Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/149 E. 2021/41 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/149 Esas
KARAR NO : 2021/41

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasındaki kargo sözleşmesine göre, davalı … Kargonun davacının müşterilerine satmış olduğu malları teslim etme işini üstlendiğini, sözleşmeyle üstlenilen hizmet ilişkisinin davalı tarafça kötü ifa edilmesi sebebiyle ve davalı firmanın müvekkilinin teslimi için gönderdiği kargoları, bahsi geçen kişilere değil de başka kişilere teslim etmesi nedeni ile ve gönderilen bu yanlış teslimatlar sebebiyle müvekkil zarara uğradığını, … 26. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu hususun davalıya bildirildiğini, bahse konu ihtarname …’de karşı yana tebliğ edilmiş olmasına rağmen ihtarnamede bahsi geçen 127.846 TL.’lik davacı zararının ödenmediğini beyan ile fazlaya dair haklarımızı saklı tutarak davalının sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle müvekkiline verdiği toplam 127.846 TLlik zararın şimdilik 28.000 TL.’sinin ve davalının ihtar edilen hususlarda düzeltme ve iyileştirme yapmaksızın, kusur kendisinde olmasına rağmen sözleşmeyi bildirimsiz, haksız olarak tek taraflı feshettiğinden bahisle müvekkilinin bu sebeple uğradığı zarara istinaden hesap edilen ortalama 16. 737 TL den fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000 TL sının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkili zararının rapor doğrultusunda toplam 173.043,50 TL olduğunun tespitine ve davalarının 173.043,50 TL olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, mezkur taşımaya ilişkin olarak müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davaya konu olay ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığına … Soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunduklarını, davacının kargoların yerine teslim edilmediği bilgisinin kendilerine geldiğinde araştırma yaptıklarını ve taşıma faturaları incelendiğinde bir takım anormal bilgi ve kayıtlara ulaştıklarını, kargolarının tamamının şubede teslim edildiğinin tespit edildiğini, bunun nedeninde adreslerin mevcut olmaması ve telefonlara ulaşılamaması nedeni ile taşıma konusu kargoların şubeye geri getirildikten sonra dolandırıcı şahıslarca telim alınmasından kaynaklandığının öğrenildiğini, teslimatlara ilişkin kamera görüntülerinin de incelendiğini, kargoları teslim alanların tespit edildiğini, soruşturmanın da buna istinaden olduğunu, daha sonra davacının bu gibi usulsüzlük yapan davacı çalışanlarının olduğunun öğrenildiğini, müvekkili çalışanlarının da davacı bünyesinde çalışan personellerce dolandırıldığının tahmin edildiğini, davacının zararının müvekkili tarafından meydana geldiğinin ispatlanması gerektiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DAVA, taraflar arasındaki kargo taşıma sözleşmesi kapsamında, taşıma konusu, davacıya ait malların yanlış adreslere tesliminden doğan zarar ve sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiş, incelenmesinde; şüphelilerin …, …, …, …, …, …, …, … ve …, … ve … olduğu, şüpheliler hakkında adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, bir kısım şüpheliler için verilen adli kontrol kararının daha sonra kaldırıldığı ve 09/10/2015 tarihinde şüpheli … ve …’ın dolandırıcılık sucundan tutuklanmasına karar verildiği görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyasında grafolojik inceleme yaptırıldığı, alacaklısı dosyamız davacısı … olan 87 adet senet ve eki faturalardaki imzaların şüpheli …ve …’ın eli ürünü olup olmadığının incelendiği; imzaların bir kısmının …’ın eli ürünü olduğunun, diğer evraklar yönünden benzerlik tespit edilemediğinin rapor edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosyanın mali müşavir bilirkişi …ve taşıma bilirkişisi … a tevdi edilerek, taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yararak, taşıma konusu malın teslimi, taraflar arasındaki sözleşme, kayıtlarda malın teslimine ilişkin bilgi üzerine inceleme yapıp; uğranılan zarar ve sözleşmenin feshi nedeni ile davacı yönünden müspet bir zararın oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarına ilişkin rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş, dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş olmakla, bilirkişiler 07/03/2017 tarihli raporlarında, davalının teslim ettiğini iddia ettiği yirmi altı ayrı alıcıya ait kargoları yetkisiz ve alıcıları temsil etmeyen kişilere teslim etmiş olduğunu, davalının diğer sekiz alıcıya ait emtiayı teslime ilişkin bilgi ve belge ibraz etmediğini, taraflar arasında yapılması gereken hesap mutabakatlarının rapor tarihine kadar yapılmadığından aradaki farkın hangi fatura veya ödemelerden kaynaklandığının tespitinin mümkün olmadığını, davalının ifa sorumluluklarının pervasızca davranarak kusurlu olduklarını rapor ettikleri görülmüştür.
Dosyamız davacının talep ettiği zarar kalemlerine ilişkin ayrı ayrı ve toplam miktarı gösterecek şekilde ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 20/09/2017 tarihli ilk ek raporlarında; gönderilen emtiaların ilgili irsaliye faturaları incelendiğinde genel toplamın 173.043,50 TL olduğunun hesap edildiğini, bu tutara KDV nın dahil olmadığını rapor ettikleri görülmüştür.
Dosyamızın önceki bilirkişilere tevdiine ve soruşturmalara konu taşımalardaki kusur ve bu taşımaların dava konusu talebe ilişkin taşımalar olup olmadığı, bu taşımaların değerinin ne kadar olduğu, toplamda davacının zararının ne kadar olduğu hususlarında ek inceleme yaparak rapor düzenlemelerine karar verilmiş, dosyamız bilirkişilere tevdi edilmekle, bilirkişiler 18/10/2019 tarihli ikinci ek raporlarında; taşımalara ilikin gönderilen ancak gerçek alıcılarına teslim edilmeyerek zayi olan, hasara uğrayan emtialar ile ilgili irsaliyeli faturalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacının KDV dahil 173.043,50 TL zarara uğradığının tespit edildiğini, zıyaı uğrayan gönderiler için davacının zararının 127.846,00 TL olarak hesaplandığını, davalının ifa sorumlularının pervasızca davranış kusuru bakımından değerlendirmenin takdirinin mahkemeye ait olduğunu rapor etmişlerdir.
Dosyanın önceki bilirkişi raporlarının verdiği rapor ve yaptıkları incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle, dosyanın kara taşımacılığı uzmanı Doç. Dr…., … ve mali müşavir …’ya verilerek; taraf defter ve belgeleri ile dosya üzerinden inceleme yaparak, davaya konu taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında taşıma konusu olan ve davacıya ait olan malların yanlış adres ve kişilere tesliminin olup olmadığı, buna ilişkin oluşmuş bir zararın olup olmadığı, davalının sözleşmeye haksız feshi nedeniyle davacının oluşmuş zararının olup olmadığına dair ve sözleşme konusu işin yerine getirilmesi itibariyle dosyadaki delillere göre kusur ve buna ilişkin zarardaki sorumluluğa dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, bilirkişi heyeti 20/03/2020 tarihli raporlarında; davacının 2.000 TL sözleşmenin feshinden veya sürdürülmemesinden kaynaklı zarar talebinin somut olay ve dosya kapsamı ile uymadığını, sürdürülen ticari ilişki ve davalının kabulünde olan taşımalardan dolayı kayıp kaynaklı davacı zararının ve tazminat talebi bakımından, davalı yanca 6.840,00 TL iade edildiği yazılı ürün bedeli dahil olarak 137.932,50 TL olabileceği, davalı yanca söz konusu ürün iadesi ispatlanacak olursa, davacının talep edebileceği tazminatın 131.092,50 TL hesaplandığı, davalı yanın TTK 886 madde varsayımından tüm tazminatı ödemesi gerektiği, buna göre ıslah talebinin de zamanaşımı süresinde olduğu, davalının TTK 886 maddesi kapsamında kusurlu olmadığı, kusurunun taşımacılık riskleri ve tedbirsizlik ile özensizlik ölçüsünde kaldığı varsayımında ise ıslahın zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek, davacının ancak dava dilekçesi ile talep ettiği 28.000 TL ile sınırlı tazminattan sorumlu tutulabileceği, sınırlı sorumluluk varsayımında 28.000 TL tazminatın da yüksek olup olmadığını denetlemek bakımından ayrıca her bir taşımada taşınan birim kg başına 8,33 SDR karşılığı TL ile sınırlı sorumluluk uygulaması bakımından birim kg miktarı ve taşıma tarihlerinin bildirilmesinin gerektiğini rapor etmişlerdir.
Mahkememizce davalı vekiline, 6.840,00 TL iade ürüne ilişkin varsa belgesini sunması için, davacı ve davalı vekillerine, bilirkişi raporunda belirtilen birim kg miktarları ve taşıma tarihlerine ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, bilirkişi kurulu kök raporundaki eksik belgelere dair taraf vekilleri beyanlarını sunmuş olduklarıdan dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdii ile yeniden inceleme yaparak ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 25/12/2020 tarihli ek raporlarında; kök rapor tespitlerini değiştirecek yeni bir tespit ve değerlendirmede bulunulmadığını, davalının iade iddiası da sabit olmadığı gözetilerek, hesaplanan 137.932,50 TL zararının davalı yanca tazmin edilmesi gerektiğini, sair hususlarda kök rapor sonuç ve değerlendirmelerinin devam ettiğini, mahkemece sınırlı sorumluluk uygulaması kanaatine varılacak olursa, her bir kargo açısından birim brüt kg bilgisinin sabit olmadığını, ancak her bir sefer için taşımaların 1 kg ve 3 kg şeklinde olduğu gözetilerek, azami 3 kg üzerinden 849,66 SDR karşılığı tazminat ödemesinin hesaplandığını, son taşıma tarihinin 30/09/2015 tarihi kurlarından 4,2501 TL/SDR hesabı ile 3.611,14 TL tazminat hesaplanabileceğini rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 23/06/2015 tarihli Kargo Sözleşmesi’nin akdedildiği, davacının sözleşme kapsamında davalı tarafından taşınan davacıya ait emtiaların alıcıları yerine yanlış kişilere teslim edilmiş olmasından doğan zarar ile sözleşmenin süresinden önce davalı tarafça feshinden kaynaklanan zararın kusurlu olduğundan bahisle davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya ait taşıma konusu malların kaybına davalının kusuru ile sebep verip vermediği hususundan kaynaklandığı, davacının noter kanalı ile davalıya gönderdiği 25/11/2015 tarihli ihtarname ile anılan zarardan kaynaklanan 127.846 TL nın tebliğden itibaren 3 günlük sürede taraflarına ödenmesini, gönderi bedellerinin cari hesaptan mahsup edilmesini, ödenmiş iseler de iadesini ihtar etmiş olduğu, ihtarnamenin davalı yana 27/11/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalının davacının zararının kendi kusurlarından kaynaklanmadığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu ve sözleşmenin davalı tarafça tek taraflı olarak feshedilmiş olduğu görülmüş, taraflar arasındaki ihtilafa konu taşıma içeriği emtiaların toplam fatura bedelinin 173.043,50 TL olduğunun tespit edilmiş olduğu, taraflar arasındaki diğer bir ihtilaf konusu olan 6.840 TL bedelli ürünün gönderisinin iade edilip edilmediği hususunda, davalı tarafça ürünün iade edildiğini gösterir bir belge yada delil sunulmadığı anlaşılmış olmakla, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının sattığı ürünlerin taşınması ve alıcılara teslimatının davalı kargo şirketi tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, ihtilafa konu taşımaların davalı tarafça yapıldığına ve alıcısından başka birine teslim edildiğine dair taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı, ihtilafın teslimat noktasında davalının kusurunun olup olmadığı, dolayısı ile davacının mallarının elinden çıkmasına ve zarara uğramasına sebep olup olmadığı hususlarında toplandığı, Türk Ticaret Kanunun 885. Maddesine göre ” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içerisinde, eşyanın ziyaından, hasarında veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur”, TTK 876. Maddesine göre ” ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özerni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmiş ise, taşıcı sorumluluktan kurtulur” TTK 886 maddesine göre ” zarara; kasten veya pervasızca davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. Maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” düzenlemelerinin yer aldığı, konuya ilişkin bu yasal düzeleme kapsamında aldırılan 20/03/2020 tarihli kök, 22/12/2020 tarihli ek bilirkişi raporlarındaki tespitin dosya kapsamı ile uyumlu, denetime açık olduğu kabul edilerek tüm dosya kapsamı itibariyle, davacının taşıma konusu emtialarının alıcılarının adreste bulunmadığından bahisle kargo şubesine getirildiği, burada da dolandırıcı kişiler tarafından iradeleri yanıltılarak teslim alındığı, dolandırıcılık nedeniyle soruşturmaya konu olan suça istinaden davalı çalışanlarının değil, dolandırıcıların kusurlu ve suçlu olduğu savunulmuş ise de, anılan madde hükmüne göre davalı çalışanlarının gönderinin tesliminde şubeye başvuran kişinin irsaliyeli fatura ve kargo fişinde yer alan gerçek muhatap olup olmadığını, resmi kimlik belgesi ile tespit etmeleri ve bu suret ile teslimat yapmaları gerektiği, Türk Ticaret Kanunun 886 maddesi düzenlemesine göre davalı şirketin, kasten olmasa da kendinden beklenen özeni göstermeyip pervasızca davranarak davacının zararına sebep olduğu, dolayısı ile sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı kanaatine varılmakla fatura değeri üzerinden kabul edilerek 28.000 TL nın 01/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile , 143.043,50 TL nın ise ıslah tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede fesih şartlarının düzenlenmediği, dolayısı ile davacının sözleşmenin süresinden önce ve haksız feshi nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararı başkaca delil ile ispatlaması gerektiği, dosya kapsamında bu iddiasını destekler bilgi ve belgenin mevcut olmadığı anlaşıldığından, davacının sözleşmenin haksız, tek taraflı ve bildirimsiz olarak davalı tarafça feshedildiğinden bahisle ister olduğu 2.000 TL lik talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 28.000 TL nın 01/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile , 143.043,50 TL nın ıslah tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 11.683,98 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL ve ıslah harcı olan 2.442,82 TL toplamı 2.955,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.728,83 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 2.955,15 TL peşin harç ve ıslah harcının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.457,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı gözetilerek 2.428,80 TL sinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 2.400,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı gözetilerek 27,74 TL sinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 20.199,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı d gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 26/01/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”

HARÇ BEYANI: DAVACI GİDERİ:
11.683,98 TL KH 2.200,00 TL B.KİŞİ ÜCRETİ
512,33 TL PH 228,00 TL POSTA
2.442,82 TL IH 29,20 TL BH
8.728,83 TL BİH 2.257,20 TL TOPLAM