Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/906 E. 2018/814 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/906 Esas
KARAR NO : 2018/814

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2015
KARAR TARİHİ : 13/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket 22 – 28 Mayıs 2015 tarihleri arasında …’da düzenlenen … (…) 83. geleneksel toplantısı organizasyonu gerçekleştirilmiş ve söz konusu organizasyon 72 ülkeden yaklaşık 1300 kişinin katılımı ile başarıyla tamamlandığını, aynı zamanda … yetkili seyahat acentesi olan müvekkili şirket organizasyon katılımcıların … da konaklayacakları otellerin seçim ve koordinasyonunda bir fiil görev almış ve katılımcılar … , … , … ve Muhatap şirket ait … olmak üzere 4 otelde konakladığını, başarıyla tamamlanan işbu organizasyon doğrultusunda …, … ve …otelleri tarafından toplam konaklama bedelinin %10 + %8 KDV üzerinden hesaplanan komisyon ücretleri müvekkil şirkete ödendiğini, muhatap şirket tarafından sunulan 04/03/2014 tarihli teklif gereğince oda türlerine göre değişken oda fiyatları ile sözkonusu organizasyon kapsamında muhatap şirkete ait otelde katılımcılar tarafından 1072 geceleme yapıldığını, ancak müvekkil şirket tarafından komisyon ücretine ilişkin fatura düzenlenebilmesi için toplam 1072 adet gecelemenin oda kategorilerine göre dağılımları muhatapça müvekkiline bildirilmediğini, iş bu ihtarnameyi tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde, … 83. Geleneksel Toplantısı organizasyonu kapsamında muhatap şirkete ait …’da konaklayan katılımcıların hangi kategorideki odada konaklama yaptıklarının bildirilmesi gerektiğini, müvekkil Şirket tarafından tanzim edilerek Muhatap Şirkete gönderilecek konaklama komisyon bedeli faturasının faturanın Muhatap Şirkete tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini, istenen bilgilerin verilmemesi veya ödemenin yapılmaması halinde Muhatap Şirket aleyhine yasal yollara başvurulacağını, bu yolda saf olunacak yargılama masrafları ile vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin değil, … (…)’nın müvekkilinin organizasyon acentesi olduğunu, bu kapsamda alacak faaliyetlerinin doğrudan … ya yönetilmesi gerektiğini, … 2015 konferansı için müvekkilli şirket ile doğrudan bağlantı kurarak tekif istemiş olup, davacının bu konuda herhangi bir aracılık hizmetinin olmadığını, davacının komisyon talebinin müvekkili şirketin yetkilileri birimi tarafından açıkça reddedildiğini, taraflar arasında da bir komisyon sözleşmesi kurulmadığını, davacı ile diğer oteller arasında arasındaki komisyon sözleşmeleri yaklaşık 1 yıl önce imzalandığını, davacının ana otel olan müvekkili şirketle sözleşme imzalanmadığını, kongrenin bittiği tarihe kadar bir kez dahi komisyon talep edilmediğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiler Mali Müşavir …, Hukukçu …, Turizmci … ile Turizmci…’ya tevdii olunan dosyaya tanzim olunan 01/03/2018 tarihli bilirkişi heyet raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Heyet raporunu hazırlayan bilirkişilerden Turizmci …’a ait ayrık rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirket davalı tarafa vermiş olduğu kongre organizasyonu ve otel konaklaması aracılık hizmetleri karşılığında ödenmeyen komisyon bedellerinden şimdilik 5.000 Euro’nun tahsili talepli belirsiz alacak davası olduğu, davalı tarafın da davacı ile aralarında herhangi bir simsarlık sözleşmesinin olmadığının, davacının muhatabının bu organizasyonu Türkiye’de gerçekleştiren … şirketi olduğunu iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Dosyaya sunulan 01/03/2018 tarihli çoğunluk bilirkişi heyeti olan mali müşavir, turizm işletmeciliği uzmanı ve akademisyen hukukçu bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda, davacı şirketin oteller ile komisyon sözleşmesi akdetmesi buna karşılık otellerin davacı firmaya komisyonları ödemesine sektörün doğal akışı içerisinde zorunlu bir mesnet olmadığı, otelin bu ödemeleri zorunlu bir belge ve yetki zorunluluğu dolasıyla ödemediği, kendi iradeleri ile otellerin bu ödemeleri yaptığı, Uluslararası Birlik olan … olan davalı otel arasında imzalanan sözleşmede davacıya ilişkin bir hükmün bulunmadığı, davacı ile davalı firma çalışanları arasında yapılan yazışmalardaki ifadelerin resmi belge niteliğinde olmadığı, sohbet niteliğinde olduğu, …. nın takipçi firması olarak yazışma yapıldığı, yazışma metinlerinin kurumsal yazışmalar statüsünde olmadığı, davacının … ile 17/05/2011 tarihli tarafların imzaları olmayan sözleşme örneğinde … nın davacıyı organisazyon sağlıklı bir şekilde bütçeye uygun olarak yürütülmesi için … tarafından kurulan anlaşmalar dışında üçüncü taraflardan bu hizmetlerin tedarik edilmesi için anlaşma metni olduğu, ve davacının sadece bu operasyon ile sınırlı olduğu, bunlara karşı kendisine … tarafından toplam 135.000 Euro ödeme yapılacağı, dosya kapsamı, … yönetmelikleri, TTK., TBK, 520 ve 523 maddeleri ile davacı ile IFA arasındaki imzasız sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözleşme içeriğinin HMK. 107/2 kapsamında olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olmadığı tespit edilmiş ise de mahkememizce bu yöndeki çoğunluk bilirkişi raporuna itibar edilmeyip, ayrıksı rapor sunan Turizm işletme uzmanı tarafından dosyaya sunulan hüküm kurmaya elverişli ayrıntılı ve irdeleyici raporda her ne kadar taraflar arasında sözleşme olmasa da turizm teamülleri gereğince taraflar arasındaki yazışmaların akit niteliğinde olduğu, davalının Turizm işletmelerinin Bakanlık ile birbirleriyle ve müşterileri hakkında yönetmeliğin bilmesi gerektiği, bu yönetmeliğin 5. Maddesine göre otel sözleşmelerinde akit serbestesinin esas olduğu, organizasyon ile ilgili ana otel seçimi sonucunda … nın yönlendirme yapmasının davacı tarafın komisyon almayacağı anlamına gelmeyeceği, davalı tarafa her ne kadar … ya ilk teklifleri verdiğini iddia etmiş ise de dosya kapsamında … ile davalı arasında yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafından 06/12/2013 tarihli mail ile yaptığı açıklamaya istinaden davacı tarafın bu yazışma doğrultusunda otellerle derhal bağlantıya geçeceğini belirtmesi, bu yazışmada davalı tarafa ait otelin adının geçmemesinin davacı aleyhine kusur teşkil etmeyeceği, davalı tarafın 05/02/2014 tarihli mail ile yaptığı açıklamaya istinaden davalı tarafa ait otelden teklif talep edildiğinden … organizasyonundan bahsedilmediği belirtilmesine rağmen davacı tarafın yada bu tür organizasyonlar ile ilgili pazar anlaşması yapan seyahat acentelerinin teklif aşamasında firma bilgisi verme gibi bir zorunluluğunun olmadığı, davalı tarafın 28/02/2014 tarihli mail ile yaptığı açıklama da yazışma da Intercontental otelin ana otel seçilmesi için davacının … yı değil … nın davacıyı yönlendirdiği, ana otel seçiminin … da olduğu, davacının davalının … ya verdiği fiyatları indirmek için gayret sarf ettiği şeklindeki yazışma ile davacının organizasyonun içinde olduğunun dolaylı olarak kabul edildiği, davacı tarafın … ile yapmış olduğu sözleşme içeriğini davalı tarafla doğrudan bir ilişkisi olmadığı, otelde herhangi bir olumsuz durum olduğunda … nın otelle doğrudan muhatap olmayacağı doğrudan acente ile irtibat kurup çözüm bulacağı, davalı tarafın yazışmayı yapan …’unun sözleşme yapma yetkisinin bulunmadığı yönündeki itirazının bu kişinin yetkisinin konferans ve ziyafet salonlarının satışı ve koordinasyonu olduğu gözetildiğinden 5 yıldızlı otelde satış direktörlü bir kişinin yetkilerini bilmemesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki yazışmalarda “ben odaların komisyonunu …’e paslayacağım, o rakamı çıkartacak yazılı olmasa da olur, hepimizin notlarında var” şeklindeki otel direktörü olan …’ın yazışmasının bulunduğu, bu yazışmaya istinaden komisyon ödemesinin yapılmasının gerektiği, acentenin teklif aşamasında organizasyon bitiş tarihine kadar kimin nasıl yetkisi olduğunu bilme zorunluluğunun bulunmadığını, …’ın kendi iç yazışmalarında ilgili birimleri bilgilendirilmemesinin davalının kusuru olduğu, satış direktör yardımcı …’ın davacıya atmış olduğu mail de grubun yetkilileri daha önceki konferanslarını bizim otelde yapmış olup, direkt otelle irtibattaydılar, mail inin etik ve uygun olmadığı, yapılan organizasyonun bir gün içinde yapılmadığını ve haftalar ve aylar süren çalışmalar neticesinde yapılan organizasyon olduğu yazışmalardan anlaşıldığı, yine ünvanı satış direktörü olan birinin ve yaptığı işin en önemli kısmı olan bu departmanın bu yazışmalardan haberdar olmamasının ve organizasyon başlamadan bu bilgilendirmeyi yapmamasının hayatın olağan akısına aykırı olduğu, davalı vekili tarafından … ile ilgili olarak “ziyafet ve konferans satış direktörlüğü, ziyafet satış departmanının en yüksek mertebesidir otelin toplantı, konferans ve ziyafet organizasyonlarının satışı, koordinasyonu ve operasyonundan sorumludur. Genel Müdür ve Otel Müdürüne rapor eder.” şeklindeki beyanı da gözetildiğinde genel müdüre veya otel müdürüne organizasyonun haber edilmemesinin haber ödevine uymadığı, raporlamanın ayrıntılarıyla hesaplandığı, teklifleri verirken kendi iç yazışmalarında acenta komisyonunda haberdar oldukları şeklindeki değerlendirmeler ve yukarıda belirtilen yönetmeliğin 5. Maddesinde belirtilen akit serbestisi, 15. Maddesinde acenteye komisyon ödenmesi, 16. Maddesindeki komisyon oranı, 31. Maddesindeki rezervasyonun bağlayıcılığı ve 45. Maddesindeki kabulün yazılı olması şeklindeki hükümler gözetildiğinde davacı tarafın haklı olduğu yönündeki tespitler mahkememizce uygun görülerek dosya kapsamındaki yazışma metinleri, duruşmada dinlenen tanık beyanları ile özellikle davalı tanığı …’in ilgili yazışmaları ikrar ettiği, yine davalı tanığı …’ın “dolaylı fiyat teklif maillerini de davalı şirket çalışınına gönderdik ” şeklindeki yazılı delil başlangıcı niteliğindeki yazışmalarının tanık beyanlarıyla da desteklenmiş olduğu kanaatine varılarak davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile 5.000 Euro’unn dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 5.000 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.155,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 288,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 866,62 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 288,88 TL peşin harç ile 3.069,20 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 3.358,08 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır”.