Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1279 E. 2019/1334 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1279 Esas
KARAR NO : 2019/1334

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 22/10/2007 tarihinde … plakalı aracın yaya konumundaki …’e çarpması neticesinde olay yerinde hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin vefat sebebiyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik … için 200 TL cenaze ve defin gideri ile her bir davacı için ayrı ayrı 200 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 1.000 TL tazminatın davalıdan tahsil ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 25/11/2019 havale tarihli beyan dilekçesi ile dava değerini toplamda 31.918,04 TL bedele yükselttiğini beyan ederek ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı bildirilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 09/12/2007-2008 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesiyle sigortalandığını, poliçe teminat limitinin 80.000 TL ile sınırlı olduğunu, dava öncesinde davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde 04/01/2008 tarihinde 32.986,00 TL ödemenin yapıldığını, bakiye tazminat bedeli hesaplanması neticesinde teminat limitlerinin dikkate alınması gerektiğini, cenaze ve defin giderleri teminat dışında kaldığını savunarak yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı taraflara yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla … ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı tarafından tanzim olunan 25/06/2019 tarihli raporda özetle; kazanın; yerleşim yeri yerleşim yeri içerisindeki caddede meydana geldiği, kaza mahallindeki yolun; 2 şeritli, 7 metre genişlikte, tek yönlü, yatayda düz, düşeyde eğimsiz ve asfalt kaplama olduğu, olay anında vaktin gece, aydınlatmanın mevcut, görüşün açık ve yol yüzeyinin kuru olduğu, kaza sonrası müteveffa yayanın sağ şerit içerisinde yol kenarındaki kaldırma 1 metre mesafede son konumunu aldığı, yayanın son konumunu aldığı noktanın 40 metre gerisinde yaya geçidi, 70 metre ilerisinde ise yaya üst geçidi bulunduğu anlaşılmıştır.
… 12. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosya için, hazırlanan dosyada mevcut 25.12.2007 tarihli bilirkişi raporunda alternatifli kusur dağılımı yapılmış olup kazanın; yayanın kaldırım üzerinden ayağının kayarak aracın ön kısmına doğru düşmesi ile meydana gelmesi halinde; müteveffa yaya …’in asli ve tam kusurlu olduğu, sürücü …’un kusursuz olduğu; müteveffa yayanın orta refüj üzerinden kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçişini tamamlamak üzere olduğu sırada meydana gelmesi halinde ise; müteveffa yaya … ile sürücü …’un asli kusurlu oldukları kanaati belirtilmiştir.
… 12. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosya için, dairemiz tarafından hazırlanmış dosyada mevcut 12.05.2008 tarihli müşterek raporda; alternatifli kusur dağılımı yapılmış olup kazanın; yaya kaldırımı üzerinde bulunan yayanın ayağının kayarak aracın sağ arka tekerlek önüne düşmesi ile meydana gelmesi halinde; sürücü …’un kusursuz olduğu, müteveffa yaya …’in asli ve tam kusurlu olduğu, yayanın orta refüj üzerinden kaplamaya girerek geçişini tamamlamak üzere iken meydana gelmesi halinde ise; müteveffa yaya … ile sürücü …’un kusurlu oldukları kanaati belirtilmiştir.
… 2. AHM … esas sayılı dosya için hazırlanan 26.11.2007 tarihli bilirkişi raporunda kazanın, müteveffa yayanın kaldırım üzerinden yola 1 metre giriş yaptığı sırada meydana geldiği belirtilmiş olup; sürücü …’un %37.5 oranında, müteveffa yayanın ise %62.5 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, bilirkişi raporlaru, beyanlar, basit kroki incelenmiş, her ne kadar olayın oluş şekli hususunda çelişkili beyanlar var ise de soruşturma aşamasında hazırlanan bilirkişi raporunda belirtilen bahse konu araca ait 15 metrelik lastik izi ve ceza mahkemesinin kesinleşen gerekçeli kararındaki olayın meydana geliş şekli de dikkate alındığında kazanın açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Mevcut verilere göre sürücü … idaresindeki kamyon ile yerleşim yeri içerisindeki caddede seyir halinde iken orta refüj üzerinden kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmek üzere mesafe kat eden mütavaffe yayayı zamanında fark edip yol içerisinde varlığını niteler şekilde ikazda bulunması, bu yayaya karşı zamanında etkin fren tedbiri ile birlikte uygun direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla olayda dikkat ve özen yükümlüklerine aykırı davranışları ile tali kusurludur.
Müteveffa yaya …, karşıdan karşıya geçmek için olay mahalli yakınlarında bulunan yaya geçitlerini kullanmadığı, yaya geçidi bulunmayan noktadan karşıdan karşıya geçmeden önce ve geçişi sırasında yolu kontrol etmesi, gelen araçların hız ve yakınlık durumlarını dikkate alıp araçlara ilk geçiş hakkını vermesi, geçişini uygun bir anda kontrollü bir şekilde tamamlaması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, orta refüj üzerinden kaplamaya girerek kontrolsüz şekilde karşıdan karşıya geçtiği esnada da sağ tarafından gelen kamyonetin kendisine çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 06/11/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Kurumunun 25.06.2019 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde; davalı tarafından sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’un %40 oranında kusurlu olduğu, davacılar desteği yaya …’in %60 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olup iş bu raporda davalının %40 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılarak takdire sunulacaktır.
27.06.1977 doğumlu olan müteveffa …, 22.10.2007 vefat tarihinde (30)yıl, (3)ay, (25)günlük olup, (30)yaşında kabul edilerek P.M.F. tablosuna göre bakiye ömrü (38) yıl ve muhtemelen (68) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre kural olarak aktif çalışabilme yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceğinin kabulü bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-30)=30 yıl ve pasif devresi 8 yıldır.
Her ne kadar işbu davada müteveffanın anne ve babası ile kızı … davacı değil ise de; anılan hak sahiplerinin de destek tazminatı talep hakkının bulunması nedeniyle dava dışı hak sahipleri de dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır.
Buna göre davacı eş bakımından müteveffanın bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak, erkek çocuklar bakımından rüşt yaşı olan 18 yaşına kadar, kız çocuklar bakımından Yargıtay’ca muhtemel evlenme yaşı olarak kabul edilen 22 yaşına kadar, kızı … bakımından evlendiği 29.05.2018 tarihine kadar, anne ve baba bakımından kendi bakiye ömür süreleri ile sınırlı olarak müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları süreler aşağıdadır.
Hak sahibi…… Doğum tarihi… Vefat T.Yaşı……… Destek Süreleri
Eşi … 01.07.1980…… 27 (bakiye ömrü 40 yıl)… 30+ 8 = 38 yıl
Kızı … 01.11.2006…… 1 (22 yaşına kadar)……… 22 yıl
Kızı … 10.11.2002…… 5 (22 yaşına kadar)……… 17 yıl
Oğlu … 20.08.2001…… 6 (18 yaşına kadar)…………12 yıl
Kızı … 12.03.1998…… 10 (29.05.2018 tar.kadar)…… 10 yıl
Anne … 21.09.1959…… 48 (bakiye ömrü 23 yıl)……… 23 yıl
Baba … 01.01.1956…… 52 (bakiye ömrü 20 yıl)……… 20 yıl
Türk Medeni Kanun’un 186.maddesinde “Birliği(evlilik) eşler beraber yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” demektedir. Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre eşlere eşit, çocuklar ile anne babaya eşlerin yarısı oranında pay verilerek müteveffanın gelirinin tamamı aşağıdaki oranlarda hak sahipleri arasında paylaştırılacaktır.
Dosyada müteveffanın yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir belge bulunmadığından hesaplamalar yasal asgari ücretlere göre yapılacaktır.
Davalı tarafından davacılara 04.01.2008 tarihinde toplam 32.986,00 TL ödeme yapılmıştır. Bu durumda ödeminin ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen maddi zararı karşılayıp karşılamadığını belirlemek için öncelikle ödeme tarihindeki verilere hesaplama yapılacaktır. Buna göre bilinen dönem kazanç tespiti müteveffanın 22.10.2007-22.10.2008 arası geçen (1) yıllık işlemiş aktif devre net kazançları toplamda 5.718,21 TL’dir.
Müteveffanın işlemiş ve bilinen aktif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak işleyecek ve bilinmeyen bakiye aktif ve pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre müteveffanın işleyecek aktif devre başındaki bir yıllık geliri ise… 503,26 x 12 Ay = 6.039,12 TL olup anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır.
Diğer yandan pasif dönem zarar hesabına ise bu konudaki son Yargıtay kararlarına göre; ödeme tarihi itibariyle bilinen brüt asgari ücretin, asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net yıllık tutarı olan (457,63×12=) 5.491,56 TL. esas alınacaktır. Buna göre (29)yıllık işleyecek iskontolu aktif devrenin peşin değeri toplamda 175.134,48 TL, (8)yıllık işleyecek iskontolu pasif devrenin peşin değeri toplamda 43.932,48 TL’dir.
Eşin yeniden evlenme şansı indirimi Davacı eş olay tarihinde 27 yaşında ve 18 yaşından küçük 4 çocuk sahibidir. Davacı eşin yaşı, çocuk sayısı dikkate alındığında AYİM tarafından ülkemiz koşulları dikkate alınarak hazırlanmış tabloya göre %7 oranında yeniden evlenme şansı bulunmaktadır. Bu durumda nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda hesaplanan maddi zarar toplamından %7 (100-7=%93) oranında yeniden evlenme şansı indirimi yapılınca eşin ödeme tarihindeki maddi zararı eşin destek zararı (30.948,38 x%93)= 28.781,99 TL’dir.
Ödeme yapılan tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı aşağıdaki gibidir;
Hak sahibi Destek Zararı
Eş … 28.781,99 TL
Kızı … 5.887,29 TL
Kızı … 4.449,40 TL
Oğlu … 2.939,62 TL
Kızı … + 2.402,81 TL
TOPLAM 44.461,11 TL
Ödeme tarihindeki verilere göre hak sahiplerinin maddi zarar toplamı 44.461,11 TL olarak belirlenmiş iken davalı tarafından toplam 32.986,00 TL ödeme yapılmıştır. Ödeme zararın yaklaşık %74 ünü karşılamaktadır. Sigorta aktüeri tarafından eş bakımından pasif dönem zarar hesabı yapılmamış olması ve aktüerin raporunu 2007 verilerine düzenlemiş olmasına karşın ödemenin 2008 yılında yapılması ve yukarıda da zorunlu olarak ödemenin 2008 yılında yapıldığı dikkate alınarak 2008 yılında bilinen asgari ücretlerde dikkate alınmıştır. Yine sigorta tarafından %37,5 kusur oranına göre hesap yapılmış iken işbu dosyada kusur oranı %40 olarak belirlenmiştir. Bunlardan dolayı ödeme tarihindeki verilere göre zararı karşılamamıştır.
Bu durumda bu husustaki nihai takdir ve değerlendirme ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zararı karşılamamış olması nedeniyle aşağıda günümüze kadar bilinen verilere göre yeniden zarar hesabı yapılarak ödemenin güncel tutarı davacıların zararından tenzil edilerek talep edilebilir bakiye zarar tutarı belirlenecektir.
Müteveffanın işlemiş ve bilinen aktif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır.
Ancak işleyecek ve bilinmeyen bakiye aktif ve pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır.
Bu duruma göre müteveffanın işleyecek aktif devre başındaki bir yıllık geliri ise… 2.020,90 x 12 Ay = 24.250,80 TL olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır.
Diğer yandan pasif dönem zarar hesabına ise bu konudaki son Yargıtay kararlarına göre günümüz itibariyle bilinen brüt asgari ücretin asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net yıllık tutarı olan (1.829,02×12=) 21.948,24 TL esas alınacaktır.
Davacı eş olay tarihinde 27 yaşında ve 18 yaşından küçük 4 çocuk sahibidir. Davacı eşin yaşı, çocuk sayısı dikkate alındığında AYİM tarafından ülkemiz koşulları dikkate alınarak hazırlanmış tabloya göre %7 oranında yeniden evlenme şansı bulunmaktadır. Maddi zarar toplamından %7 (100-7=%93) oranında yeniden evlenme şansı indirimi yapılınca eşin ödeme tarihindeki maddi zararı eşin destek zararı (111.997,99 x%93)= 104.158,13 TL’dir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/4-824 E, 2012/134 K. ve 14.03.2012 tarihli bu konudaki en son kararında özetle; ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirileceği yönündedir.
Bu durumda davalı tarafından hak sahiplerine yapılan ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faizi ve asıl ödemenin ilavesi ile hak sahiplerinin maddi zararından tenzil gereken güncel tutarlar raporda ayrıntılı olarak yazılmıştır. Ödemenin güncel tutarının tenzili ile tüm hak sahiplerinin bakiye maddi zararı toplamda 113.821,69 TL’dir. Olay tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin sorumluluk limiti 80.000,00 TL’dır.
Davalı tarafından daha önce yapılan 32.986,00 TL’lık ödemenin tenzili sonucu davalının bakiye sorumluk limiti (80.000,00-32.986,00)=47.014 TL olarak devam etmektedir.
Davacıların bakiye maddi zarar toplamı davalının sorumlu olduğu bakiye limiti aştığından, bakiye sorumluluk limitinin her bir hak sahibini payına isabet eden tutarı toplamda 47.014,00 TL’dir.
Dava dosyasında davalı … şirketine dava tarihinden önce başvuru yapıldığını gösterir belge mevcut değildir. Davacı tarafından dava tarihinden önce davalıya başvuru yapıldığını gösterir belgenin ibrazı halinde davalı … bakımından faiz başlangıcı başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olacaktır. Belgenin ibraz edilememesi halinde ise davalı … şirketinin her halükarda daha önce ödemenin yapıldığı 04.01.2008 tarihinde temerrüde düştüğü yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 22/10/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat eden … mirasçılarının açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı ile davacılardan … yönünden cenaze ve defin gideri masraflarının davalı … şirketinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava konusu kazanın 22.10.2007 günü saat 20:40 sıralarında sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile … Bulvarını takiben …anoğlu kavşağı istikametinden Sigorta kavşağı yönüne seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada, orta refüj üzerinden kaplamaya girmek sureti ile karşıdan karşıya geçmek isteyen müteveffa yaya …’e idaresindeki aracın ön kesimleri ile çarpması sonucu dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Dosya kapsamında alınan 25/06/2019 tarihli ATK kusur raporuna göre, davalı … tarafından sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü….’un %40 oranında kusurlu olduğu, davacılar desteği müteveffa yaya …’in %60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Belirlenen bu kusur durumuna göre dosyaya sunulan 06/11/2019 tarihli hükme elverişli yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan aktüer bilirkişi raporuna göre, 22.10.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %40 oranındaki sorumluluk durumuna göre …’in geride vefatı nedeniyle ödeme yapılan hak sahiplerinin ödeme tarihindeki verilere göre maddi zarar toplamının 44.461,11 TL olarak belirlenmiş olup davalı tarafından toplam 32.986,00 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmakla ödeme ile borcun sona tamamen sona ermediği, ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında fark bulunduğu anlaşılmakla ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılarak günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu davacıların maddi zararlarının eş …’in 67.370,54 TL, kızı …’in 5.990,57 TL, kızı …’in 2.944,61 TL, oğlu …’in 83,12 TL destek zararının bulunduğu, tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı, davalının daha önce yapmış olduğu ödemenin tenzilinden sonra poliçeye göre bakiye sorumluluk limiti olan 47.014,00 TL’yi aştığından davalının 47.014,00 TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacağı ve bu tutarın her bir hak sahibinin payına isabet eden tutarlarının hak sahipleri ile bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir zarar tutarları davacı eş …’in 27.827,37 TL, davacı kızı …’in 2.474,40 TL, davacı kızı …’in 1.216,27 TL, davacı oğlu …’in 34,33 TL, dava dışı anne …’in 8.866,05 TL, dava dışı baba …’in 6.595,58 TL olmak üzere toplam 47.014,00 TL olduğu, davacıların toplam talep edebileceği tazminat bedelinin ise 31.552,17 TL olduğu hükme esas aktüer bilirkişi raporundan anlaşılmış olup davalı bakımından en erken temerrüt tarihinin daha önce ödeme yaptığı 04.01.2008 tarihi olduğu, dava dosyasında kazaya sebebiyet veren … plakalı sigortalı aracın ZMMS poliçesi ve … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamının incelenmesinde kullanım amacının transmikser kamyon olduğunun tespit edilmesi nedeniyle avans faizine hükmedilmesi gerektiği kanaati varılarak davanın kısmen kabulü ile … yönünden 27.827,37 TL, …in yönünden 2.474,20 TL, … yönünden 1.216,27 TL, … yönünden 34,33 TL olmak üzere toplam 31.552,17 TL tazminatın 04/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M… : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … yönünden 27.827,37 TL, … yönünden 2.474,20 TL, … yönünden 1.216,27 TL, … yönünden 34,33 TL olmak üzere toplam 31.552,17 TL tazminatın 04/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.155,33 TL karar ve ilam harcından yatarılan 110,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.045,33 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 110,00 TL ıslah harcının davalıdan tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 749,03 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 739,64 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacılar tarafına verilmesine,
Bakiye kısmın davacıların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.786,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılar tarafına verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 365,87 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”