava konusu kazanın kavşaklarda geçiş hakkı ihlali açısından değerlendirilemeyeceği, kazanın arkadan çarpma şeklinde meydana geldiği, 13.04.2016 tarihli Yaralamalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında yer alan ölçülendirme ile kazan oluşumunun değerlendirilmesinin uyumlu olmadığı kanaatine varıldığı, trafik kurallarına uygun şekilde önündeki aracı takip eden bir sürücünün, önünde seyir halinde olan aracın aniden durması da dahil, öndeki aracın durma şartında kat edeceği mesafe ile iki araç arasındaki güvenlik mesafesinin toplamının, arkadan gelen aracın güvenli duruşu için gerekli mesafeden fazla olması nedeniyle önünde duran araca arkadan çarpmasının olası olmadığı, çarpmanın gerçekleşmesi, arkadan takip eden araç sürücüsünün trafik kurallarına aykırı davrandığını gösterdiği, 2918 sayılı K.T.K. nun 57/b ve 56/c maddelerine aykırı davranarak arkadan çarpma asli kusurunu işleyen … plakalı motosikletin davacının trafik kurallarına aykırı ve tedbirsiz davranışlarıyla tam kusurlu olduğu, olay şartında trafik kurallarına uygun seyir halinde olduğu anlaşılan … plakalı kamyona ve kamyona bağlı … plakalı römorkun sürücüsünün ise kusursuz olduğu” tespit edilmiş, tespitin olayın oluş şekli, dosya kapsamı ve bilimsel veriler ile uyumlu, denetime açık olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazanın dolayısı ile maluliyetinin ve bundan doğan zararının davacının kendi kusuru ile meydana geldiği, kusurundan faydalanamayacağı, … plaka sayılı araç sigortacısı davalının ancak sigortalısının kusuru oranında ve teminat limiti kadar sorumluluğunun bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücünün bir kusuru bulunmadığından davalıya yüklenebilecek bir sorumluluk olmadığı, açıklanan nedenlerde davalının davacının maluliyet zararından sorumlu olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen maktu 59,30 TL karar harçtan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına dava değeri itibariyle AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Kullanılmayacak olan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere karar verildi. 16/03/2021
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”