Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1210 E. 2018/1290 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1210 Esas
KARAR NO : 2018/1290

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/12/2016 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin, çeşitli şirket ve kurumlara özel güvenlik elemanı tedarik ederek hizmet veren bir firma olduğunu, davalı … A.Ş. arasında özel güvenlik elemanı temin edilmesi hususunda, … OTELLERİ için 24.04.2016 tarihinde ve Nisan 2016 tarihinde … ŞUBESİ adına olmak üzere iki ayrı sözleşme imzalandığını, davalı ile akdedilen sözleşmenin 4.6 maddesi gereği sözleşme konusu hizmet için her ay sonu fatura düzenlenecek ve davalı şirkette takip eden ayın 15. günü fatura bedelini ödeyeceğini, üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen, her ayın sonunda düzenlene faturalara karşılık cüzi miktarlarda ödemeler yapıldığını, davalı şirketin kendilerine gönderilen faturalara ve içeriklerine herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin hizmet akdini feshetmeden önce davalı şirkete … 28.Noterliği’nin … yevmiye no.lu … tarihli ihtarnamesi ile 162.869,40 TL alacağın ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, ayrıca … 28.Noterliği’nin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile 289.035,82 TL olduğu ve söz konusu borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, borçlu davalının … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına itiraz ettiklerini bildirerek itirazların iptaline, davalı yanın haksız itirazlarından dolayı %20 icra inkar tazminatının ödenmesine karar verilmesine ve takibin kaldığı yerden devam ederek dosya borcunun faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte ticari ilişki olmadığını, davacı ile müvekkili arasında akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir fatura tebliğ edilmediğini, ortada davacı taraf ile müvekkili şirketin yapmış olduğu yazılı bir sözleşmesi, cari hesap sözleşmesi, hizmet talimatı veya mutabakat olmamasına rağmen davacı tarafın müvekkilinin ticari ilişkinin tarafı olarak göstermeye çalıştığını, davacı arasında hukuki bir ilişki mevcut olmadığını, dava konusu borcun müvekkili tarafından ödendiğini ve davacı taraf ile ticari ilişkinin bittiğini, davacının cari hesap içerisinde takip konusu edilen faturaların, müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, faturanın taraflardan birini borç altına sokabilmesi için; borç doğurucu bu hukuki işlemin bulunması gerektiğini, faturanın bir akit olmayıp, ihdası muteber bir borç ilişkisinin varlığına bağlı olduğunu, TTK madde 23 hükmünün düzenlediği ve madde metninden de anlaşıldığı üzere, faturanın, onu teslim alan muhatabı bağlaması için sözleşme ile yüklenilen edimin yerine getirilmiş olması gerektiğini bildirerek davanın reddine, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere köyü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki güvenlik hizmet sözleşemesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplidir.
Mahkememizce davaya dayanak … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 295.923,13 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, … ASHM’ne talimat yazılarak, tayin edilecek mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp davacı ile aralarındaki güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklı faturaların davalı defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, yer alıyor ise davacının alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğuna ilişkin rapor aldırılmasının istenmesine karar verilmiş olup, … 3. ASHM’nin 2017/93 talimat sayılı dosyasında, davalı vekiline ticari defterlerin ibrazı yönünde çıkartılan meştuhatlı çağrı kağıtlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, ancak ticari defterlerin süresinde sunulmadığı bildirilerek talimat mahkememize bila iade edilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’a tevdii ile, dosya ve davacı defterlerinde incelemee yapılarak, dava ve takibe konu alacağın davacı defterlerinde yer alıp almadığı, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacının alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu ve hangi belgeye dayandığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 04.05.2018 tarihli kök raporda; Davacı, … A.Ş.’nin 2016 yılına ait yevmiye,kebir ve envanter defterlerinin TTK madde 64 hükmü uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süreleri içerisinde yapılmış olduğu ve TTK ve VUK hükümleri yönünden usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, dava konusu edilen faturanın ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından TTK 21/2 maddesi hükmü gereğince herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, dava ve takibe konu alacak tutan olan 288.535,82 TL’nin davacını ticari defterler ve belgelerinde yer almakta olduğu, taraflar arasında Nisan/2016 tarihinde iki ayrı Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi Güvenlik sözleşmesi yapılmış olduğu, davalıya 2016 yılı içerisinde 14 adet Özel Güvenlik Hizmetleri faturası düzenlendiği, bu faturalar karşılık muhtelif tarihlerde 53.544,25 TL tahsilat yapılmış olduğu, taraflar arasında hem cari hesap ilişkisi bakımında hem sözleme ile ticari ilişkinin kurulmuş olduğu, dava konusu alacak bakiye tutarının 288.535,82 TL olduğu, bakiye alacak tutarının ödenmeyen 288.535,82 TL 14 adet muhtelif faturalardan kaynakladığı, davacının, 31.12.2016 sonu itibariyle 288.535,82 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup, taleple bağlılık ilkesi gereği, davalı yandan 288.535,82 TL asıl 9.822,24 TL tutarında avans faizi talep edebileceğinin kabul gerektiği, tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki mali müşavir bilirkişiye verilerek davacı tarafından davalıya yapılmış ihtarname bulunduğundan ihtarnamenin tarihi 23.08.2016, ihtarname tarihinin 27.08.2016 tarihi olması nedeniyle faiz hesaplamasının 27.08.2016 tarihinden takip tarihi olan 07.11.2016 tarihine kadar olan süre için hesaplanarak rapor hazırlanmasının istenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 26.10.2018 tarihli ek raporda; Dava dosyası içeriğine sunulan bilgi, belge ve takip dosyası üzerinde yeniden yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde, takdiri mahkemeye ait olmak kaydıyla; kök raporda yer verildiği üzere davacının, 31.12.2016 sonu itibariyle 288.535,82 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup, taleple bağlılık ilkesi gereği, davalı yandan 288.535,82 TL asıl 6.203,52 TL tutarında avans faizi talep edebileceğinin kabul gerektiği, davacının sair iddia ve taleplerine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyada bulunan sözleşme örnekleri, ihtarname örnekleri, fatura ve Gelir İdaresi mal ve hizmet alımına ilişkin bildirim örneklerinden; davacının davalıya ait otel ve marinaya güvenlik hizmeti verilmesi konusunda sözleşme yapmış oldukları, davacının bu sözleşmeler kapsamındaki hizmet nedeniyle davalıya faturalar düzenlediği, davacının davalıya çekmiş olduğu ihtarname ile fatura alacağının ödenmesini ihtar etmiş olduğu görülmüştür.
Davalının adresi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak defter ve belgelerinde mali müşavir vasıtasıyla inceleme yapılması istenmiş, davalı defter ve belgelerini incelemeye sunmamıştır.
Davacının defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla inceleme yaptırılmış, düzenlenen ek ve kök raporda davacının defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, lehine delil vasfında olduğu, dava ve takibe konu faturaların davacı defterlerinde yer aldığı, davacının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya düzenlediği faturalardan 53.544,25 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların GİB sistemi üzerinden davalıya gönderilmiş olduğu, faturalara davalının bir itirazının bulunmadığı, davacı defterlerinde davacının takip tarihi itibariyle 288.535,82 TL alacaklı olduğu, davalının temerrüdü nedeniyle 6.203,52 TL faiz alacağının olduğunu rapor etmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki sözleşme, fatura ve ihtarname örnekleri ile uyumlu ve denetime açık olması nedeniyle, davacının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya verdiği güvenlik hizmetinden dolayı takip tarihi itibariyle 288.535,82 TL asıl, 6.203,52 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 294.759,34 TL alacaklı olduğu kabul edilerek davacının davasının kısmen kabulüne, davalının … 28 icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 288.535,82 TL asıl alacak, 6.203,52 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 294.759,34 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa %10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 28 icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 288.535,82 TL asıl alacak, 6.203,52 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 294.759,34 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa %10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 20.135,01 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 3.574,01 TL peşin ve 1.479,62 TL icra veznesine yatırılan harç olmak üzere toplam 5.053,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 15.081,38 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.053,63 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.062,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.057,86 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 23.635,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi reddedilen kısmı da geçemeyeceğinden, 1.163,79-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/12/2018

Katip

Hakim

Harç Beyanı
K.H.= 20.135,01 TL
P.H.= 5.053,63 TL
B.H.= 15.081,38 TL

Davacı yargılama gideri
800,00 TL bilirkişi ücreti
262,00 TL posta gideri
1.062,00 TL Toplam yargılama gideri