Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/527 E. 2018/999 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/382 Esas
KARAR NO : 2018/1001

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2014
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davası İstanbul 16. Hukuk Mahkemesinin 2014/37 esas, 2015/29 karar sayılı 27/01/2015 tarihli kararı gereğince verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevdii edilmekle yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Genel Müdürlüğünün açmış olduğu ihale sonucu … Genel Müdürlük Merkez Bina ve Bağlı Birimle temizlik hizmeti alımı işini 01/06/2010-31/12/2011 tarihleri arası taşeron şirket olarak … Tic Ltd Şti ile birlikte ortak girişim olarak 17/06/2010 başlangıç tarihli Hizmet Alımlarına ait sözleşme ile üstlendiğini, davalı … Genel Müdürlüünde müvekkil şirkete bağlı olarak çalışan … şirketin taşeron firma olarak hizmet verdiği davalı işyerinde temizlik ve diğer hizmet işlerinde özürlü kadrosunda 24/06/2010 tarihinde çalışmaya başladığı ve 31/12/2011 tarihinde emekli olmak için iş aktini fesh ettiğini, emeklilik nedeni ile istifa eden personel … tarafından 11/04/2012 tarihinde müvekkil şirket ve davalılar aleyhine … 16. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve karara çıktığı, tazminat ödenmesine karar verildiği, mahkeme ilamı … vekili tarafından icraya konularak ilamlı takip yapıldığı ve şirketin alacaklı olduğu İstanbul üniversitesi rektörlüğüne 1. Haciz ihbarnamesi gönderildiği, işçilik alacakları ödenen … müvekkil şirketin söz konusu işyerinde taşeron şirket olarak işe başlamasından çok önceki bir tarihte asıl işveren davalı … Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, müvekkil şirketin kendisine ait olmayan dönemlere ilişkin olarak ödemiş olduğu tazminat bedellerinin bilirkişi marifeti ile hesaplanarak hesaplanan bedeli davalılardan tahsiline ve müvekkil şirkete geri ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, yargıtay yerleşik içtihatlarında da personelin bünyesinde çalıştığı son işverenin, işçilik haklarını ödedikten sonra önceki işverenlere rücu etme hakkının bulunduğu hususunun düzenlendiğini, müvekkil şirket ilgili personelin kendisinden önce asıl işveren nezdinde ve diğer alt işverenler nezdinde çalışmış olduğu süreleri dahil olmak üzere hak etmiş olduğu tüm işçilik alacaklarını ödediğini, müvekkil şirketin sorumlu olmadığı halde dava konusu işçiye ödemiş olduğu bedellerin hesaplanarak müvekkil şirkete ödenmesinin gerektiği tüm bu nedenlerle davalıların sorumlu olduğu miktarın hesaplanarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … 16. İş Mahkemesinin 2013/343-315 sayılı ilamı ille müvekkili …’ye kararın henüz tebliğ edilmediğini ve kararın kesinleşmediğini, dolayısıyla alacak kalemlerinden sorumluluk kesin hüküm haline henüz gelmediğini, bu itibarla davalı tarafların sorumlulukların ve davacı işçi alacaklarının kesin bir şekilde netleşmesi bakımından kararın kesinleştirilmesinin beklenilmesinin gerektiği, davacının sorumlu olduğu işçi alacağı dışındaki miktarı talep etmesi ve müvekkili İSKİ’nin de asıl işveren olmaması ve ödemek zorunda kalacağı miktarlar nedeniyle diğer davalılara rücu hakkı bulunması sebebiyle davacı … Ltd. Şti.nin rücuen alacaklarının diğer davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ekonomisi yönünden elzem görülmesi gerektiği, İş Mahkemesi davasında asıl sorumluluğun işçinin işverenleri … ve … şirketlerinde olduğu belirlendiğinden müvekkili …’nin rücuen sorumlu tutulması halinde diğer davalılara sorumlulukları oranında rücu etmesi gerektiği ve diğer davalı … ve … şirketlerinin de sorumlu tutulmaları gerektiğinden müvekkil şirket yönünden açılan davanın reddinin gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin ve davanın tüm taraflarının tacir olduğu, dava konusunun … Genel Müdürlüğüne verilen hizmet çerçevesinde ve iş yerini devredn şirketlerde çalışan işçinin alacaklarından kaynaklandığını, bu nedenlerle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu alacağın İstanbul Anadolu İş Mahkemesince verilen ilamından kaynaklandığını, kararın da temyiz edildiğini ve Yargıtay aşamasında olduğunu, mahkeme ilamında müvekkil şirketin belirtilen miktarlarla sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının davasında talep edilen diğer alacaklar yönünden müvekkil şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu alacaklar yönünden…’nin sorumlu olduğunu, müvekkil şirket yönünden açılan haksız davanın reddinin gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkil şirket ve davanın tüm taraflarının tacir olduğu, bu nedenle görev yönünden görev itirazında bulunduklarını, davaya konu alacak İstanbul Anadolu 16.İş Mahkemesince verilen ilamdan kaynaklandığını, kararın temyiz edildiği ve Yargıtay aşamasında olduğu, davaya konu alacak talebinin ortadan kalkacağı, davanın konusuz kalacağı, ortada kesinleşmiş bir mahkeme ilamına dayanılarak yapılmış ödemeden bahsetmenin olanaksız olduğunu, taraflar arasındaki ihale sözleşmesinde işçilere ödenecek işçilik alacaklarının tamamından müvekkil şirketin sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığını, müvekkil şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamınca değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Mali Müşavir …’na tevdii edilen dosyaya 22/11/2017 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dava dışı davacı … vekili tarafından 11.04.2003 tarihinde davalı … Şubesinde temizlik ve diğer hizmet işlerinde özürlü kadrosunda işe başladığının 31.12.2011 tarihine kadar çalıştığını, diğer davalılar olan … .Tic. Ltd. Şti., … Sosyal Hiz. San Ve Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ile … arasında, asıl işveren- alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili iş akdi emeklilik nedeniyle sona erdirmesine rağmen kıdem tazminatı ve yaptığı fazla mesai karşılıklarının ödenmediği iddiası ile anılan firma ve davacı şirket aleyhine …. 16. İş Mah. … E sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, yargılama sonucu 12.07.2013- 2013/315 K sayılı ilamı ile davanın davacı şirket tarafından kabulüne diğer davalı firma hakkında ise husumet yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
… 16. İş Mahkemesi 2013/343 Esas sayılı dosya 12.07.2013 tarihi 2013/315 sayılı kararda; 13.483,35 TL net kıdem tazminatının iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hesaplanan kıdem tazminatının 1.533,18 TL sinden önceki işveren …, 7.196,81 TL sinden önceki işveren … in sorumlu olduğu, 6.837,92 TL net fazla mesai ücret alacağından bir işçinin çalıştığı süre boyunca aynı şekilde fazla mesai yapmasının hastalık, mazeret, izin ve benzeri sebeplerle hayatın olağan akışına aykırı olduğundan takdiren % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle tespit olunan 4.786,54 TL fazla mesai ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılar … ve … şirketlerinden alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, reddedilen miktarın bir kısmı hakkaniyete göre reddedildiğinden bu miktar yönünden davalılar lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına, alınması gereken 1.248,016 TL harçtan, peşin yatırılan ve tamamlanan harcın mahsubu ile bakiye 1.244,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı hakkında adli muzaheret kararı verildiğinden, davacının bu dava için yapmış olduğu 104,00 TL tebligat ve müzekkere, 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 404,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 355,52 TL si ile davacı tarafından yatırılan 48,90 TL Harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hâzineye gelir kaydına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.Tarifesi gereğince 2.192,39 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın dosyada bulunan ve harcanmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine, davalı tarafların dosyada bulunan ve harcanmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine dair karar verilmiştir.
… 16. İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya 12.07.2013 tarihi 2013/315 sayılı karara karşı …. Ltd. Şti., .. Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ile … Yargıtay da temyiz yoluna gidilmediği tespit edilmiştir.
Dava dışı … tarafından 02.09.2013 tarihinde … 13. İcra Müdürlüğü 2013/9108 sayılı dosya ile icra takibinde bulunduğu, davacı … Ltd. Şti. tarafında 18.12.2013 tarihinde … sıra numaralı tahsilat makbuzu ile 25.505,00 TL … 13. İcra Müdürlüğü … sayılı icra dosyasına ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
… 13. İcra Müdürlüğü … sayılı icra dosyasında talep edilen 2.192,39 TL Vekâlet Ücreti, 13.483,35 TL Kıdem Tazminatı, 2.031,37 TL İşlenmiş Faiz, 4.786,54 TL Fazlaya Mesai, 800,99 TL İşlenmiş Faiz olmak üzere toplam 23.294,64 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekâlet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa (6.978,93 TL %12 yıllık, 13.483,35 TL %9 yıllık)faiz ile tahsili emridir.
.. 16. İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya 12.07.2013 tarihi 2013/315 sayılı kararda; … Tic. Ltd. Şti. Yönünden; 548.9 TL Vekâlet Ücreti, 1.533,18 TL Kıdem Tazminatı, 230,99 TL İşlenmiş Faiz, 2.393.27 TL Fazlaya Mesai, 400,49 TL İşlenmiş Faiz, 265,30 TL İcra Takip Tarihinden Ödeme Tarihine Kadar İşlenmiş Faizden oluşan toplam 5.371.32 TL tutarındaki alacağı … şirketinin ödemesi gerektiği, … Ltd. Şti. Yönünden 548.9 TL Vekâlet Ücreti, 7.196,81 TL Kıdem Tazminatı, 1.084,25 TL İşlenmiş Faiz,2.393.27 TL Fazlaya Mesai, 400,49 TL İşlenmiş Faiz, 603,91 TL İcra Takip Tarihinden Ödeme Tarihine Kadar İşlenmiş Faizden oluşan toplam 12.226.32 TL Tutarındaki alacağı … şirketinin ödemesi gerektiği, … yönünden 548.9 TL Vekâlet Ücreti, 2.376.68 TL Kıdem Tazminatı, 358.8 TL İşlenmiş Faiz, 170.57 TL İcra Takip Tarihinden Ödeme Tarihine Kadar İşlenmiş Faizden oluşan toplam 3.453.42 TL Tutarındaki alacağı … ödemesi gerektiği, …Tic. Ltd. Şti. Yönünden; 548.9 TL Vekâlet Ücreti, 2.376.68 TL Kıdem Tazminatı, 358.9 TL İşlenmiş Faiz, 170.57 TL İcra Takip Tarihinden Ödeme Tarihine Kadar İşlenmiş Faizden oluşan toplam 3.453.42 TL Tutarındaki toplam alacağı … ödemesi gerektiği, davacı, davalı … Tic. Ltd. Şti. S.371,32 TL, … Tic. Ltd. Şti. 12.226,82 TL ve … den 3.4-53,4-2 TL T.C. … 16. İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına 18.12.2013 tarihinde yapmış olduğu 24.505,00 TL den dolayı toplam 21.051,56 TL alacaklı olduğu, davacı taraf ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talep ettiği, buna rağmen dava konusu alacala ilgili dava dosyasında karşılıklı bir mutabakat ve anlaşma bulunmadığından dolayı yasal faiz üzerinde hesaplama yapılmış olup, bu kapsamda Ödeme tarihinin 18.12.2013, dava tarihinin 23.01.2014, yasal faiz oranının % 9 bu kapsamda yapılan hesaplama neticesinde … Tic. Ltd. Şti. 5.371,32 TL, Yasal Faiz miktarının 48,34 TL olduğu, davacı şirket tarafından zorunlu olarak ödenen toplam 5.371,32 TL anapara ve 48,34 TL faiz olmak üzere toplam 5.410,66 TL’nın dava açma tarihi 23.01.2014 itibari ile davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, … Sosyal Hizmetler Tic. Ltd. Şti. 12.226,82 TL’ye % 9 oranında faiz işletilmek suretiyle 110,04 TL olduğu, davacı şirket tarafından zorunlu olarak ödenen toplam 12.226,82 anapara ile 110,04 TL faiz olmak üzere toplam 12.336,86 TL’nin dava açma taribi 23.01.20 14 itibari ile davalı … Tic. Ltd. Şti tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, İSKİ den 3.453,42 TL, yasal Faiz miktarının %9 bu kapsamda yapılan hesaplama neticesinde 31,08 TL olmak üzere toplam 3.484,50 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya hesap uzmanları … ile …’a tevdii edilen dosyaya 21/06/2018 tarihli bilirkişi bilirkişi raporunda özetle; çalışan tarafından İş Mahkemesinde açılan dava sonucu 4857 Sayılı tş Yasası kapsamında verilen karardaki sorumluluk hali tarafların işçilere karşı olan sorumluluğunu düzenlendiği, taraflar arasındaki hukuki ihtilaf İş Yasasından kaynaklanmadığından iş yasası hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı, aynı şekilde işçi ile işveren arasındaki ihtilaflara bakan Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Daireleri tarafından verilen emsal kararlarında somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığı, Yargıtay kararlarına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre, sözleşmede hüküm bulunmaması halinde ise genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, dava dosyasında taraflar arasında imzalanmış sözleşmeleri gösterir bir belge bulunmadığı, bu durumda sözleşme hükümlerine olayın çözümü mümkün gözükmediği, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 167’nci maddesine göre “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı olduğu, bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak yapı oranında rücu edebileceği, borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdür. ” demektedir.
Yargıtay 13,Hukuk Dairesinin 2012/6314 E, 10/05/2012 tarihli kararında özetle; “…Sözleşmelerin diğer hükümleri incelendiğinde, davacı Bakanlığın çalıştırılacak işçilerle ilgin işe başlama, çalışma koşullan, denetleme, mali haklarının ödenmesiyle ilgili denetim ve kontrolün tamamen elinde bulundurduğu ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akillerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Dairemizce aynı nitelikteki sözleşmeden kaynaklanan ve işçilerin iş mahkemesinde açtığı benzeri davalarda, işveren kurumla yükleniciler arasında sözleşmelerin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmayıp muvazaajjkluğu sonucuna varılmış ve benzeri kararlar dereoattan geçerek kesinleşmiştir. Hal böyle olunca tacir olan davalının çalıştırdıktan işçilerin fîlll İşçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacı Bakanlığın da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yan yanya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bu konuda emsal nitelikteki 12.05.2015 gun, 2014/18802 E. ve 2015/15117 K. sayılı kararma göre “…Her ne kadar mahkemece davalılardan şirketlerindeki çalışmalarının, bir yıldan az bir süre olması nedeniyle rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkmdaki davanın reddine karar verilmişse de, az yukarda da belirtildiği gibi dava. Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gereken asıl işverenin alt işverenlere karşı açmış olduğu rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, olayda İş hukuku mevzuatı hükümleri esas alınamaz. Dava konusu uyuşmazlığın, borçlar hukuku kapsamında, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, dava dışı işçinin, her bir davalı nezdînde çalıştığı dönem itibariyle davacının davalılara rücu edebileceği miktarlar ayrı ayrı belirlenerek, her bir davalının kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere sorumluluklarına karar verilmesi gereklidir. Bu sürenin bir yıldan az olması da, aşıl işverenin alt işverene karşı, işçinin kendi nezdinde çalıştığı dönem itibariyle rücuen tazminat isteminde bulunmasına engel değildir. ” şeklinde görüş bildirilmiştir.
4857 Sayılı İş Kanununun 59. maddesine göre, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte muaccel hale gelen ve işçinin son ücreti üzerinden hesaplanan yıllık izin ücretinden son alt işveren ve asıl işveren müştereken ve tnüteselsilen sorumlu olduğu, devreden alt işverenler sorumlu olmadığı halde; Yargıtay’ın bu konudaki oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarında iç ilişkide yıllık izin ücretinden devreden alt işverenlerin de dönemleri 1 yıldan kısa sürse dahi kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, davacı ile … dışındaki diğer davalılar arasında sözleşme bulunmadığından anılan davalıların bir birine karşı sorumluluğunun genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, davalı …’nin sorumluluğu diğer davalıları etkilediği, asıl işverenin taşeronlar aleyhine açtığı benzer davalarda Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin ödemelerin tamamının rücu edilebileceği yönünde kararlaRI bulunduğu gibi aynı gerekçelerle ödenen tutarın yansının rücu edilebileceği ilişkin kararlan da mevcut olduğu, Birinci Seçenekte; Taşeronların …’ye karşı ödemenin tamamından sorumlu olması halinde davalı …’nin işbu dava kapsamında bir sorumluluğu bulunmayacak ve ödemenin tamamı üzerinden her bir taşeron kendi çalışma dönemine isabet eden kısmı ile sorumlu olacaktır. İkinci seçenekte ise; Taşeronlann … ve karşı ödemenin yansından diğer bir ifade ile ödemenin yansından asıl işveren …’nin sorumlu olacağının kabulü halinde ise; ödemenin yansı üzerinden her bir taşeron kendi çalışma dönemine isabet eden kısmı ile sorumlu olacaktır. Bu kapsamda; ödemenin tamamıdan taşeronların kendi çalışma dönemlerine göre sorumlu olacağı, ödemenin yarısından asıl işveren …’nin, diğer yarısından ise taşeronlann kendi çalışma dönemlerine göre sorumlu olacağı esasına göre alacak tutarları ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği, davanın konusu, davacı son işveren tarafından, davalı İSKİ asıl işverenliğinde ve diğer davalı alt işverenler nezdinde çalışana ödenen kıdem tazminatı ile fazla mesai alacağından kaynaklandığı, kıdem tazminatı tüm çalışma süresi dikkate alınarak işçinin son ücretine göre belirlendiği, işçinin her bir alt işveren nezdinde geçen çalışma sürelerinin tamamı kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmakta ve alacak tutarına etki ettiği, bu durumda da sonuç çalışmaya bağlı olarak biriken borcun ve ferilerinin her bir alt işverenin toplam çalışma süresinin kendi dönemlerinde geçen çalışmaya orantılanması suretiyle sorumluluğu ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği, fazla mesai bakımından ise zamanaşımı itirazları dikkate alınarak ve hakkaniyet indirimi yapılarak 27.06.2007-10.12.2009 tarihleri arası çalışma dönemi için hüküm kurulduğu, bu kapsamda fazla mesai alacağı bakımından söz konusu dönemde yüklenici olanların sorumluluğu belirleneceği, yargılama ve icra giderleri bakımından ise kıdem tazminatına esas tüm çalışma süresine göre tarafların sorumlulukları belirleneceği, Anadolu 16. İş Mahkemesinde açılan davada alacak hesabına esas alınan dönemler ile bu dönemdeki alt işverenler ve bunların nezdinde geçen çalışma süreleri yönünden; çalışan işçinin kıdem tazminatı alacak hesabına konu edilen 11.04.2003-31.12.2011, tarihleri arası geçen 8 yıl, 8 ay, 20 gün1ük dönemde alt işverenleri ile bunlar nezdinde geçen çalışma sürelerinin toplamda 3574 gün olduğu, çalışan işçinin fazla mesai alacağına konu olan 27.06.2007-10.12.2009 tarihleri arası geçen dönemdeki alt işverenler ile bunlar nezdinde geçen çalışma sürelerinin 883 gün olduğu, İcra dosyası ile davacıdan cebri icra yolu ile 24.505,00 TL tahsilat yapıldığı, icra dosya borcuna karşılık ayrıca davalı … tarafından haricen 5.000,00 TL ödendiği, alacak hesabının ise 15.514,72 TL Kıdem tazminatı ve işlemiş faizi, 5.587,53 TL Fazla mesai ve işlemiş faizi, 8.402.75 TLYargılama ve icra giderlerindin oluşan toplam 29.505,00 TL olduğu, toplam çalışma süresi üzerinden hesaba esas alınacak alacak tutan toplamının 23.917,47 TL’ye tekabül ettiği, 5.587,53 TL’lik kısmı ise fazla mesai süresine isabet ettiği, birinci seçenekte, taşeronların, …’ye karşı ödemenin tamamından sorumlu olması halinde davalı …’nin işbu dava kapsamında bir sorumluluğu bulunmayacağı, davacı tarafından yapılan ödemenin 9.711,71 TL, lık kısmından dava dışı diğer taşeronlar, 3.305,89 TL.lık kısmından davalı … Şirketi, … ödemesi düşüldükten sonra geriye kalan 7.320,98 TL lık kısmından ise … Şirketi sorumlu olacağı, davacı ödemesinden geriye kalan 4.166,51 TL’lik kısmı ise davacının sorumluluğunda kalacağı, İkinci Seçenekte ise taşeronların …’ye karşı ödemenin yansından diğer bir ifade ile ödemenin yansından asıl işveren …’nin sorumlu olacağının kabulü halinde ise; davacı tarafından yapılan ödemenin 4.855,85 TL.lık kısmından dava dışı diğer taşeronlar, 1.652,90 TL.lık kısmından davalı … Şirketi, … ödemesi düşüldükten sonra geriye kalan 1.160,49 TL lık kısmından ise … Şirketi sorumlu olacağı, davacı ödemesinden 2.083,26 TL lık kısmı ise davacının sorumluluğunda kalacağı, davalı … ise davacının ödediği toplam 24.505,00 TL’nin 14.752,50 TL’lik kısmından sorumlu olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin kendisine ait olmayan dönemler için dava dışı işçiye ödemiş olduğu tazminat bedellerinin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dosyamız arasına alınan hüküm kurmaya elverişli 17/06/2018 tarihli iş mevzuatı hesap uzmanları tarafından dosyaya sunulan bilirkişi heyet raporuna göre taraflar arasında sözleşme bulunmadığından ikinci seçeneğe göre bilirkişilerce yapılan hesaplama hükmü esas alınmış olup, TBK.’nın 167. Mad. Gereğince aksi kararlaştırılmadığı sürece ve borçlular arasında hukuki ilişkiden anlaşılmadıkça borçluların alacaklıya yaptıkları ifadan birbirlerine karşı eşit paylarla sorumlu olduğu belirtilmiştir. Yine 4857 iş kanununun 59. Maddesi göre işçinin son ücretine göre hesaplanan yıllık izin ücretinden son alt işveren ve asıl işverenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, devreden alt işverenlerin sorumlu olmadığı halde iç ilişkideki rucü ilişkisinde yıllık izin ücretinden devreden alt iş verenlerinde kendi dönemleriyle sınırlı olarak sorumlu olduğu, (Y. 13. HD, 16/11/2015 T. 2015/25618-33180) davacı ile … dışında diğer davalılar arasında sözleşme bulunmadığından anılan davalıların birbirlerine karşı sorumluluğunun genel hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, ödemenin yarısından asıl işveren … nin sorumlu olacağı ve kabulü göre ödemenin yarısı üzerinden her bir taşeronun kendi çalışma dönemine isabet eden kısmı ile sorumlu olacağı dikkate alınarak hazırlanan rapor sonucunda taşeronların davacı tarafından yapılan 4.855,85 TL kısmından dava dışı diğer taşeronlar, 1.652,90 TL lik kısmından davalı … Şirketi, Davalı … ödemesi düşüldükten sonra geriye kalan 1.160,49 TL lik kısımdan ise davalı … şirketinin sorumlu olacağı kalan 2.083,26 TL lik kısımdan ise davacının sorumlu olacağı, davalı … nin ise davacının ödediği toplam 24.505,00 TL nin 14.752,50 TL sinden sorumlu olacağı anlaşılmakla davacı tarafından harca esas miktar itibariyle ve taleple bağlılık ilkesi gereğince bilirkişi raporunun ikinci seçeneğine göre hesaplanan miktarların oranlama yapılmak suretiyle davalıların sorumlu olacakları miktarların hesaplanması neticesinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 15.000,00 TL’nin davalılardan 18.12.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen (12.186,61 TL’sinden davalı …, 1.652,90 TL’sinden davalı … Tic. Ltd. Şti. ve 1.160,49 TL’sinden …sorumlu olmak kaydı ile) tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 768,45 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … bakiye harcın 576,27 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Tic. Ltd. Şti. Bakiye harcın 79,27 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Hiz. Ltd. Şti. bakiye harcın 112,91 TL sorumlu olmak kaydı)
3-Davacı tarafından yatırılan 256,20 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … harcın 208,15 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Tic. Ltd. Şti. harcın 19,82 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Hiz. Ltd. Şti. harcın 28,23 TL sinden sorumlu olmak kaydı)
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 750,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … yargılama giderinin 609,33 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Tic. Ltd. Şti. Yargılama giderinin 58,02 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Hiz. Ltd. Şti. Yargılama giderinin 82,65 TL sinden sorumlu olmak kaydı)
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … vekalet ücretinden 1.765,80 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Tic. Ltd. Şti. Vekalet ücretinden 174,40 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Hiz. Ltd. Şti. Vekalet ücretinden 239,80 TL sorumlu olmak kaydı)
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … Tic. Ltd. Şti. İle davalı … Hiz. Ltd. Şti. Vekillerinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”