Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/159 E. 2019/873 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/159 Esas
KARAR NO : 2019/873

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin uluslararası taşımacılık faaliyetinde bulunduğunu, taşımacılığını yaptığı emtiaların sigorta ettirilerek oluşabilecek hasar ve kayıplar nedeniyle müşterilerinin ve kendisinin uğrayacağı riskleri teminat altına aldığını, müvekkili şirketin 14/02/2015 tarihinde Türkiye’den Rusya’ya 775 kap kumaşı sevk ettiğini, nakliyeyi yapan tırın Ukrayna’da kaza yapması sonucunda emtiaların başka bir tıra yüklendiğini ancak yüklenme esnasında tırda bulunan malların eksik olduğunun tespit edildiğini, olay hakkında ekspertiz raporu hazırlandığını, müvekkili şirketin olaydan sonra hasara ilişkin sigorta şirketine müracaat ettiğini, davalı … şirketinin müvekkilinin isteklerini reddettiğini bildirmekle davanın kabulüne, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirket tarafından … numaralı CMR Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, sigorta poliçesi kapsamında malların taşıyacının kusurundan kaynaklanan zararların meydana gelmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun doğabilmesi için taşıyıcının taşımada kusurunun bulunması gerektiğini, poliçe ile taşıyıcının sorumluluğunun teminat altına alındığını, davacı şirketin kazadan sonra müvekkili şirkete başvuru yaptığını, yapılan değerlendirme sonucunda söz konusu zarardan taşıyıcı/davacının sorumlu olmadığını ve davacının poliçe genel şartlarını ihlal ederek dava dışı talep sahibine ödeme yaptığını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce ….’ye müzekkere yazılarak … numaralı hasar dosyası ve … numaralı ZMMS poliçe suretinin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi taşıma uzmanı …, makine mühendisi … ve tekstil mühendisi …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 02/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının CMR hükümlerine göre taşıma yaptığını ve bu süreçte trafik kazası neticesi yükün bir kısımının zayi ve hasar sebebi ile zarara uğradığını, davalının CMR hükümlerine göre taşıma sürecinde olası davacının sorumluluk risklerini sorumluluk sigortası teminatına aldığını, davacının sorumluluğunun söz konusu olduğu ve tazminatı malın alıcısına ödediği gözetilerek sorumluluk sigortacısı davalının bu tazminatı karşılaması gerektiğini, davacının 62.958,84 USD tazminatı 10/07/2015 tarihinden itibaren yıllık %5 temerrüt faizi ile dava va talep edebileceğini, davalının ödemesi halinde bu tazminat sorumlu olduğu iddia edilen 3. Kişilere yansıtmasının dava konusu olmadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; uluslararası kara yolu taşımacılığından doğan maddi zararların CMR sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tazminine ilişkindir.
Davacı taraf, 14.02.2015 tarihinde gerçekleşen uluslararası taşıma işlemi sırasında, taşıma işlemini yapan aracın Ukrayna’nın … vilayetinde kaza yaptığını, kazanın akabinde aracın bir depoya çektirildiğini, kaza yapan araçtaki emtiaların başka bir araca aktarıldığını, bu esnada araçta bulunan malların eksik olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen zararlardan davalı tarafın CMR sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf, CMR kapsamında meydana gelen zararlardan sorumlu olması için zararların taşıyıcının kusurundan kaynaklanması gerektiğini, somut olayda meydana gelen zararların davacının kusurundan kaynaklanmadığını, davacı tarafın poliçe şartlarına aykırı davrandığını beyan ederek sorumlu olmadığını savunmuştur.
Davacı tarafın, meydana gelen zararların tazmini için davalı tarafa başvurduğu, davalı tarafın 15.05.2015 tarihli cevabıyla “meydana gelen zararın trafik kazasından kaynaklanması nedeniyle sorumlu olmadığı” gerekçesiyle başvuruyu reddettiği görülmüştür. Başvuru dilekçesi, başvuru yanıtı ve hasar dosyası mahkememiz dosyası içerisinde mevcuttur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşıma sırasında meydana gelen zararların davacı taşıyıcının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, CMR hükümlerine göre davalı tarafın sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Burada zararın meydana geliş şeklinin irdelenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamındaki belge ve beyanların incelenmesinde; davacı tarafın 14.02.2015 tarihinde Türkiye’den Rusya’ya gönderilmek üzere 775 kap kumaşı … plakalı araca yüklediği, aracın … vilayetinde lastiğinin patlaması sonucu durduğu, bu esnada araca başka bir aracın çarptığı, kaza sonucu aracın içerisinde bulunan bir takım emtiaların çalındığı tespit edilmiştir. Uluslararası istinabe aracılığıyla meydana gelen kaza ile ilgili evraklar, … resmi makamlarınca tanzim edilen rapor ve belgeler dosyaya kazandırılmıştır. Ukrayna/… resmi makamlarının rapor ve evraklarının incelenmesinde, kazanın davacı tarafa ait nakliye aracının yolun sağ tarafında durmakta iken dava dışı …’a ait aracın arkadan çarpması sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir. Davacı tarafa ait aracın içerisinde bulunan emtiaların kaza mahallinde veya depoya çekilme aşamasında çalındığı görülmektedir. Dava konusu maddi vakıa buna ilişkindir.
Dava konusu nakliye işlemi iki ülke arasında gerçekleşen uluslararası kara yolu taşımacılığına ilişkindir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki ise CMR sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde CMR Konvansiyonu ve CMR sigorta poliçesinin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim taraflar arasındaki sigorta poliçesinde, sigortanın kapsamının CMR Konvansiyonu’ndan kaynaklanan sorumluluklara ilişkin olduğu belirtilmiştir. Yani davalı taraf, davacı tarafından CMR hükümlerine tabi olarak yapılan uluslararası taşımacılık sırasında meydana gelen zararlardan davacının CMR Konvansiyonu’na göre doğabilecek sorumluluğunu sigorta altına almıştır. CMR Konvansiyonu m.17/1’e göre; taşıyıcı, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlüdür. Malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden sorumludur. Taşıyıcı, ancak CMR Konvansiyonu’nun 17. Maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen hallerin varlığından sorumlu olmayacaktır. Söz konusu haller; zararın, istek sahibinin hatası veya ihmalinden, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan veya taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş olmasına halleridir. Davalı taraf, zararın trafik kazasından kaynaklandığını, be sebeple davacı taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan bir durumlardan ileri geldiğini iddia ederek CMR m.17/2’ye göre taşımacının sorumlu olmadığını, dolayısıyla kendisinin de sorumlu olmadığını, aslında davacının sorumlu olmadığı bir tazminatı ödediğini beyan ederek davaya itirazda bulunmuştur. Bu durumda meydana gelen zararların davacı taşımacı tarafından önlenmesine olanak bulunmayan bir durumdan ileri gelip gelmediğinin tartışılması gerekir. Somut olayda; trafik kazasının davacı taşımacının nakliye aracının yolun sağ şeridinde durduğu sırada gerçekleştiği, aracın yol kenarında güvenlik tedbirleri alınmaksızın park edildiği, gerekli tedbirler alınmadan lastik değişimi yapıldığı anlaşılmakla zararın meydana gelmesinde davacı taşımacının ihmal ve kusurunun bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ek olarak belirtmek gerekir ki; meydana gelen zararların esasında doğrudan trafik kazasından kaynaklanmadığı, trafik kazası sonrası nakliye aracındaki emtiaların çalınmasından kaynaklandığı açıktır. Yani taşımacı, tedbirsizlik ve ihmal nedeniyle trafik kazası sonucu zararın meydana gelmesinde kusurlu olduğu gibi ayrıca kaza sonrası emtiaların korunmasına yönelik bir tedbir almaması nedeniyle de kusurludur. Bu açıklanan nedenlerle davacı taşımacının CMR Konvansiyonu hükümlerine göre meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davalı … şirketi de CMR sigorta poliçesi kapsamında davacı tarafın uğradığı zararları gidermekle yükümlüdür.
Dosyadaki satış faturalarının, ekspertiz raporunun, teyit belgesinin, bilirkişi raporunun ve tüm belge ile bilgilerin değerlendirilmesinde, meydana gelen zararın 62.958,00 USD olduğu, davacı tarafından malların hak sahibi olan dava dışı Torgovıy Tekstılnıy Dom firmasına bu bedelin ödendiği tespit edilmiştir. Davalı tarafın da bu hususta bir itirazı mevcut değildir.
Tüm açıklanan nedenlerle; CMR hükümlerine göre davacı taşımacının meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu ve dava dışı … firmasına ödeme yapmasının uygun olduğu, davacı tarafın yapmış olduğu ödemeyi CMR sigorta poliçesi ve Genel Şartları hükümlerine göre davalı taraftan isteyebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak davacı tarafın, dava dilekçesinin konu ve netice-i talep kısmında “62.958,00 ABD dolarının karşılığı olarak 185.000,00 TL’nin tazminini” talep etmesi, davacı tarafın yabancı para alacağına ilişkin seçimlik hakkını Türk parası cinsinden talepte bulunarak kullanmış olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince 185.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, CMR Konvansiyonu uyarınca 10/07/2015 tarihinden itibaren yıllık %5 temerrüt faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 185.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, 10/07/2015 tarihinden itibaren yıllık %5 temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 12.637,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.159,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.478,00 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 3.159,34 TL peşin harç ile 2.289,50 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 5.448,84 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 17.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2019

Katip
¸

Hakim