Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1224 E. 2022/720 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1224 Esas
KARAR NO : 2022/720

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesiyle ve özetle; davalı … bünyesindeki … Tic. A.Ş.ye sözleşme ile bağlı olan davalılardan …’ın maliki ve yine davalılardan …’in sürücüsü olduğu ve davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 01.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … bulunan otobüs peronlarından çıktıktan sonra yoldan çıktığını ve yolun kenarında park halinde bulunan ticari taksiye çarptığını ve kaldırımda bulunan birçok kişiye çarparak durabildiğini, çarpmanın şiddetiyle soruşturma evresinde alınan bilirkişi raporuna göre, otobüsün içinde bulunan müvekkilinin hayati tehlike oluşacak şekilde ağır yaralandığını, müvekkili …’in geçirdiği kaza nedeniyle kısmi hafıza kaybına uğradığını ve halen olay anı ile hastanede geçirmiş olduğu yaklaşık 2 aylık süreci ve kaza öncesi hayatından bir kısım olayları ve yaşananları hiçbir şekilde hatırlamadığını, trafik kazasının tek taraflı olarak davalı sürücü olan …’in asli ve tam kusuru ile gerçekleştiğini, davalı … hakkında yapılan soruşturma neticesinde … 29. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, müvekkili …’in yaşadığı kaza sonucunda %68 oranında beden gücü kaybına uğradığını, kaza tarihine kadar özel bir şirkette operasyon sorumlusu olarak çalışan müvekkilinin yaklaşık 1 yıl boyunca işine gidemediğini ve iyiniyetli işverenleri tarafından müvekkiline destek olmak ve onu hayata tekrar kazandırmak amacıyla yapmakta olduğu işin bir kısmını tam olarak hatırlamayamadığı halde müvekkilinin işe davet edildiğini ve tek başına aynı işi ve sorumluluğu götüremediği için kendisini işten çıkarmak yerine yanına 2 personel daha verilerek çalışmasının devamının sağlanmaya çalışıldığını, kaza nedeniyle hem bedenen hem de ruhen büyük bir yıkım yaşadığını, acı, elem, ve ızdırap çektiğini ve halen de bu sıkıntıların devam ettiğini, kazanın mevcut sosyal yaşantısını ve iş hayatını etkilediği kadar gelecekteki hayatını da etkilediğini belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle kazaya sebep olan… plakalı araç üzerine 3.kişilera devri önleyici tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz şerhi konulmasına, davanın kabulü ile dava konusu maddi tazminat taleplerinin tam ve kesin olarak belirlenebilir hale geldiğinde taleplerini yükselteceklerinden maddi tazminat için fazlaya dair talep hakları saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve toplam 460.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin kaza tarihi olan 01.08.2014 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.açısından yalnızca maddi tazminattan ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere hüküm altına alınarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekeçsiyle ve özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili idarenin sorumluluğunu doğurucu hiçbir hukuki neden bulunmadığını, müvekkili idarenin işleten sıfatı bulunmadığını, talep edilen maddi tazminatla ilgili davacının maddi tazminat kapsamında neleri talep ettiğini, her bir kalem yönünden zararını ve miktarını açıklama ve ispat etme yükümlülüğü bulunduğunu, salt soyut beyanlara dayalı şekilde maddi tazmiant talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını belirterek görev husumet ve diğer hususlardaki itirazlarının dikkate alınarak müvekkili idare aleyhine açılan davanın öncelikle husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu trafik kazasına ilişkin … 29. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davanın devam ettiğini, kaza anında aracı insan yoğunluğunun bulunduğu durakta insanlara çarpmamak adına müvekkilinin kendi canı pahasına aracı durdurmak için büyük çaba sarfettiğini, olayın gerçekleşme sebebinin ve kazanın otobüsteki teknik bir arızadan dolayı meydana gelip gelmediği ve bu olaydaki kusurun kimse olduğunun ve kusur oranlarına ilişkin incelenecek husuların henüz tespit edilmediğini ve bu yönde bir teknik ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenmiş herhangi bir kusur raporu dahi düzenlenmediği sürece müvekkilinin sorumlu ve kusurlu olduğunu düşünerek tazminattan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin dava konusu olayda kusuru bulunmasa dahi davacı için tarif edilemeyecek derecede üzgün olup müvekkilinin kendisinin de ağır travma gçirdiğini ve işine son verildiğini, şu anda psikolojik durumu sebebi ile çalışamadığını belirterek kazayı yapan otobüs olan … plakalı aracın üreticisi olan …Tic. A.Ş.ile aracın yetkili servisi olan …Tic. A.Ş.’ye davanın ihbar edilmesine, ceza davasının bekletici mesele yapılmasına, bilirkişi incelemesinin kaza yerinde keşif yapılarak tesis edilmesine ve araç üzerinde teknik incelem için yapılacak bilirkişi incelemesinde teknik hususlarda da inceleme yapılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, HMK.nun 121.madde hükmünün yerine getirilmediğini, dava konusu zararın meydana gelmesinde davacının kusurunun değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, dosya kapsamında bir maddi tazminat hesaplaması yapılması halinde SGK tarafından bağlanan gelirlerin/gerçekleştirilen ödemelerin peşin değerlerinin hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, davacı tarafça talep olunan ticari avans faiz miktarı ve faiz başlangıç tarihinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, SGK.nın davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek, davanın … Sigorta Şirketine ihbarına, görevsizlik kararı verilmesine, SGK.’nun davaya dahil edilmesine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; müvekkili şirketin ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, davanın maluliyete ilişkin maddi tazminat taleplerinin Zorunlu Poliçe Limitlerini aşmadıkça ihtiyari mali mesuliyet poliçesinden talepte bulunulmasının gerek genel şartlar, gerekse de yerleşik Yargıtay kararları karşısında mümkün olmadığını, talep edilen manevi tazminat tutarına itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın meydana geliş biçiminin, varsa maluliyet oranının, davacının sosyal ve ekonomik durumları gibi somut veriler göz önüne alındığında talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek ZMM limitini aşmayan zararlardan müvekkili şirketin sorumlu tutulmayacağının tespitine, fahiş miktardaki manevi tazminat talebinin reddine, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; müvekkili şirketin davada taraf olarak gösterilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava konusu olayda tek ve asli kusurun somut olaydaki kazaya karışan otobüsün üretici firması …Tic. A.Ş.ve … Tic.A.Ş.’ye ait olduğunu, üretici firmanın ve yetkili servisin davanın asıl muhatapları olarak davaya dahil edilmeleri için davanın anılan şirketler ihbar edilmesi gerektiğini ve talep olunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin kazada asli kusurlu olmadığı gibi müvekkili araç sahibinin, araç işleteninin, araç şoförünün, adam çalıştıran sıfatlarına haiz olmadığını, davacının maddi tazminat taleplerinin nelere dayandığının belirtilmediğini ve maddi tazminat taleplerinin dayanağı olarak hiçbir belgenin dosyaya ibraz edilmediğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının her davacı için ayrı ayrı irdelenerek hakkaniyet gereği karar verilmesi gerektiğini, tazminat taleplerinin ticari avans faizi ile tahsili talep edilmiş ise de, bu talebin kabul görmesinin hukuken mümkün olmadığını, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilen davacı …’in maluliyet oranının tespiti istenilmiş olup, ibraz edilen 17/10/2018 tarihli adli tıp raporunda; davacı …’in 01/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol dirsek hareket kısıtlılığı, geçirilmiş L3-L4 vertebra spinöz proçes kırığı ve fasyal paralizi arızaları nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(12Ba……….7)A %11×0,8=8,8(sol), Gr1 X (1C…..10)A %14, Gr1 IV (4……10)A %14 Balthazard formülüne göre: 32,54, E cetveline göre %32,2 (yüzdeotuzikivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuna karşı yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi, sağlık kurulu raporu ile ATK raporu arasındaki özürlülük oranına ilişkin çelişkinin açısından dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 09/09/2019 tarihli raporda; davacı …’in 01/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol dirsek hareket kısıtlılığı, geçirilmiş L3-L4 vertebra spinöz proçes kırığı ve fasyal paralizi arızaları nedeniyle, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(12Ba—-7)A %11×0,8=8,8(sol), Gr1 X(1C———10)A %14, Gr1 IV(4———–10)A %14, Balthazard formülüne göre: %32,54, E cetveline göre % 35,2 (yüzdeotuzbeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliler, son ATK raporundaki maluliyet oranı dikkate alınarak davacının talep edebileceği maluliyet tazminatının ne olduğunun tarafların kusur durumları da tespit edilerek belirlenmesi açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; … plaka numaralı halk otobüsünün sürücüsü davalı …’in 100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu olduğu, … plaka numaralı halk otobüsünün kazazede yolcusu davacı …’in kusursuz olduğu, Davacının talep edebileceği geçici iş görermezlik maddi zararının kalmadığı, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının kalmadığı, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 30.12.2015 tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce … 2 Asliye Ticaret Mahkemesine ibraz edilen bilirkişi raporunda ve asliye ceza mahkemesinde yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda davalı şoför …’in kusur durumu ile Mahkememizde alınan bilirkişi raporundaki kusur durumu arasında çelişki oluştuğu görüldüğünden çelişkinin giderilmesi açısından bilirkişilerden kusur durumunun belirlenmesi ve kusur durumunda değişiklik olacak ise aktüer hesabının yeniden yapılması konusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 23/12/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının bilirkişi kök ve ek raporuna yaptığı itirazların değerlendirilmesi açısından aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 26/11/2021 tarihli ek raporda; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 179.275,58 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 30.12.2015 tarihi davalı sürücü ve işleten yönünden 01.08.2014 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 09/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 1.000,00 TL’den açmış olduğu maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 179.275,58 TL.’ye arttırmış, ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş’ne müzekkere yazılarak gerçekleşen olay sebebiyle garame yöntemi açısından davacı dışında başka kişilere yapmış olduğu ödeme varsa bildirmesi ve bu dekontları sunması istenmiş, gelen yazı cevabının değerlendirilmesi ve garame hesabının yapılıp yapılmamasının değerlendirilmesi açısından aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 16/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı …’in talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı, davacı …’in talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 179.275,58 TL olduğu, davalı … Sigorta Şirketi’nin 09/02/2022 havale tarihli müzekkere cevabındaki veriler nazara alındığında; davacı …’in talep edebileceği maddi zararının ve davalı … Sigorta Şirketinin sorumululuğunun tespiti yönünden gareme hesabına yer olmadığı, kök ve 1. ek raporda tespit edildiği gibi temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden davalı sürücü ve işleten yönünden 01.08.2014 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu bildirilmiştir.
TCK.nun 89/4 maddesi uyarınca taksirde birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma suçu TCK.nun 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık cezaya tabi olduğundan olayda uzamış ceza zamanaşımı uygulanması gerektiğinden davalıların talep arttırım dilekçesine karşı yapmış oldukları zamanaşımı itirazının reddine
Davalılardan … adına kayıtlı, davalı …’in sürücüsü bulunduğu, …plakalı … marka, 2013 model, ticari özel halk otobüsünün 01/08/2014 günü yapmış olduğu kaza sonucunda 13 yaya ve davacı …’in de aralarında bulunduğu halk otobüsündeki 5 yolcu olmak üzere 19 kişinin yaralandığı, yolcu otobüsünün 21/05/2014 -21/05/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ölüm ve sakatlık hallerinde kişi başına 268.000 TL limit ile … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalandığı, ayrıca 10/06/2014-10/06/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere İMM ve İMM Koltuk Ferdi Kaza Klozları ile … Sigorta Şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, davalı … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS limiti kapsamında ödeme yapıldığı, davacı tarafından … Sigorta A.Ş aleyhine açılmış olan davadan feragat edildiğinden mahkememizce … Sigorta A.Ş aleyhine açılmış olan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar açısından davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilerek yargılamaya yeni esas üzerinden devam edilmiştir.
Davalı .. A.Ş. vekili husumet itirazında bulunmuştur. İstanbul BAM 40. Hukuk Dairesinin 2019/1808 Esas, 2021/497 Karar sayılı 06/04/2021 tarihli kararında; “… İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla büyükşehir sınırları içerisinde toplu taşıma yapılacak hatların üçüncü kişileri kiralanması konusunda yetkilendirilen … Ticaret AŞ ile davalı …arasında 22/05/2013 tarihinde akdedilen ve davalı … vekilinin dilekçesi ekinde sunduğu sözleşmede; sözleşmenin konusu “…” idarenin belirleyeceği hatlarda 121 adet otobüs kapsamında toplu taşıma yapmak üzere 1 adet otobüs için teklif verilerek hasılat paylaşımı taşıma işi yaptırılması biçiminde tanımlanmış, sözleşme bedeli KDV dahil 409.030,00 TL hasılat payının aylık KDV dahil %3 olduğu, iş kapsamında elde edilen hasılatın %3’ünün taşıma işinin yaptırılması karşılığı idare tarafından tahsil edileceğinin belirtildiği, sözleşme süresi 15 yıl olarak belirlendiği, aylık hakediş bedellerinin … Ticaret AŞ Muhasebe Finansman Müdürlüğünce ödeneceği, taşımacının elektronik bilet entegrasyon sistemine dahil olacağına dair hükümlere yer verilerek; havuzda toplanan gelirlerin paylaştırılmasına, denetim teşkilatı ile görev ve yetkilerine, kullanılacak otobüsler ile yaptırılacak sigortalara, çalıştırılacak personellere ilişkin hükümlere yer verildiği, böylece davalı … AŞ’nin sözleşme kapsamında çalıştırılan otobüs üzerinde denetim yetkisi bulunduğu gibi, hasılattan pay almak suretiyle işlettiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla davalı … AŞ’nin maliki olmadığı kazaya karışan özel halk otobüsü adı geçen davalı ile akdedilen sözleşmede öngörülen koşullara bağlı biçimde çalışabilmekte ve anılan davalının sorumluluğundaki elektronik bilet uygulamasıyla yolcu taşıyabilmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 3’üncü maddesinde işleten, “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır. ” biçiminde tanımlanmış, aynı Kanunun 85’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan sözleşme içeriği ile yasal düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; trafik kazasına karışan otobüs tamamen bağımsız olmayıp, denetimi altında bulunduğu davalı … AŞ’nin düzenlediği elektronik biletle yolcu taşıyabildiğinin anlaşılması karşısında; denetleme yetkisi bulunan, elektronik yolcu biletini düzenleyen ve hasılattan pay almak suretiyle gelir elde ettiği anlaşılan davalı … AŞ’nin, KTK’nin 3 ve 85/1’inci maddeleri uyarınca trafik kazasından dolayı meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla sorumlu tutulamasında isabetsizlik bulunmadığı gibi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 61’inci maddesi ile KTK’nin 85’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca işletilmesinden doğan maddi ve manevi zararın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan…” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
İstanbul BAM 40.Hukuk Dairesinin 2019/1808 Esas, 2021/497 Karar sayılı ilamı doğrultusunda … A.Ş’nin KTK.nun3.,85/1.maddeleri uyarınca işleten sıfatıyla gerçekleşen kazadan sorumlu olduğu sonucuna varılarak husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı …, her ne kadar özel halk otobüsünün maliki olmasa da, özel halk otobüsleri …’den aldıkları çalışma ruhsatı ile çalışmakta, bu otobüslerde akbil kullanılabilmekte ya da …’nin sorumluluğunda bilet kesilmektedir. Başka bir deyişle özel halk otobüsleri tamamen bağımsız değil, davalı …’nin denetim ve kontrolündedir.Bu nedenlerle davalı …, halk otobüsünün sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve otobüsün maliki ile birlikte işleten sıfatıyla sorumlu olacağından davalı …’nin de husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5513 Esas ve 2019/1755 Karar sayılı kararı ile 2014/3127 Esas ve 2015/12334 Karar sayılı kararları).
Meydana gelen kazada … plaka numaralı halk otobüsünün sürücüsü yolcu taşımacılığı yapmak amacıyla durakladığı perondan harekete geçtiği esnada taşıtın kontrolünü ve direksiyon hakimiyetini kaybettiği, yeterli süre ve mesafesi mevcut iken otobüsü yavaşlatmak ve tamamen durdurmak için servis freni, vitesi boşa alma, park fireni, acil durdurma butonuna basma gibi gerekli etkin önlemleri zamanında uygulayamayan, trafik can ve mal güvenliğini sağlamada gereken özen ve tedbirle hareket etmeyen …’in %100 oranında kusurlu olduğu, yolcu davacı …’e yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davacının ATK 3.İhtisas Kurulunun 25/02/2019 tarihli ve ATK 2.Üst Kurulunun 18/07/2019 tarihli raporları doğrultusunda meslekte kazanma gücündeki azalma oranının %35,2 , geçici iş gücü kaybının ise 9 ay olduğu sonucuna varılmıştır.
09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T.17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 T. 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı kararında da; Gerçek zarar hesabı özü itibarı ile varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birlik sağlanması açısından yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de 2020 yılı Aralık ayı itibarı ile tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH-2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşan sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14/01/2021 tarihli 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı kararı dikkate alınarak düzenlenen 26/11/2021 tarihli ek rapordaki maddi zarar hesabı hükme esas alınmıştır.
ZMMS sigortacısı tarafından davacıya 27/04/2016 tarihinde 268.000 TL ödeme yapılmış, bu ödeme sonucunda davacı tarafından … Sigorta A.Ş ye karşı açılmış olan davadan feragat edildiğinden Borçlar Kanunu’nun 145/1 ve 147/2 maddeleri ve 166/1 maddesi uyarınca diğer davalıların da teminat limiti kadar borçtan kurtulduğu, ödeme dava açıldıktan sonra yapıldığından tazminat miktarından güncelleştirilmeden tenzil edilmesi gerektiği, davacının indirimsiz geçici iş göremezlik maddi zararının 22.662,15 TL olduğu, … Sigorta tarafından yapılan 268.000 TL’lik ödemenin düşümü sonucunda davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı, davacının indirimsiz sürekli iş göremezlik maddi zararının 447.275,58 TL olduğu, … Sigorta tarafından yapılan 268.000 TL lik ödemenin düşümü sonucunda davacının talep edebileceği nihai ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat miktarının 179.275,58 TL olduğu, davalı … Sigorta Şirketinin kasko poliçesinde manevi tazminat dahil teminat limitinin 2.500.000,00 TL bulunduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının ZMMS teminat limitini aşması nedeniyle bakiye 179.275,58 TL’lik maddi zarardan davalı … Sigorta Şirketinin kasko poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, dava öncesinde davalı sigorta şirketine müracaat edilmediğinden davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, diğer davalıların ise olay tarihi olan 01/08/2014 tarihi itibariyle temerrütlerinin oluştuğu, bu tarihlerden itibaren davacının talebi ile bağlı kalınarak yasal faiz işletilmesi gerektiği sonucuna varıldığından maddi tazminat açısından davanın kabulüne, 179.275,58 TL’nin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den … Sigorta Şirketi açısından dava tarihinden (30/12/2015) , diğer davalılar açısından olay tarihi olan 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Aynı maddenin 2’nci fıkrası uyarınca, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4’üncü maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacılar ile davalıların dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, Adli Tıp Kurumu (ATK) 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun tarafından düzenlenen rapor içeriğine göre, davacı …’in yaralanmasının ağırlığına ve olayın meydana geldiği tarihe göre ve …’in yakınları olan diğer davacıların duyduğu elem ve üzüntü sebebiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 200.000 TL manevi tazminatın davacı …’e, 30.000 TL nin …, 30.000 TL manevi tazminatın …’e, 15.000 TL manevi tazminatın …’e, 15.000 TL manevi tazminatın …’e , 15.000 TL manevi tazminatın …’a, 15.000 TL manevi tazminatın …’e, davalılar …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den, … Sigorta A.Ş açısından dava tarihinden, diğer davalılar açısından olay tarihi olan 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat açısından ; davanın kabulüne, 179.275,58 TL’nin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den … Sigorta Şirketi açısından dava tarihinden, diğer davalılar açısından olay tarihi olan 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebinin ; kısmen kabulüne, 200.000 TL manevi tazminatın davacı …’e, 30.000 TL nin …, 30.000 TL manevi tazminatın …’e, 15.000 TL manevi tazminatın …’e, 15.000 TL manevi tazminatın …’e , 15.000 TL manevi tazminatın …’a, 15.000 TL manevi tazminatın …’e, davalılar …, …, … Sigorta Şirketi,…, …A.Ş’den, … Sigorta A.Ş açısından dava tarihinden, diğer davalılar açısından olay tarihi olan 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince maddi tazminat açısından hesaplanan 12.246,31 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.574,55 TL ve 3.044,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.619,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.627,26 TL karar ve ilam harcının davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat açısından alınması gerekli olan 80,70 TL harcın davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan 4.619,05 TL harç ile, yine davacılar tarafından yapılan 3.100,00 TL yargılama giderinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Maddi tazminat açısından; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 27.891,34 TL nispi vekalet ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davac …’e verilmesine,
7- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 31.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
8- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
9-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
12-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
13-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu ücretinin davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
14-Manevi tazminat açısından; davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı …’den 16.000,00 TL, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi uyarınca hesaplanan vekalet ücreti davacı taraf yararına belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin …’den, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin …’den, 9.200,00 maktu vekalet ücretinin …’den, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin …’dan , 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin …’den tahsili ile davalı …, …, … Sigorta Şirketi, … A.Ş’ne ödenmesine,
15-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacılar vekili ile davalı … A.Ş vekili ve davalı … vekilinin davalı … vekili …’nın yüzlerine karşı, yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/10/2022

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

Maddi tazminat açısından
HARÇ BEYANI
K.H:12.246,31 TL
P.H: 4.619,05 TL
B.H: 7.627,26 TL

Manevi tazminat açısından
HARÇ BEYANI :
K.H: 80,70 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ:
Bilirkişi ücreti : 2.600,00 TL
Posta gideri: 500,00 TL
Toplam : 3.100,00 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.