Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/187 E. 2018/171 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/187 Esas
KARAR NO : 2018/171

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı … Ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında 1994/1997 yılları arasındaki dönemde düzenlenen ve vekil edenin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatının bulunduğu toplam 18 adet Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca tahsis edilen kredi tutarının bu kredilerin kullandırılıp kullandırılmadığının ve kredi sözleşmeleri kapsamında yapılan ödemelerin bilinememesi ve aradan 19 yıl geçmesine rağmen davalı bankanın hacizleri düşürüp düşürüp yenilediğini, halen taşınmaz satışlarına devam edip bir türlü sonlandırmadığını, hesap kat ihtarnamesinde ve ihtiyati haciz kararında 154.430.400.284-TL olarak gösterilen miktarın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takipte neye göre 176.500,000-TL gösterildiğinin ve kredi sözleşmelerinde faiz oranı yokken neye dayanak %165 faiz işletildiğinin bilinmediğini, bu güne kadar yapılan toplam tahsilatın detaylarıyla beraber neler olduğnun öğrenilmesi ve varsa borç tutarının ne olduğu eğer fazlalık var ise istirdat yoluyla taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili bankanın … Şubesi ile Kredi ilişkisine giren borçlu … ve Tic. Ltd. Şti.’ne muhtelif tarih ve meblağlı 18 adet Genel Kredi Sözleşmesi ithalat Akriditif Kredisi ve Döviz Kredisine istinaden kredi kullandırıldığını, diğer borçlular …, …, …, … İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti., … ve … Ve Tic. Ltd. Şti.’nun bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamak sureti ile borçtan aynı oranda sorumlu olduklarını, borçluların borçlarını vadesinde ödemediğini, müvekkili şirket tarafından ihtarname ile borcun ödenmesinin istendiğini, ancak borç tamami ile kapanmaması sebebiyle borçlular hakkında … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını ve … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile de takibin başlatıldığını, davacı borçlu/borçluların takibe itirazı neticesinde takibin durduğunu, mahkememizin 1997/1335 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının açılığını ve dosyanın karara bağlandığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olması sebebiyle borçlunun artık menfi tespit davası açmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesine kefalet nedeni ile kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya dayanak … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş tetkikinde; davacı bankanın alacaklı sıfatı ile dosyamız davacısı ve dava dışı borçlulardan … Şti., … İthalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., … Şti. ve …’dan toplam 197.535.785.763.-TL’nin davalılardan …’den toplam 58.903.124.999.-TL’nin davalı …’dan toplam 23.561.249.999.TL’nin tahsili ile ilamsız icra takibine geçildiği, dosyamız davacısı ve dava dışı diğer borçluların yasal süresi içinde itirazları üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı, dava dışı … ve Tic. Ltd. Şirketinin davacı bankadan 1994-1997 yıllarında kullandığı 18 adet Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, bu kredilerin kullanıp kullanılmadığını bilmediğini, kullanılan kredilerden yapılan ödemelerin bilinmediğini, bu kredilerden dolayı hacizlerin yenilenerek devam ettiğini, bu kredilerden dolayı yapılan icra takibine itirazın iptali için davalı tarafından açılan itirazın iptali davasının … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında görüldüğünü yargılama sonucunda mahkemenin itirazın kısmen iptaline karar verildiğini, mahkemenin borcun sonradan ödendiğini araştırmadan karar verdiğini, bakiye alacak için hüküm kurmadığını, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçmeden kesinleştiğini, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak kalan borç miktarının belirlenmesini fazla tahsilat varsa istirdadını istemiştir.
Davalı cevabında dava konusu … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yargılamaya konu yapıldığını ve verilen 1997/1335 Esas, 2000/342 Karar sayılı kararın kesinleştiğini, İİK 67 ve HMK 303. Madde gereğince kesin hüküm bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 1997/19335 Esas, 2000/342 Karar, 05/04/2000 tarihli karar örneği dosya içerisine alınmış, tetkikinde; dosyamız davalısı Tasfiye Halinde … Bankası A.Ş. tarafından dosyamız davacısı ve dava dışı borçlular hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün 1997/19881 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkin mahkememizin 1997/1335 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış olduğu, mahkememizce 05/04/2000 tarihinde davalıların … 6. İcra Müdürlüğünün 1997/19881 nolu takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin 185.818.057.511.TL’ si üzerinden devamına (Davalılardan …’in 57.45.375.000.TL’den sorumlu olmak kaydıyla), (davalılardan …’ın 22.983.750.000.TL’den sorumlu olmak kaydıyla) ana borç olan 148.946.878.380.TL üzerinden (davalılardan … 50 milyar TL’den, davalılardan … 20 milyar TL’den sorumlu olmak kaydıyla) takipten itibaren %165 temerrüd faizi ve %5 gider vergisi alınmasına, fazla talebin reddine, %40 inkar tazminat tutarı olan 74.327.223.004.TL’sinin (davalılardan … 22.983.750.000.TL’sinden, davalı … 9.193.5000.000. TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, dava konusunun dava dışı … Ltd. Şirketinin davalı bankadan kullanmadığı Genel Kredi Sözleşmelerinden doğan kredi borcunun tahsili için asıl borçlu ile dosyamız davacısınında dahi olduğu kefiller hakkında yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, dava konusunun dosyamız davası ile aynı olduğu, kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyamız resen tayin edilen bankacı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi; kesinleşen mahkeme kararı esas alındığında davalı/alacaklı bankanın davalı borçludan 22/02/2016 dava tarihi itibari ile 148.946,84 TL asıl alacak, 4.010.262,83,-TL temerrüt faizi, faizin %5’i 200.513,14,-TL BSMV olmak üzere toplam 4.359.722,81,-TL alacağı hesaplandığı, mahkemece yeniden yapılan hesaplamanın benimsenmemesi halinde davalı/alacaklı bankanın davalı borçludan, 22/02/2016 dava tarihi itibari ile 154.430,40,-TL asıl alacak, 4.377.391,38,-TL temerrüt faizi, faizin %5’i 208.447,21,-TL BSMV olmak üzere toplam 4.531,81,78,-TL alacağı hesaplandığı, hesaplanan 4.359.722,81,-TL benimsenmemesi durumunda 22/02/2016 dava tarihinden, borç ödeninceye kadar 148.946,84,-TL, hesaplanan 4.359.722,81,-TL alacağın benimsenmemesi durumunda 22/02/2016 dava tarihinden borç ödeninceye kadar 148.946,84,-TL, 4.531.81,78,TL alacağın benimsenmemesi durumunda ise 154.430,40,-TL’lik matrahlar üzerinden hesaplanacak %165 temerrüt faizi ve bunun %5’i tutarında gider vergisinin istenebileceği hususunu 01/12/2017 tarihinde rapor etmiştir.
Davacının dava dışı şirketin davalı bankadan 18 adet Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kredi kullandığı, davalının da bu kredilere kefil olduğuna dair uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davaya konu 18 adet Genel Kredi Sözleşmesindeki davacının kefaletinden dolayı, itirazın iptali davası açılmış ve davalı Bankanın kayıtları incelenerek itirazın iptali kararı verilmiştir. Bu karar kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu hakkında, dava açılmadan önce yargılama yapılmış ve davacının borçlu olduğuna dair kesin hüküm bulunmamaktadır. HMK 114. maddeye göre, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup, HMK 115. maddeye göre mahkeme dava şartının varlığını davanın her aşamada kendiliğinden araştırır. Dava şartı noksanlığı varsa davanın reddine karar verir. İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/04/2000 tarih, 1997/1335 Esas, 2000/342 Karar sayılı karar ile verilmiş olan karar dava konumuz hakkında kesin hüküm niteliğinde olduğundan davacının davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının REDDİNE, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 2.637,28 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 2.601,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 15.104,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından, kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/02/2018

Katip …

Hakim …

HARÇ BEYANI
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 2.637,28 TL
İ.H.= 2.601,38 TL