Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/539 E. 2018/330 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/539 Esas
KARAR NO : 2018/330

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı …. ile davalı borçlu arasında 24.07.2014 tarihli “Akıllı Anahtar Sözleşmesi” akdedildiği, müvekkili şirket tarafından “Akıllı Kart Ödeme Sistemleri” ile alış verişin gerçekleştirilmesine yönelik hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişin şartların Akıllı Anahtar Sözleşmesi’nin konusunu teşkil ettiğini, müvekkili şirketin müşterisi olan firma ve kuruluşların personeline, … üye ağı içinde çeşitli konularda hizmet sunduğunu, bu hizmetin … üyesi olan işyerleri aracılığı ile sağlandığını ve ödeme işini elektronik kartlar ile organize ettiğini, … sisteminin …’in üyesi olan işyerlerinden oluşan bir üye ağı içinde eletronik ödeme kartları ile müşterilerine hizmet sağladığı sisteminin adını, … üyesinini ise yukarıda anılan organizasyona katılarak … müşterilerine hizmet sunan ve karşılığında … kartları ile ödeme kabul eden işyerlerini ifade ettiğini, işbu dava konusunu oluşturan alacak rakamının, yukarıda belirtilmiş oldukları ve sözleşmelerde yer alan sair nedenlerle kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, diğer bir anlatımla müvekkili şirket ile davalı şirket arasında dosyaya sunulan cari hesap hareketlerinden de anlaşılacağı üzere bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki uyarınca davalı şirketin müvekkili şirket nezdinde fazlaya ilişki hakları saklı kalmak kaydı ile faiz ve masraflar hariç olmak üzere toplam 4.202,00 TL borcunun doğduğunu, faturalardan kaynaklanan borcun ödenmesi ve kullanım aracı ile tevdi edilen borcun tazminine ilişkin olarak davalı şirkete tebliğ edilen ihtarnameye de borçlu tarafından herhangi bir cevap verilmediği ve söz konusu borcun davalı şirket tarafından bugüne kadar ifa edilmediğini, müvekkili şirket …. Tarafından 08.07.2015 tarihinde davalı şirkete “Akıllı Anahtar Sözleşmesi”nden kaynaklanan toplam 4.202,00 TL’nin 5 gün içinde ödenmesi için iadeli taahhütlü ihtar yapıldığını, ancak davalının buna rağmen borcunu ifa etmediğini, söz konusu borcun sözlü ve yazılı uyarılara rağmen ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için 17.09.2015 tarihinde taraflarınca … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin ise 28.09.2015 tarihinde borca itiraz ettiğinin öğrenildiğini, ancak davalının borca itiraz yönündeki tüm açıklamalarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu,her ne kadar davalı/borçlu şirketin yetki itirazında bulunmuş ise de müvekkili şirket ile arasında akedilen sözleşmenin K bendinde yer alan “Yetki Mahkemeler” başlığı altında taraflar arasındaki doğabilecek itilaflarda İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu hususunun yer aldığını, bu sebeple yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, davalı şirket tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin devamına karar verilmesini, davalı şirket aleyhine icra takibine haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının da belirttiği üzere müvekkili şirket ile davacı arasında 24.07.2014 tarihli hizmet sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşmenin konusunun davacı firmaya ait elektronik kartların müvekkili şirket tarafından kullanılmasını kapsadığını, bu kapsamda müvekkili davacı … firması ile anlaşmalı olan işletmelerde söz konusu kartı kullanabildiğini, davacı ile müvekkili arasındaki ilişkinin kısaca açıklamasının bu şekilde olduğunu, davacının iddialarının taraflarınca incelenmiş olduğu, söz konusu iddiaları kabul etmediklerini öncelikle belirtmek istediklerini, davacı tarafın … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirkete haksız olarak icra takibine giriştiğini, müvekkili tarafından öğrenilen bu haksız takip neticesinde takibe süresi içinde itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davacı tarafça haklı itirazlarının iptali istemiyle mahkemenizin 2016/539 esasına kayıtlı işbu davanın ikame edildiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa iddia edilen şekilde bir borcunun bulunmadığını, davalı müvekkilinin, davacı ile akdedilen sözleşme gereğince, edimlerini düzenli bir şekilde yerine getirdiğini, anılan hizmet karşılığı doğan borcun müvekkili tarafından banka kanalıyla aydan aya davacı hesabına yatırılmak suretiyle ödendiğini, söz konusu durumun ilgili banka dökümlerinin incelenmesi sonucunda ortaya yıkacağını, bu doğrultuda sayuı mahkemeden söz konusu banka ödeme dekontlarının bilirkişi marifeti ite incelenmesini talep ettiklerini, davacı tarafın delil olarak ibraz etmiş olduğu cari hesap dökümü kabul etmediklerini beyanla söz konusu dökümün gerçeği yansıtmadığını, sunulan cari hesap dökümü evrakının borç doğurma vasfına haiz olmadığı gibi, davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği ve davalı müvekkilini borçlu çıkarılmaya çalıştığını, kaynağının dahi belli olmayan davacı tarafından sunulan cari hesap dökümünün delil olarak kullanılmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı müvekkili ile imzalamış olduğu sözleşmenin elektronik kartları ile hizmet almaya ilişkin olduğunu, müvekkili şirket kullanımdan kaynaklı doğan borcun davacıya ödediğini, davacı tarafin davalı müvekkili üzerine yüklemeye çalıştığı borcun içeriğinin belli olmayıp, sadece davacı tarafça sunulan delillerin borcun varlığını ispatlayamadığını, bu noktada sayın mahkemeden davacı tarafından iddia edilen borcun nasıl doğduğunun davacı tarafından sağlanan elektronik kartların nerede ne zaman kullanıldığını ve kullanıma ilişkin bakiyenin ne olduğu konusunda ayrıntılı döküm alınmasını talep ettiklerini, davacının söz konusu borcun, fatura kaynaklı olduğunu ve söz konusu fatura bedellerinin davalı müvekkili tarafından ödenmediğini iddia ettiğini, yukarıda da belirttikleri üzere davalı müvekkilinin sözleşme gereği hizmet aldığı süre zarfından davacıdan almış olduğu hizmet karşılığı ödenmemiş borcunun bulunmadığnı, davacının iddia ettiği faturaların müvekkili şirkete ulaşmadığı, müvekkili şirketin söz konusu faturalardan haberinin olmadığını, kaldı ki, davacının … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinde borcun mesnedi olarak cari hesap ekstrelerini gösterdiğini, fatura kaynaklı bir borçtan bahsetmediğini, malum olunacağı üzere sadece cari hesap ekstrelerinin tek başına borçlandıncı bir belge olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği gibi, davalı müvekkilinin fatura kaynaklı ödenmemiş bir borcu bulunmamakla, davacı tarafından müvekkili şirkete fatura ibrazı da yapılmadığını, davacının hiçbir şekilde müvekkilinin kullanımından kaynaklanmayan, dava konusu borcu müvekkilinden hukuka aykın şekilde tahsil etmeye çalıştığını, söz konusu durumun kabulünün mümkün olmayıp bu nedenle, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; davacının davalı hakkında sözleşmeye dayalı cari hesap ekstresine göre yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya dayanak … 33. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 4.487,74 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, 01.03.2017 tarihinde dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Tayyibe Afet Başaran tarafından ibraz edilen 17.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin açılış ve kapanış noter tasdikleri zamanında yaptırılmış olup, kayıtlarının düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun bulunması nedeniyle kayıtlarının lehine kesin delil vasfının bulunduğu, davalı şirket inceleme tarihimiz itibariyle herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz edilmediğinde davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamış olup, davalıların ihtilafa düştüğü dava konusu alacak bakiyesinin tespitinde davacı kayıtları ve dosay muhteviyatı belgelerin esas alındığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi 16.09.2015 itibari ile davacının davalıdan 4.202,00 TL alacaklı olduğu, davacının davalıdan takip talebinde 285,74 TL işlemiş talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya dayanak takip dosyası incelendiğinde; cari hesap ilişkisine dayalı olarak takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu, taraf beyan ve delilleri toplandıktan sonra dosyanın mali bilirkişiye tevdii edildiği, hüküm kurmaya elverişli ayrıntılı ve irdeleyici 12/10/2017 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin lehine kesin delil vasfının bulunduğu, davalı şirketçe verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerin ibraz edimediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.202,00 TL alacaklı olduğu, 285,74 TL işlemiş faiz talep edilebileceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / yukarıda açıklana nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının … 33. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 4.202 TL üzerinden devamına, asıl alacak 4.202 TLye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere aylık %3 faiz uygulanmasına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 287,04 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 215,28 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 71,76 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti ile 123,50 TL posta, müzekkere, tebligat masraflarından oluşan toplam 795,26 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretinden aşağı bir ücret takdir edilemeyeceğinden 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”