Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1130 E. 2020/675 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1130 Esas
KARAR NO : 2020/675

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 17/11/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve yetkili olan dava dışı …’in … ili başta olmak üzere Türkiye genelinde ticari faaliyetler yürüten bir şirket ve aynı zamanda … bayiliğini yürüten bir şirket olduğunu, 31/03/2016 tarihinde müvekkili şirket ile davalı arasında sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirketin büyük özverisi ile iki tarafında fayda sağladığı bir hukuki ilişkinin geliştiğini, ancak nedeni bilinmeyen bir şekilde 31/08/2016 tarihinde davalı tarafından müvekkili şirketin aktivasyon ekranları, kullanıcı adı ve şifreleri ile sisteme giriş yapmalarının engellendiğini, bayilik kodunun iptal edildiğini ve dava sonrasında ise davalı tarafından … 21. Noterliği aracılığı ile … tarihinde … yevmiye numarası ile müvekkili şirkete bir ihtarname göndererek taraflar arasındaki sözleşmenin ihtarnamenin müvekkili şirkete tebliğ tarihi itibari ile feshedildiğinin bildirildiğini, ihtarname ekinde bulunan cihaz ve malzemelerin de müvekkili şirketten iadesinin istendiğini, müvekkili şirket tarafından da davalı şirkete bir ihtarname gönderilerek müvekkili şirket ile … şirketleri arasında imzalanan tüm sözleşmelerin temininini istendiğini, feshin sebebi ve gerekçelerinin sorulduğunu, ancak davalı tarafından ihtarnameye yanıt verilmediğini, taraflar arasında yapılan bahsi geçen sözleşme genel işlem koşuluna tabi olduğunu, ilgili hükmün ağır şartlar içerdiği için TBK hükümleri uyarınca geçersiz sayılması gerektiğini, davalının fesih talebinin haksız olduğunu, davalının fiili sonucu şirketin ve şubelerinin faaliyetinin durduğunu, …, … ve …’te bulunan toplamda üç mağazanın tamamının kapatılmak zorunda kaldığını, mağazaların kapanması ile de mağazalarda ve sahada görev yapan bir çok çalışanın işsiz kaldığını, tüm bu zararlar sonrasında müvekkili mağazalarını ve gelir kapılarını kaybettiğini beyan ederek müvekkilinin uğradığı zarar sebebi ile davalının … Ltd. Şti.’ye 50.000,00 TL manevi ve şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 15/10/2019 tarihli dilekçede özetle; dava dilekçesi ile talep edilen 50.000,00 TL manevi tazminat ile 1.000,00 TL maddi tazminat taleplerini 6.128.636,96 TL arttırarak davayı toplam 6.129.636,96 TL maddi tazminat talebi yönünde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak talepli olarak açılan davanın kabulünün mümkün olmadığını, davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davacı arasında Kurumsal Çözüm Merkezi olarak çalışmak üzere Kurumsal Çözüm Merkezi Sözleşmesi ve işbu sözleşmenin eki niteliğindeki Müşteri Memnuniyetini Engelleyen Durum ve Aksiyonları dokümanının imzalandığını, bu sözleşme ile davacının müşterilerin kişisel verilerine direkt ulaşım sağlayabildiği bu sebeple gizlilik içinde yürütülmüsi gerektiği,sözleşmenin devamı sırasında Fetö/Pdy örgütü ile ilişkili olarak davalı şirketin yetkili temsilcisinin gözaltına alındığı ve hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı,bu sebeple sözleşmenin fesih edildiği,… 21.Noterliğinin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesinin davacıya gönderildiği ve sözleşmenin fesih edeldiğiniyapılan fesihin hukuka uygun olduğunu ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki niteliğindeki Müşteri Memnuniyetini Engelleyen Durumlar ve Aksiyonları dokümanında açıkça Bilgi Güvenliği kriterlerinin ayrıntılı olarak açıklandığını ve Genel uygulama başlıklı 8. Maddesi ile “…, uyarı vererek ya da vermeksizin Kurumsal Çözüm Merkezi Sözleşmesinin ihlali sebebi ile Kurumsal Çözüm Merkezi’ne karşı tek taraflı fesih hakkını daima kullanabilir.” hükmü ile tek taraflı fesih hakkını belirttiğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından yapılan feshin sözleşme kapsamına da uygun olduğunu, davacının maddi zararının ispatına yarar hiçbir delil sunamadığını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının dava konusu olay kapsamında son derece yüksek olduğunu, bunun kabul edilebilir olmadığını, ayrıca talep edilen faizin de hatalı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 1. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtlar ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarını nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince resen tayin edilen bilirkişiler Mali Müşavir Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 31/08/2018 tarihli raporda; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin 2013-2014-2016-2017 yılları defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, 2018 yılı defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, defterlerin birbirleriyle uyumlu olduğu ve delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin 2015 yılı defterlerine ulaşılmadığı, 2015 yılı ile ilgili incelemenin bilgisayar kayıtları üzerinden yapıldığı, davacı şirketin dava tarihinde davalıdan 23.645,51 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin Ağustos 2013-Ağustos 2016 tarihleri arasında … şirketine 37 ay boyunca toplam 8.671.115,61 TL (KDV dahil) satış yaptığı, aylık ortalama satış tutarının 234.354,48 TL olduğu, davacı şirketin sözleşme feshinden sonraki Eylül 2016-Kasım 2018 dönemleri olası satış tutarının KDV dahil 27 ay için 6.327.570,96 TL (5.362.348,27 net satış + 965.222,69 KDV) olabileceği, davacı şirketin sözleşme feshinden sonraki Eylül 2016-Mart 2018 dönemleri olası satış tutarının KDV dahil 27 ay için 6.327.570,96 TL (5.362.348,27 net satış + 965.222,69 KDV) olabileceği, davacı şirketin sözleşme feshinden sonraki Eylül 2016-Mart 2018 dönemleri arası toplam işçilik giderinin 119.949,15 TL olduğu, bu tutarın 92.401,91 TL’sinin SSK primi ve personel maaşı olarak ödendiği, davacı şirketin personele ve SGK’ya toplam 27.547,24 TL borcunun olduğunun görüldüğü hususlarını rapor etmişlerdir.
Dosyamız tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek dosyadaki bilgi, belge ve dosyadaki taraf beyan ve itirazları gözetilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi …, Hukukçu Bilirkişi Dr. … ve Sektörel Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 08/08/2019 tarihinde; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının maddi zararlar kapsamında kar kaybını talep edebileceği, yoksun kalınan kar kaybının, miktarının da aynı şartlarla yeni bir iş bulunması için geçmesi gereken makul süre ile sınırlı olarak hesaplama gerektiği, somut olayda davacının aynı şartlarla yeni bir iş bulunması için geçmesi gereken makul sürenin 1 ay olarak takdir edilebileceği, davacının ticari defterleri yerinde incelenmek suretiyle hazırlanan talimat raporundaki tespitler dikkate alındığında, davacının talep edebileceği bir aylık kar kaybının 234.354,48 TL olarak hesaplandığı, ancak heyetimizce taraf kayıtları kapsamında davacının talep edebileceği bir aylık kar kaybının KDV hariç 227.023,59 TL olarak tespit edildiği, davacı tarafından davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin ihtarnameye rastlanmadığından tespit edilen bu alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, manevi tazminat talep etme koşullarının gerçekleşmediği hususlarını rapor etmişlerdir.
Taraflar arasında 07.11.2006 tarihli kurumsal çözüm merkezi sözleşmesi akedilmiş,sözleşmenin 6.1.1. Maddesinde Turcell,kurumsal çözüm merkezinin sözleşmeden doğan sorumluluk ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sözleşmeyi herhangi bir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın ve sonrasında herhangi bir tazmin yükümü altına girmeksizin tek taraflı olarak feshetmek yetkisine sahip olduğu,6.3. Maddesinde;…’in sözleşmeyi süresinden önce herhangi bir sebep göstermek zorunda olmaksızın 30 gün ihbar süresi vermek koşulu ile dilediği zaman tek taraflı olarak ve herhangi bir tazminat ödemeden feshetmek yetkisine sahip olduğu düzenlenmiştir.
Davalı tarafından gönderilen fesih ihtarnamesinde “..sözleşmenin 4.2.1 no.lu maddesinde düzenlenen tüm yükümlülüklerinizde müvekkil şirketin göndereceği sinyalleri ve elden teslim ettiği tebliğlere duyurulara bildirmiş olduğu prosedür standart ve elden teslim etmiş olduğu tebliğlere duyurulara uygun olarak hareket etmekle yükümlü olduğunuzu, kabul beyan ve taahhüt etmiş olmanıza rağmen sözleşmeyle üstlendiğiniz yükümlülüklere uygun davranmadığınız tespit edilmiş bu sebeple sözleşmenin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren derhal fesih edildiği….” bildirilmiştir.
Davalı tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde davacı şirket yetkilisinin Fetö/Pyd örgütü ile bağlantılı olması sebebiyle sözleşmenin fesih edildiği bildirilmiştir. Davacı şirket yetkilisi hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından dolayı açılan davada … 2.Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda beratine karar verildiği görülmüştür.
Davalı fesih ihtarnamesinde ileri sürdüğü, davacının sözleşmeyi ihlal ettiği yükümlülüklerine aykırı davrandığına ilişkin gerekçelerini ıspat edememiştir. Davacının sözleşmeyle üstlenmiş olduğu hangi yükümlülüklerini ihlal ettiğine ilişkin geçerli ve somut bir delil dosyaya sunulamamıştır. Fesih ihtarnamesinde bahsedilmeyen ancak cevap dilekçesinde belirtilen davacı şirketin yeklisinin fetö terör örgütüne üye olmaktan yargılanması gerekçesinin ise ihtarnamede ileri sürülmemesi ,davacı şirket yetkilisinin hakkında açılan davanın kesinleşmesi beklenmeden sözleşmenin fesih edilmesinin masumiyet karinesine aykırı olması sebebiyle davalının sözleşmeyi haksız surette fesih ettiği sonucuna varılmıştır.
Davacı sözleşmenin süresinden önce haksız fesih edilmesinden dolayı sözleşmenin haksız surette fesih edildiği tarihden sözleşmenin son bulacağı tarihe kadar geçecek süre için müspet zarar talep etmişitr. … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan talimat raporunda sözleşmenin erken fesih edilmesi sebebiyle kalan süre açısından davacının elde etme olasılığı olan gelir tutarının 6.327.570,96 TL sı olacağı bildirilmiş ise de Yargıtay 19.Hukuk dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda ,davacının aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayiilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre belirlenerek davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti hesaplanması gerektiğinden (Yargıtay 19.HD nin 2016/2825 -9158, 2015/11965-2016/6931 ,2015/11090 esas-2016/1858 sayılı kararları da aynı yöndedir.) Mahkememizce aralarında sektör bilirkişisininde bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak davacının aynı şartlarda yeni bir iş bulması için geçecek makul süre tespit ettirilerek yoksun kalınan kar kaybının ne olduğunun hesap edilmesi istenmiş ibraz edilen raporda davacının aynı şartlarda yeni bir iş bulması için geçecek makul sürenin 1 ay olduğu 1 aylık süre için KDV hariç kar kaybının 227.023,59 TL olduğu bildirildiğinden mahkememizce son bilirkişi raporuna üstünlük tanınarak hüküm oluşturulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız suretle fesih edildiği davacının haksız fesih dolayısıyla müspet zararını talep edebileceği sözleşmenin erken feshi nedeniyle kar kaybının hesap edilmesinde davacının aynı koşullarda iş bulması için geçecek makul sürenin 1 ay olduğu,1 aylık kar mahrumiyeti zararının KDV hariç 227.023,59TL sı olduğu,TBK 58. Maddesinde kişilik hakları zarar görenin uğradığı manevi zarara karşılık bir miktar paranın ödenmesini isteyebileceğinin düzenlendiği ancak bunun için borca aykırı davranışın alacaklının kişilik haklarını ihlal ederek manevi bir zarara yol açması gerektiği,somut olayda; sözleşmenin haksız surette erken fesih edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazminin talep edildiği,davacının sözleşmenin erken feshi sebebiyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ve onurunun zedelendiğini gösteren somut bir veri ve delil bulunmadığı manevi zarar talebinin ıspat edilemediği anlaşıldığından Davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat açısından 227.023,59 TL’nin KDV’si ile birlikte davadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, maddi tazminat açısından 227.023,59 TL’nin KDV’si ile birlikte davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,
2-Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacının maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 18.299,41 TL nispi ve manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 18.353,81 TL harcın, başlangıçta yatırılan 870,96‬ TL peşin ve 104.662,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 105.532,96‬‬ TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 86.308,19 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 15.562,99‬ TL toplam harç ile yine davacı tarafından yapılan toplam 3.165,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 117,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 200,2‬0 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına tekabül eden 192,79 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 27.202,09 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat talebine ilişkin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın red edilen kısmı üzerinden hesaplanan 147.232,49 TL ve manevi tazminat talebine ilişkin davanın red edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 150.632,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/11/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
18.353,81 TL TOPLAM K.H.
105.532,96‬‬ TL P.H. VE ISLAH H.
86.308, 19TL İADE HARÇ

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
3.000‬,00 TL B.KİŞİ
165,00 TL POSTA
3.165,00 TL TOPLAM YARGILAMA

DAVALI YARGILAMA GİDERİ
200,2‬0 TL POSTA
200,2‬0 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E İMZA ile imzalanmıştır.