Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/787 E. 2019/409 K. 15.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/787 Esas
KARAR NO : 2019/409

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2015
KARAR TARİHİ : 15/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin düzenlemiş olduğu 04.08.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin işyerinde 16.07.2014 tarihinde kasa içerisinde bulunan çeklerin çalındığını, çalınan çeklerle ilgili olarak … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile iptal davası açılmış olduğunu ve çeklerin ödenmemesi konusunda tedbir kararı verildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası ile şikayette bulunulduğunu, söz konusu çeklerden keşidecisi … Ltd. Şti. olan … Bankası … şubesi … nolu 10.11.2014 tarihli 13.000,00 TL miktarlı çekin davalı tarafından … 23. İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile takibe konu edilerek müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, çekin üzerindeki ciro imzasının müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkili şirketin 20.07.2015 tarihinde 16.500,00 TL olarak “istirdat hakkı saklı kalmak kaydıyla” icra dosyasına ödemiş olduğunu beyanla, öncelikle tedbir taleplerinin kabulü ile … 23.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılabilecek ödemelerin davanın kesin sonucuna kadar takip alacaklısına ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini, dava konusu çek nedeniyle takip dosyasına yapılan 16.500,00 TL’nin istirdadı ile müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekilinin 09.11.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava koııusu çekin, müvekkili şirket ile müşterisi … Metal – … arasında imzalanan fakroring sözleşmesine istinaden fatura ibrazı karşılığında ciro yoluyla alınmış olduğunu, müvekkili şirketin bile bile davacı aleyhine hareket etmemiş olduğunu, çeki iyi niyetle iktisap ettiğini, davaya konu çekin çalıntı olduğunu bilmesi ya da bilebilecek durumda olmasının müvekkilinden beklenemeyeceğini, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine icra takibi başlatıldığını, işbu davanın açılmasından sonra icra dosyasına davacı şirketin borçlu kaydının silinmesi talebinde bulunulduğunu, icra dosyasına sunulan beyan ve talep doğrultusunda davacının borçlu kaydının silinmesi yönündeki talepleri ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 17/04/2017 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince; dava konusu edilen çek aslının sunulduğu anlaşıldığından çek üzerindeki imzaların davalı şirket yetki temsilcisine ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 01/02/2018 tarihli raporda; ” inceleme konusu çekin arka yüzü 1.ciranta hanesinde basılı “… Ltd. Şti…” içerikli kaşe basım izi üzerinde atılı imza ile … ve … isimli şahısların mevcut mukayese imzaları, laboratuvar ortamında grafolojik incelemelerde kullanılan VSC-6000/HS, mikroskop, regula 1010 ile diğer optik ve teknik aletlerden istifade edilmek suretiyle karşılaştı imalı olarak incelenmiş ve yapılan incelemeler neticesinde; inceleme konusu çekin arka yüzü 1. ciranta hanesinde basılı “…Tic. Ltd. Şti..” içerikli kaşe basım izi üzerinde atılı imza ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında; imzaların genel şekilleri ve tersim tarzları, imzalar içerisindeki el hareketlerinin yapılışları ile imzaların bitiriliş özellikleri yönlerinden farklılıklar bulunduğu belirlenmiştir. Belirlenen bulgulara atfen, inceleme konusu … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, …/10.11.2014 keşide yeri ve tarihli, keşidecisi “… Tic Ltd. Şti.” olan, “… Ltd. Şti.” emrine yazılı, 13.000,00 TL meblağlı, “…” seri numaralı çekin arka yüzü 1. ciranta hanesinde basılı “… Ltd. Şti.” içerikli kaşe basım izi üzerinde atili imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasla … isimli şahsın elinden çıktığını gösterir nitelikte ve yeterlikte ortak kaligrafik ve grafolojik bulgular tespit edilememiştir. İnceleme konusu çekin arka yüzü 1.ciranta hanesinde basılı “… Ltd. Şti.” içerikli kaşe basım izi üzerinde atılı imza ile … isimli şahsın mukayese imzaları arasında imzaların genel şekilleri, imzaların gövde ve bitiriliş bölümlerindeki bazı el hareketlerinin yapılışları itibariyle kısmi benzerlikler müşahede edilmiş ise de, mukayese imzaların başlangıç formlarındaki karakteristik hareketin tersim ve teşekkül tarzları ve imzaların işleklik özellikleri yönlerinden farklılıklar bulunduğu görülmüş olup, belirlenen bulgulara atfen, inceleme konusu çekin arka yüzü 1.ciranta hanesinde basılı “…Tic. Ltd, Şti..” içerikli kaşe basım izi üzerinde atılı imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasla … isimli şahsın elinden çıktısının beyanı mümkün olamadığı”kanaatinde olduğu şeklindedir.
Mahkememizce verilen 12/03/2018 tarihli celse ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalının ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalının dava konusu edilen çeki 6361 sayılı Faktoring Yasasının 9/2 mad. gereğince usulüne uygun şekilde devir alıp almadığ, ticari defterlerinde kayıtlara işleyip işlemediği, alacaklı olup olmadığının tespiti açısından rapor alınmak üzere bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 11/04/2018 tarihli raporda; ” Dava konusu çekin ‘… Bankası A.Ş. … Şubesine ait … no.lu 10.11.2014 keşide tarihli 13.000,00 TL bedelli çekin, … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı … Ltd. Şti. adına keşide edilmiş olduğu, çekin arkasındaki ciro silsilesine göre; …. Ltd. Şti. …, …, …., … Dış Tic. Ltd. Şti. ve … Makine – … cirosu ile davalı …Ş. ne teslim edilmiş olduğunu, davalı … şirketi ile … Makine-… arasında 16.04.2013 tarihinde akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında; davalı şirkete temlik edilen faturalar borçlusunun … Dış Tic. Ltd. Şti. olduğu, fatura karşılığında davalı şirkete teslim edilen dava konusu çeklerin arka yüzünde fatura borçlusu şirket cirosu ile … Makine-…’ e verildiği ve bu şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiği, buna göre dava konusu çekin faktoring işlemine konu edildiği, böylece faktoring sözleşmesi çerçevesinde dava konusu çekin düzgün ciro silsilesi ile davalı … şirketine ulaşuğı, 10.11.2014 tarihli 13.000.00 TL bedelli çekin; 14.08.2014 tarihinde Portföye Alınan Çekler hesabına kayıt yapıldığı, çek bedelinin ödenmemesi üzerine 11.11.2014 tarihinde Karşılıksız Çekler hesabına kaydedilmiş olduğunu, davacı şirketin çek iadesi talebi hususunda davalı factoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket edip etmediği görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; kıymetli evrakın iptali davasının bir devamı olarak çeki elinde bulunduran kişiye karşı açılan çekin ve ödenen bedelin istirdatına ilişkindir.
Davacı taraf; 16.07.2014 tarihinde şirket ofisinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, iş yerinde bulunan çelik kasayı delmek suretiyle kasanın içerisinde bulunan bir çok çekin çalındığını, dava konusu keşidecisi; …Ltd.Şti olan … Bankası A.Ş … Şubesi 13.000,00 TL bedelli 10.11.2014 keşide tarihli çekin çalındığını, çekin arka kısmında bulunan imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını, davalı tarafın iyi niyetli olmadığını, faktoring sözleşmesinin usulüne uygun olmadığını iddia etmiş, 20.072015 tarihinde icra dosyasına yapılan 16.500,00 TL ödemenin ve çekin istirdatını talep etmiştir. Davalı taraf, faktoring sözleşmesinin usulüne uygun olduğunu, fatura ve çekin birbirine uyumlu olduğunu, iyi niyetli hamil olduğunu, ağır kusurlu ve kötü niyetli olmadığını savunmuştur.
İmza itirazında bulunulmasından dolayı davacı şirket yetkilileri … ve …’ın imza örnekleri alınmış ve dava konusu çekin üzerinde bulunan imza ile mukayese edilerek imzanın gerçek olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda; dava konusu çekin üzerindeki imzanın davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olduğunu gösterir bir bulgu tespit edilemediği belirtilmiştir.
Yargılama sırasında davalı … şirketinin kayıtları incelenerek faktoring sözleşmesinin, dava konusu çekin 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’e uygun olarak devir alınıp alınmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu çekin düzgün ciro silsilesi ile davalı tarafa ulaştığını, davalı tarafın defter kayıtlarında çekin kayıtlı olduğunu, davalı tarafın usulüne uygun şekilde devir aldığını belirtilmiştir. Nitekim mahkememizce dosya içerisindeki deliller incelendiğinde, fatura ve çekin uyumlu olduğu ve usulüne uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı tarafa ait gözüken imzasının sahte olması nedeniyle dava konusu çekin üçüncü kişi konumundaki davalıdan iade alınıp alınamayacağı ve bu çek nedeniyle icra dosyasına ödenen paranın istirdatına ilişkindir.
Kambiyo senetlerinde ileri sürülebilecek defiler açısından TTK m.825’de düzenleme yapılmıştır. Söz konusu düzenlemede; borçlu emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı şahsen haiz bulunduğu defileri ileri sürebilir. Bu kapsamda defiler mutlak defiler ve nispi defiler diye ikiye ayrı şekilde addedilmiştir. Somut olaydaki davacı tarafın ileri sürdüğü defi sahte imzaya ilişkindir. TTK m.677/1’e göre geçerli olmayan imzaların bulunması diğer imzaların geçerliliğini etkilemez. Ancak sahte imza, imza taklidi gibi durumlarda geçersizlik defi kişiliğinde doğan kişi tarafından bu defi herkese karşı ileri sürülebilir. Somut olaydaki sahte imza kaynaklı defi TTK m.825’de belirtilen senedin geçersizliğine ilişkin defilerdendir. Ve şahsında doğan kişi herkese karşı ileri sürebilir. Davacı tarafın çek üzerindeki imzasının sahte olduğu, davacı şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşıldığından yukarıda bahsedilen TTK hükümleri kapsamında davacı tarafın dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı taraf her ne kadar iyi niyetli hamil konumunda olsa da mutlak defiler herkese karşı ileri sürülür ve her halde korunur. Sonuç olarak davacı taraf dava konusu çekten dolayı davalı tarafa ileri sürdüğü mutlak defi nedeniyle borçlu değildir. Bu sebeple … 23. İcra Dairesi … E. Sayılı icra dosyasına davacı tarafın yetkilisi … Şube Müdürü tarafından davacı adına yapılan 16.500,00 TL ödemenin istirdatına karar verilmiştir.
Davacı tarafın dava konusu çekin istirdatına ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davalı tarafın dava konusu çeki yasanın kendisine çizdiği sınırlar içerisinde kalarak 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’e uygun olarak devir aldığı, çekin iktisabının usulüne uygun olduğu, TTK m.686’ya göre yetkili hamil olarak çeki elinde bulunduran kişinin ancak çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olması halinde çeki iade etmekle yükümlü olduğu, davalı tarafın kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu gösteren bir delil bulunmadığı ve davacının bu iddialarını kanıtlamadığı hususları dikkate alınarak çekin istirdatına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karar bu sebeple kısmen kabul şeklinde kurulmuştur.
Tüm bu açıklanan nedenler ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın Kısmen Kabulüne, davacı … Tic. Ltd Şti’nin … 23. İcra Dairesi … E sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, İcra dosyasına ödenen 16.500,00 TL ödemenin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çek istirdatına ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacı … Tic. Ltd Şti’nin … 23 İcra Dairesi … E sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, İcra dosyasına ödenen 16.500,00 TL ödemenin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Çek istirdatına ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.127,12 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 281,78 TL peşin olmak üzere toplam 281,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 845,34 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 281,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.447,70 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.447,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2019

Katip … Hakim …
¸ ¸