Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/369 E. 2018/147 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/369 Esas
KARAR NO : 2018/147

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … Mah. … Sok. N: … … adresinde 29/11/2013 tarihinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilerek kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini, yapılan incelemeler neticesinde 99.528,30 TL enerji bedeli, 7.106,34 TL gecikme faizi, 1.279,14 TL KDV den oluşan toplam 107.913,78 TL bedelin davalıdan tahsil edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, bedelin davalı tarafından ödenmemesi üzerine borcun tahsili amacıyla … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tesisat numaralı elektrik sayacının abonesi olduğunu, bu sayacın bulunduğu mahalde işyeri faaliyetine son verildiğini, 01/01/2013 tarihi itibariyle de ilgili tesisatı … isimli şahsın kullanmaya başladığını, alacağa konu faturanın tahakkuk ettirildiği tarihte müvekkilinin … tesisat numaralı sayaçtan elektrik kullandığını, kaçak elektrik tutanağına konu edilen bedelinde fahiş bir bedel olduğunu, görevli mahkemeninde asliye hukuk mahkemesi olduğunu savunarak davanın görev ve esas yönünden reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava; kaçak elektrik tüketimi kapsamında tespit edilen bedellerin tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanun’un 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkindir.
Tüm kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosyamız arasına celp edilen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/76 esas sayılı dosyası incelendiğinde, bu mahkemeye dosyanın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/617 Esas 2014/367 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 02/12/2015 tarihli onama kararı sonucunda gönderildiği görüldü. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/617 Esas 2014/367 Karar sayılı dosyasında gerekçeli karar incelendiğinde, davanın kaçak elektrik kullanımından dolayı düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti olduğu, davacıların tacir olmadığı ve elektrik kullanımının gerçek kişi esnaf olarak yaptığı iş ile ilgili olup, davanın ticari nitelikte olmaması sebebiyle görevsizlik kararının verildiği görülmekle; davacıların esnaf olarak kabulünün Yargıtay onama ilamı ile kesinleştiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Bakiye gider avansından karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”