Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/548 E. 2019/1292 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/548 Esas
KARAR NO : 2019/1292

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/05/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/10/2014 tarihinde …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesi … kavşağından … ili istikametine seyir halinde iken … önüne geldiği sırada aracını durdurarak aşağı inmek için kapısını açtığı sırada aynı istikamette seyreden bisiklet sürücüsü müvekkilinin duran aracı sollamak istediği sırada … plakalı aracın açılan kapısına çarpması neticesinde yola düşmesi neticesinde yine aynı şeritten gelen … plakalı motosikletin müvekkiline çarpması neticesinde ağır bir şekilde yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sigortasının bulunmaması sebebiyle davanın … hesabına açıldığını, kaza neticesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla şimdilik 200 TL geçici ve kalıcı maluliyet tazminatının davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini 31/10/2014 tarihinde Halk sigorta tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin bulunduğunu, bu kapsamda müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, öncelikle kusur ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, acan müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, müvekkili aleyhine hüküm kurulması halinde SGK tarafından ödenen tazminta bedelinin tazminat tutarından düşülmesini, davacı tarafından trafik kazasının gerçekleşmesi neticesinde kusuru oranında indirim yapılması gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, üzerinden yapılan soruşturma kapsamında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının celp edilip incelenmesi neticesinde mahkeme ilamında; “Sanık …’ün, katılan …’e yönelik taksirle yaralamak suçundan sabit olan eylemine uyan ilgili suç nedeniyle neticeden 3.740,00tl adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ekonomik ve şahsi hali göz önünde bulundurularak sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı TCK’ nun 52/4. maddesi uyarınca birbirini takip eden birer aylık 20 eşit taksitle tahsiline taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa bildirilmesine, katılanın zararı karşılamadığından sanık hakkında CMK’nun 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz dosyası kapsamında davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK 3. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından 17/02/2017 tarihinde tanzim olunan maluliyet raporunda özetle; … oğlu 1970 doğumlu …in 31.10.2014 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde Fonksiyonel araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,iyileşme (işgöremezlik) süresinin 31.10.2014 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası kapsamında davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK İkinci Üst Kurul tarafından 29/03/2018 tarihinde tanzim olunan maluliyet raporunda özetle; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde, … oğlu 1970 doğumlu …’in 31.10.2014 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası kapsamında davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul Trafik İhtisas Daire Başkanlığı tarafından 27/05/2019 tarihinde tanzim olunan maluliyet raporunda özetle; olay mahallinde yol; bölünmüş cadde, şerit sayısı 2, genişliği 7 metre, zemin asfalt kaplama, yüzey kuru, yatay güzergah düz, düşey güzergah eğimsiz, vakit gündüz, hava ve görüş açık, mahal meskun içidir.
Kaza tespit tutanağında kaza yerindeki azami hız limitinin 70 km/h olarak işaretlendiği, kaza mahallinde 6,20 metre uzunluğunda sürüklenme ve kan izi bulunduğu, görülmüştür.
Dosyada mevcut Bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda Sürücü …’ün %60, Davacı sürücü …’in %15, Sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Dosyada mevcut Bilirkişi … ve … tarafından tanzim edilen 10/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda Sürücü …’ün %75, Davacı sürücü …’in kusursuz olduğu, Sürücü …’in %25 kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, itirazlar, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokileri, ceza mahkemesinin gerekçeli kararı, bilirkişi raporlar, tüm beyanlar incelendiğinde; yol ve mahal şartları, olayın oluş şekli, çarpma noktasının yeri dikkate alındığında aşağıdaki kanaate varılmıştır.
Mevcut bulgulara göre, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri esnasında park ettiği aracının kapısını açmadan evvel gerisinde bulunan araç trafiğini dikkate alıp kontrollüce kapısını açması gerekirken buna riayet etmediği anlaşılmakla asli kusurlu, davacı sürücü … sevk ve idaresindeki bisiklet ile seyri esnasında sağ tarafında park halinde bulunan aracın kapısını dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde açan otomobil sürücüsü sebebiyle meydana gelen kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı, sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri esnasında, park halindeki aracın açılan kapısının sadmesi ile yere düşen bisikletliye karşı manevra kabiliyeti yüksek aracı ile zamanında etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususa riayet etmediği anlaşılmakla tali kusurludur.
Sonuç olarak; sürücü …’ün %75 oranında kusurlu, davacı sürücü …’in kusursuz, sürücü …’in %25 olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla kusur bilirkişisi …’ya tevdii edilen dosyaya 16/08/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; kaza tarihinde geçerli ZMSS (Trafik) Poliçesi bulunmayan … plakalı otomobilin sürücüsü …’ün %60, … plakalı motosikletin sürücüsü …’in %25, kazada yaralanan bisiklet sürücüsü davacı …’in %15 oranlarında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 05/12/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut 15.08.2016 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ün %60 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacı bisiklet sürücüsü …’in %15 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
… Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir.
Hesaba başvurulabilecek haller, MADDE 9 – (1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a)Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c)Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç)Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d)Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir.
Adli Tıp Kurumu ile Üst Kurulu tarafından düzenlenen raporlar ile davacının iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Bu durumda davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
Dava dosyasında davacının elde ettiği ücret ve kazançları gösterir belge bulunmadığından hesaplamalar kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlere göre yapılacaktır.
Bu duruma göre davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki kazanç tutarı ile davalının %60 kusuruna isabet eden 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı aşağıdaki gibidir;
Tarihler Brüt Asgari ücret Net Asgari ücret Süre Net kazanç tutarı
31.10.2014 01.01.2015 1.134,00 TL 891,03 TL X 2 AY = 1.782,06 TL
01.01.2015 01.07.2015 1.201,50 TL 949,07 TL X 6 AY = 5.694,42 TL
01.07.2015 31.07.2015 1.273,50 TL 1.000,54 TL X 1 AY =+ 1.000,54 TL
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı 9 AY = 8.477,02 TL
Davalının %60 kusuruna isabet eden zarar tutarı(8.477,02x%60 kusur) = 5.086,21 TL
Adli Tıp Kurumu tarafından bu olayın davacıda maluliyet gerektirecek bir araz bırakmadığı belirlenmiştir. Bu durumda sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkanı bulunmamaktadır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre davalının sorumluluk üst limiti 268.000,00 TL’dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmektedir. Bu durumda;
Davacının yukarıda belirlenen geçici iş göremezlik zararı poliçe kapsamında ve limitleri içinde kalmaktadır. Dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulmuştur.
Sonuç olarak; 31.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının … plakalı araç sürücüsünün %60 kusur oranındaki sorumluluğuna dayalı olarak, davacı …’in geçici İş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 5.086,21 TL olduğu, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve teminat limiti içinde kaldığı, dava dilekçesinde dava tarihinden(20.05.2015) itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan, sürekli iş gücü kaybı (daimi iş göremezlik) nedeniyle maddi zararının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya Makine Mühendisleri …, …, … ile Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 20/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyadaki 31.10.2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde yolun kuru, asfalt, düz ve eğimsiz, iki şeritli ve 7 metre genişlikte, havanın açık, vaktin gündüz ve kaza yerinin meskûn mahal olduğu, yol kesiminde emniyet şeridi veya banketin bulunmadığı ve yol kesiminde hız limitinin ise 70 km/s olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada ayrıca kusur durumu ile ilgili olarak, … Polis Merkez Amirliğinin … Cumhuriyet Başsavcılığına düzenlenmiş olduğu 03.01.2015 tarihli bir Yazı, kazaya karışan araç sürücülerinin ve … plakalı otomobilin içerisinde yolcu olarak bulunan …’ün … Polis Merkez Amirliğinde ve Ceza Mahkemesinde alınmış ifadeleri, Sayın Mahkemeye aynı kusur bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan ve iki ayrı kusur dağılımının yapıldığı 15.08.2016 ve 10.05.2017 tarihli iki Rapor ve Adli Tıp Kurumu Tarafından düzenlenmiş olan 27.05.2019 tarihli bir Bilirkişi Heyeti Raporu bulunmaktadır.
Yapılan incelemede, 15.08.2016 tarihli ilk Bilirkişi Raporunda … plakalı otomobilin sürücüsü …’e %60, … plakalı motosikletin sürücüsü …’ e %25 ve bisikletin sürücüsü …’ e ise %15 oranında kusur verilirken, aynı bilirkişinin 10.05.2017 tarihli Bilirkişi Raporunda ise … plakalı otomobilin sürücüsü …’e %75, … plakalı motosikletin sürücüsü …’ e %25 oranında kusur verildiği ve bisikletin sürücüsü …’e ise herhangi bir kusur verilmediği, ATK tarafından düzenlenmiş olan 27.05.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise, bilirkişinin ikinci raporu olan 10.05.2017 tarihli bilirkişi raporuna iştirak edilmiştir.
Buna göre, bisikletin sürücüsü …’in yolun sağında herhangi bir emniyet şeridi veya banket bulunmadığından önünde park halinde bulunan otomobili sol tarafından ve güvenliği açısından yolun soluna da fazla taşmadan kurallara uygun bir biçimde geçtiği sırada, geçmek istediği otomobilin sol ön kapısı ani olarak açılması sonucu ön kapı kendisine ve bisikletine çarptığından ve bu esnada alacak bir tedbiri bulunmadığından, kendisine kusur verilmemesi yerinde bulunmuş ve bu sebeple de aynı bilirkişinin 10.05.2017 tarihli ikinci Bilirkişi Raporunda ve Adli Tıp Kurumu Tarafından düzenlenmiş olan 27.05.2019 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda belirtilen ve birbirleri ile aynı olan kusur dağılımına iştirak edilmesinin uygun olduğu kanaatine varılmış ve kusur oranları ve gerekçeleri ise aşağıda belirtilmiştir.
Dosyadaki belgeler incelendiğinde, … plakalı otomobilin sürücüsü …’ün, sol arka tarafından gelen bisikleti ve kendisine olan mesafesini kontrol etmeden hatalı biçimde park halindeki otomobilinin sol ön kapısını ani olarak açması sonucu, bisikletin şeridine tecavüz edip kazaya yol açtığından ve K.Y.T.K.’ nun 84 j. (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama) maddesine göre de asli kusurlu olduğundan, meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
… plakalı motosikletin sürücüsü …’ in, K.T.K.’ nun 52. maddesine göre hızını aracının yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlayıp dikkatli bulunması ve önündeki bir aracı izlerken de güvenli bir mesafe bırakması gerekirken, bu kurala riayet etmeyip önündeki bisikleti dikkatsiz ve tedbirsiz biçimde ve yakın takip etmesi sonucu, kapının ani olarak açılarak bisiklete çarpması sonucu yere düşen bisiklet sürücüsüne manevra kabiliyeti de yüksek olmasına rağmen kurtaramayıp veya duramayıp çarptığından, tali kusurlu olup meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı sürücü …’ in ise, yolun sağında herhangi bir emniyet şeridi veya banket bulunmadığından önünde park halinde bulunan otomobili sol tarafından ve güvenliği açısından yolun soluna da fazla taşmadan kurallara uygun bir biçimde geçtiği sırada, geçmek istediği otomobilin sol ön kapısı ani olarak açılması sonucu ön kapı kendisine ve bisikletine çarptığından ve bu esnada alacak bir tedbiri bulunmadığından, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru görülmemiştir.
… plakalı otomobilin sürücüsü …’ün, meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosikletin sürücüsü …’ in, meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ in ise, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru görülmemiştir.
Her ne kadar tarafımca tanzim olunan 05.12.2018 tarihli raporda davacının maddi zararı belirlenmiş ise de; işbu raporda değişen kusur durumuna göre davacının maddi zararı yeniden belirlenerek takdire sunulacaktır.
Kusur değerlendirmesinde, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ün %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacı bisiklet sürücüsü …’in kusursuz olduğu belirlenmiştir.
… Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir.
Hesaba başvurulabilecek haller, MADDE 9 – (1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak; sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için, sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir.
Her ne kadar davacı tarafından dava konusu edilen … plakalı aracın Halk Sigorta tarafından sigortalandığı belirtilerek poliçe sureti ibraz edilmiş ise de; ibraz edilen poliçenin tahakkuk bilgisinde iptal edildiği ibaresi bulunmaktadır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 12.03.2019 tarihli yazısı ile de … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda;
Davacı tarafından … plakalı aracın kusuruna dayalı olarak … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile ayrı bir dava açılmış olması ve işbu davada sadece … plakalı araç sürücüsünün kusuruna dayalı olarak talepte bulunulması nedeniyle; … Hesabı Yönetmeliğine göre davacı, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı … Hesabından maddi tazminat talebinde bulunabileceğinden işbu raporda davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre zarar tutarı belirlenerek Sayın Mahkemenin takdirine sunulacaktır.
Adli Tıp Kurumu ile Üst Kurulu tarafından düzenlenen raporlar ile davacının iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Bu durumda davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır. Dava dosyasında davacının elde ettiği ücret ve kazançları gösterir belge bulunmadığından hesaplamalar kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlere göre yapılacaktır.
Bu duruma göre davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki kazanç tutarı ile davalının %75 kusuruna isabet eden 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı aşağıdaki gibidir;
Tarihler Brüt Asgari ücret Net Asgari ücret Süre Net kazanç tutarı
31.10.2014 01.01.2015 1.134,00 TL 891,03 TL X 2 AY = 1.782,06 TL
01.01.2015 01.07.2015 1.201,50 TL 949,07 TL X 6 AY = 5.694,42 TL
01.07.2015 31.07.2015 1.273,50 TL 1.000,54 TL X 1 AY = + 1.000,54 TL
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı 9 AY 8.477,02 TL
Davalının %75 kusuruna isabet eden zarar tutarı (8.477,02x%75 kusur) 6.357,76 TL
Adli Tıp Kurumu tarafından bu olayın davacıda maluliyet gerektirecek bir araz bırakmadığı belirlenmiştir. Bu durumda sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkanı bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının 31.10.2014 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı aracın yanında bisikleti ile geçerken bu araç sürücüsünün aracın kapısını aniden açması neticesinde davacının … plakalı aracın açılan kapısına çarpması ve yere düşmesi, arkasından dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletin kendisine çarpması neticesinde malul kalmasına dayalı olarak olay tarihinde trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı araçla ilgili olarak … hesabına açmış olduğu kalıcı ve geçici maluliyete dayalı tazminat davasıdır.
Dava konusu kazanın, 31/10/2014 tarihinde saat 14:00 sıralarında Sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … Caddesini takiben … yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan … önünde yolun sağında durup aracının sol ön kapısının açtığı esnada aracının açılan kapısına aynı istikamette gerisinden gelen davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki bisiklet ile çarpıp düştüğü, akabinde yine aynı istikamette gerisinden gelen Sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile yere düşüp bisiklet sürücüsüne çarpması sonucu sürüklenmesi ile neticesinde davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Dosya kapsamında en son alınan 29/03/2018 ATK 2. Üst Kurulu raporuna göre, davacının maluliyeti gerektirecek düzeyde arazı olmadığından dolayı maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu anlaşılmıştır.
Kusura ilişkin olarak dosya kapsamına alınan ilk raporda …’ün % 60, …’in % 25 ve …’in % 15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, itiraz üzerine alınan 27/05/2019 tarihli ATK raporuna göre Sürücü …’ün % 75, …’in % 25 ve davacı sürücü …’in kusursuz olduğunun tespit edilmesi üzerine iki rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle çelişkinin giderilmesi için alınan 26/07/2019 tarihli İTÜ Makine Mühendisleri üçlü bilirkişi raporuna göre Sürücü …’ün % 75, …’in % 25 ve davacı sürücü …’in kusursuz olduğu belirlendiğinden bu oranlara göre hüküm verilmiştir.
Davacı tarafından dava konusu edilen … plakalı aracın … Sigorta tarafından sigortalandığı belirtilerek poliçe sureti ibraz edilmiş ise de ibraz edilen poliçenin tahakkuk bilgisinde iptal edildiği Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 12.03.2019 tarihli yazısı ile de … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından … plakalı aracın kusuruna dayalı olarak … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile ayrı bir dava açılmış olması ve işbu davada sadece … plakalı araç sürücüsünün kusuruna dayalı olarak talepte bulunulması nedeniyle … Hesabı Yönetmeliğine göre davacı, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı … Hesabından maddi tazminat talebinde bulunabileceğinden iş bu davada davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre zarar tutarının hesaplanması gerekmiştir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre davalının sorumluluk üst limiti 268.000,00 TL’dır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmektedir. Bu durumda davacının yukarıda belirlenen geçici iş göremezlik zararı poliçe kapsamında ve limitleri içinde kaldığından ve dava dilekçesinde ve bedel artırım dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğundan dava tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
31.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı otomobilin sürücüsü …’ün meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosikletin dava dışı sürücüsü …’in, meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in ise meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun görülmediği, davalının … plakalı araç sürücüsünün %75 kusur oranındaki sorumluluğuna dayalı olarak, davacı …’in geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 6.357,76 TL olduğu, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve teminat limiti içinde kaldığı, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan sürekli iş gücü kaybı (daimi iş göremezlik) nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı hükme elverişli 26/07/2019 tarihli hükme elverişli aktüer bilirkişi raporundan anlaşılmış ise de davacı tarafça geçici iş göremezlik yönünden 2.119,00 TL üzerinden bedel artırım dilekçesi verildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktar üzerinden davanın kabulü ile 2.119,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 2.119,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 144,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL + 45,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 72,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 72,05 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç, 45,00 TL ıslah harcı ile 3.272,50 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.417,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.119,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 11/12/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”