Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1171 E. 2018/269 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1171 Esas
KARAR NO : 2018/269

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 30/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile alacaklı tarafı olan …’nın arasında ev alım satımı ilişkisi bulunduğu, müvekkili ile eşi sahibi bulundukları evi satarak kendilerine daha küçük ev almak istediklerini bu nedenle önceden tanıdıkları … Emlak’a gittiklerini, davalı …’nın müvekkilinin satışa çıkardığı eve talip olduğunu ve 185.000 TL’ye aralarında anlaştıklarını, davalının evi konut kredisi kullanarak aldığını, ve hala 35 ay ödemesi bulunduğunu bunun da yaklaşık 50.000 TL olduğunu, taraflar karşılıklı güven ilişkisi kurmalarına takibin satış işlemleri için tapuya gittiklerini, işlemlerin yapılacağı sabah eşi …’nin tapuya koyduğu aile konutu şerhi ile karşılaştığını, satış işleminin aynı gün gerçekleşmediğini, bunun üzerine davalı yanca müvekkilinin Türkçe okuma ve yazması olmadığını fırsat bilerek irade fesadı oluşturup alım satış anlaşması ve ona ek olarak senetler imzalattıklarını, davalı …’nın müvekkili aleyhine … 31 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile toplam 4 adet senede dayalı olarak 100.000 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin mağdur edildiğini bildirerek; öncelikle müvekkilinin aile konutunun satış işlemlerine başlanması ve devamında telafisi imkansız sonuçlar doğuracağından icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar taşınmaz teminat olarak kabul edilerek satışın tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, bu nedenle takibin ve takibe dayanak olan senetlerin iptaline, tedbir taleplerinin reddi halinde icra veznesine giren paranın davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 26/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde; davaya ve takibe konu senetlerin bono niteliğinde olduğunu, davanın TTK da düzenlenen ticari iş niteliğinde olduğunu ve görevli mahkemelerin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı vekilinin senetlerin irade fesadı oluşturularak aldatma ile alındığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, takibe konu senetlerin keşide tarihinin 01/08/2014 olduğunu, müvekkili tarafnıdan 01/10/2014 tarihinde icra takibini başlattığını, davanın ise 03/06/2016 tarihinde açıldığını, bu nedenle süresi içerisinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, davacının Türk vatandaşı olduğunu, bu nedenle davacının Türkçe okuma ve yazma bilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, takibe konu senetlerin gayrimenkul alım satım sözleşmesi gereği alım satım bedeli karşılığı teminat olarak düzenlendiğini kabul etmediklerini, davacının borcu erteleme , borcu ödememe gayesinde olduğunu bildirerek; davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
… 31 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davalı tarafından davacı aleyhine toplam 100.869,18 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinin yapıldığı görülmüştür.
… 8 İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından … 31 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine taraflarına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu iddia ederek icra takibin iptali ve takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Davacı tarafından … ve … aleyhine bedelsiz senedi kullanma suçundan C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyası ile şüphelilerin beyanına göre …. Com da yer alan ilanı görünce ev sahibi ile … ile görüştükleri, …’in kendilerinden devir öncesi 100.000 TL borç istediği, ve bu parayı verdikleri ve karşılığında da senet aldıklarını, ancak …’in evin devrini ev üzerinde aile konutu şerhi olduğundan yapamadığını, borcunu da ödemediği iddia ettikleri, taraflar arasındaki ilişkinin özel hukuk ilişkisi olduğu, şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair soyut suç duyurusu beyanı dışında delil olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafı icra takibine konu edilen senetlerin kendisine ait konutun satımının teminatı olarak davalı …’ya verildiğini iddia etmiş, ancak senetler üzerinde teminat olduğunu gösterir herhangi bir ibare bulunmamaktadır bu sebeple senetlerin teminat senedi olarak verildiği, davacı yanca ispat edilememiştir senede karşı senetle ispat kuralı gereğince davalının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekmektedir.
Davacı irade fesatına uğratılarak senetlerin elinden alındığını iddia etmiş, iddiasına dayanak olarak da dava dışı emlakçı … ile dava dışı davalının eşi … arasında imzalanan emlak alım satım sözleşmesini göstermiş ise de; emlak alım satım sözleşmesi dava dışı kişiler arasında gerçekleşmiş olup dava konusu edilen senetlerin düzenlenme tarihinin emlak alım satım sözleşmesinden daha önce bir tarih olduğu borcun ödendiğine dair sunulan makbuzların hiçbirinin davalı tarafından imza edilmemiş olduğu, bu makbuzların davalı ile ilişkisinin ispat edilemediği, davalının C.Başsavcılığında vermiş olduğu ifadesinde davacının evini satın almak istediği ancak evin üzerindeki şerh nedeniyle satımın gerçekleşmediği, şerhin kaldırılması için geçecek bekleme süresinde davacıya 100.000 TL borç para verildiği, dava konusu senetlerin alındığı, şerhin kaldırılmadığı, taşınmaz satışının gerçekleştirilemediği, davacının senet bedelini de ödemediği savunmalarının aksini ispat eder herhangi bir yazılı belgenin dosyaya ibraz edilmediği davacının senetlerin hile ve iradesi yanıltılarak alındığını ispat edemediği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının tazminat taleplerinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.671,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/03/2018

Katip …

Hakim …

HARÇ BEYANI
K.H: 35,90 TL
P.H: 1.707,75 TL
İ.H: 1.671,85 TL