Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/257 E. 2018/1112 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/934 Esas
KARAR NO : 2018/1150

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/09/2015
KARAR TARİHİ : 19/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 19/09/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin akaryakıt istasyonları yapımı, yenilemeleri, dekore edilmeleri, her cins ve ebatta reklam panoları yapımı, her türlü reklamcılık faaliyetlerinin yürütülmesi, radyo, sinema, tv, basın gibi medya içerisinde ajans faaliyetlerinde bulunduğunu, konusunda gereken işler için her türlü malzemenin üretilmesi, imali, satılması, ithali ve ihracatı, led ile yapılan reklam panoları, led aydınlatma ekipmanları, led ekranlarının ve bunların üretiminde kullanılacak her türlü elektronik devrelerin imalatı, ithalatı, satışı vb. Alanlarda faaliyet gösteren piyasada tanınmış bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin dava dışı … firması ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca firmaya ait tabela ve reklam panolarının yapımı, boyanması ve teslim edilmesi edimlerini üstlendiğini ve proje kapsamında tabela ve reklam panolarının toz boyamasının yapılması hususunda davalı şirket ile anlaşıldığını ve söz konusu işlemlerin davalı şirket tarafından yapıldığını, ancak davalı şirketin yapmış olduğu işler dolayısıyla müvekkili şirketin çalıştığı firmalardan boya ve vernik dökülmesi hakkında sikayetlerde bulunulduğunu, davalı şirket tarafından üstlenilen edimlerin dürüstlük kuralının ve ticari doğruluğun kurallarına aykırı olarak tam ve eksiksiz yerine getirilmemesi sebebiyle boya yapılan tabela ve reklam panolarının hemen hepsinde boya hatalarının tespit edildiğini, panolar üzerindeki boya ve verniklerin döküldüğünü, bu durum üzerine davalı şirkete hata ve ayıpların bildirildiğini ve çözüm talep ettiklerini, davalı yanca olumlu bir cevap verilmediğini, bunun üzerine dava dışı … firmasının müvekkili ile akdettiği sözleşmeyi feshettiğini, uğramış oldukları zararlar uyarınca müvekkili şirkete 10.000 EURO reklamaj faturası kestiğini bildirerek; davalı şirketin kusurlu davranışları ve ayıplı ifası nedeniyle müvekkili şirkete kesilen 10.000 EURO reklamaj giderinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 20/10/2015 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davacı şirket için 2005-2010 yılları arasında reklam ve tabela boyalarının toz boyama hizmetini verdiğini, bu konuda yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığını, müvekkili şirketin dava dışı … firmasının reklam ve tabela toz boyasını yaptığını, verdiği hizmetin faturalarını keşide ettiğini, ayıplı hizmetin söz konusu olmadığını, davacının ayıplı olduğunu yani döküldüğünü iddia ettiği boya ve vernik başka nedenlerden dolayı da dökülmüş olabileceğini, montaj hatası olabileceğini, çünkü montajını davacının yaptığını, davacını ayıplı hizmet iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin İSO 9001 kalite belgesine sahip, standartlara uygun boyama işi yaptığını, bugüne kadar hiçbir firmayla problem yaşamadığını bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanıklarından … ve …; “…davalı … ‘ya 10-15 yıldır dava konusu edilen tabelaların toz boya sisteminin yaptırıldığını, … Reklamın toz boya atölyesinin bulunmadığını, 1995’de toz boya atölyesinin kapandığını, ancak toz boya atölyesinden kalan eski model bir takım aparatların mevcut olduğunu, … firmasına ait tabelaların toz boya işleminin davalı şirkete yaptırıldığını, ufak tefek dekorasyon işlerinin davalı şirket dışında başka şirketlere de yaptırıldığını, uluslararası boyuttaki işlemlerin tamamının davalı şirket tarafından yapıldığını, ürünlerin toz boyaması yapıldıktan sonra kalite kontrolü yapılarak kontrol edildiğini, ilk etapta boyanın düzgün olup olmadığına, pütür olup olmadığına bakıldığını zeminin düzgün olduğu tespit edildikten sonra ürünlerin kabul edildiğini, … firmasının ürünlerinin de bu şekilde kalite kontrolü yapıldıktan sonra kabul edildiğini ve yurt dışına gönderildiğini, ürünlerin montajını ürünü kabul eden yurtdışı firmasının yaptığını, … firmasına teslim edilen tabelalardan dolayı şikayet geldiğini, 2010 yılında yapılan bu şikayetlerin davalı şirket yetkili temsilcisine iletildiğini, şirket temsilcisinin bu şikayetleri yerinde görmek istediğini ve şirket yetkilisi ile birlikte … Şirketine tabela teslimi yapılan Makedonya’ya gidildiğini, yerinde boya dökülmelerinin tespitinin yapıldığını, geri döndüklerinde davalı şirket yetkili temsilcisininde katıldığı toplantı yapıldığını ve bu toplantı sonucunda davalı şirketle çok fazla toz boya işi yapıldığından, ayıplı ürünlerin tamir edilmesi açısından gönderilen faturaların %20’si oranında fon ayrılmasına karar verildiğini, 2005- ile 2010 yılları arasında davacının kendine ait boyama hizmeti yapmadığını, … boya firmasından da 2010 yılından sonra hizmet aldığını, iç ve dış piyasadan hazır boyalı malzemelerin 2010 yılından sonra alınıp yurt dışındaki firmalara gönderildiğini…” beyan etmişlerdir.
Davalı tanığı …; 2002-2008 yılları arasında … boyada çalıştığını, 2008 yılından sonra 6 kadar … boya firmasında çalıştığını, … boya firmasında çalıştığı dönemde davacı …’nın … firmasına ait tabelalarının toz boya işini yaptığını, … boyaya geçtiğinde de davacının … firmasına ait toz boya işlerinin yapıldığını, ayıplarla ilgili bilgisi olmadığını, boya işlemi bittikten sonra kendilerinin kalite kontrol yaptıklarını sevkiyattan sonra da davacı … Reklamın kalite kontrolcüleri tarafından ürünlerin kontrolünün yapıldığını beyan etmiştir.
Davalı tanığı …; 2006/2012 yılları arasında davacı … Reklamda çalıştığını, boyanmış malzemelerin kalite kontrolünü yaptığını, … firmasına ait tabelaların büyük kısmının davalı şirkette boyandığını, kalite kontrolü yapılarak boyanmış malların teslim alındığını, daha sonra üretimde ön montaj yapıldığın, ön montaj yapılırken sürtülen yerlerin düzeltildiğini, daha sonra müşteriye sevkiyat yapıldığını, boyanın 3 kat malzemeden oluştuğunu, dökülmenin en son kat vernikte gerçekleştiğini, davacı ve davalı şirket yetkili temsilcilerinin yerinde inceleme yapmak üzere yurtdışına gittiklerini, ürünlerde vernik kalkması olduğunun tespit edildiğini, … Reklamında toz boyama tesisi bulunduğunu, acil durumlarda orada boyama işlemi yapıldığını, malzemenin hatalı çıkması, darbe alması durumlarında veya malzemenin yetişmemesi durumunda toz boyama işleminin seyrek de olsa yapıldığını, … firmasına dışarıdan boyalı hazır malzeme alınıp satıldığını beyan etmiştir.
Davalı tanığı …; … firmasına gönderilen tabelaların toz boyama işinin … boya ve … boyaya yaptırıldığı, ayrıca … reklamın ufak bir boya atölyesi olduğunu , zaman zaman burada da toz boya işleminin yapıldığını, … firmasına verilen mallardaki ayıpla ilgili bir bilgisinin olmadığını, boyanan vernikle ilgili garanti verilip verilmediğini de bilmediğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı …; 1996-2010 yılları arasında … Reklamda çalıştığını, çalıştığı dönemde … Reklamın toz boyamaya yönelik atölyesi bulunmadığını, tabelaları boyamak üzere … gönderdiklerini, … Metalin dışında davacının … boya ile çalıştığına ilişkin bilgi ve duyuma sahip olmadığını, 2010 yılında işten çıktıktan sonra … boya ile çalışıldığını duyduğunu, … boyaya da …’ye ait tabelaların gönderildiğini duyduğunu, tabelaların …’ye teslim edildikten sonra kim tarafından montajlandığını bilmediğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı … ; 2005-2006 yılları arasında … Reklamda çalıştığını, çalıştığı dönem içinde davacı şirketin kendi toz boya atölyesini zaman zaman kullandığını, … firmasının tabelalarının bir kısmının Art boyaya boyatıldığını, bir kısmını da kendi atölyesinde boyadığını, boyanmış ürünlerin kalite kontrol tarafından kontrol edilerek onaylandığını, yurtdışına gönderilen ürünlerin montajının kimin tarafından yapıldığını bilmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 02/10/2018 tarihli raporda: dava konusu panoların son kullanıcı tarafından üzerinde yapılan işlemlerin mekanik müdahale ve kimyasal müdahalenin olduğu, yapılan bu müdahaleler neticesinde malzemeler üzerindeki boyanın sürekliliğinin ortadan kaldırıldığı, metalin dış etkilere açık hale getirildiği, yine kimyasal madde ya da boyama ile yapılan işlemlerde vernik ve boyanın sürekliliğinin ortadan kaldırıldığı ya da uygun seçilmeyen temizleme kimyasallarının boya ve verniğe nüfus ederek korozif etki ile yapısını bozduğu, bu duruma son kullanıcının neden olduğu, aynı pano grubu içerisinde bazı panolarda boya ve vernik soyulmasının görüldüğü, bazılarında görülmediği ve farklı renk tonlarında panoların mevcut olduğu, bu nedenle de panoların farklı üretim yerlerinden veya üreticiden çıktığının anlaşıldığı, teslim sonrası malzemelere ait şikayetlerin 5 yıllık bir süre sonrası yapıldığı , geçen sürenin garanti şartlarını yerine getirmesi için yeterli görüldüğü, 2005-2006 yılları ile 31/07/2007 tarihine kadar dava dışı … Tic Ltd Şti 02/08/2007 den itibaren ve 2008-2009 yıllarında ise davalı şirket tarafından davacı şirket adına fatura düzenlendiği, dosyaya sunulan 05/05/2005 tarihli Genel Satın Alma Sözleşmesinin davacı ile dava dışı … Tic Ltd Şti arasında imzalandığı, davalı şirket kayıtlarına göre davacı şirket adına düzenlenen faturaların toplam tutarının 1.191.254,15 TL olduğu, davacı şirketin 31/12/2009 tarihi itibariyle 201.781,49 TL borçlu olduğu, 2010 yılında davalı şirketçe 27/04/2010 tarih, 11824 sayılı 3.943,93 TL bedelli faturanın düzenlendiği, dosyada 27/10/2010 tarihinden sonra davalı şirketçe düzenlenmiş başkaca faturaya rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Davacı, dava dışı müşterisi …’ye teslim edilmek üzere üretilen reklam tabelalarının toz boya işlerinin davalı tarafından yapıldığını, davalı tarafından üretilip teslim edilen tabelaların dava dışı … tarafından kullanılması sırasında verniklerinde dökülmeler olduğunu, üretilen mallarda gizli ayıp bulunduğunu, dava dışı şirketin kendisi ile yapmış olduğu sözleşmeyi feshettiğini, uğradığı zararlara karşılıkta 100.000 EURO reklamaj faturası kestiğini, davalı şirketin kusurundan kaynaklanan bedelin ödenmek zorunda kaldığını, kar yoksunluğu ve müspet zarara uğradığını, bu zararlarının tazminini talep etmiştir.
Davalı da, dava dışı … firmasına ait tabelaların toz boyama işleminin 2005-2010 yılları arasında yapıldığını, bunlara ilişkin … firması yazan faturaların kesildiğini, 2010 dan sonra davacıya herhangi bir işlemin yapılmadığını, ayıplı olduğu bildirilen ürünlerin kendisi tarafından boyandığının ispat edilmesi gerektiğini, davacının kendi toz boya atölyesinde ve dava dışı … boya atölyesinde üretim yaptığını, ürünlerin tesliminden itibaren 5 yıllık zaman geçtiğini, yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını savunmuştur.
Davalı cevap dilekçesinde davacının uğramış olduğu zararların miktarının bilebilecek olduğunu , bu nedenle belirsiz alacak davası açamayacağını, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuşsa da; davacı dava dilekçesinde açıkça belirsiz alacak davası açtığını bildirmediği gibi HMK.nun 109 maddesi uyarınca davacının kısmi dava açabilme hakkı da bulunduğundan davanın kısmi dava olarak açıldığının kabulü ile açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dinlenen davacı ve davalı tanıkları toz boyama işlemi yapılarak davacıya teslim edilen ürünlerin kalite kontrolden geçirilerek dava dışı müşteriye teslim edildiğini beyan etmişlerdir. Bu durumda davacı tarafından teslim edilen ürünlerin kullanılmakla bozulmaya uğrayıp uğramadığı,gizli ayıplı olup olmadığının tespit edilmesi, dava konusu edilen ürünlerin davacı tarafından boyanıp boyanmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Taraflar arasında BK.nun 355 (TBK.nun 470.) Maddelerinde düzenlenen … sözleşmesi akdedilmiştir. BK.nun 359 (TBK.nun 474) maddesinde iş sahibinin …in tesliminden sonra işlerin doğal akışına göre imkan bulur bulmaz …i gözden geçirerek ayıpları varsa bunu uygun süre içerisinde yükleniciye bildirmekle yükümlü olduğu düzenleme konusu yapılmıştır. Dinlenen davacı ve davalı tanık beyanlarında davacı tarafından boyanan tabelaların kalite kontrolünün davalı şirkette çalışan kalite kontrol elemanlarınca yapıldığı, kalite kontrolünden geçen ürünlerinde dava dışı müşteriye teslim edildiği anlaşıldığından; ürünlerde açık ayıp olmadığı anlaşılmıştır.
BK.nun 362/3, (TBK.nun 477/3) maddesinde; …deki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde iş sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmez ise …i kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Davacı, davalı tarafından boyanan tabelaların dava dışı müşteri tarafından kullanılmasıyla verniklerinin döküldüğünü, vernik dökülme işleminin ilk bakışta belirlenmesinin mümkün olmadığını, kullanılmakla ortaya çıktığını, dava dışı müşterinin de tabelalardaki gizli ayıp dolayısıyla kendisine reklamasyon faturası kestiğini bildirmiş olduğundan, gizli ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde keşfen inceleme yapılma imkanı bulunmadığından dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, teknik bilirkişi, dosyaya ibraz edilen resimlerden panolar üzerinde yapılan işlemlerin mekanik müdahale ve kimyasal müdahale sonucu gerçekleştiği, bunlarında son kullanıcı tarafından yapıldığı, panoların korozif etkiye neden olabilecek müdahalelere maruz kaldığı, üretim sonrası ve teslim aşamasında herhangi bir problemin tespit edilmediği, her malzemenin bir kullanım ömrü olduğu, bu panolara ait şikayetlerin teslimden itibaren 5 yıllık bir süre sonra yapıldığını bildirmiş olup, bu tespit doğrultusunda davacının boyayıp teslim etmiş olduğu ürünlerde gizli ayıp olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı tarafından, davacının sadece kendisi ile çalışmadığı, dava dışı … boya firması ve kendi toz boya atölyesinde de boyama işlemlerini yaptırdığı, dava dışı şirkete teslim edilen ürünlerin kim tarafından boyandığının belli olmadığı savunmasında bulunulmuştur.Davacı incelemeye ticari defterlerini sunmadığından dava dışı firmaya teslim edilen ürünlerin davalı firmaya ait ürünler olup olmadığının veya hangi firma tarafından boyandığının tespiti de yapılamamıştır.
Davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşımadığı, 2005-2006 yılları ile davalının kardeş şirketi olan davadışı … Tic LTd Şti , 2007 den itibaren 2010 yılına kadar davalı şirket tarafından davacı şirkete faturalar düzenlendiği, 2010 yılından sonra davacı şirkete herhangi bir faturanın düzenlenmemiş olduğu tespit edilmiş olduğundan uyuşmazlığın davalının 2010 yılı ve öncesine ait yapmış olduğu toz boya işleminden kaynaklanmış olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı ve davalı arasında … sözleşmesi akdedildiği, davalının 2005-2010 yılları arasında toz boya işlemi yapmış olduğu tabelaları davacıya teslim ettiği, davacı tarafından bu tabelaların kalite kontrolünün yapılarak teslim alındığı,davadışı müşteriye teslim edildiği, davalı tarafından 2010 yılından sonra davacıya mal teslimatının yapılmadığı, tabelalardaki ayıpların mekanik müdahale ve kimyasal müdahale sonucu ve mal tesliminden sonra geçen 5 yıllık süre içerisindeki dış etkilere maruz kalmasından kaynaklandığı, davalının yapmış olduğu toz boyama işleminin gizli ayıplı olduğu ispat edilemediği gibi, dava dışı şirketin reklamasyon faturasına konu olan ürünlerin davalı tarafından boyanıp boyanmadığının da tespit edilemediği hüküm kurmaya elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 1.168,93 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.133,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.879,28 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 60,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. Maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/11/2018

Katip …

Hakim …

HARÇ BEYANI
K.H: 35,90 TL
P.H: 1.168,93 TL
İ.H: 1.133,03 TL
DAVALI GİDERİ
Tebligat gideri: 60,10 TL