Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1004 E. 2018/736 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1004 Esas
KARAR NO : 2018/736

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 09/10/2016
KARAR TARİHİ : 26/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 09/10/2016 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili firmanın 17.06.2015 tarihli teklife istinaden davalı tarafa 13.07.2015 tarih seri B ve 340287 sıra numarası ile toplamda 61.153,00 TL tutarında fatura kestiğini ve faturadaki kombi, pompa grubu, hidrofor, baca VRV kablosuz kumada malzemelerini davalıya teslim ettiğini ve işçiliği de yerine getirdiğini, davalı tarafından,15.08.2015 tarih ve 051287 sıra no.lu ve 61.153,00 TL tutarında iade faturasının, müvekkili firmaya kesildiğini, davalı tarafından iade faturası kesilmiş olmasına rağmen, müvekkili firmaya ürünler teslim edilmediğini, ürünlerin teslimi için Bakırköy 40.Noterliği’nin 16.06.2016 tarih 16870 yevmiye numaralı ihtarnamesinin çekildiğini, ancak halen mal ve ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının elide bulundurduğu mal ve ürünlerin müvekkiline aynen iadesine, mal ve ürünlerin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin davacı müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacı tarafın bahsetmiş olduğu faturanın, malın tesliminden önce düzenlendiğini ve söz konusu malların müvekkiline hiçbir zaman teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından iade faturası kesildiğini ve davacı tarafından da bu faturanın kabul edildiğini, her ne kadar faturanın, hukuki sonuçları olan önemli bir belge olsa da fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte mal teslimi yapılmamış veya hizmet tamamlanmamış ise hukuki açıdan faturanın delil olabilme niteliğinden yararlanabilmenin mümkün olmadığını, yerleşik içtihat ve doktrin uyarınca da salt faturanın bildirilmesinin alacak hakkı doğurmadığını, bu sebeple faturayı düzenleyen tacirin aradaki ilişkiyi ve söz konusu mal ve hizmetin teslimini de kanıtlaması gerektiğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; davacı tarafından sipariş üzerine davalıya faturası ile teslim edilen malların davalı tarafından iade faturası kesilmiş olmasına karşın mal iadesinin yapılamamış olmasından dolayı malın aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi ve bu nedenle mahrum kalınan karın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilerek, taraf defter ve begleleri üzerinde inceleme yapıp, dava konusu faturaların içeriğini oluşturan malların tesliminin yapılıp yapılmadığı, dava konusu alacğa ilişkin faturaların taraf defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, ve miktarın ne kadar olduğuna ilişkin inceleme yapıp rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 02.10.2017 tarihli kök raporda; Dava dosyası içeriğine sunulan bilgiler, belgeler ile davacı ve davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan ayrıntılı inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde, mahkemenin kabulü halinde; Tarafların, 2015 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin, TTK’nun 64 madde hükmü uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süreleri içerisinde yapılmış olduğu, defter ve belgelerin birbirlerinin doğrulayacak şekilde usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olduğu, HMK 222.madde hükmü uyarınca sahibi lehine delil kabul edilmesi gerektiği, dava konusu edilen 61.153,00 TL tutarındaki Kombi Seti faturasının her iki şirketin kayıtlarında da yer almakta olduğu, tarafların cari hesap bazında herhangi bir borç ve alacak bakiyesinin bulunmadığı, Kombi Seti teslimini belgelemek üzere düzenlenen fatura ve irsaliyede, malın alıcıya veya alıcı adına hareket edenlere fiilen teslim edildiğini gösteren, şirket kaşesi veya şirket adına hareket edenlerin isim ve imzalarına gösteren herhangi bir belge sunulamadığı, davacının sair iddia ve taleplerine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi heyetine verilip sunulan servis kayıtlarına göre davalı tarafın itirazları da göz önünde bulundurularak ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 25.05.2018 tarihli ek raporda; Dava konusu mal ve ürünlerin … Tic. Ltd. Şti.’nin devreye aldığını gösteren devreye alma formlarının, dava konusu fatura içeriği ürünlerle bir ilgisinin olmadığı, dava konusu mal ve ürünlerin fiilen teslim edildiğini gösteren geçerli bir belge niteliğinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosya içerisinde bulunan teklif formu ve fatura örneğinden davacının davalıya malzeme satış nedeniyle 61.153,00 TL tutarında fatura kesmiş olduğu görülmüştür.
Davacı, fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini, davalının iade faturası kesmiş olmasına karşın, fatura konusu malları iade etmediğini ve fatura bedelini ödemediğini savunmuştur.
Dosyada bulunan fatura örneğinden davalının davacıya karşı iade faturası kestiği, davalının, davacı tarafından kendilerine fatura konusu mal teslimi yapmadığını, gönderilen fatura nedeniyle iade faturası kestiklerini savunmuştur.
Taraf defter ve belgeleri üzerinde Mali Müşavir Bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmış, düzenlenen ek ve kök raporda davacının dava konusu yaptığı faturaların içeriği malların davalıya teslimine ilişkin belge bulunmadığını rapor etmiştir.
Davacının fatura konusu malların kurulumunu yaptığını beyan ettiği dava dışı şirketten teknik servis formları getirilmiş, kurulumu yapılan malların davamıza konu mallar olmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan faturada, fatura konusu malların teslimine dair kaydın bulunmaması, davacının kurulum yaptığını beyan ettiği dava dışı şirketten celbedilen forumlardaki malın farklı mal olması, davacının dava konusu faturalı malları teslim ettiğine dair belge sunmaması ve taraf defterlerinde yaptırılan incelemede dava konusu malların davalıya teslimine dair kaydın bulunmaması nedeniyle davacının davasının ispatlayamamış olduğundan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 1.044,35 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.008,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.076,83 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.26/06/2018

Katip …

Hakim …

HARÇ BEYANI
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 1.044,35 TL
İ.H.= 1.008,45 TL