Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/586 E. 2020/643 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/586 Esas
KARAR NO : 2020/643

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/05/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Bölge Başkanlığı tarafından yapılan ihadelede İşçi Tişörtü Alımına dair ihaleyi aldığını ve … Başkanlığı ile aralarında sözleşme yapıldığını, müvekkili şirketin işçi tişörtleri hazırlanması için davalı taraf ile uzlaşıp sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca 36.468 adet uzun kollu, 36.468 adet kısa kollu , 5.000 adet kısa kollu farklı teknik kumaş özelliklerin sahip 3 parti işçi tişörtü kumaşının davalı tarafından müvekkiline teslim edileceğini, davalı yanca müvekkiline teslim edilen tişörtlerin … Bakanlığını teslim edildiğini, ancak kumaşların öngörülen şartları taşımadığının tespit edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını ve ayıplı mal ürettiğini bildirerek; fazlaya dair tüm hakları saklı olmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL alacağın reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, davalı şirketin ödeme güçlüğü yaşadığı ve mal kaçırma girişiminde bulunabileceğinden davalı şirkete ait bulunan … İli, … İlçesi, … /… Mahallesi 263 ada, 9 parsel ve … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 1964 Ada, 20 parsel sayılı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 22/01/2020 havale tarihli dilekçe ile taraflarınca açılan 100.000,00 TL tutarındaki dava konusu taleplerini 201.000,00 TL arttırarak toplam dava talebinin 301.000,00 TL olarak ıslah edildiğini beyan etmiş olup, mahkememizce yargılamanın heyetçe devam olunmasına karar verilmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/07/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; … Kurumu tarafından akredite edilmiş olan … A.Ş. Tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda davaya ve satıma konu emtianın ayıpsız olduğunun tespit edildiği, davacının ayıp isnadına kesinlikle kabul etmemekle birlikte farzı muhal ayıp söz konusu olması halinde ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, hak düşürücü sürenin tahakkuk ettirildiğini, bu nedenle taraflarınca zamanaşamı hak düşürücü sürenin def’i itirazında bulunduklarını, davacının her ne kadar 26/08/2015 tarihli sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu iddiasında bulunmuş olsa da davanın bilakis satış sözleşmesi olduğunu, davaya konu 26/08/2015 tarihli sözleşmenin kumaş alım sözleşmesi olduğunu, kumaş üretim sözleşmesi olmadığını, davacının emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde hiçbir itirazda bulunmadığını, satın almış olduğu emtia ile ilgili ayıp olduğuna dair müvekkile ihtar veya ihbarın yapılmadığını, sözleşmenin 5.1. Maddesinde davacıya emtia dikilerek tişört haline getirilip … Bakanlığına teslim edilmeden önce muayene yükümü tahmil etmekte ve velev ki bir ayıp çıkar ise bunun da müvekkili satıcı tarafından giderilmesinin öngörüldüğünü, kumaşın tişört olarak dikilip … Bakanlığına tesliminden sonra emtianın başka bir emtia ile değiştirilmesi olasılığının mantığa aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkiline bu aşamada ne yapılan bir ayıp ihbarına, nede malın değiştirilmesine yönelik bir talep olmadığını, davacının satın aldığı sözleşmeye konu emtiayı kabul ettiğini, emtiayı teslim ve kabul ettikten sonra Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan muayeneyi çok rahat yaptırabilecek ve satım konusu malda bir ayıp varsa mezkur 5.1 maddeyi işletilebilecek durumda iken bunun yapılmadığını, davacı tarafından ikame edilen işbu davada kısmi dava şartının bulunmadığını, davacının talep ettiği 525.940,00 TL tutarındaki talebin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin talebi üzerine davanın … Bakanlığına ihbarına karar verildiği, ihbar olunan … Bakanlığına dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, ancak ihbar olunan … Bakanlığı tarafından ihbara cevap verilmemiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce … 2. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak talimat mahkemesince re’sen seçilecek tekstil mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif icrası ile, “…” adresinde tutulduğu bildirilen davaya konu ayıplı olduğu iddia olunan tişörtlerin miktarının tespiti, daha sonra mahkememizce yaptırılacak labaratuvar incelemesine esas olmak üzere yeteri miktarda numune alınarak mahkememize gönderilmesi yönünde talimat yazıldığı, talimat mahkemesince resen tayin edilen Tekstil Mühendisi Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 17/05/2017 tarihinde; işçi kısa kollu tişört 5.000 adet ve işçi uzun kollu tişört 36.486 adet olduğu tespit edilmiş olduğu, laboratuvar testi için her iki ürün gamından değişik bedenlerden 5’er adet tişört alındığı hususlarını rapor etmiştir.
Davaya konu numune olarak alınan ve mahkememiz kasasında muhafaza altına alınan 10 adet tişört üzerinde inceleme yapılarak, kumaşların ayıplı olup olmadığı hususunda rapor düzenlemek üzere resen tayin edilen Tekstil Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Tekstil Mühendisi Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 29/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dosya ekine gönderilen kısa kollu ve uzun kollu tişörtlerin, İTÜ Tekstil ve Konfeksiyon Kalite Kontrol ve Araştırma Laboratuvarında … Laboratuvar Müdürlüğünde yapılan kontrollerde uygun olmayan tekstleri tekrar teste tabi tutulduğunda kısa kollu tişörtlerin şartnameye uygun olmadığı, uzun kollu tişörtlerin de şartnameye uygun olmadığı hususlarını rapor etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ile TTK’nun 23/c maddesi de irdelenerek ve cezai şartın borçlunun ekonomik mahvına neden olup olmadığı yönünden dosya kapsamı ile birlikte gerekli incelemeler yapılarak davacının talep edebilecekleri tazminatlarının ne olduğunun hesap edilerek rapor düzenlenmesi konusunda do resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 18/07/2018 tarihli rapor ile; davacı ve davalı kayıtların incelenmiş davaya konu edilen ticari ilişkide davalıdan alınan kumaşlardaki ayıp sebebiyle davacının katıldığı ihalede reddedilen 36.468 adet uzun kollu tşirte ilişkin talep edilen hususlarda davacının kumaş zararının davalıya ödenen 336.532,21 TL KDV dahil tutar ile sözleşme bedeli cezai şartın KDV hariç 331.603,90 TL olduğu, teminat olarak 48.126,77 TL kumaşın tşirt halinde getirilmesi için yapılan masrafların 174.737,80 TL olduğu, dava dilekçesinde belirtilen depo kirasının davacının mevcut bir deposu olduğunun talimat bilirkişi raporu içeriğine göre değerlendirilmesi sebebiyle salt söz konusu ürünlere ilişkin tutulan depo ve gider olmadığı, Tübitak muayene giderlerinin yapıldığı anlaşılmakla birlikte belgelerin rapor hazırlanana kadar sunulmadığından, sunulacak belgelere ilave edilecek gider olarak kabulünde takdirin mahkemeye ait olduğu, hesaplanan 311.603,90 TL cezai şartın davalının arz edilen iktisadi durumuna göre bir kısmının tenzilinin yine mahkemeye ait olduğu hususundaki inceleme ve tespitleri bildirmiştir.
Dosyamız tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek, taraf itirazları tek tek irdelenerek ve mahkememizin önceki celse ara kararı olan 08/05/2018 tarihli ara kararında belirtilen ancak ana raporda irdelenmeyen TTK’nun 18 ve 23/c maddeleri de irdelenerek ve cezai şartın borçlunun ekonomik mahvına neden olup olmadığı yönünden dosya kapsamı ile birlikte gerekli incelemeler davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere resen tayin edilen Mali Müşavir …, Ticaret ve Borçlar Hukuk Öğretim Üyesi Bilirkişi Dr. … ve Tekstil Mühendisi Bilirkişi Dr. …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; dava konusu ürünlerin bir kısmının ayıplı olarak ifa edildikleri, ayıpların muayene sonucu anlaşılabilen bir ayıp olarak nitelendirilebileceği, ayıp ihbarının zamanında yapılmadığı, dolayısıyla davacının ayıplı ifa nedeniyle oluşan zararları talep edemeyeceği, mahkemenin hukuki değerlendirmeye itibar etmemesi ve ayıp ihbarının zamanında yapılmış olduğunu kabul etmesi halinde davacının talep edebileceği tazminat tutarının 823.920,20 TL olduğu hususlarını 05/09/2019 tarihinde rapor etmişlerdir.
Dava dışı … Bakanlığı ile Davacı arasında akdedilen sözleşmenin eki niteliğindeki teknik şartname kapsamında, davalı tarafından üretilen kumaşlar davacıya teslim edilmiş, davacı tarafından da dikimi yapılarak tişört haline getirilmiş ve dava dışı … Bakanlığına teslim edilmiştir. Dava dışı … Bakanlığınca yapılan kontroller sonucu teslim edilen ürünlerin hatalı olduğu tespit edilerek davacıya iade edilmiştir. Davacı davalının ayıplı kumaş teslim etmesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmektedir.
Davalı, davacı tarafından alınan ihaleye konu olan teknik şartnameye uygun özelliklerde kumaş üreterek davacıya teslim etmeyi üstlenmiş bulunduğundan taraflar arasında akdedilen sözleşme eser sözleşmesidir.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin ondan beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması veya olmaması gereken bozuklukların bulunması olarak ifade edilmektedir. Eserin ayıplı yapılmış olması sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Ayıp açık ve gizli olabileceği maddi ve hukuki ayıp şeklinde de olabilir. Açık ayıp, eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan ayıplardır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Eserin ayıplı olması halinde; iş sahibi, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunması şartıyla, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir.
Yaptırılan teknik inceleme sonucu ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacının ürettiği kumaşlardan üretilen tişörtlerin ayıplı olduğu, kumaş gramajlarının teknik şartname değerinden düşük olduğu, bu durumun kolaylıkla her işletmede yapılacak incelemeyle belirlenebileceği, tişörtlerdeki gramaj ayıplarının kontrolle tespit edilen ayıplar olduğu kumaşların performans değerlerinin fizik ve kimya laboratuvarlarında yapılacak testlerle belirlenebileceği, davacı tarafından kumaşların teslim alındığı anda bu testlerin yapılmış olması durumunda kumaşların şartnameye uygun olmadığının belirlenebileceği tespit edilmiştir. Davacı taraf teslim almış olduğu kumaşların teknik şartnameye uygun olup olmadığını muayene ve kontrol etmeksizin kumaşları tişört haline getirerek dava dışı … Bakanlığına teslim etmiş,… Bakanlığınca yapılan inceleme sonucu teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu belirlenmiştir. Davacı teslim anında yapılacak basit bir kontrolle bile anlaşılabilecek gramaj düşüklüğünü gerekli muayene ve kontrolleri yapmadığından tespit edememiş kumaşları tişört haline getirmiştir. Dava konusu edilen tişörtlerdeki ayıpların gizli ayıp olmadığı yapılacak muayene ve testler soncu tespit edilebilecek ayıp olduğu nitekim Dava dışı … Bakanlığı tarafından yapılan muayene sonucu tespit edildiği, davacının TBK 474 maddesine göre malın tesliminden itibaren makul süre içinde gerekli incelemeyi yaparak ayıp var ise bunu davalıya ihbar etmesi gerektiği halde teslim aldığı kumaşları tişört haline getirip müşterisine gönderdiği, kumaşların teslim edilmesinden sonra makul sürede ayıp ihbarı yapılmadığı artık emtianın kabul edilmiş sayılacağı davacının yasal süre içinde ayıp ihbarı yapmaması dolayısıyla ayıplı ifadan kaynaklanan zararları talep edemeyeceği anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 3.434,00 TL harç olmak üzere toplam 5.141,75‬ TL harçtan mahsubu ile fazla olan 5.087,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 29.520,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/11/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
54,40 TL K.H.
5.141,75‬ TL TL TOPLAM H.
5.087,35 TL İ.H.

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E İMZA ile imzalanmıştır.