Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/267 E. 2019/1184 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/267 Esas
KARAR NO : 2019/1184

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı borçluya 157.000,00 Euro ödünç para verdiğini, karşılığında ise borçlu tarafından müvekkiline 31/07/2008 tarihli 26.000 Euro, 31/08/2008 tarihli 26.000 Euro, 30/09/2008 tarihli 26.000 Euro, 31/10/2008 tarihli 26.000 Euro, 30/11/2008 tarihli 26.000 Euro, 31/12/2008 tarihli 27.000 Euro miktarlı 6 adet çek verildiğini, gelinen aşamaya kadar davalının müvekkilinin alacağını ödemediğini, bu nedenle müvekkili ve … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalının takibe itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu beyan ederek, davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan itirazın kaldırılması davasının maddi ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıya iddia ettiği miktarda bir borcunun asla bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında hiçbir zaman dava konusu borç miktarı tutarında ödünç sözleşmesi yapılmadığını, müvekkilinin davacıdan almış olduğu bir miktar parayı da kendisine ödediğini, buna ilişkin dekont ve bono suretlerinin mevcut olduğunu, müvekkilinin dava konusu edilen bir miktarda parayı davacıdan almadığını, dava konusu borcun zaman aşımına uğradığını, davacının dava konusu ettiği alacağı yani müvekkilinin bu bedel parayı kendisinden tahsil ettiği hususunu kesin ve inandırıcı delillerle ispat etmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen … Esas, … Karar sayılı, 25/12/2015 tarihli gerekçeli karar ile davaya bakmaya İstanbul Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş olup, verilen görevsizlik kararı nedeniyle dosya mahkememize tevzi edilerek yargılamaya mahkememizin 2016/267 Esas sayılı dosyamız üzerinden devam olunmuştur.
Dosya içerisinde yer alan … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya suretinin tetkikinde; dosyamız davacısı … tarafından, dosyamız davalısı … Aleyhinde Temel ilişki olarak Ödünç Sözleşmesi kapsamında 157 Euro Asıl Alacak ve 42.937,31 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 199.937,31 Euro’nun tahsili bakımından ilamsız icra takibine geçildiği, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dava konusu edilen zaman aşımına uğramış çeklerin hamiline olarak düzenlendiği, keşidecisinin …, ilk cirantasının da … olduğu, davacının lehtar ciranta konumunda bulunduğundan taraflar arasında temel ilişki bulunulduğunun kabulü gerekmektedir. Zaman aşımına uğramış bu çekler taraflar arasında yazılı delil başlangıcı niteliğine dönüştüğünden davacı yan temel ilişkiye dayalı olarak alacağının varlığını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davalı taraf mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde dava konusu borç miktarı tutarınca ödünç sözleşmesi yapılmadığını, davacıdan almış olduğu bir miktar parayı da kendisine ödediğini, buna ilişkin dekont ve bono suretlerinin mevcut olduğunu beyan etmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma dosyasında vermiş olduğu beyanında da “Abisi … ile birlikte giyim üzerine … Şti.’ni kurduklarını, …’ın kendilerinden erkek giyim üzerine mal aldığını, 2007 yılına kadar da kendisi ile ticaret yaptıklarını, şirketleri adına 2003 yada 2004 yıllarında … isimli şahıstan borç para almaya başladıklarını, tahminen 100.000,00 Euro tutarında borç aldıklarını, bu parayı parça parça ödediklerini, 2007 yılında kalan borç için …’a çek verdiklerini, vermiş olduğu çekleri ekonomik sıkıntı dolayısıyla ödeyemediğini ve bu çeklerin yerine Ankara’da ticaret yaptıkları bir firmanın çeklerini verdiklerini, …’ın da bu çekleri dava konusu yaptığını…” bildirmiştir. Davalının bu beyanlarından taraflar arasında ticari alışveriş olduğu ve bir miktar borç paranın davalı yanca alındığı, daha sonradan bu miktar paranın ödendiği, paranın ödemesinin ispatına yönelik de elinde dekont ve bono suretleri bulunduğunu bildirdiğinden, dava konusu uyuşmazlıkta ispat yükü ödeme savunmasında bulunan davalıya ait olduğundan, davalıya ödemeye ilişkin elinde bulunan belgeleri sunması konusunda süre verilmiştir.
Taraflar arasında temel ilişki bulunduğundan, zaman aşımının da temel ilişkiye konu ödünç sözleşmesine ilişkin 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından, davalının zaman aşımı itirazının reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı temel ilişkiyi tanık dahil her türlü delil ile ispat edebileceğinden, davacının tanıkları dinlenmiş, dinlenen davacı tanıkları … ve … “…davacı …’ın görme kusuru bulunduğunu, 2008 yılı gibi 157.000,00 Euro’nun …’ya verildiğini, … ile …’de buluşulduğunu, davalının bu borca karşılık vermiş olduğu çeklerin karşılıksız çıktığını, davacının alacağını tahsil edemediğini, birlikte birkaç kez alacağın tahsili için davalı ile görüşmeye gidildiğini, hatta davalının abisi ve babası ile de borcun ödenmesi konusunda görüşmeler yapıldığını, ancak ödemenin yapılmadığını….” beyan etmişlerdir.
Davalı ödeme savunmasının ispatı açısından 07/04/2016 tarihinde düzenlenmiş, …, … ve … tarafından imzalanmış bulunan yazılı belgeyi sunmuş, yazılı belge içeriğinde … ile … arasındaki borç ilişkisine istinaden …’nın … ve …’a 2010 yılında 30.000,00 TL, 2014 yılında 10.000,00 TL, 2015 ve 2016 mart ayına kadar 8.000,00 TL olmak üzere toplam 48.000,00 TL ödemeyi nakden yaptığının yazılı olduğu, davacının bu belge altındaki imzasını inkar etmediği, belgedeki ödemenin de davalı ile olan başka bir ticari ilişkisi nedeniyle yapıldığını savunduğu, davacının ödemeyi inkar etmemesi ve başka bir ödünç ilişkisinden kaynaklanarak bu ödemenin yapıldığını bildirmiş olması dolayısıyla ispat yükünü bu miktar açısından üzerine aldığı, davalı ile olan başka ödünç sözleşmesine ilişkin ispata yönelik yazılı belgelerini sunması konusunda mahkememizce verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından yazılı belge sunulmadığı, davacıya 48.000,00 TL’lik ödemenin başka bir ödünç ilişkisine ilişkin olduğunu ispat zımnında yemin teklif etme hakkı hatırlatılmasına rağmen davacı tarafından yemin teklif etme hakkının kullanılmadığı anlaşıldığından, davalının 48.000,00 TL’lik ödemeyi dava konusu edilen alacak için yapmış olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının dava konusu ettiği çekler Euro üzerinden olup, davalının sunmuş bulunduğu ödeme belgesi TL üzerinden düzenlenmiş olduğundan, 48.000,00 TL’lik ödemenin dava tarihi itibari ile 2,9037’lik Euro kuru üzerinden 16.642,63 Euro yaptığı tespit edilmiş olup, davacının 157.000,00 Euro’luk alacağından 16.642,63 Euro’nun düşümü sonucunda davacının 140.357,37 Euro alacağı kaldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı tarafından ödeme belgesi olarak keşidecisi …, lehtarı … olan, düzenleme tarihleri 04/06/2009, ödeme tarihleri 06/11/2010, 08/10/2010, 08/09/2010, 06/08/2010, 08/07/2010, 06/06/2010, 07/05/2010, 08/04/2010, 06/03/2010, 06/02/2010 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve 08/10/2009, 08/11/2009 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli senetleri sunmuş, ayrıca keşidecisi … olan 10/05/2008 tarihli, 25.000,00 TL bedelli, 12/05/2009 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, keşideci … olan 10/08/2008 keşide tarihli, 25.000,00 TL, 10/01/02008 keşide tarihli 30.000,00 10/12/2008 keşide tarihli 40.000,00 TL, 10/02/2009 keşide tarihli 60.000,00 TL, 10/04/2009 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli ve keşidecisi … olan 31/12/2007 keşide tarihli 9.096,00 TL bedelli, 31/01/2008 keşide tarihli 9.096,00 TL bedelli çekler ile borcunu ödediğini bildirmiştir. Mahkememizce çeklerin ödeme belgelerinin istenilmesi için ilgili bankalara müzekkereler yazılmış, yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılardan; 10/08/2008 keşide tarihli, 25.000,00 TL, 10/01/02008 keşide tarihli 30.000,00 10/12/2008 keşide tarihli 40.000,00 TL, 10/02/2009 keşide tarihli 60.000,00 TL, 10/04/2009 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan çeklerin takas sistemi aracılığı ile … tarafından hesabına alacak kaydedilmek sureti ile takasa verildiği, ancak çeklerin karşılıksız işlemine tabi tutulduğunun bildirildiği, keşidecisi … olan 12/05/2009 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekin de bankaya iade edilmesi sebebiyle iptal işleminin yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalının ödeme belgesi olarak sunmuş olduğu 31/12/2007 keşide tarihli 9.096,00 TL bedelli, 31/01/2008 keşide tarihli, 9.096,00 TL bedelli, 10/05/2008 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli çekler dava konusu edilen çeklerin keşide tarihlerinden daha önce düzenlenmiş bulunduklarından, diğer çeklerin ise karşılıksız işlemine tabi tutulduğu bankaların cevabi yazılarından anlaşılmış olduğundan, çekler ödeme belgesi olarak kabul edilmemişlerdir.
Davalı tarafından keşidecisi …, Lehtarı … olan senetler ödeme belgesi olarak sunulduğundan, … ile …’ın arasında ve … ile … arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, senetlerin dava konusu edilen borcun ödenmesi için verilip verilmediğinin tespiti açısından dava dışı … firmasının ticari defter ve belgelerinin incelenebilmesi açısından … 11. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesine sunulan 05/04/2018 havale tarihli rapor ile; … Ltd. Şti’nin kain olduğu … adresine 27/03/2018 tarihinde gidildiği, iş erinin kapalı olduğu, 11/13’te faaliyet gösteren … işyeri sahibi …’ın “… Ltd. Şti.’nin 5-6 sene önce burayı terk ettiğini söylediği, kendisinin yazılı beyanının dosya ekinde bulunduğunu, dava dışı …Ltd. Şti. Kain olduğu adreste bulunmadığından şirket yasal defterleri üzerinde inceleme yapılabilme imkanının olmadığı, şirketin faaliyette bulunuyorsa bulunduğu adresin tespit edildiği veya ticari defter ve belgelerinin mahkemeye sunulduğu takdirde dava konusu incelemenin gerçekleştirilip ilgili raporun düzenlenebileceği hususları bildirilmiştir.
Davalı tarafından …’in defterlerinin incelenebilmesi için gerekli olan adres bildirilmediğinden, dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenememiş, davacı ve davalı tarafından ticari defter ve kayıtları olmadığı bildirildiğinden, dava dışı … ile davacı …, davalı … arasındaki ticari ilişkinin tespiti defter ve belgeler ile yapılamamıştır.
Davalı vekilince tanık dinletilmesi talebinde bulunulmuş, mahkememizce talebin kabulü ile davalı tanığı …’a usulüne uygun tebligat yapılarak bildirilen duruşma gün ve saatinde mahkememizde hazır bulunması hususu ihtar edilmiş olup, davalı tanığı … mahkememizce görülen 06/12/2018 tarihli celsede; “……’ ve …yı tanımaktayım, … Tic. Şti.’ni sahibidir, kardeşleri ile beraber çalışmaktadır, bende bu şirketin muhasebe kısmında çalıştım, … bey şahsi ilişkisinden dolayı …ya belli bir miktar borç para verdi, sonra şirket ödeme güçsüzlüğü içerisinde girince ve … beye vermiş olduğu parayı geri isteyince … bey teminat olar birkaç çek verdi, borcunu da ticaret yaptığı … ve alt firmalarından olan alacağına yönelik düzenlenmiş senet ve çekleri … beye vererek ödedi, bu çek ve senetlerin bedeli davacı … tarafından tahsil edilmiştir, ayrıca elden de … beyin kardeşleri bir miktar para ödemişlerdir, borcun kapandığını biliyorum. … bey 157.000,00 EURO borç parayı … beye vermiştir, Teminat olarak verilen çekler davacı tarafından icra takibine konu edilmiş, ben bunu … beyden duydum…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı olarak 30/05/2019 tarihli celsede dinlenen … “…benim 4 tane tekstil şirketim vardır isimleri …, …, …, …’dır ben …’nın bayii olarak çalışmaktaydım …’dan mal satın alıyorduk karşılığında çek ve senetle ödeme yapıyorduk … bizden almış olduğu çek ve senetleri …’a vermiş, çek ve senetlerin bankaya ibraz edildiğini öğrendik bedellerini de …’a ödedik ben davacı ve davalı arasında ne türlü borç ilişkisi olduğunu bilemiyorum onlar arasında ticari ilişki de olup olmadığını bilmiyorum benim …’ya vermiş olduğum çek ve senetler …’a geçtiği için ödemeyi …’a yaptım, ben sadece … yetkili değilim, biz …’a çeklerimizi alarak karşılığında …’ın lehtar olduğu senetleri düzenleyerek verdik …’la herhangi bir ticari ilişkimiz yoktur çek karşılığı olarak senet verdik…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı arasında zaman aşımına uğramış çekler yönünden temel ilişki bulunduğu, davacının temel ilişkiyi tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabileceği, davalının ödeme savunmasında bulunduğu, bu savunmasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği, 48.000,00 TL’nin ödendiğine ilişkin sunulan yazılı belgenin aksinin davacı tarafından ispat edilemediği, bu sebeple dava konusu edilen 157.000,00 Euro’luk alacaktan 48.000,00 TL’lik ödemin dava tarihindeki kur üzerinden Euro’ya (16.642,63 Euro) çevrilerek düşülmesi sonucu davacının kalan alacak miktarının 140.357,37 Euro olduğu, davalının borcun ödemesi olarak sunmuş olduğu senetlerde lehtarın davacı …, keşidecisinin ise dava dışı … olduğu, bu senetlerin davacıya dava konusu edilen borcun ödenmesi amacıyla verildiğine ilişkin herhangi bir yazılı belgenin dosyaya sunulmadığı, dava dışı …, davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının da sunulmaması sebebiyle incelenemediği, soyut tanık beyanları ile senetlerin borcun ödenmesi için verildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, ödeme belgesi olarak sunulan bir kısım çekin dava konusu edilen çeklerden önce düzenlendiği, bu sebeple ödeme belgesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, diğer çeklerin ise karşılıksız kaldığı, bu sebeple ödeme belgesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, davacının davalıyı takipten önce temerrüte düşürmediği, davalının takip ile temerrüte düştüğü, takip öncesine dayalı faiz istenemeyeceği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 140.357,37 EURO üzerinden devamına, asıl alacak 140.357,37 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden takip tarihindeki kur olan 2,88 üzerinden hesaplanan 404.229,22 TL’nin (140.357,37 * 2,88 = 404.229,22) % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 140.357,37 EURO üzerinden devamına, asıl alacak 140.357,37 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen nakit alacak miktarı üzerinden hesaplanan 80.845,84 TL % 20 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 27.900,53 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 6.964,46 TL peşin harç ile 2.883,10 TL icra veznesine yatırılan harç olmak üzere toplam 9.847,56 TL harcın mahsubu ile eksik harç olan bakiye 18.052,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 9.847,56 TL toplam harç ile, yine davacı tarafından yapılan 699,70 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 491,19 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 600,00 TL yargılama giderinin davanın red edilen kısmına tekabül eden 178,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 30.287.56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın red edilen kısmı üzerinden hesaplanan 16.352,62 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI
27.900,53 TL K.H.
9.847,56 TL P.H.
18.052,97 TL B.İ.H.

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
699,70 TL POSTA
699,70 TL TOPLAM YARGILAMA

DAVALI YARGILAMA GİDERİ
600,00 TL B.KİŞİ
600,00 TL TOPLAM YARGILAMA