Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/595 E. 2018/333 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/595 Esas
KARAR NO : 2018/333

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/12/2006
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili vermiş olduğu 26/12/2006 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin vefat eden babasından kalan 232 adet … A.Ş ye ait hisse senedi bulunduğunu, 1999 yılında bu şirketin tüm aktif ve pasifiyle … Anonim Şirketini devralması sonucunda her iki şirketin birleştiğini ve 01.10.1999 tarihinden itibaren … A.Ş olarak faaliyetine devam ettiğini, bunun üzerine yeni hisse senetleri bastırıldığına, … A.Ş ye ait hisse senetlerinin aynı miktardaki hisse senetleri ile değiştirildiğini, müvekkilinin 13.09.2006 tarihinde noter ihtarı ile ellerindeki hisse senetlerinin yenileri ile değiştirilmesini talep ettiğini, davalının buna cevap vermediği gibi müvekkili hakkında sahte senet basmaktan … Başsavcılığına … Hz. Ve … Büro no ile şikayette bulunduğunu, bu senetlerin noter tutanakları tutularak imha edildiğini, iddia ettiğini, savcılık ve kendileri tarafından alınan raporlarda hisse senetlerinin orjinal olduğunu belirlendiğini ve bunun üzerine savcılığın şirket yöneticiler ve noter hakkında dava açtığını belirterek fazlaya dair talepleri saklı kalmak koşulu ile müvekkilinin hamili bulunduğu 232 adet … A.Ş ye ait hisse senedinin sütün temettü hakları ile birlikte her türlü sermaye arttırımından faydalandırılmak kaydı ile davalı şirket hisse senedi ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde davalı şirketin dava tarihindeki piyasa değerinin tespit edilerek hisse senetlerini bütün temettü hakları ile birlikte ve her türlü sermaye arttırımından faydalandırılmak kaydı ile bulunacak miktarına göre tespit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulune uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, sunduğu cevap dilekçesinde ; davacının miras mülkiyeti nedeni ile tek başına dava açamayacağını belirtmiştir. Ancak daha sonra açılan ek dava ile bu eksiklik giderilmiştir.Davacının 3 senet getirerek yaptığı talep üzerine şirket kayıtlarında yapılan incelemelerde bu hisse senetlerinin başka ortaklara ait olduğunun saptandığını ve durumun davacıya anlatıldığını, bu nedenle TTK 417/son maddesine göre şirket defterinde kayıtlı olmayan pay nedeni ile ortaklık sıfatının kazanılamayacağını, şirketlerin birleşmesinden sonra … A.Ş adına basılan hisse senetlerinin … 7. Noterliği huzurunda … tarih ve … yevmiye sayılı tespit tutanağı ile imhaya tabi tutulduğu ve senetlerin … Tic A.Ş in matbaasının imha bölümünde imha edildiğini ve davacının hak iddia ettiği senetlerin bu senetler içinde olduğunu ve bu nedenle davacı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, senetlerin orjinal olmasının davacıya bir hak bahşetmeyeceğini, çünkü ana sözleşmenin 10. maddesine göre ortakların haklarının belirlenmesinde şirket defterleri ile Genel Kurul kararlarının esas olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğunu hüküm altına alındığını, pay defterinde gerçek hak sahipleri yazılı iken davacının pay sahibi olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/243 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; açılan davanın İstanbul 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/783 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, bu dosyada talep ettikleri hisse senedi bedelleri için davalının temerrüt tarihi olan 28/06/2006 tarihinden itibaren tüm hisse senetlerinin tementtü alacakları için işleyecek Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan en yüksek ticari temerrüt faizinin her türlü talep ve fazlaya dair dava ve talep hakları sakla kalmak kaydıyla şimlidik 10.000 TL’sinin tahsilini, … 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davanın açılmasından sonra davaya konu hisse senetlerinin bedelli ve bedelsiz sermaye arttırımlarının da hesaplanarak bulunacak bedellerinin tahsilini, sermaye arttırımlarının yapıldığı tarihden itibaren işlecek T.C. Merkez bankası avans işlemlerinde uygulanan en yüksek ticari temerrüt faizinin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’sinin tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilleri 27/06/2012 tarihli dilekçeleri ile asıl davalarını ve ek davalarını ıslah ederek ek davadaki taleplerini 28.490.833,62 TL’ye birleşen davadaki taleplerini ise 26.825.256 ,00 TL’ye yükseltmişlerdir.
… 38 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/24 E, 2012/182 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporları doğrultusunda davaya konu hisse senetlerinin hamiline yazılı olduğu, davalı şirketin pay defterine dava konusu hisse senetlerinin ve ortakların kayıtlı olup olmamasının bir öneminin bulunmadığı, şirket birleşmesi nedeniyle hisse senetlerinin nama yazılı hisse senetleri ile değiştirilmek suretiyle imha işlemine tabi tutulduğu, ancak imha edilmediği, hisse senetlerinin usulüne uygun olarak imha etmek görevinin davalı şirkete ait olduğu, imha sürecinde işlemi yapan notere nezaret etmede davalı şirketin kusurunun bulunduğu, davacı tarafın veya murislerinin de dava konusu hisse senetlerini elde ederken basit bir araştırma ile bedelsiz kaldıklarını öğrenmeleri mümkün iken bu araştırmayı yapmadıklarını bu nedenle davacı tarafında müterafik kusurunun bulunduğu, davacı tarafın hisse senetleri üzearinde hak sahibi olduğunu, bedellerinin asıl davadaki talebinin üzerinde olmakla birlikte dava ve ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 50.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslah edilen miktar ve birleşen dava yönünden davaların zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/2762 Esas, 2014/9823 Karar sayılı, 27/05/2014 tarihli ilamı ile İstanbul 38 Ticaret Mahkemesinin 2011/24 E, 2012/182 sayılı kararı bozulmuş, bozma ilamında ‘… davacılar tarafından davalı şirketin 232 adet hamiline hisse senedinin sahibi oldukları iddia edilmiş, davalı ise bu hisse senetlerinin gerçek hak sahiplerinin dava dışı …, …, … ve … A.Ş. olduğunu ve kendilerinden hamiline yazılı hisse senetlerinin alınarak yerine nama yazılı hisse senetlerinin verildiğini ve davaya konu hisse senetlerinin 26.09.2002 tarihli noter tutanağı ile imha edildiğini savunmuştur. Davacı tarafın iddiasının sübutu halinde noter katibi tarafından düzenlenen 26.09.2002 tarihli belgenin sahte olduğu sonucu meydana geleceğinden, bu durumda belgeyi düzenleyen ilgili kişinin tarafı olmadığı böyle bir davada anılan belgenin sahteliğinin ileri sürülmesi Yargıtay İçtihatları karşısında mümkün değildir.
Bununla birlikte, davaya konu hisse senetlerinin sahiplerinin …, …, … ve … AŞ. olduğu davalı tarafından savunulmuş olması karşısında verilecek kararın bu kişilerin haklarını da etkileyecek olmasına göre adı geçen kişilerin de bu davada hasım olmaları gerekmektedir.
Bu itibarla, mahkemece, davacı tarafa, adı geçen kişiler ile ve noter belgesini düzenleyen kişiler hakkında dava açması için süre verilmesi ve dava açılması halinde işbu dava ile birleştirilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, mahkemece, davaya konu hisse senetlerinin … A.Ş ile … A.Ş.’nin birleşmesinden önce genel kurullarda temsil edilip edilmediği, temsil edildi ise kimler tarafından temsil edildiği, bu dönemde kar payı ödenip ödenmediği, ödendi ise kime ödendiği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tesbiti ile iddia ve savunmaların bu husus nazara alınarak değerlendirilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, … 17. Asliye Ceza Mahkemesinde noter imha tutanağında imzası bulunan kişiler hakkında açılan ceza davasında verilen beraat kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesince bozulduğu, ceza davası sonucu verilecek kararın işbu davanın sonucunu etkileyeceği göz önüne alınarak, anılan davanın sonucunun beklenmemesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davaya konu hisse senetleri menkul mal hükmünde olup, bir malın mülkiyetinin zamanaşımı nedeniyle kaybı sözkonusu olamaz. Kazandırıcı zamanaşımı mevcut ise de kaybettirici zamanaşımı yoktur.
Bu itibarla, mahkemece, birleşen davadaki talepler ile ıslah edilen talepler yönünden zamanaşımı nedeniyle istemlerin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulduğu….” bildirilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı kapsamında davacılara hisse senedi imha tutanağında imzası bulunan ve haklarında ceza davası açılan noter katibi … ile iştirak halinde sahte resmi evrak düzenleyerek resmi belgede haklarında sahtecilik suçu işledikleri iddiası ile dava açılan …, … hakkında dava açıp Mahkememizde birleştirilmesi konusunda süre verilmiş, davacılar tarafından … 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla …,… ve … , Beşiktaş 7.Noterliği aleyhine dava açılmış, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yargıtay bozma ilamı gereği İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden yargılamada verilen ara karara istinaden açılan iş bu davanın öncelikle İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/595 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilleri elinde bulunan 232 adet … A.Ş hamiline yazılı hisse senetlerinin raporlarla hakiki olduklarının tespit edilmiş olması ve şirket deposunda senet olduğu iddia edilen paketlerdeki hisse senetleri ile şirket tarafından ibraz edilen senetler üzerinde hiçbir karşılaştırma, inceleme ve kontrol yapılmadan hisse senetlerinin imha edildiğine dair düzenlenen … 7.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde tespit tutanağının gerçeği yansımadığından sahteliğine ve belgenin iptal edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yapılan yargılama sonucunda İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1227 Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir
Davacılar tarafından, …, …, … ve … Tic. A.Ş (önceki unvanı … Pazarlama Depomala A.Ş) aleyhine … 11 ATM’nin 2015/1240 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hamili bulunduğu 232 adet … A.Ş hamiline hisse senedinin temettü hakları ile birlikte her türlü sermaye aktarımından faydalandırılmak kaydı ile hisse senetlerinin mülkiyetinin davacı müvekkiline ait olduğunu, ve 232 adet … A.Ş hisse senedinin … A.Ş hisse senedi ile değiştirilmesine, değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde hisse senetlerinin temettü hakları ile birlikte her türlü sermaye arttırımından faydalandırmak kaydı ile bedellerinin tespit edilerek Merkez Bankası Avans reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, daha önce … 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında …ye karşı dava açtıklarını, bilahare bu mahkemenin … 38 ATM olarak değiştiğini ve dosya numarasının …4 esasını aldığını, bu mahkemece davanın kabulünün ancak ıslah edilen ve birleştirilen davalar ve miktarı yönünden ise zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar taraflarca temyiz edildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2013/2762 Esas , 2014/9823 karar sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verildiğini, bunun üzerine dava dosyasının … 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yargılamaya devam olunduğunu ve yarıglama dosyasında davaya konu hisse senetleri sahipleri …, …, … ve … A.Ş aleyhine ve noter katibi … ile iştirak halinde sahte belge düzenlemek iddiası ile yarglıanan … ile … hakkında dava açarak mevcut dava ile birleştirilmesi için bir aylık kesin süre verildiği, bu nedenle bu davanın açıldığını bildirerek davanın kabulü ile birleştirme kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya üzerinden birleştirme kararı verilmiş, yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
… 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/734 Esas ve 2012/811 Karar sayılı ilamı ile noter katibi … ile iştirak halinde sahte evrak düzenleyerek sahtecilik suçu işledikleri iddiasıyla açılan davada verilen beraat kararı Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 2013/25567 E, 2014/2753 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma gerekçesinde “.. Sanıkların muhasebe müdür yardımcısı olarak çalıştığını, …ile … A.Ş nin birleşmesi sonucunda … A.Ş ye ait hisse senetlerinin hissedarlardan toplanarak yeni hisse senetleri ile değiştirildiğini, noter huzurunda eski hisse senetlerinin 26/09/2002 tarihinde imha edildiği, buna ilişkin düzenleme şeklinde tespit tutanağı tanzim edildiği, ancak 232 adet hissenin dosyamız davacılarından ve ceza dosyası katılanlarında bulunduğu 2005 yılında bir kısmının dosyamız davacılarınca şirkete ibraz edildiği, yapılan soruşturmada ibraz edilen hisse senetlerinin sahte olmadığının belirlendiği, imha tutanağı altında sanıkların imzalarının da bulunduğu gözetilerek katılanlar hakkında alınan hisse senetlerinden dolayı bedelsiz senedi kullanma suçundan … 1 Sulh Ceza Mahkemesinde görülen 2016/907 Esas sayılı dosyanın incelenmesi ve toplanan delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği, yazılı şekilde beraat kararı verilmesinin doğru olmadığı bildirilmiştir.
… 17.Asliye Ceza Mahkemesince Yargıtay bozma ilamına uyularak 2014/133 Esas sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuş, yapılan yargılama sonucunda sanıklar hakkında sahtecilik suçundan kamu davası açılmış ise de; sanıklarının eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, suç tarihi itibariyle yasanın belirlediği zamanaşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 maddeleri gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına 16/12/2014 tarihinde karar verilmiştir.
… 17 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/133 Esas, 2014/935 Karar sayılı ilamı dosyamız davacıları … ve … vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11 Ceza Dairesinin 2017/14126 E, 2017/7095 Karar sayılı 25/10/2017 tarihli ilamı ile sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/3, 104/2 maddelerinde öngörülen 15 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının 26/09/2002 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olması sebebiyle kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, … 14 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/632 Esas, 2009/308 sayılı dosyasında; müşteki …nin şikayeti üzerine noter katibi … aleyhine görevi kötüye kullanma suçundan dava açıldığı yapılan yargılama sonucunda 2002 yılında noter huzurunda imha edilen … A.Ş ye ait 1995 yılında çıkartılmış olan ve … 1 Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında müşteki olarak yer alan … , … ve … Tic A.Ş’ye satılan toplam 232 adet hissenin noterde imha edildiği halde 2006 yılında aynı dosyada şüpheli olarak yer alan … tarafından …ye ibraz edilerek …hisse senetleri ile değiştirilmesinin istenmesiyle ortaya çıkan olayda … C.Başsavcılığının … numaralı emanetine kayıtlı bulunan 232 adet hisse senedinin gerek özel labaratuvarlar gerekse polis kriminal labarotuvarından alınan bilirkişi raporuyla sahte olmadığı, gerçek olduğunun belirlendiği, noterde düzenlenen imha tutanağının hisse senetlerinin kontrol edilmeden bir kısmının imha edilerek, bir kısmının imha edilmediği halde imha edilmiş gibi tutanak düzenlendiği sonucuna varıldığı, bu şekli ile sanığın imzaya yetkili noter katibi olarak görev aldığı, senetlerin imhasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve görevi kötüye kullandığı iddia edilmiş ise de sanığın imha edilmek üzere kendisine verilen ve balyalar halinde bulunan bir kamyon evrağı tek tek kontrol etmesinin mümkün olmadığı, hayatın olağan akışı içerisinde bunun mümkün olamayacağı dikkate alınarak sanığın görevi kötüye kullanmak kastı ile hareket ettiğine dair savunmasının aksine cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin , net ve inandırıcı delil elde edemediğinden beraatine karar verildiği, hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4.Ceza Dairesinin 2011/1540 E, 2011/1459 Karar , 11/02/2011 tarihli ilamı ile 715 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 , 5271 sayılı CYY’nin 223.maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce dinlenen davalı tanıkları …, …, …, …’de çalıştıklarını, senet imha işlemi için noter katibinin şirkete geldiğini, kendisine hisse senetlerinin listesinin verildiğini, noter katibine hisse senetlerini imha edebilmesi için şirketin alt katında kasaların olduğu özel bölümde oda verildiğini, noter katibinin bu bölüme girerek odayı kitlediğini, anahtarının kendisine verildiğini, hisse senetlerinin kontrolünü yaptığını, bu işlemi bir günde bitiremediğini, ertesi gün yarım gün daha çalıştığını, daha sonra da araç gelerek imha işleminin yapılması için hisse senetlerinin kamyona yüklenerek imha edilecek şirkete gönderildiğini, sayımın bittiğine ilişkin tutanağın imzalandığını, hisse senedi miktarının çok fazla olduğunu, tanık …’un1989 yılından beri , tanık …’ın 1999 yılından beri, …’ın da 1998 yılından beri davalı şirkette çalıştıklarını , … isimli herhangi bir ortağı veya hissedarı şirkette görmediklerini beyan etmişlerdir.
Davalı tanığı … davalı şirkette 1980 yılından beri çalıştığını, hisse senetlerinin imhası ile ilgili bilgi sahibi olmadığını, … ve …’ın muhasebe müdür yardımcısı olduğunu, …’ı ve … isimli hiçbir kişiyi şirkette görmediğini, genel kurullarda da görmediğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı … …lde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, … ve … ile noter katibinin geldiği gün birlikte çalıştıklarını hisse senetlerini bulundukları raftan kendisinin indirdiğini, noter katibinin 1,5 gün çalıştığını, şirkette çalıştığı müddetçe … isimli hiçbir kimseyi görmediğini, hisse senetlerinin noter tarafından sayımına başlandığı sırada odadan ayrıldığını, anahtarın noterde olduğunu, odaya noterden başka hiçbir kimsenin girmediğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı … … 7.Noterliğinin baş katibi olduğunu, …lcülüğün hisse senetlerinin imhasının tespitine yönelik olayın gerçekleştiği tarihte … 7.Noterliğinde katip olarak çalıştığını, tespit işini o zamanki baş katip … beyin yaptığını, imha işleminin nasıl gerçekleştiğini ve tespitin nasıl yapıldığını bilmediğini, dava konusu edilen hisse senedi miktarında imha yapmadığını beyan etmiştir.
Davacılar asıl ve birleşen davalarında … A.Ş ye ait A grubu 232 adet hamiline yazılı hisse senedinin babaları …’a ait olduğun, miras yoluyla kendilerine geçtiğini, …, … A.Ş ile birleştiğini, birleşme sonucunda yeni hisse senetlerinin bastırıldığını, ellerinde bulunan hamiline yazılı hisse senetlerinin aynı miktardaki … A.Ş’nin hisse senetleri ile değiştirilmesinin talep edildiğini, ancak bu talebin yerine getirilmediğini , 232 adet … A.Ş’ye ait hisse senedinin temettü hakları ve her türlü sermaye arttırımından faydalanmak kaydıyla davalı şirkete ait hisse senetleri ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda ıslahla arttırılmış dava yönünden hisse senetlerinin piyasa değeri belirlenerek bütün temettü hakları ile birlikte her türlü sermaye arttırımından faydalandırılmak kaydıyla 28.490.883,62 TL birleşen … 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında da; 26.825.256,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davaya konu … ait hamiline hisse senetlerinin noter huzurunda imha edildiğini, buna ilişkin tespit tutanağının düzenlendiğini, … ait A grubu 232 adet hisse senedinin gerçek malikinin …, …, … ve … A.Ş olduğunu, bu kişilerin ellerindeki hamiline yazılı hisse senetleri alınarak nama yazılı hisse senetlerinin verildiğini, davacıların veya babalarının birleşmeden önce veya sonra davalı şirketin hiçbir genel kuruluna katılmadıklarını, şirketin pay defterinde ortak olarak kayıtlı bulunmadıklarını, bu hisselerin … tarafından temsil edildiğini, davacıların hak sahibi olmadıklarını savunmuşlardır.
… A.Ş 30/04/1999 tarihi itibariyle davalı … A.Ş’le tüm aktif ve pasifiyle devrolmuş, devir işlemi 21/09/1999 tarihinde tescil edilerek Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 27/09/1999 tarihli nüshasında ilan edilmiştir. … A.Ş’nin unvanı birleşmeden sonra …olarak değişmiş, 30/09/1999 tarihinde … Ticaret Sicil Memurluğunca tescil edilmiş ve 05/10/1999 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin nüshasında ilan edilmiştir. …nin 17/12/1999 tarihli yönetim kurulu başkanlığından ortaklara duyurulan metinde 20 ve 28 Eylül 1999 tarihlerinde gerçekleşen olağanüstü genel kurul toplantılarında … A.Ş ile … A.Ş’nin birleşme kararının alındığını, 7.330.233.183.000 TL’lik şirketin ödenmiş sermayesinin 7.000.000.000.00 TL’sini temsil eden … A.Ş hisse senetlerinin … A.Ş hisse senetleri ile değişim işlemine başlanacağının bildirildiği, değişim işlemine tabi tutulacak hisse senetleri arasında 9.tertip A grubu hamiline yazılı dava konusu hisse senetlerinin de bulunduğunun duyurulduğu görülmüştür.
Davacı … tarafından … 2.Noterliğinin … gün ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ellerinde bulunan … A.Ş’ye ait 232 adet hamiline hisse senedinin … A.Ş ye ait hisse senetleri ile değiştirilmesinin talep edildiği, bu ihtarnamenin davalı şirkete 18/09/2006 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacıların ellerinde bulunan dava konusu 232 adet … ait hamiline yazılı hisse senetleri üzerinde yaptırılan grafolojik incelemeler sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında senetlerin sahte olmadıkları gerçek oldukları yolunda raporlar ibraz edilmiştir.
Davalılar, davacıların elinde olduğunu iddia ettiği hisse senetlerinin imha edildiğini, bu hisse senetlerinin …’a ait olduğunu, … tarafından şirkete teslim edilerek nama yazılı hisse senetleri ile değiştirildiğini, davacıların hak sahibi olmadığını savunduklarından davacıların elinde bulunan hamiline yazılı hisse senetlerinin davalı şirkette davacılara hak sahipliği sağlayıp sağlamayacağının tartışılması gerekmektedir.
… 14 Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/632 Esas, 2009/308 Karar sayılı dosyasında hisse senetlerinin imha tutanağını düzenleyen … hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan açılan davada zamanaşımı dolayısıyla düşme kararı verilmiş ise de; karar gerekçesinde dava konusu edilen senetlerin yaptırılan grafolojik incelemelerinde sahte olmadığı, gerçek olduğunun ortaya çıktığı, noterde düzenlenen imha tutanağının hisse senetlerinin kontrol edilmeden bir kısmının imha edildiği, bir kısmının ise imha edilmediği halde imha edilmiş gibi tutanak düzenlendiği sonucuna varıldığı, noter katibi olarak görev alan …’in gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve görevi kötüye kullandığı iddia edildi ise de; sanığın imha edilmek üzere kendisine verilen ve balyalar halinde bulunan evrakı kontrol etmesinin mümkün olmadığı, bunun hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, görevini kötüye kullanmak kastı ile hareket etmediği ibarelerinin geçtiği, yine … 17 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/133 E, 2014/935 karar sayılı dosyasında imha tutanağında imzası bulunan … ve … hakkında açılan davada da; zamanaşımı dolayısıyla düşme kararı verilmiş ise de; dava konusu edilen senetlerin 2002 yılına kadar değişiminin yapılarak geri alınan … hisse senetleri olduğu, bu senetlerin 26/09/2002 tarihinde noter huzurunda imha edildiği ve bu imha edilen senetlerin daha sonra değiştirilmek istendiği, bu senetlerin ya sahtelerinin basıldığı, ya da imha sırasında çalınmış olabileceğinin iddia edildiği, sanıkların eylemlerinin sahtecilik suçunu oluşturduğu ibarelerine yer verildiği, Mahkememizce dinlenen davalı tanıkları da noter katibinin hisse senetlerinin tespiti için şirkete geldiğini, özel bir odada 1,5 gün süre ile tespit işlemini yaptığını, noter katibinin odada yalnız olduğunu, sayım işlemini nasıl yaptığını kimsenin görmediğini beyan etmiş oldukları, davacıların ellerinde bulunan hamiline yazılı hisse senetlerinin gerçek olduğunun tespit edildiği ,davalı şirketin h gerekli dikkat ve özeni göstermediği, değiştirilmek üzere aldıkları hisse senetleri üzerine iptal kaydını düşmedikleri, noter baş katibinin hisse senetlerini tespit görevini usulüne uygun şekilde yapmadığı, imha ile görevli olan şirket yetkililerinin imhaya iyi nezaret etmediği anlaşıldığından 26/09/2002 tarihli imha tutanağının dava konusu edilen hisse senetleri açısından usulüne uygun şekilde tutulmadığı sonucuna varılarak birleşen 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1240 Esas sayılı dosyasındaki davanın kabulü ile … 7.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki tespit tutanağında dava konusu edilen 9.tertip A grubu 232 adet hisse senedi açısından sahte olduğunun tespiti ile bu hisse senetleri açısından tutanağın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Anonim şirketlerde devir kolaylığı sağlamak amacıyla paylar hisse senetlerine bağlanabilmektedir. Somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK da payların hisse senedine bağlanması zorunluğu bulunmamaktadır 3794 sayılı kanununla Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişikliklerde halka açık şirketlerde hisse senetlerinin şirket tarafından bastırılıp sahiplerine verilmesi zorunluluğu getirilmiştir.6762 sayılı TTK.nun 409.maddesinin 1.fıkrasında payın hamiline veya nama yazılı hisse senetlerine bağlanabileceği, hamiline yazılı hisse senedini elinde bulunduran kişilerin şirkete karşı pay sahibine verdiği bütün ortaklık haklarını kullanabileceği düzenleme konusu yapılmıştır. Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri teslim yoluyla gerçekleşmekte olup devir işleminin şirkete bildirilmesine veya pay defterine yazılmasına gerek bulunmamaktadır. Hamiline yazılı hisse senedi çıkarılabilmesi için şirket esas sözleşmesinde buna ilişkin hüküm bulunması ve bedelinin tamamının tam ve nakden ödenmesi zorunlu bulunduğundan senet sahiplerinin şirkete karşı bir borçları bulunmamaktadır. Nama yazılı hisse senetleri ciro ve zilyetliğin teslimi ile devredilebileceklerinden şirkete karşı senetten doğan pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için senedin mülkiyetinin kazanılması yeterli olmayıp ayrıca devralanın pay defterine kaydı da gerekmektedir.
Davalı şirketin Sermaye Piyasası Kanuna tabi halka açık şirket olduğu, hisselerinin borsada işlem gördüğü, 1995 yılı sermaye arttırımında ihraç ettiği dava konusu edilen 9.tertip A grubu hisse senetlerinin hamiline olduğu, bedellerinin tam ve nakden ödendiği, davacının elinde bulunan hisse senetlerinin sahte olmadığı, bu senetlerin davacı tarafından şirkete ibraz edilerek yenisinin değiştirilmesinin talep edildiği, davalı şirketin bu hisse senetlerini değiştirme zorunluluğu bulunmaktadır.
Yargıtay 11 hukuk Dairesinin 2005/13734 E, 2007/4830 Karar sayılı 22/03/2007 tarihli ilamında: “… Dava, davalı … Tic.A.Ş. tarafından çıkarılan hisse senetlerinin hamili olan davacının, şirkete ortaklığı konusunda yaratılan muarazanın önlenmesi ve hisse senetlerinin dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin tespiti ile şimdilik 500.000.000.-TL.nin tahsili istemine ilişkindir. Dosyaya davacı yanca sunulan ve davalı … Tic.A.Ş. tarafından çıkarılmış hisse senetlerinin B serisi hamiline yazılı her biri 2.000.000.-TL’lik 17 adet ve ayrıca 1.000.000.-TL bedelli 1 adet hamiline yazılı hisse senetlerinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu hisse senetleri 28.11.1983 tarihinde imzalanan teslim belgesi ile davalı şirketin başkan yardımcısı … tarafından teslim edildiği belirtilmiştir. Teslim belgesinde her ne kadar hisse senetlerinin nama yazılı olduğu belirtilmiş ise de, hamiline yazılı hisse senetleri olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu hisse senetleri davacıya teslim edildikten sonra zaman içerisinde davalı şirketin sermaye artırımına gittiği, genel kurul toplantılarının TTK.nun 370 nci maddesine göre çağrısız toplantı şeklinde tüm ortakların katılımıyla yapıldığı, 25.11.1991 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında artırılan sermaye ile birlikte tüm payların nama yazılı hisse senedine bağlandığı dosya içeriğindeki genel kurul tutanakları ve Ticaret Sicil Gazeteleri’nden anlaşılmaktadır. Davalı şirketin 14.12.2001 tarihli genel kurulunda birleşmeye ilişkin sermaye oluşturulduğu, 03.07.2003 tarihli genel kurulda da şirketin TTK.nun 451 nci maddesi gereğince bütün aktif ve pasifi ile diğer davalı tarafından devralındığı sabittir. Davacının elindeki hisse senetlerinin devralının şirketçe çıkarılmış olması ve şirketin de diğer davalı tarafından devralınmış olması nedeniyle her ikisine de husumet yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Hisse senetleri, anonim şirketlerdeki hissedarlığı tevsik etmek ve hisseler üzerinde yapılan hukuki işlemleri kolaylaştırmak amacıyla çıkarılan ve hisseleri temsil eden senetlerdir. Bu senetlerin sahibi açısından sağladıkları hakların bir kısmı mameleki mahiyette ( şirket sermayesi sahipliği, kar sağlaması, yeni pay almak hakkı, tasfiyeden pay alma hakkı ) bir kısmı ise idari mahiyette ( rey, seçme/seçilme hakkı, genel kurullara katılma hakkı, anasözleşme değişikliğine katılma, hesapların kontrolü, kazancın sarf şeklini belirleme, genel kurul kararlarının iptalini talep hakkı vb ) haklardır. Bu hakların kullanılması için senedin ibrazı yeterli olup, senedin tamamen geri verilmesi sözkonusu değildir. Zira, hissedarlık devamlı olarak meydana gelen bir talebin kaynağıdır. Bu durum, şirketin sona ermesine kadar devam eder. Hissedarlık zamanaşımı ile sona ermez, hissedarlıktan doğan haklar hiç kullanılmasa dahi ( mameleki ve idari haklar ) hissedarlık devam eder. ( Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku 2.Bası S.1492 ) Davacının elinde bulunan hisse senetleri hamiline yazılıdır. Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri için senedin zilyetliğinin devri yeterlidir. ( TTK.415 ) Bu tür hisse senetlerini elinde bulunduranlar MK.903 ( Yeni MK.990 ) maddesi gereğince iyiniyetli iktisap çerçevesinde korunur. Senetten doğan hak yönünden ileri sürülebilecek def’iler açısından TTK.nun 571 ve 737 nci maddelerindeki düzenlemeler Anonim Şirketler hukukunun münferit bazı normları dolayısıyla önemli ölçüde değişmiştir. Bu açıdan bakıldığında, TTK.nun 412 nci maddesine aykırı olarak çıkarılan hamiline yazılı hisse senetleri hükümsüz olduğundan bu senetlere dayanılarak bir hak talep edilemeyeceği gibi, şirket anasözleşmesinde gösterilen miktardan fazla hisse senedi çıkarılmış olması durumunda fazla hisse senetlerinden birini iktisap eden kişi hissedar sıfatını kazanamayacağından bu senede dayalı bir talep hakkı da bulunmaz. Ne var ki somut olayda davalılarca hisse senetlerinin hamili olan davacıya karşı yukarıdaki def’ilerden hiçbirisi ileri sürülmemiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş, davacının elindeki hamiline yazılı hisse senetlerine dayalı olarak davacının haklarının ( kullanılmayan mameleki ve idari haklar ) kullanılmamış olması hissedarlığını ortadan kaldırmayacağı, ancak sermaye artırımlarına katılmamış olması, hisse senedini çıkaran davalı şirketin diğer davalıya TTK.nun 451 nci maddesine göre devredildiği gözetilerek devir bilançosu kapsamında davacının taleplerinin değerlendirilmesinden ibaret olup, hukuki tevsifte yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir… ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davalı şirket tarafından davacıların birleşmeden önce ve birleşmeden sonra hiçbir genel kurula katılmadığı, pay defterine ortak olarak kayıtlı olmadıkları, dava konusu edilen hisse senetlerinin … grubuna ait olduğu savunulmuş olduğundan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda … A.Ş ile … A.Ş’nin birleşmesinden öncesine ait genel kurullarda dava konusu hisselerin temsil edilip edilmediği, kimler tarafından temsil edildiğinin tespiti açısından dosyadaki birleşme öncesine ait genel kurul tutanakları incelenmiş, yapılan incelemesinde genel kurullara davacıların katılmadığı, dava konusu edilen 9.tertip A grubu hisse senetlerinin genel kurullarda … grubu tarafından temsil edildiği, kar payı ödemesinin de … grubuna yapılmış olduğu görülmüştür.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13734 E,2007/4830 Karar sayılı ilamında da belirlendiği şekilde davacının elinde bulunan hisse senetleri hamiline yazılı olup hamiline yazılı hisse senetlerinin devri için TTK.nun. 415.maddesi uyarınca zilyetliğin devri yeterlidir. Bu tür hisse senetlerini elinde bulunduranlar MK.nun 990 maddesi gereğince iyi niyetli iktisap çerçevesinde korunur. Davacılar tarafından hisse senetlerinin sağladığı haklardan şirket sermayesi sahipliği, kar sağlanması, yeni pay alma hakkı gibi mameleki mahiyette olan bir kısım haklar ile oy kullanma, seçme seçilme hakkı, genel kurullara katılma hakkı, ana sözleşme değişikliğine katılma, hesapların kontrolü, genel kurul kararlarının iptalini talep gibi hakların kullanılmaması, hissedarlığı ortadan kaldırmayacağından davacıların dava konusu edilen 9.tertip A grubu 232 adet hamiline yazılı hisse senetlerini ellerinde bulundurmaları sebebiyle hak sahibi oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
Davacılar tarafından ibraz edilen 27/06/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile; asıl davada dava tarihi olan 26/12/2016 tarihine kadar ellerinde bulunan hisse senetlerinin her türlü sermaye arttırımından faydalanarak bulunacak temettü alacaklarının tahsilini talep ettikleri, Birleşen İstanbul 8 ATM’nin 2011/243 Esas sayılı dosyasında ise 26/12/2006 tarihi ile birleşen dosyayı açtıkları 22/04/2011 tarihi arasında yapılan sermaye artışlarından kaynaklanan hisse senetleri alacaklarının ve temettü alacaklarının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettikleri, sunulan 18/06/2012 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda asıl dava açısından 50.000 TL’lik taleplerini 28.490.833,62 TL’ye, birleşen dosya açısından 20.000 TL’lik taleplerini 26.805.256,00 TL’ye çıkarttıklarını bildirerek davalarının kabulü ile asıl dava açısından temerrüt tarihi olan 28/09/2006 tarihinden itibaren birleşen dosya açısından da davanın açıldığı tarih olan 22/04/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmişler, ıslah harcını da yatırmışlardır.
Davacılar ellerinde bulundurdukları, hisse senetlerinin bedellerini ve temettülerini talep etmiş olduğundan hisse senedinin bedelinin ve davacının talep edebileceği temettü bedelinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı şirkete ait pay defterinin bilirkişilerce yapılan incelemesi sonucunda; dava konusu edilen hisse senetlerinin şirket nezdinde …, …, …, … Depolama A.Ş’ye ait olduğunun görüldüğü, …’un şirket kurucularından olduğu ve 1980 yılından beri şirketin pay sahibi olduğu ve şirketin bedelli sermaye arttırımı yapmış olduğu tespit edilmiştir. Bedelli sermaye arttırımında ortaya çıkan yeni pay alma hakkı hak sahiplerine bedelli arttırım sonucunda ihraç edilen yeni paylardan sermaye arttırımı öncesinde elinde bulundurduğu paylar nispetinde yeni pay edinme hakkı verdiği için şahsi, şirkete karşı ileri sürülebildiği için de nispi bir haktır. TTK.nun 394.maddesine göre hak sahibi yeni pay alma hakkının yerine getirilmesini sadece sermaye arttırımına giren şirketten hakkın kullanım süresi içerisinde talep edebilir. Esas sermayenin arttırılması ile hak sahiplerine tanınan oran ölçüsünde yeni paylar üzerindeki mülkiyet hakkının kendiliğinden doğması sağlanamaz. Hak sahiplerinin hiçbirinin ihraç edilen yeni payları alma zorunluluğu bulunmamaktadır. Tanınan süre içerisinde yeni pay alma hakkı kullanılmaz ise bu hak sona erer. Bu durumda artan paylar üzerinde pay sahiplerinin bir hakkı bulunmaz. Şirket yönetim kurulu yeni pay alma hakkı kullanılmayan payların satım ve dağıtımı konusunda serbestçe hareket etme yetkisine sahiptir.
Davacılar ellerindeki hamiline yazılı hisse senetlerinin verdiği yeni pay alma hakkını hakkın somutlaştığı süre içerisinde kullanmadıklarından bu haklarını kaybetmişlerdir. Hakkın kullanım süresi geçmiş olduğundan yönetim kurulunun yeni payların satımına ilişkin işlemleri ile bu payları satın alan kişiler onların maliki sıfatını kazanmış olacaklarından davacıların bedelli sermaye arttırımı sonucu oluşturulan 3.kişilere satılan yeni paylar üzerinde herhangi bir hak iddia etmesinin mümkün olmadığı, davacının dava konusu edilen hisse senetlerine ilişkin bedelsiz sermaye arttırımları dolayısıyla ihraç edilen payları ve asıl ve birleşen davalarda dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık kar paylarının verilmesinin talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
18/06/2012 tarihli … ve Ahmet … tarafından sunulan bilirkişi raporunda: davacıların asıl davanın açılış tarihi olan 26/12/2006 tarihinden geriye doğru 5 yıllık bedelsiz sermaye arttırımları dikkate alınarak yapılan hesaplamalara üstünlük tanınarak 26/12/2006 dava tarihine kadar 4.134.321,77 TL hisse alacağı, 297.896,49 TL temettü alacağı olmak üzere toplam 4.432.218,26 TL ulaştığı, birleşen … 8 ATM’ni … Esas sayılı dosyasında davanın açılmış olduğu 22/04/2011 tarihi itibariyle hisse alacağının 6.668.802,93 TL , temettü alacağınında 1.526.876,82 TL olmak üzere toplam 8.195.178,75 TL’ye ulaştığı, tespit edilmiş olup davacının 22/04/2011 tarihli davanın açıldığı tarih itibariyle toplam alacağının 8.195.178,75 TL olduğu, bunun 4.432.218,26 TL’sini asıl davada talep edebileceği bakiye 3.762.960,49 TL’yi ise birleşen … 8 ATM’nin … Esas sayılı dosyasında talep edebileceği anlaşıldığından; asıl davada davanın kısmen kabulüne,4.432.218,26 TL’nin 26/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …den tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen … 8 ATM’nin … Esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne, 3.762.960,49 TL’nin 22/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …den tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Birleşen 8 ATM’nin … E.sayılı dosyasında; asıl davada ve birleşen 8 ATM’nin 2011/243 E.sayılı dosyalarında davacının tazminat talepleri konusunda karar verilmiş olup bu davada dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
Asıl davada:
1- davanın kısmen kabulüne, 4.432.218,26 TL’nin 26/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …den tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 302.764,82 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 675,00 TL harç ve 485.699,19 TL ıslah harcı olmak üzere toplam. 486.374,19 TL peşin harçtan mahsubu ile, fazla harç olan 183.609,87 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 486.374,19 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan bozmadan önce 8.575,00 TL, bozmadan sonra 47,00 TL olmak üzere toplam 8.622,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 1.293,30 TL sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bozmadan önce 2.042,00 TL, bozmadan sonra 276,25 TL olmak üzere toplam 2.318,00 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısma tekabül eden 1.970,30 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 109.522,18 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 305.786,65 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Birleşen 8 ATM’nin 2011/243 E.sayılı dosyasında;
1-davanın kısmen kabulüne, 3.762.960,49 TL’nin 22/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …den tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 257.047,83 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta Mahkeme veznesine yatırılan 297,00 TL harç ile ıslahla arttırılan kısım açısından yatırılan 334.705,00 TL olmak üzere toplam 335.002,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 77.954,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderleri asıl davada karar altına alınmış olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davalının yapmış olduğu yargılama giderleri asıl davada karar altına alınmış olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 102.829,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın red edilen miktar üzerinden hesaplanan 295.622.96 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
Birleşen 11 ATM’nin 2015/1240 E.sayılı dosyasında ;
1- asıl davada ve birleşen 8 ATM’nin 2011/243 E.sayılı dosyasında verilen hükümler sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin olarak yatırılan 1.711,72 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 1.675,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3- Dava konusuz kaldığından davacılar vekili yararına 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
D.Birleşen 8 ATM nin 2015/1227 E.sayılı dosyasında
1-davanın kabulüne, … 7.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki tespit tutanağının dava konusu edilen hisse senetleri açısından sahte olduğunun tespiti ile bu hisse senetleri açısından iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine
4-Davacı yanca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

ASIL DAVADA
HARÇ BEYANI
K.H: 302.764,82 TL
P.H: 486.374,19 TL
İ.H: 83.609,87 TL

DAVACI GİDERİ
BOZMADAN ÖNCE : 8.575,00 TL
BOZMADAN SONRA : 47,00 TL
TOPLAM: 8.622,00 TL

DAVALI GİDERİ
BOZMADAN ÖNCE : 2.042,00TL
BOZMADAN SONRA : 276,25 TL
TOPLAM: 2.318,00 TL

BİRLEŞEN İSTANBUL 8 ASLİYE ATM’NİN 2011/243 E.SAYILI DOSYASINDA
HARÇ BEYANI
K.H: 257.047,83TL
P.H: 334.705,00 TL
İ.H: 77.954,17 TL

BİRLEŞEN 11 ATM’NİN 2015/1240 E.SAYILI DOSYASINDA
HARÇ BEYANI
K.H: 35,90 TL
P.H: 1.711,72 TL
B.H:1.675,82 TL

BİRLEŞEN 8 ATM’nin 2015/1227 E.SAYILI DOSYASINDA
HARÇ BEYANI
K.H: 35,90 TL
P.H: 27,70 TL
B.H:8,20 TL
MADDİ HATANIN DÜZELTİLMESİ

22/03/2018 tarihli kısa kararın 3.maddesinde birleşen İstanbul 8 ATM’nin 2015/1227 E.sayılı dosyasının sehven yazıldığı anlaşılmakla; bu kısmın İstanbul 11 ATM’nin 2015/1240 E.sayılı dosyası olarak düzeltilmesine, 4.maddesinde İstanbul 11 ATM’nin 2015/1240 E.sayılı dosyasının sehven yazıldığı anlaşılmakla; maddi hatanın düzeltilerek bu kısmın birleşen İstanbul 8 ATM’nin 2015/1227 E.sayılı dosyası olarak HMK.nun 304 maddesinin 1.maddesi kapsamında resen düzeltilmesine oy birliği ile karar verildi.11/04/2018

Başkan

Üye

Üye

Katip