Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1238 E. 2018/754 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/76 Esas
KARAR NO : 2018/678

DAVA : Yönetim Kurulu Kararın yoklukla malul olduğunun tespiti
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Yönetim Kurulu Kararının Yoklukla Malul olduğunun tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 23/01/2017 tarihli dava dilekçeside, davalı … turistlik konaklama tesisleri, otel, motel, apart otel, lokanta, kantin, cafeterya vb. Yerleri işletmek bunları inşa etmek, satın almak, satmak, kiralamak ve benzeri konularda faaliyet göstermek üzere 25/02/1976 tarihinde kurulduğunu, müvekkili …, davalı şirketin %36,03 hissedarı olduğunu, aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğinde de bulunduğunu, müvekkilinin 2002 yılından bugüne kadar davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve imza yetkilisi olarak şirket yönetimi ve temsili görevlerini üstlenmiş olduğunu, müvekkilinin son olarak 12/04/2016 tarihli 2015 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında kız kardeşi ve aynı zamanda şirketin %35,67 oranındaki hissedarı … ve annesinin şirketin %13,03 oranındaki hissedarı … ile birlikte üç yıl süre ile görev yapmak üzere şirket yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, yönetim kurulu başkanı olarak atandığını, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından herhangi bir çağrı yapılmaksızın ve yönetim kurulu üyeleri tarafından başkana yönetim kurulunu toplaması için talepte bulunmaksızın, toplantı yeter ve karar nisap sayısı oluşmaksızın alınan 08/12/2016 tarihli 2016/08 ve 2016/09 yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul ve butlan olduğunun tespitini, davalı şirketin, pay sahibi olduğu dava dışı … A.Ş.’nin 05/01/2017 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı için vekil ataması için alınan 02/01/2017 tarihli Yönetim Kurulu kararlarının ve bu kararlara istinaden tanzim edilen vekaletnamelerin yoklukla malul batıl olduğunun tespitine, davalı şirketin 2016 ve 2017 yılı yönetim kurulu karar defterlerinin yargılama müddetçe mahkeme kasasında tutulmasına, davalının ilanına ve ayrıca şirketin internet sitesinde ilanı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; 08.12.2016 tarihi ile 02.01.2017 tarihinde alınan ve 05.01.2017 tarihinde yapılacak olan Olağanüstü Genel Kurul’a ilişkin Yönetim Kurulu Kararları usule ve mevzuata uygun bir karar olduğunu, kararların ise hukuka uygun alındığını, davalı Şirketin Yönetim Kurulu Üyesinin …, annesi olan …’ın şirketteki tüm hissesini … 8.Noterliğince düzenlenen “Anonim Şirket Pay Devir Sözleşmesi” ile devir almış olduğunu, bu hususun şirketin 08.11.2016 tarih ve 2016/07 sayılı Yönetim Kurulu Kararına dayalı olarak “ortaklar pay defterine” geçirilerek, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne sunulup, tescil ve ilan ettirilmesi sağlandığını, müvekkilinin annesi olan ve hissesini devreden … hayatta olduğunu, devir tarihi itibarı ile şirket yönetim kurulu üyeliğinin de sürmekte iken bu üyeliğin 20.06.2017 tarihi itibarı ile son bulduğunu, Hisse devrinden önce, … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından düzenlenen 31.10.2016 tarihli Sağlık Raporuna göre,”pay devri” yapacak olan kişinin her bakımdan sağlıklı olduğunu, medeni hakları kullanma ehliyetinin tam olduğunun belirlenmiş olduğunu, devir işleminin de ondan sonra gerçekleştiğini, yapılan Pay devir işleminin mevzuata uygun olduğunu hukuken herhangi bir eksiklik içermediğini, yapılacak yargılama sonucunda haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/04/2018 tarihli oturumda taleplerinin 08/12/2016 tarihli 2016/8,9 ve 10 nolu kararların iptaline yönelik olduğunu, 05/01/2017 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısına katılım için verilen 02/01/2017 tarihli yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine yönelik bir taleplerinin bulunmadığını, 02/01/2017 tarihli yönetim kurulu kararının 08/12/2016 tarihli 10 nolu içerisinde yer aldığını, bu sebep ile davalı şirketin 08/12/2016 tarihli 2016/8,9,10 nolu yönetim kurulu kararlarının yoklukla butlan olduğunun tespitini talep etmiştir.
Davalı …Ş.’nin hissedarlarının davacı …, … , …, … A.Ş. ve … A.Ş olduğu, yönetim kurulu başkanının davacı …, yönetim kurulu üyelerinin de … ve … olduğu, 08/12/2016 tarihli 2016/8,9,10 nolu kararların yönetim kurulu başkanı … katılmadan, diğer yönetim kurulu üyeleri … ve…’ın katılımı ile alındığı, 2016/9 nolu yönetim kurulu toplantısının 4. Maddesinde de ; yönetim kurulu üyesi …’ın istifasının karara bağlanması yönünde karar oluşturulduğu, oluşturulan bu karar kapsamında …’ın yönetim kurulunun toplantı tarihi olan 08/12/2016 tarihinden önce İstifa etmiş olduğunun göstergesi olduğu, yönetim kurulu üyesinin istifasının davalı şirketin kabulüne bağlı olmadığı, istifa bildiriminin şirkete ulaşması ile hüküm doğurduğu, istifa etmiş bulunan yönetim kurulu üyesinin katılımı ile yönetim kurulu toplantısının yapılamayacağı buna rağmen 2016/9 ve 10 nolu yönetim kurulu toplantısına …’ın katılımı ile kararlar alındığı görülmüştür.
TTK nun 390. Maddesinde ; esas sözleşmede daha ağır toplantı nisabı ön görülmemişse yönetim kurulunun üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanabileceği düzenleme konusu yapılmıştır.Yönetim kurulu ortaklık işleri gerektikçe toplanır, toplantı zamanları esas sözleşmede belirleneceği gibi böyle bir düzenleme yoksa başkan tarafından veya onun yokluğunda başkan vekili tarafından yapılacak davet üzerine toplanır. Ayrıca her bir yönetim kurulu üyeside başkandan yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak talep edebilir.Yönetim kurulu üyelerinin toplantı talebini reddeden başkan veya vekili yükümlülüklerini ihlal etmiş olacaklarından doğan zarardan sorumlu olurlar. Türk Ticaret Kanununa göre toplantıya çağrı her hangi bir usule tabi olmamakla birlikte yönetim kurulu üyelerinin toplantıya çağırıldığının ispat edilmiş olması gerekmektedir.(… A.Ş. Yönetim kurulu sayfa 152)
Davalı şirketin yönetim kurulu toplantısına yönetim kurulu başkanı … katılmamış olup, yönetim kurulu toplantısına başkan tarafından çağrı yapıldığı veya onun yokluğunda başkan vekili tarafından yapılacak davet üzerine toplantının yapıldığı veya yönetim kurulu üyelerinden birinin başkandan yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak istediğine yönelik her hangi bir bilgi ve belgede dosya içerisinde mevcut değildir. Yargıtay 11. H.D’nin 2015/3129 Esas 2016/804 Karar sayılı 26/01/2016 tarihli ilamında “…Davacının yönetim kurulu başkanı olduğu A.Ş şirketlerinde toplantıya davet yetkisinin açıkça yönetim kurulu başkanına verildiği, bu yetkinin emredici nitelikte olduğu, somut olayda butlanla sakat olduğu belirtilen kararların alındığı yönetim kurulu toplantılarının ise yönetim kurulu başkanının daveti üzerine değil toplantıya davetin yetkisi olmayan üyelerin daveti üzerine yapıldığı, bu hususun anonim şirketlerin temel yapısına uymadığı ve TTK 391/1-b maddesi uyarınca alınan bu yönetim kurulu kararlarının iptali sonucunu doğurduğu…” bildirilmiştir.
Tüm delillerin ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; mutlak butlanla batıl olduğu iddia edilen davalı şirketin 08/12/2016 tarihli yönetim kurulu toplantılarının yönetim kurulu başkanının açık çağrısı ve yönetim kurulu başkanının katılımı olmaksızın yapıldığı, yönetim kurulunu toplantıya davet yetkisinin açıkça yönetim kurulu başkanına verildiği, bu yetkinin emredici nitelikte olduğu, dava konusu edilen yönetim kurulu toplantılarının yönetim kurulu başkanının daveti üzerine yapılmadığı, bu hususun Anonim şirketlerin temel yapısına uymadığı ve TTK nun 391/1-b maddesi uyarınca alınan yönetim kurulu kararlarının batıl olduğu, anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile davalı şirketin 08/12/2016 tarihli 2016/08- 2016-09- 2016/10 sayılı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Kabulüne, davalı şirketin 08/12/2016 tarihli 2016/08- 2016-09- 2016/10 sayılı yönetim kurulu kararlarının BATIL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL nin tahsil kabiliyeti olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 100,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2018
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …