Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1183 E. 2019/1005 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1183 Esas
KARAR NO : 2019/1005

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 26/11/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine geldiğinde keskin ve sert virajı alamayarak aracın sağ ön ve yan kısımları ile birlikte aynı istikamette aynı yöne seyir eden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol ön ve yan kısımlarına çarpması sonucu yolun sağ tarafında bulunan şarampole yuvarlanması sonucu çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davanını araçta yolcu konumunda olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın … Sigorta ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle davalı … şirketine 09/09/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde cevap verilmesi gerektiğini veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde dava yoluna gidileceğinin ihtar edildiğini, ancak davalının herhangi bir cevap vermediğini bildirmekle davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 1.000,00 TL’nin daimi maluliyet tazminatının davalı şirket başvuru tarihi olan 09/09/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile davalıdan tahsiline, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ olduğu, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; teminat limitinin 268.000,00 TL olduğunu, dava konusu olayda davacı tarafından müvekkili şirkete hasar başvurusunda bulunulduğunu ve müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını ancak davacının talebinin reddedildiğini, zarar gören davacının yolcu olarak yer alan ve aynı zamanda aracın işleteni sıfatını taşıyan sigortalının … olduğunu, sigortalının uğramış olduğu zarardan müvekkili şirket trafik poliçesi kapsamında sorumlu olmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı … şirketine müzekkere yazılarak … poliçe ile ilgili hasar dosyasının bir örneğinin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davaya konu kaza ile ilgili tüm tedavi evraklarının dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … İlçe Jandarma Komutanlığı’na müzekkere yazılarak davacının kaza tarihi itibariyle sosyal ve ekonomik durumunu bildirir bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … SGK’ya müzekkere yazılarak davalının 26/11/2016 tarihine ait rucü işlemi yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi …’a tevdii edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 14/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Dosya içinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcuttur. Krokide yolun araçların gidiş istikametine göre sola virajlı olduğu, solda bulunan davacı aracının virajı alamayıp sağa yönelmesi sonucu sağında bulunan diğer araca çarpmış olduğu gösterilmiştir. Olay yerinde keskin viraj trafik işareti bulunmakladır. Olay sırasında hava yağılı ve ¿emin ıslak olduğu trafik kaza raporunda belirtilmiş, raporda davacı aracının sürüüsü …’in olayda asli kusurlu olduğu görüşüne varılmıştır. avacı aracının sürücüsü … hazırlık sırasında kazanın oluş şekli ile İlgili verdiği ifadesinde, olay yerinde önünde bir aracın seyretmekte olduğunu, hu aracı sollamaya başladığını, bu sırada ne olduğunu anlamadan gözünü açtığında yolun sağ tarafında bulunan şarample devrilmiş olduklarını, diğer araca çarpıp çarpmadığını hatırlamadığını beyan etmiştir. Davacı aracı sollamak istediği aracın sUrücüsü …, olay yerinde aynaya baktığında arkasından gelen aracın kendisini sollamaya başladığını gördüğünü, sal ön ktsmına geldiği sırada sol ön far kısmından aracına çarptığım, çarpma sonucu aracının sağdaki şarampole devrildiğini, olayda yaralanmadığını ifade etmiştir. Diğer ifadeler ve dosya içindeki tüm delillerden, davacı aracının virajda sağında bulunan aracı sollaması sırasında kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. arayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde; sürücülerin ”kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken» yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak. “hızların kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, zorunda oldukları belirtilmiştir. Davacı aracının sürücüsü … yönetimindeki araç ile yağışlı hava ve ıslak zemin şartlarında süratli seyrederek viraja yaklaşırken de hızını azaltmadığından, böylece viraj içinde Önündeki aracı geçmesi sırasında, sola virajda süratli olması nedeni ile aracının sağa savrulması ile sağındaki araca çarptığından kazanın meydana gelmesinde tedbirsizliği, dikkatsizliği, trafik nizam ve kurallarına aykırı hareketi sabit olup tamamen kusurlu görülmüştür. Davacı aracının virajda geçmekte oldupu sırada çarptı otonun sürücüsü …olay srrastnda trafik kurallarına uygun olarak kendi seyir şeridinde seyretmesi sırasında savrulan davacı aracının darbesine maruz kaldıgtndan olayda kusuru görülmemiş olup kazayı önlemek için alabileceği tedbir bulunmadığını bildirmekle davacının geçici, kalıcı maluliyet durumunun araştırılması istenilmiş, … Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun mahkememize sunmuş olduğu raporda; “kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 olduğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği” görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyasının toplanan bilgiler ve belgelerin araştırılması için bilirkişi aktüer … ve kusur bilirkişisi …’a tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 23/08/2019 tarihli raporunda; kusur yönünden mütalaa ve kanaat: 1-Davacı vekili tarafından, davacı müvekkilin engelli olması nedeni ile … plaka sayılı aracı 1.derecede akrabası olan babasının kullanmakta olduğunu, söz konusu aracın 29.11.2013 / 29.11.2014 tarihleri arasında davalı … nezdinde … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) ile sigortalı olduğu, beyan edilerek yapılan başvuru ile tazminat talebinde bulunduğu, davalı … vekili tarafından ise, trafik sigortacısı olan şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zarardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu olduğu, yapılan başvuru, ZMM sigortasının, araç işleteni veya araç sürücüsünün üçüncü kişilere ödemek zorunda kalacağı maddi tazminattan dolayı mal varlığında meydana gelecek eksilmeyi güvence altına alan bir sigorta olduğu, bu nedenle sigortalı …’in uğramış olduğu zarardan müvekkil şirket poliçesi kapsamında sorumlu olmayacağı ileri sürülerek davanın reddi istenmiştir. Dosya içinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcuttur. Krokide yolun araçların gidiş istikametine göre sola virajlı olduğu, solda bulunan davacı aracının virajı alamayıp sağa yönelmesi sonucu sağında bulunan diğer araca çarpmış olduğu gösterilmiştir. Olay yerinde keskin viraj trafik işareti bulunmaktadır. Olay sırasında hava yağışlı ve zemin ıslak olduğu trafik kaza raporunda belirtilmiş, raporda davacı aracının sürücüsü …’in olayda asli kusurlu olduğu görüşüne varılmıştır. Davacı aracının sürücüsü … hazırlık sırasında kazanın oluş şekli ile ilgili verdiği ifadesinde, olay yerinde önünde bir aracın seyretmekte olduğunu, bu aracı sollamaya başladığını, bu sırada ne olduğunu anlamadan gözünü açtığında yolun sağ tarafında bulunan şarampole devrilmiş olduklarını, diğer araca çarpıp çarpmadığını hatırlamadığını beyan etmiştir. Davacı aracının sollamak istediği aracın sürücüsü …, olay yerinde aynaya baktığında arkasından gelen aracın kendisini sollamaya başladığını gördüğünü, sol ön kısmına geldiği sırada sol ön far kısmından aracına çarptığını, çarpma sonucu aracının sağdaki şarampole devrildiğini, olayda yaralanmadığını ifade etmiştir. Diğer ifadeler ve dosya içindeki tüm delillerden, davacı aracının virajda sağında bulunan aracı sollaması sırasında kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde; sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”, “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, zorunda oldukları belirtilmiştir. Davacı aracının sürücüsü … yönetimindeki araç ile yağışlı hava ve ıslak zemim şartlarında süratli seyrederek viraja yaklaşırken de hızını azaltmadığından, böylece viraj içinde önündeki aracı geçmesi sırasında, sola virajda süratli olması nedeni ile aracının sağa savrulması ile sağındaki araca çarptığından kazanın meydana gelmesinde tedbirsizliği, dikkatsizliği, trafik nizam ve kurallarına aykırı hareketi sabit olup tamamen kusurlu görülmüştür. Davacı aracının virajda geçmekte olduğu sırada çarptığı otonun sürücüsü … olay sırasında trafik kurallarına uygun olarak kendi seyir şeridinde seyretmesi sırasında savrulan davacı aracının darbesine maruz kaldığından olayda kusuru görülmemiş olup kazayı önlemek için alabileceği tedbir bulunmamaktadır. Yukarda belirtilen hususlar neticesinde, Davacıya ait aracın sürücüsü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. Dava dışı aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur.
Tazminat hesabı yönünden yapılan inceleme: sorumluluk durumu; Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın maliki davacı gözükmektedir. Yine zorunlu trafik sigorta poliçesinde sigorta ettiren olarak davacı … gözükmektedir. Bu durumda davacı … poliçesinin tarafı olarak davalıya karşı 3.kişi konumunda bulunmamaktadır. Kaza tarihinde yürürlükte olan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1 maddesi aşağıdaki gibidir;
A.1. Sigortanın Konusu
Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder. Kaza tarihinde yürürlükte olan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesi aşağıdaki gibidir;A.5. Kapsam Dışında Kalan Haller; Aşağıdaki haller ve bu hallerden doğan zararlar sigorta kapsamı dışındadır.
a. Sigortalı tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri, sigorta şirketine karşı akidin tarafı olan ve 3.kişi konumunda bulunmayan davacının işbu kaza nedeniyle davalıdan tazminat talep hakkı bulunmayacaktır. Aynı şekilde poliçe genel şartlarına göre davacının kendi uğradığı zararı kendi sorumluluk riski kapsamında yer olmadığından dolayı da davalıdan tazminat talep hakkı bulunmayacaktır. Ancak; davalının sorumluluğuna ilişkin takdir Sayın Mahkemeye ait olduğundan ve dosya hesap için tarafıma tevdi edildiğinden %100 kusur durumuna göre davacının maddi zararı belirlenerek takdire sunulacaktır.
Davacının yaşı ve bakiye ömür süresi; 09.04.1996 doğumlu kazalı …, 26.11.2014 olay tarihinde, (18)yıl, (7)ay, (17)günlük olup, 19 yaşında kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (46)yıl ve muhtemelen (65)yaşına kadar yaşayacaktır. Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-19)= 41 yıl ve pasif devresi 5 yıldır. Askerlik hizmet süresi kazanç tespitinde dışarıda tutulacağını, kazanç durumu ile bilinen dönem kazanç tespiti; davacının 26.11.2014-26.11.2019 arası geçen 5 yıllık bilinen aktif dönemdeki kazanç tespiti Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı; 3.730,50 TL ve Kazalının %4 oranında malul olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamı 60 ay; 65.786,76 TL olduğunu, bilinmeyen dönem kazanç tespiti; kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise; 2.020,90 x x 12 Ay = 24.250,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan; davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (1.829,02 x 12 )= 21.948,24 TL. esas alınacağını, (41)yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devrenin peşin değeri toplam;982.770,00 TL olduğunu, davalının sorumluluk kapsamı ve temerrüt tarihi; 30.04.2016 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm, sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 268.000,00 TL.dır. Ancak; olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan … plakalı aracın sigorta ettireni ve malikinin davacı olması, poliçe genel şartlarına göre davalı … şirketinin davacının sorumluluğu kapsamında 3.kişilerin uğradığı maddi zararı sigorta altına almış olması, somut olayda davacının davalıya karşı 3.kişi konumunda olmaması nedeniyle davacının davalıdan tazminat talep hakkı bulunmayacağını, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda; Davacının yukarıda belirlenen zarar tutarları poliçe limiti içinde kalmaktadır. Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda; Davacı tarafından davalıya 99.maddeye uygun olarak 30.09.2016 tarihinde(sağlık raporunun ibraz edildiği tarih) başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 12.10.2016 tarihinde mesai saati bitimi sona ermektedir. Bu durumda davalı bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 13.10.2016 tarihinde gerçekleşmiş olacaktır. Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Trafik kazası nedeniyle daimi maluliyet nedenine dayalı açılan bedensel zararlara ilişkin tazminat davasıdır.
Davalı tarafından kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in % 100 oranında kusurlu olduğu, gerek yasal düzenleme gerekse poliçe genel şartlarına göre davalı tarafından düzenlenen zorunlu trafik sigorta poliçesinin sigortalının (işletenin) sorumluluk riski kapsamında kalan ve 3. kişilerin uğradığı maddi zararı teminat altına almış olması, somut olayda ise davacının işleten ve aracı sigorta ettiren olarak davalıya karşı 3.kişi konumunda bulunmaması nedeniyle davacının işbu dava kapsamında talep ettiği maddi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesindeki teminat kapsamına girmeyeceği anlaşılmakla davalının işbu dava kapsamında davacıya karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı kanaatine varılarak davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸