Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/516 E. 2019/997 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/516 Esas
KARAR NO : 2019/997

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 02.12.2013 tarihinde … yönetimindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada geçirdiği kazada sonucu yaralanıp malul olduğunu, kazaya karışan aracı kullanan sürücü …’m kazada kusurlu olduğunu, buna ilişkin kaza tutanağının ve … C. Başsavcılığının … Soruşturma no.lu dosyasının ekte sunulduğunu, kazada davacının yolcu olduğunu ve kusursuz olduğunu, … plakalı aracın davalı şirkete … no.lu ve 2013/2014 vadeli poliçe ile davalı şirkete ZMM Trafik sigortalı olduğunu, davalının maddi zarardan sorumlu olduğunu, kazadan sonra davacının yaralandığını ve kalıcı cismani zarara uğradığını, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin raporuna göre % 76 oranında malul kaldığını, davacının kazada ağır yaralandığını, başkasının gözetimine muhtaç hale geldiğini, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirtmiş ve davacının bakım giderleri konusunda aktüer hesaplama yapılarak tespit edilecek zarara ilişkin şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kaza nedeniyle oluşan zararları yönünden davalı şirketçe inceleme yaptırıldığını, davacının kaza nedeniyle 112.348,00 TL zararının oluştuğunun tespit edildiğini ve … 25. Noterliğinin … tarihli ve … sayılı temliknamesine dayalı olarak temlik alacaklısı olan dava dışı …’un vekili Av. …’nün hesabına ödendiğini, alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. Kişiye geçeceğini, böylece devralanın daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap edeceğini, bunun üzerinde tasarruf yetkisi kazanacağım, temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi kalmadığından bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukuki işlem yapmasının mümkün olmadığını, bu durumda temlik işlemi ile temlik edenin borç ilişkisinden çıkacağını ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan 3. kişiye geçeceğini, alacakla ilgili her türlü dava açma, takip yapma gibi hukuki işlemlerin 3. kişi tarafından yapılacağını, bu nedenle davacının dava açma yetkisinin olmadığım ve aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının kaza geçirdiği aracın ticari olmadığım ve taşımanın hatır taşıması olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, genellikle hatır için taşmanın, sürücünün içki içmesine veya hız yapmasına engel olmaması, içkili olduğunu bilerek taşıta binmesi durumunda kusura katılımın söz konusu olduğunu, olayda sürücünün hızlı olduğunun tutanakla tespit edildiğini, davacı kusura katılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından indirim yapılmadan 112.348,00 TL ödendiğini, davacının tüm zararı karşılandığından davanın reddinin gerektiğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ticari avans faizi istediğini, ancak Yargıtay kararlarına göre yasal faiz olması gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli kamu adına kavuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir.
İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından 21/05/2018 tarihinde tanzim olunan maluliyet raporunda özetle; mevcut belgeler göre, … oğlu 1979 doğumlu …’ın 02/12/2013 tarihinde maruz kalmış olduğu trafik kazasına yaralanması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 15. maddesi hükümlerine göre başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay süreyle bir başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makina Mühendisi …’a tevdii edilen dosyaya 13/02/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; sürücü … ifadesinde, … plakalı motosikletiyle seyrederken yoldaki kasise hızlı girmemek için fren yaptığını, aracının arka tekerleğinin kaydığım ve direksiyon hakimiyetini kaybedip devrildiğini, arkasında oturan yolcu Muharrem Yılmaz’ın düştüğünü ve ileri fırladığını, hızının 40-50 Km/saat olduğunu, motorun kendilerini 1 m ileriye fırlattığını belirtmiştir.
Tutanağa göre sürücü ve yolcunun koruma başlığı (kaskı) takılıdır.
Müşteki … ifadesinde, 02.12.2013 günü 22.30 sıralarında arkadaşı … yönetimindeki … plakalı motosikletle birlikte …’da çay içtikten sonra geri giderken kasisi görünce fren yaptığını motorun kaymaya başladığını, motorun üzerinden yere yatması sonucu düştüklerini, o esnada düşmenin şiddetiyle bayıldığını, kazayla ilgili başka bir şey hatırlamadığını belirtmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre, hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak Madde 52 – Sürücüler; kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere şirerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin seçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, eörüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.
Dava konusu olayda sürücü …, yönetimindeki motosikletiyle seyrederken, dikkatsiz, tedbirsiz, dalgın araç kullanmış, aracının hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlamamış, havanın yağışlı, zeminin ıslak ve kaygan olduğunu dikkate alarak daha düşük süratle ve daha dikkatli seyretmesi gerekirken bu kurallara uymamış, yoldaki kasise çarpmamak için aniden frey yapmış ve aracının kaymasına ve devrilmesine neden olmuştur. Bu nedenle dava konusu olayın meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı aracın sürücüsü … % 100 oranında tam kusurludur.
Davacı … araçta yolcu olduğundan ve kask taktığından, ayrıca Tutanakta A2 sınıfı ehliyeti olduğu belirtilen sürücünün hızı konusunda bir müdahalede bulunması mümkün olmadığından olayda kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut değildir. Dava konusu kazanın meydana gelişinde başka kişi veya kuruluşlara yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut değildir.
Sonuç olarak; dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın % 100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı …’a yüklenebilecek bir kusur oranının mevcut olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 04/12/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dava dilekçesinde geçici bakıcı giderinin talep edilip edilmediği anlaşılamadığından talep konusundaki takdir Mahkemeye ait olmak üzere değerlendirme ve hesaplama yapıldığı, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 9.723,38 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 21.05.2015 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazları ile yeni yasa kapsamında ATK dan aldırılan maluliyet raporu kapsamında aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 24/04/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut 12.12.2016 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde; davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu durumda işbu raporda davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılacaktır.
Davacı tarafından … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile açılan davada alınan 27.11.2017 tarihli hesap raporunda davacının %38,2 maluliyet oranına göre uğradığı sürekli iş gücü kaybı zararı ile 9 aylık geçici iş göremezlik dönemine ilişkin maddi zararı hesaplanmış, bakıcı gideri zararına ilişkin bir hesaplama yapılmamıştır.
Dava dilekçesinin sonuç bölümünde sadece bakım gideri tazminatı talep edilmiş olmakla işbu raporda sadece bakıcı gideri zararına ilişkin hesaplama yapılarak takdire sunulacaktır.
Adli Tıp Kurumunun 30.10.2017 tarihli raporu ile bu olay sonucu davacının %38,2 oranında malul kaldığı ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından daha sonra düzenlenen 21.05.2018 (09.05.2018) tarihli raporda ise davacının sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay süreyle bir başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği belirlenmiştir. Bu durumda Adli Tıp Kurumunun 21.05.2018 tarihli raporu dikkate alınarak işbu raporda 3 aylık süre için bakıcı gideri zararı hesaplanacaktır.
Kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında, bu dönemdeki Yargıtay kararlarında özetle; bakım giderinin hesaplanmasında kazalının kendisine kural olarak asgari ücretle baktırabileceğinin üstün olasılık dahilinde olduğu, buna göre aynen maddi zarar hesabında olduğu gibi asgari ücretler esas alınarak bakım giderinin hesaplanmasının gerektiği, her somut olayın özelliğine göre kanıtlanması halinde asgari ücretin altında veya üzerinde bir ücretinde bakım gideri hesabına esas alınabileceği belirtilmektedir. Yine bu konudaki Yargıtay kararlarında bakıcı giderinin brüt asgari ücretin üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmektedir. Bu duruma göre bakım giderine ilişkin yazılı belge bulunmadığından brüt asgari ücretler bakıcı gideri zararına esas alınacaktır.
Kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücretler dikkate alınarak, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, davacının 3 aylık bakıcı gideri zararı aşağıdaki gibidir;
Tarihler Brüt Asgari ücret Süre Tutar
02.12.2013 01.01.2014 1.021,50 TL X0,93AY= 950,00 TL
01.01.2014 02.03.2014 1.071,00 TLX2,07AY=+2.216,97 TL
3 aylık bakıcı gideri zarar tutarı 3 AY = 3.166,97 TL’dir.
Olay tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk üst limiti sakatlık ve sağlık gideri bakımından ayrı ayrı 250.000,00 TL’dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2011/10149 E. sayılı kararında özetle “..hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve … Hesabının yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve … Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir..” demektedir. Bu durumda, davacının yukarıda belirlenen bakıcı gideri zararı tedavi gideri teminatı limiti içinde ve kapsamında kalmaktadır.
Dava dosyasında Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine göre davalı sigorta şirketine bakıcı gideri yönünden yapılmış bir başvuru belgesi bulunmadığından sigorta şirketinin 21.05.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir. Sigortalı aracın kullanım amacı hususi gözükmekte olup, avans faizi talebine ilişkin takdir Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 02/12/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralanması ve malul kalması nedeniyle açılmış olan sigorta poliçesinin tedavi giderleri teminatı kapsamındaki bakım gideri tazminatının tahsili talepli tazminat davasıdır.
Dava konusu kazanın 02.12.2013 günü saat 23.30 sıralarında … ilçesi … bulvarında … Sokak ayrımına 50m kala sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla … Bulvarı … yönünde seyrederken 848. Sokak ayrımına 50 m kala yoldaki kasise hızlı girmemek için fren yaptığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek motorunu devirmesi sonucu kendisinin ve arkada oturan yolcu …’ın yaralanmalarıyla sonuçlanan tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazasının meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigortalı bulunan … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın % 100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı …’ın kusursuz olduğu, İstanbul ATK. 3. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından tanzim olunan maluliyet raporuna göre davacının kaza neticesinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 15. maddesi hükümlerine göre başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay süreyle bir başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceğinin tespit edildiği, bu kapsamda hükme esas alınan 24/04/2019 tarihli hükme elverişli aktüer bilirkişi raporunda, 02.12.2013 tarihinde meydana trafik kazasında karşı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk duruma göre davacı …’ın 3 aylık dönemdeki bakıcı ihtiyacı nedeniyle maddi zararının 3.166,97 TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığı, davalının bakıcı gideri yönünden 21.05.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu tespit edilmekle davanın kısmen kabulü ile 3.166,97 TL nin 21/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 3.166,97 TL nin 21/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 216,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 188,64 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.974,95 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.250,92 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.833,03 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”