Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1092 E. 2018/682 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1092 Esas
KARAR NO : 2018/682

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 13/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/06/2011 tarihinde … Caddesi Baklavacı … isimli işyerinin önünde … plakalı motosiklet ile plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen motosikletin sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kaza neticesinde müvekkilinin % 65 oranında daimi sakatlığının oluştuğunu, oluşan zarar bedelinden de davalının sorumlu olduğunu, davalıya yapılan başvuru neticesinde müvekkiline bir kısım ödemenin yapıldığını, ancak ödenen miktarın yetersiz olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 3.500,00 TL maddi tazminat miktarının davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafından müvekkiline yapılan başvuru neticesinde yaptırılan aktüer hesaplamasında 18/10/2016 tarihinde 23.458,00 TL ödemenin yapıldığını, bu kapsamda başkaca talep edilebilecek bir bedelin kalmadığını, plakası tespit edilemeyen araçlara ilişkin olarak delillerin somut verilere dayanması gerektiğini, dava konusu kaza sebebiyle kusur ve maluliyet oranınında tespit edilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davacınında kusuru bulunduğunu, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası üzerinden yürütülen soruşturma neticesinde kavuşturma yapılmasına yer olmadığına dair 24/06/2011 tarihinde karar verilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla dosyaya … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı talimat dosyası üzerinden Adli Tıp Uzmanları Dr. …, Dr. … ile Dr. … tarafından tanzim olunan 03/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 11.10.2008 gün ve 27021 sayılı Resmi Gazetemde yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre ve mesleği bildirilmemekle birlikte meslek grup numarası (1) düz İşçi kabul edilerek değerlendirildiğinde; XII. liste; arıza sıra no: 22Ha, arıza ağırlık ölçüsü: 15, (Sürekli Iş. Görm, Simgesi) A; D cetveline göre: 19, E cetveline göre olay tarihindeki yaşı dikkate alınarak; davacı …’in kaza nedeniyle meydana gelen arızalarının; meslekte kazanma gücünün azalma oranının %19.2 olarak hesaplandığı, geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiler Makine Mühendisi … ile Aktüer …’e tevdii edilen dosyaya tanzim olunan 30/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde 14.06.2011 günü saat 15:30 sıralarında … ili … ilçesi, … Mahallesi … Caddesinde davacı … yönetimindeki … plakalı motosikletiyle seyir halindeyken … Önlerine geldiğinde, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen motosikletin önüne çıkmasıyla direksiyon hakimiyetini ve dengesini kaybederek düşmesi sonucu yaralanmalı ve maddi hasar meydana gelmiştir.
Dava konusu kazanın … Cumhuriyet Başsavcılığının … CBS soruşturma dosyasının incelenmesi neticesinde; olay yerine ilişkin basit krokide, kazaya ait herhangi bir iz ve delile rastlanmadığı, kazanın olduğu belirtilen yerin işaretlemiş olduğu, 20.06.2011 tarihli Rapordan, kazanın meydana geldiği yeri gören herhangi bir MOBESE kamerası bulunmadığı, Öğretmenevi ve Havuz kavşağı MOBESE izleme kameralarının görüş alanı dışında kaldığı yönünde tespitler yapılmıştır. .
… Hesabı 30.12.2016 tarihli yazısı ekinde … sayılı hasar dosyasının sunulduğu ve burada yer alan 26.04.2016 tarihli Bilirkişi Raporunda, hızını gerekli şartlara uygunluğunu sağlama ile geçilen araçlara ait kural ve yasakları ihlal ile trafikte dikkat ve özeni göstermeyerek hareket eden … plakalı motosiklet sürücüsü …’in % 50 oranında kusurlu ve hızını gerekli şartlara uygunluğunu sağlama ve geçen araç sürücülerin uyması gereken kurallara karşı yeterli dikkat ve özeni göstermeyen, karşı tarafın yarattığı ihlal ve aykırılığı öngörmesine ve önlemesine fırsat ve olanak bulunduğu değerlendirilen plakası saptanamayan motosikletin kimliği belirsiz sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine yer verilmiştir.
… Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporundan, …’in Gelir Durumuna Göre Tüm Vücut Fonksiyon Kaybı Oranı % 65 olarak tespitine ilişkin beyan sunulmuştur. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda; …’in olay nedeniyle meydana gelen arızalarının meslekte kazanma gücünün azalma oranının % 19,2 olarak hesaplandığı, geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği kanaatine yer verilmiştir.
Dava konusu kazanın yolun 7,0 metre genişliğinden iki şeritli tek yönlü eğimsiz ve düz yol olduğu ve orta refüjle bölünmüş olduğu, yolun kenarında yaya kaldırımı bulunduğu, gündüz vakti açık hava koşulunda asfalt kaplı zeminin kuru olduğu, meskûn mahal içinde olduğu, olay anını görüntüleyen güvenlik kamerası ve MOBESE kamerası olmadığı, trafik Kazası Tespit Tutanağı bulunmadığı, kazayı gören tanık ifadelerinin bulunmadığı, sürücülerin alkollü, olduğunu gösteren belge bulunmadığı, sürücülerin yeterli sürücü belgesine sahip olup olmadıklarının tespit edilemediği, kazalı …’in kask kullanıp kullanmadığının belirlenemediği, … plakalı motosikletin muayenesinin süresinin dolup dolmadığı ve teknik olarak yeterliliğinin saptanamadığı, kazaya karışan motosikletlerin seyir istikametlerinin belirlenemediği, … plakalı motosikletin hasar fotoğraflarının dosyaya sunulmadığı bu kapsamda olay yeri inceleme krokisinden … plakalı motosikletin sürücüsü, kendisini geçmekte olan plakası tespit edilemeyen motosikletin hızını ve yakınlığını dikkate almadan seyrine devam etmesi ve davacı sürücünün seyir istikametine yönelen plakası tespit edilemeyen motosiklete çarpmamak için manevra yaptığında taşıtın dengesini kaybederek düşmesi neticesinde yaralandığı tespit edilmiştir.
Davacı sürücü … motosikletiyle olay mahallinde seyir halindeyken kendisin geçme manevrası yapan plakası tespit edilemeyen motosikleti zamanında fark ederek, hızını azaltarak geçişini tamamlamasına izin vermesi halinde ve bununla birlikte önünde seyir halindeki sürücü … yönetimindeki motosikleti geçiş manevrasına başlamadan kimliği tespit edilemeyen motosiklet sürücüsü önce ses ve ışık cihazları ile uyarması halinde kaza olayı önlenebilir niteliktedir.
Davacı … plakalı motosikletin sürücüsü …, gündüz vakti görüşün mümkün olduğu mahalde görüş alanını yeteri kadar kontrol etmeden hızını yol, trafik, hava ve görüş mesafesine göre ayarlamadığı, bu hali ile olayı önleme imkanını ortadan kaldırarak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği; ayrıca dikkatinin dağınık, yola gereken dikkatini vermeden dikkatsiz ve tedbirsizce mevcut hızıyla olay mahalline yaklaştığı, kendisini geçme manevrası yapan motosikleti zamanında fark ederek, geçişine izin vermesi gerekirken aksine davranmış seyrine mevcut hızıyla devam etmesiyle motosikletin direksiyon hakimiyetini ve dengesini kaybetmesine neden olduğundan olayın oluşumunda kusurlu olduğu, bu nedenle sebebiyet verdiği olayda, K.T.K. madde 47/1-d, madde 52/b ve madde 55 kurallarına aykırı davrandığından ve dikkatsiz ve tedbirsiz ve nizamlara aykırı davranışı ile kazanın oluşumunda °/o 50 oranında kusurludur.
Plakası tespit edilemeyen motosikletin kimliği tespit edilemeyen sürücüsü, gündüz vakti görüşün mümkün olduğu mahalde görüş alanını yeteri kadar kontrol etmeden hızını yol, trafik, hava ve görüş mesafesine göre ayarlamadığı, bu hali ile olayı önleme imkanını ortadan kaldırarak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği; ayrıca dikkatinin dağınık, yola gereken dikkatini vermeden dikkatsiz ve tedbirsizce mevcut hızıyla olay mahalline yaklaştığı, geçme manevrası yaptığı önünde seyreden davacı sürücü yönetimindeki motosikleti yeterli mesafeden ve zamanında geçiş manevrası için uyarmadığından ve … plakalı motosikletin dengesini kaybetmesine yol açacak manevra yaptığından olayın oluşumunda kusurlu olduğu, bu nedenle sebebiyet verdiği olayda, K.T.K. madde 47/1-d, madde 54/a kurallarına aykırı davrandığından ve dikkatsiz ve tedbirsiz ve nizamlara aykırı davranışı ile kazanın oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğu ve olayda başkaca kusurlu taraf bulunmamaktadır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır.
ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS’de rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alındığından, sigortalısına ZMSS teminatı sunan davacı sigorta şirketi poliçede gösterilen limitler dahilinde kalmak kaydıyla meydana gelen hasardan sorumlu olacaktır. ZMSS’de motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle 3. kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, 3. kişinin maruz kaldığı gerçek ve somut zarar miktarı tazmin etmelidir.
ZMSS’ye ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak karşılaması gerekir.
Zorunlu mali mesuliyet sigortasının yapılmamış olması veya kazaya karışan aracın tespit edilememesi halinde, üçüncü kişilere verilen zararlar açısından … Hesabı devreye girmektedir. … Hesabı, 5684 no Tu Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulmuştur.
… Hesabına başvurulabilecek haller Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesi ile … Hesabı Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde düzenlemeler yapıldığı, Sigortacılık Kanunu 14. Maddesi uyarınca hesaba sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmış olup, kaza tarihi olan 14.06.2011 tarihinde … plakalı motosiklet ile plakası tespit edilemeyen bir başka motosikletin karıştığı kazada, plakası tespit edilemeyen motosikletten dolayı davanın davalı … Hesabına yönlendirilmesinin doğru olduğu, Yeni Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde değişmiş ve Tazminat Hesaplama Esasları yeniden belirlenmiştir. Genel şartların yürürlük zamanı ise 1. madde ikinci fıkrasında “Bütün Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür. Bu Genel Şartlar ve sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır” şeklinde düzenlenmiş ve 01.06.2015 tarihinden sonraki trafik kazalarında geçerli olduğu belirtilmiştir. Kaza 14.06.2011 tarihinde meydana geldiği için PMF-1931 mortalite tablosu kullanılmasa gerektiği, bu kapsamda kazalı davacı … 01.02.1970 doğumlu olup, kazanın olduğu 14.06.2011 tarihinde 41 yaşında ve PMF 1931 mortalite tablosuna göre bakiye 29 yıl ömrü olduğu, maddi tazminat hesabı 2040 yılına kadar yapılması gerektiği, kaza tarihinde davacı, adına asgari ücret üzerinden bildirimde bulunulduğundan hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiği, kazanın meydana gelmesinde; davacı … plakalı motosikletin sürücüsü …’in % 50 oranında, plakası tespit edilemeyen motosikletin kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün % 50 oranında kusurlu olduğu, kaza 14.06.2011 tarihinde meydana geldiği, kazaya karışan plakası tespit edilemeyen motosikletten dolayı … Hesabının sorumluluğu olup, 2011 yılı itibariyle ölüm sakatlık durumunda kişi başı poliçe teminat üst limiti 200.000,00 TL olduğu, davacı tarafın davalı … Hesabı kayıtlarına giren 12.04.2016 tarihli tazminat taleplerine ilişkin olarak 18.10.2016 tarihinde davacı adına 23.458,00 TL ödeme yapılmıştır.
Sürekli İş Göremez Olunan Bilinmeyen Aktif Dönem Hesabının asgari ücretin resmi olarak bilinemediği 2019 yılından, kazalının aktif yaşam dönemini ifade eden 60 yaşına kadarki (2030 yılına kadar) dönemidir. 2019 yılı ve sonrası dönem geliri, 2018 yılı geliri olan (1.603,12*12) 19.237,44 TL’nin 1/kn formülü ve % l0 iskonto çarpanları ile güncellenmiş değerleri üzerinden hesaplanacağı, hesaplamada kazalının malullük ve kaza olayının meydana gelmesindeki kusuru oranında bulunan tutardan iskonto yapılması gerektiği, Sürekli İş Göremez Olunan Bilinmeyen Pasif Dönem Hesabının, sürekli iş göremez olunan pasif dönem hesabı, aktif yaşam devresinin sona erdiği 2030 yılından davacının muhtemel ömür sonu olan 2040 yılına kadarki dönemini ifade etmektedir. Yargıtay kararları gereğince pasif dönem geliri, 2018 yılı AGİ hariç (152,21 TL) asgari ücretinin (1.450,91*12=17.402,52 TL) yıllık gelirinin 1/kn formülü ve % l0 iskonto çarpanları ile güncellenmiş değerleri üzerinden hesaplanmıştır.
Sürekli iş göremez olunan pasif dönem hesabı, aktif yaşam devresinin sona erdiği 2030 yılından davacının muhtemel ömür sonu olan 2040 yılına kadarki dönemini ifade etmektedir. Yargıtay kararları gereğince pasif dönem geliri, 2016 yılı AGİ hariç (166,76 TL) asgari ücretinin (1.134,23*12= 13.610,76 TL) yıllık gelirinin 1/kn formülü ve %10 iskonto çarpanları ile güncellenmiş değerleri üzerinden hesaplanacaktır.
Davalı sigorta şirketi tarafından 18.10.2016 tarihinde yapılan 23.458,00 TL tutarındaki maddi tazminatın, ödeme tarihine göre hesaplanan maddi tazminat tutarı ile karşılaştırılmasında fark tazminat tutarının 22.432,32 TL ve fahiş bir farkın olduğu, yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek ödemenin yapıldığı 18.10.2016 tarihinden hesaplamanın yapıldığı 27.04.2018 tarihine kadar (553 gün) yasal faiz oranı üzerinden güncelleme yapılarak bulunan tutardan mahsup işlemi yapılacağı, yapılan ödemenin güncellenmiş hali ile 23.458,00 + 23.458,00*553*9/36000 = 26.701,07 TL’dir.
Davacı vekili, hesaplanacak tazminata temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesini talep ettiği, Zorunlu mali sorumluluk sigortalarında hasar miktarına faizin işletilmeye başlayacağı tarihi tespit ederken trafik kazaları esas itibariyle haksız fiil sayılmakla birlikte, ZMSS teminatı sunan sigortacı açısından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira sigortacının tazmin yükümlülüğünü düzenleyen KTK.m.98/1 ve 99/1 hükümlerinde sigortacının bu yükümlülüğünün durumun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz işgününde ödenmesi gerektiği düzenlemesi yer almaktadır. Sigortacıya yapılan bu ihbar BIC.m. 117 hükmünde öngörülen ihbar niteliğinde olup, bu ihbarı müteakip öngörülen sekiz günlük sürenin sonundan itibaren sigortacı temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Sigorta şirketine hiçbir ihbarda bulunulmaksızın dava açılması halinde sigortacı davanın açıldığı tarih itibariyle temerrüde düşmüş sayılır. Dosya içeriği belgelerin incelenmesinde, davacı tarafın davalı … Hesabı kayıtlarına giren 12.04.2016 tarihli tazminat taleplerine ilişkin olarak 18.10.2016 tarihinde davacı adına 23.458,00 TL ödeme yaptığı, fark maddi tazminat için temerrüde 22.04.2016 tarihinde düşüldüğü, aradaki ilişkinin ticari olmamasından dolayı yasal faiz işletilmedir.
Sonuç olarak; kazanın meydana gelmesinde, davacı … plakalı motosikletin sürücüsü …’in % 50 oranında, plakası tespit edilemeyen motosikletin kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün % 50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in 14.06.201 1 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı % 19.2 oranından meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabildiği duruma göre hesaplanan maddi tazminatın 54.275,92 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 18.10.2016 tarihinde yapılan 23.458,00 TL tutarındaki ödemenin güncellenmiş hali olan 26.701,07 TL’nin hesaplanan maddi tazminattan mahsubu sonrasi bakiye maddi tazminat tutarının 27.574,85 TL olduğu, söz konusu tutara 22.04.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 14/06/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybına dayalı olarak açmış olduğu bedensel zararlara ilişkin tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız arasına alınan irdeleyici, ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli makine bilirkişisi ve aktüer bilirkişi tarafından dosyaya sunulan raporda; davacının % 50 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihi itibariyle usulüne uygun olarak PMF tablosuna göre hazırlanan rapordaki değerlendirmeler sonucunda davacının toplam zararının 27.574,85 TL olduğunun tespit edildiği, davalı … Hesabına başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına isabet eden 22/04/2016 tarihinden itibaren temerrüte düşüldüğü anlaşıldığından, bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 27.574,85 TL nin 22.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.883,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL + 90,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 119,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.764,44 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 29,20 TL peşin harç, 90,00 TL ıslah harcı, 1.151,40 TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat, talimat, müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.270,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilemesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT tarifesi uyarınca hesap olunan 3.308,98 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğnda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/06/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.