Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1041 E. 2021/996 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1041 Esas
KARAR NO : 2021/996

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 29/05/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan… plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek kaza yapması yolcu konumunda olan müvekkil …’un yaralandığını, davalı … şirketinin poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu ve zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin ödeme almadığını, tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını, müvekkiline kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kusur izafe edilemeyeceğini, trafik kazası sonucu meydana gelen bedeni zararların sigorta teminatı dışında kaldığına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması sebebiyle meydana gelen tüm bedeni zararlardan trafik sigortasının sorumlu olduğunu bildirerek (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 50,00 TL kalıcı maluliyet, 50,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın ZMMS poliçesi müvekkil nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta kooperatifi sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe teminatları dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, müvekkil kooperatifin sorumluluğu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami kaza tarihi itibariyle 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ZMMS sigortasının meblağ sigortası değil zarar sigortası olduğunu, teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle teminat limitinin ödenmesinin söz konusu olamayacağını bildirerek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 06/03/2017 tarihli celse ara kararı uyarınca, dosyanın İstanbul ATK dairesine sevki ile davacının maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik durumu varsa kaç gün olduğunun belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul ATK 2. İhtisas dairesi tarafından ibraz edilen 25/06/2020 havale tarihli raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre; … oğlu, 14/05/1993 doğumlu …’un 29/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Tanıya Dayalı Değerlendirme, Tablo 3.33b’ye göre (Tibia şaft kırığı, dizilim bozukluğu) alt ekstremite özürlülük oranı %20 olup Tablo3.2’ye göre; 1- Kişinin Tüm Vücut Özür Oranının %10 (yüzdeon) olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 02/11/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca, 07/10/2020 tarihli ara karardan kısmen rücu edilerek dosyanın belirlenen bilirkişilere günsüz olarak tevdine, meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumunun oransal olarak tespit edilmesi, maluliyet raporu ve kusur oranı doğrultusunda davacının talep edebileceği daimi ve geçici iş göremezlik tazminatının PMF tablosuna göre hesaplanması, 21/10/2016 tarihli ibraname ile dava sırasında davalı tarafından yapılan ödemelerin değerlendirilmesi, sürekli sakatlığa ilişkin ödendiği görülen 70.000,00 TL açısından ibraname ve feragatname değerlendirilerek davacının talep edip edemeyeceği tespit edilerek ve nihai olarak tazminat talepleri bakımından hesaplama yapılması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi… ve … tarafından ibraz edilen 29/12/2020 havale tarihli raporunda özetle; “1- KUSUR DURUMU YÖNÜNDEN; A – … plakalı otomobil sürücüsü …’in davacı mağdur yolcu …’un yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında 96 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, B – davacı mağdur …’un kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu, 2 – TAZMİNAT YÖNÜNDEN; A – Davacıya yapılan ödeme neticesinde davacının ödeme tarihindeki verilere göre sürekli iş göremezlik maddi zararının fazlasıyla karşılandığı; sürekli iş göremezlik maddi zararı yönünden davalı … A.Ş. nin sorumluluğuna gidilemeyeceği; hal böyle olunca; hüküm tarihine en yakın verilere göre sürekli iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı, B – Davacıya fazladan yapılan sürekli iş göremezlik maddi zarar ödemesinin mahsup edilebileceğinin kabulü halinde davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 6.982,74 TL; mahsup edilemeyeceğinin kabulü halinde ise nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 11.911,96 TL olduğu, C -ATK 2. İhtisas Kurulunun 28.05.2020 tarihli raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olan sürenin tespitine ilişkin bir değerlendirme bulunmadığından bakıcı giderinin hesabına ilişkin bir değerlendirme yapılamadığı, D- Temerrüt başlangıcının 19.10.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 01/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca, davacının kaza nedeniyle uğradığı geçici iş göremezlik süresi, kalıcı iş göremezlik oranı ve geçici veya sürekli olarak bakıma muhtaç olup olmadığının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre mümkün olmaz ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul ATK 2. İhtisas dairesi tarafından ibraz edilen 03/05/2021 havale tarihli raporunda özetle; “a-)03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, b-)Mevcut belgelere göre; … oğlu, 14/05/1993 doğumlu, …’un 29/05/2016 tarihinde tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(33Ba………. 15)A %19 E cetveline göre %15 (yüzdeonbeş) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 02/06/2021 tarihli ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişi aktüer …’a tevdi ile son ATK raporuna göre sürekli ve geçici iş göremezlik zararının önceki ara karar kapsamındaki hususlar ile birlikte bilirkişi tarafından değerlendirilerek, muhtemel bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla davacının sürekli ve geçici iş göremezlik talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarın belirlenmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 25/06/2021 havale tarihli ek raporunda özetle; “1) Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin her iki seçenekte de yetersiz olduğunun tespit edildiği, 2) Davanın 19.10.2016 tarihinde açıldığı ve dava açıldıktan sonra 21.10.2016 tarihli Sulh Anlaşması çerçevesinde yapılan ödeme ile davadan feragat edildiği; davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmış olmakla birlikte; Sayın Mahkemece hesap yapılmak üzere dosya tarafıma tevdii edildiğinden güncel verilere göre bakiye zarar hesabının yapıldığı, 3) Sayın Mahkemece aleyhine davadan feragat edilen davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilebileceğinin kabulü halinde ve o takdirde; a) Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 11.911,96 TL olduğu, b) Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; 1. SEÇENEKTE: 9410 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre 91.433,29 TL olduğu, 2. SEÇENEKTE: 9415 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına göre 172.149,94 TL olduğu, 4) ATK 2. İhtisas Kurulunun 09.03.2021 tarihli raporunda davacının geçici veya sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç olmadığı belirtildiğinden bakıcı gideri maddi zarar şartları oluşmadığı: hal böyle olunca davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararnın bulunmadığı, 6) Temerrüt başlangıcının 19.10.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 16/11/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkili … için 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebimizi 11.861,96 TL arttırarak 11.911,96 TL’ye, 50,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı talebimizi 91.383,29 TL arttırarak 91.433,29 TL olmak üzere toplam 103.345,25 TL’nin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, 29/05/2016 tarihinde … plakalı araç içinde yolcu konumunda bulunan …’un yaralandığını ve malul kaldığını, kazaya sebep olan aracın davalı … şirketi nezdinde Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı olduğunu beyan ederek uğradığı bedensel zararın davalıdan tazmin edilmesini talep etmişlerdir. Davalı taraf, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe teminatı ve poliçe teminat limiti kapsamında sorumlu olduğunu, teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle teminat limiti olan 290.000,00 TL’nin tamamen ödenmesinin söz konusu olamayacağını, dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiillerden doğan alacaklarda ticari faiz değil yasal faiz işletilmesini gerektiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 25/06/2020 raporda; davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre kaza nedeniyle özür oranının %10 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamında davacının kaza tarihi itibariyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor tanzimi için yeniden Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 03/05/2021 tarihli raporda; davacının muayenesinin yapılarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaza nedeniyle %15 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı belirtilmiştir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda, kaza tarihi 29/05/2016 olduğundan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilmiş 25/06/2020 tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Kusur ve hesap yönünden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının 91.433,96 TL, geçici iş göremezlik zararının 11.911,96 TL olduğu tespit edilmiştir. Kusur değerlendirilmesi somut olaya uygun görüldüğünden bilirkişinin görüşüne iştirak edilmiştir.
Hukukumuzda trafik kazasından kaynaklanan zararların ve sorumlulukların kapsamı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu kanuna uygun olarak çıkarılan ZMMS Genel Şartları’ında düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu m.85’de belirtildiği üzere; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Karayolları Trafik Kanunu m.91’de; İşletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortacı, işletenlerin 85. madde kapsamında üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı hukuken sorumlu hale getirilmiştir. Somut olayda; trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde 24/06/2015 başlangıç, 24/06/2016 bitiş tarihli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi sigortalandığı, kazanın 29/05/2016 tarihinde poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının maddi zararından davalının sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Dosyada bulunan “ibraname, sulh ve feragatname” protokolü kapsamında 21/10/2016 tarihinde davalı tarafından 70.000,00 TL sürekli iş göremezlik ödemesi yapıldığı görülmüştür. Bilirkişi tarafından dava tarihinden sonra yapılan ödeme olduğu için güncellenmeden mahsup yapılması doğrudur. Protokolün incelenmesinde; davacının davalıyı ibra ettiği ve davadan feragat edeceğini kabul ettiği görülmüştür. Ancak davalı tarafından yapılan ödeme yetersiz olduğundan ve zarar ile kapsamı belirlenmeden haktan vazgeçilemeyceğinden ibra-feragat makbuz mahiyetinde kabul edilmiştir. HMK kapsamında mahkememize sunulmuş bir feragat olmadığından protokol kapsamında yapılacağı belirtilen feragat dikkate alınmamıştır. Nitekim İstanbul Bam 40. Hukuk Dairesi 2021/1253 E. 2021/1181 K. Sayılı ilamı da bu yöndedir. Davacının sürekli veya geçici olarak bakıma muhtaç olmadığı tespit edildiğinden, başkaca bir bakım masrafı yapıldığı ispatlanamadığından davacının bakım giderinden kaynaklanan maddi tazminat talebi reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, 91.433,29 TL sürekli iş göremezlik ve 11.911,96 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 103.345,25 TL tazminatın dava tarihi olan 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin bakıcı gideri talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 91.433,29 TL sürekli iş göremezlik ve 11.911,96 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 103.345,25 TL tazminatın dava tarihi olan 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin bakıcı gideri talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 7.059,51 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin ve 353,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 382,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.677,31 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 382,20 TL (peşin+ıslah harcı) ile 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 411,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.824,58 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 3.822,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.767,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸

Harç Beyanı
K.H = 7.059,51 TL
P.H+I.H = 382,20 TL
B.H = 6.677,31 TL

Davacı yargılama gideri
2.100,00 TL bilirkişi ücreti
1.382,00 TL ATK masrafı
342,58 TL tebligat gideri
3.824,58 TL Toplam yargılama gideri