Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/597 E. 2018/283 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/597 Esas
KARAR NO : 2018/283

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin davalı şirketten … ve … numaralı iki ayrı abonelik altında elektrik aldığını, müvekkilinin işyerinde kullandığı elektrik tüketim miktarına göre davalı şirket tarafından aylık fatura tahakkuk ettirildiğini, ancak müvekkilinden abonelik tarihinden itibaren her ay düzenli ödediği faturalarda hizmet bedeli karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ve perakende satış hizmet bedeli adı altından tahsilatların yapıldığını ancak bu bedellerin bir kısmının fatura içeriğine eklendiğini, kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi davalı elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı müvekkiline bir bedel yansıtıldığını, yapılan tahsilatların haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ile davalı şirketçe müvekkili şirketten tahsil edilen kayıp kaçak bedeli için 200,00 TL, iletim bedeli için 200,00 TL, dağıtım bedeli için 200,00 TL, perakende satış hizmet bedeli için 200,00 TL ve haksız tahakkuk ettirilen KDV’ler için 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın müvekkili aleyhine açmış olduğu davada zamanaşımının mevcut olduğunu, davanın muhatabının Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) olduğunu, müvekkili şirketin EPDK mevzuatı ve kurul kararları gereği tespit edilen tarifelere före faturaları tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirketin kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli vb. bedelleri tahsil etme hak ve yükümlülüğü abonelik sözleşmesine değil kanuna dayandığını, kanunu Enerji piyasası düzenleme Kurumu’na elektrik satışlarından uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etme görevini verdiğini, müvekkil şirket de EPDK’nun bu doğrultuda çıkardığı düzenleyici işlemlere uyduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin dava konusu uyuşmazlık nedeniyle bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın EPDK’na karşı idari yargıda açılması gerektiğini, bu nedenle davanın görüldüğü mahkemenin alacağın konusu itibariyle görevsiz olduğunu beyan ile davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki iki ayrı elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında tüketilen elektrik bedeli faturalar ile birlikte tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ve perakende satış hizmet bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin ve bunlar üzerinden alınan KDV bedellerinin tespit ve tahsili istemine ilişkindir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı ile dosyaya sunulan deliller, taraf defter ve kayıtlarında inceleme yapıp davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında tahakkuk ettirilip tahsil ettirilen faturalardaki bedellerin EPDK kararlarına uygun yapılıp yapılmadığı, davacıdan TRT payı enerji fonu ve belediye tüketim vergisi alınırken fazla tahakkuk ve tahsil yapılıp yapılmadığına ilişkin rapor düzenlemek üzere resen tayin edilen Elektrik Mühendisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi; dosyada mevcut belge-bilgiler ve mevcut yasal düzenlemeler kapsamında yapılan değerlendirmelerde sonucunda dosya kapsamında yer alan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmelerinden; davacı … Tic. A.Ş. İle … arasında … abonelik numaralı için imzalanmış Elektrik Enerjisi satış sözleşmeleri bulunduğu, davalı tarafça davacı şirkete tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp/kaçak, dağıtım, iletim, PSH bedelleri aşağıdaki çizelgede detaylandırıldığı, davalı şirket vekili tarafından dosya kapsamına sunulan TL bazında Tüketim Ekstre kayıtları doğrultusunda; 26/10/2011 tarihli Danıştay 13. Daire Başkanlığı’nın kararında, TRT Fonu hesabında kayıp kaçak bedelinin hariç tutulmasının yerinde olmadığına dair karar verildiği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/03/2011 tarihli kararında Enerji fonu ve Belediye Tüketim vergisinin de TRT Fonu kapsamında olacağı değerlendirildiği, faturalarda yer alan Enerji Fonu, TRT Payı ve Belediye Tüketim vergileri içerisinde kayıp/kaçak bedeli bulunduğu, (aktif bedel) + (kayıp bedeli) ile elde edilen toplam bedelin %1’ine tekabül eden tutarının enerji fonu; %2’sine tekabül eden tutarının TRT Payı ; %5’ine tekabül eden tutarının belediye tüketim vergisi olarak faturalara yansıtıldığı, hesaplamalarda fazladan tahakkuk bulunmadığı, sözleşme ve EPDK hükümlerine uygun tahakkuk edildiği, davalının dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü halinde davacının fatura asıl alacaklarına 25/05/2016 dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanun ile değişik 2. Maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanması gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun konuya ilişkin 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayıl emsal ilamındaki “kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciye iadesine” yönelik kararı bulunduğu, ayrıca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 30/0/2014, 2014/6150, 2014/12754 sayılı emsal ilamında “dağıtım-iletim-PSH bedellerinin de tüketiciye iadesine” yönelik kararları bulunduğu, ancak 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile kayıp-kaçak bedeline açıkça yasal dayanak sağlandığı, Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 20. Madde nedeniyle kanunda yapılan değişikliğin derdest davalara da uygulanacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Dairesinin kayıp-kaçak bedellerinin tüketicilerden tahsili uygulamasını hukuka aykırı bulduğu kararlarından sonra Elektrik Piyasası Kanununda yapılan değişiklikler sonucu kayıp-kaçak maliyetini tarifeler üzerinden tüketicilere yansıtmasının mevcut mevzuata uygun olduğu, 6719 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine götürüldüğü, Anayasa Mahkemesi kararının beklenmekte olduğu, mevcut düzenlemeler kapsamında; 6719 sayılı Kanun ile 17’nci maddeye 10. bent eklendiği, açılan davalarda; mahkemelerin yetkisinin, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlandırıldığı, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi için yapılan incelemelerde; her bir fatura için için yapılan birim fiyat analizlerinde davalı kurumca davacı şirkete yüklenen kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, PSH bedellerinin EPDK tarafından belirlenen sınırları geçmediği, dava konusu yapılan hizmet bedellerinin EPDK’nun düzenleyici işlemlerine uygun olduğu, faturalar yansıtılan kayıp/kaçak, dağıtım, iletim, PSH bedellerine ait birim fiyatların, “Ticarethane” tarifesinde fatura dönemleri itibariyle yürürlükte olan EPDK tarafından belirlenen (onaylı) TEDAŞ birim fiyatları ile bire bir uyuştuğu, faturalarda davacı tarafça dava konusu edilen bu kalemler için fazladan tahakkuk bulunmadığı hususunu 18/12/2017 tarihinde rapor etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin Kararlarında; Anayasa’nın Vergi Ödevi Başlıklı 73. Maddesindeki “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler Kanun ile konulur, değiştirilir veya kaldırılır” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp kaçak, sayaç okuma, dağıtım , perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve 2. Mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK ‘na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinde şeffaf Hukuk Devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının dağıtım şirketleri yararına sebepsiz zenginleşme oluşturduğu ve bu nedenle de hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Davacı Elektrik Satış Sözleşmesi gereğince taraflar arasındaki iki ayrı elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında tüketilen elektrik bedeli faturalar ile birlikte tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ve perakende satış hizmet bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin ve bunlar üzerinden alınan KDV bedellerinin haksız tahsil edilmiş olması nedeniyle tespiti ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d), (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde enerji piyasası düzenleme kurumunun kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile aynı zamanda 6446 sayılı yasaya eklenen geçici 19.madde ile; “bu maddeyi ihtas eden kanun ile öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü getirilmiştir. 6719 sayılı yasanın geçici 26. maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen 20.maddesi; “kurul kararlarına uygun şekilde taahhuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Mahkememizce 2015/1121 Esas sayılı dosya üzerinden 6446 sayılı kanuna 6719 sayılı kanunun 26. Maddesi ile eklenen geçici 20. Maddesinin 1 numaralı fıkrasının Anayasa’nın 2, 13, 36 ve 40. Maddelerine aykırı olduğu bu nedenle iptaline karar verilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuş , bu başvuru Anayasa Mahkemesince 27/06/2016 tarih itibariyle 2016/134 Esas numarasına kaydı yapılmıştır. Anayasa’nın 152/3 maddesine göre Anayasa Mahkemesi, mahkemelerden anayasaya aykırılık iddiası ile yapılan iptal başvurularını kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmez ise Mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır.” hükmünü içermektedir.
Mahkememizin 2015/1121 Esas sayılı dosyası üzerinden; Anayasa Mahkemesi’ne yapılan iptal başvurusuna başvurunun Anayasa Mahkemesine ulaşıp esas numarası almasından itibaren 5 aylık süre içerisinde Anayasa Mahkemesi tarafından bir karar verilmemiş, Anayasa Mahkemesi’nce mahkememizin iptal başvurusuna 28.12.2017 tarih, 2016/150 esas, 2017/179 karar sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verilmiştir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile kurulca düzenlemeye tabi olacak tarifeler sayılarak tanımları yapılmış ve kurulca düzenlemeye tabi tarifelerin doğrudan nihai tüketiciye veya nihai tüketiciye yansıtılmak üzere ilgili tüketiciye enerji tedarik eden lisans sahibi tüzel kişilere yansıtılacağı düzenlenmiştir. 6719 sayıl yasa ile, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 20.madde de; kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu 17.maddesi de değişiklik sonrası 6446 sayılı yasa kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması öngörülen tarifelerin, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm faaliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanacağı ve onaylanmak üzere kuruma sunulacağı, kurulun mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini isteyebileceği veya gerekmesi halinde resen revize ederek onaylayacağı, ilgili tüzel kişilerin kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamak ile yükümlü oldukları, tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığı, bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini içeren usul ve esasların kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmünü getirmiştir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasada yapılan değişlikler nedeniyle konusuz kalmıştır.
Davacının açmış olduğu dava; 6446 sayılı yasada, 6719 sayılı yasa ile yapılan değişiklik uyarınca konusuz kalmış olması nedeniyle, dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle DAVA HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 6,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 907,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13. maddesi gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.13/03/2018

Katip

Hakim

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
800,00 TL B.KİŞİ
107,50 TL POSTA
907,50 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ