Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/189 E. 2020/837 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/189 Esas
KARAR NO : 2020/837

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava davacısı, karşı dava davalısı vekili tarafından mahkememize sunulan 22/02/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında … Tapu Müdürlüğünün … gün ve … yevmiye sayılı Resmi Akit Tablosu olarak düzenlenen müvekkili şirketin maliki bulunduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ve … Mevkii 307 ada, 1 parselde kayıtlı eski eser niteliğindeki taşınmazın sicilinde şerhler hanesine işlenen daimi ve müstakil olmayan irtifak hakkı tesisine dair sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında ilgili taşınmazın davalıya fiilen ve hukuken teslim edildiğini, anılan sözleşmeyle kararlaştırılan koşullar çerçevesinde davalının tüm masrafları kendisi tarafından karşılanmak suretiyle bahsi geçen taşınmaz üzerinde III grup eski eser niteliğindeki binayı yasal olarak lüzum eden izin ve müsaadelerini de alarak sözleşme tarihine nazaran en fazla 3 yıl içinde tamamlanacak bir inşaat süreciyle restore ettikten sonra tadilat süresi olarak belirlenen bu üç yılının sonunda nihayet 19/02/2010 tarihinden itibaren müteakip 20 yıl müddetle ve aylık 18.000,00 USD (KDV hariç) kullanım bedeli ödemek suretiyle taşınmazın Butik Otel/ Ofis ve Ticari alanlar olarak kullanmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak bahsi geçen resmi akit tablosuna göre irtifak hakkının tapu siciline şerhi ve taşınmazın fiilen/fiziken kendisine teslimini müteakip müvekkili şirkete iki taksit halinde peşin kullanım bedeli olarak 284.000,00 TL bedel ödemek dışında takip dayanağı resmi akit tablosunda yazılı aylık kullanım bedellerini bu davaya konu takip tarihine kadar ödemediğini, davalının bu uğurda kendisine tebliği sağlanan ihtarnamelere şifahi ikaz ve uyarılara da kulak asmadığını, yapılan görüşmelerden de bir netice çıkmadığını, gelişmeler karşısında davalının … gün ve … yevmiyeye kayden … Tapu Sicil Müdürlüğü huzurunda imza ettiğini, resmi akit tablosuna konu edilen ve takip tarihine kadar birikmiş kullanım bedeli alacakları ayrıntılı bir tablo halinde faiziyle birlikte ta’dad olduğunu, davalının sözleşmede yazılı peşin ödemesi alacaklardan mahsup ile kendisine … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, öncelikle davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki takibe itirazının iptali ile takibin devamına, akabinde alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalısına usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, asıl dava davalısı, karşı dava davalısı vekili tarafından mahkememize sunulan 21/03/2016 havale tarihli asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının icra takibi ile talep ettiği kullanım bedelinin başlayacağı tarih ve koşulların sözleşmede belirtildiğini, davacının takip talebinde talep ettiği kullanım bedelinin 19/10/2010 tarihinden itibaren başlatılamayacağını, kullanma bedeli olarak icra takibi ile talep edilen sözleşme konusu alacağın sözleşmede şart edildiği şekilde ancak fatura karşılığı ödenebileceğinden ve bu şekilde sözleşmeye hüküm konulduğundan ve davacı tarafın ticari şirket olması ve sözleşmede alacağın fatura karşılığı ödeneceğinin bildirildiği davacının defterlerine geçmiş bir fatura olacağı ve davacı tarafından müvekkiline düzenlenip gönderilmiş bir fatura da olmadığından, tahakkuk edilmiş bir alacak ve bunun temerrütü gerçekleşmediğinden, davacının faiz ve yine icra inkar tazminatı alacağının bulunmadığını, daimi ve müstakil nitelikli olmayan irtifak hakkı sözleşmesinin 10.1 maddesinde sözleşmeyi tapuya şerh esnasında ve şerhten 60 gün sonra müvekkilinin davacı şirkete ve yine sözleşmede belirtildiği şekilde davacının gösterdiği, …Tic. A.Ş.’ye fatura karşılığı ödenen paranın mevcut olduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde bu mahsup ve miktarının gösterilmediğini, bu ödenen miktarın da 400.000,00 USD + KDV olduğunu, mahkemece alacağın tahakkuk ettiğine karar verildiği takdirde icra dairesine yapılan itirazda takas mahsup taleplerinin olduğunu, müvekkilinin yaptığı ödemelerin doğru şekilde gösterilmediğini, başlama tarihinin belirsiz bulunduğunu, bu sebeple ve bu durumda alacağın likit ve belirli olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, mahkemece kullanma bedeli için savunmalarında dikkate alınarak ve resmi belgeler ve belediye dosyası incelenip bir tarih belirlenerek ve müvekkilinin ödeme yükümlülüğüne hükmedildiği takdirde bunun Turizm İşletme belgesinin alındığı tarih olarak kabulü ile önceki ödemelerin mahsubunu ve her hal-ü karda müvekkilini borcu olduğuna karar verildiği takdirde icra dosyasına yapılan itirazda da belirtildiği gibi karşı davalarının kabulü ile karşı dava alacağının bu borç ile takas yapılarak mahsubuna ve asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davalısı, karşı dava davalısı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/10/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı/karşı davalı taraf ile müvekkili arasında sulh sözleşmesinin imzalandığını, bu çerçevede müvekkilinin zilyetliğindeki ve işletmesindeki yerin davacıya teslim edildiğini, davacı/karşı davalının bu davadan feragati ve dava ve karşı davadan masraf ve ücreti vekalet talebi olmaması durumunda taraflarınca da karşı davadan feragat edeceklerini dava ve karşı davadan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmayacağını beyan etmiştir.
Asıl dava davacısı, karşı dava davalısı vekili tarafından mahkememize sunulan 15/12/2020 havale tarihli dilekçede özetle; dava dosyasına konu tüm ihtilafların taraf asilleri arasında imza edilip de davalı vekili tarafından dosyaya sunulan sulh protokolü çerçevesinde halledildiğini, artık yargılamayı gerektirir bir konunun kalmadığını, bu dava içindeki karşı dava olarak açılıp daha önce sunulan dilekçeyle karşı davadan da feragat edildiği nazara alınarak, karşı davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğinde vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi yollu bir taleplerinin olmadığın beyan ederek, bu doğrultuda tarafların karşılıklı olarak açtıkları davalardan feragatleri nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan feragat HMK.’nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Asıl dava davacısı vekili ve karşı dava davacısı vekillerinin vekaletnamelerindeki yetki durumları incelendiğinde, davadan feragate yetkili oldukları saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle asıl dava ve karşı davaların feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Asıl dava açısından;
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’den peşin alınan 36.368,33‬ TL harçtan mahsubu ile fazla olan 36.313,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Karşı dava açısından;
7-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’den peşin alınan 853,87‬ TL harçtan mahsubu ile fazla olan 799,47‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/12/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

ASIL DAVA HARÇ BEYANI
54,40 TL K.H.
36.368,33‬ TL PEŞİN H.
36.313,93 TL İADE H.

KARŞI DAVA HARÇ BEYANI
54,40 TL K.H.
853,87‬ TL TOPLAM H.
799,47‬ TL İADE H.