Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/344 E. 2019/337 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/344 Esas
KARAR NO : 2019/337

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 18/03/2017 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki asli kusurlu … plakalı aracın minibüs ile sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, meydana gelen kaza sonrasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı araç karışmış olduğu kaza neticesinde müvekkili …’ın maluliyetine sebep olduğundan davalı şirketçe ödeme yapıldığını, ancak kaza sonucunda vücut fonksiyonlarında kayba uğrayan müvekkili için yaşam koşulları karşısında yapılan ödeme miktarının oldukça düşük olduğunu, olayda davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu eksik ödemeden dolayı sorumlu bulunduğunu beyan etmekle davanın kabulüne karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalı şirkete başvurulduğu tarihin 8. İş gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Kazanın 18/03/2007 tarihinde meydana geldiğini, zamanaşımı süresinin 8 yıl ile sınırlı olduğunu, dava tarihinin 02/04/2015 tarihinde açıldığını ve 8 yıllık zamanaşımının geçmesinden sonra davanın açılmış bulunduğunu beyan etmekle zamanaşımı itirazlarını bildirmiştir. Müvekkili şirketin teminat limitinin üst sınırının 57.500,00 TL olduğunu, Trafik Kaza Tespit Tutanağına göre kazaya karışan … plaka sayılı sigortalılarına asli kusur, davacının sürücüsü ve maliki bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’a ise tali kusur verildiğini, davacının beyan ettiği gibi müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının maliki bulunduğu kazaya karışan araç üzerinde meydana gelen zarar sebebi ile sigortalı araca %75 kusur miktarı üzerineden kendisine 6.000,00 TL’nin 08/08/2007 tarihinde ödendiğini beyan etmekle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ışığında mahkememiz dosyası bilirkişi Mühendis …’ya tevdii edilmiş olup bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 03/06/2016 tarihli raporunda; Dosyadaki belgelere göre oluş şekli açıklanan kaza yeri meskun mahal içi olup yol davalı şirkete sigortalı aracın seyrine göre geniş sola viraj, 10,0 m genişlikte, bölünmemiş, iki yönlü trafiğe açıktır. Her iki yanında yaya kaldırımı bulunan yolun zemini asfalt, kaza sıraşında kuru olduğunu, olaya ait Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile krokiye göre, davalıjirkete sigortalı aracın sürücüsü …, kaza yerinde önünde seyreden ve sag kenarda park halinde olan … çekici …. römork plakalı tır aracını geçmek üzere yolun ortasına doğru kayan Niyazi Dolunay’ın sürücüsü olduğu kamyoneti sollamak üzere sol seride geçtiği sırada karşı yönden gelen davacıya ait şerit üzerinde iki aracın önleri ile çarpışma meydana geldiğini, kaza yerinde davalı şirkete sigortalı araç arkasında 16,0 m’lik fren izi bırakıp yolun soluna 2,60 m mesafede olacak şekilde, davacıya ait aracı ise arkasında ise 26,0 m lik fren izi bırakıp yolun sağına 2,70 m mesafede olacak şekilde kalmışlardır. Sigortalı araç tarafından sollanan … plakalı kamyonet de 10,0 m fren izi bırakarak durmuştur. Davalı şirkete sigortalı … plakalı minibüsünjşürücüsü …, davacı …’ın beyanı ile çelişen ifadede bulunduğunu, ancak diğer ifadeler ve özellikle üçüncü araç olan … plakalı kamyonetin sürücüsü …’ın ifadesinden, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …’ın kaza yerinde önünde seyreden ve sağ kenarda park halinde olan tır aracını geçmek üzere sola açılan bu sürücünün yönetimindeki … plakalı kamyoneti sollayıp karşı yönden gelen trafiğe ait şeride girdiği ve iki aracın önleri ile davacıya ait şerit üzerinde kafa kafaya çarpıştıkları anlaşılmakta olup olaya ait tutanak krokisinde her iki araca ait fren izlerinin yerleri ile araçların son konumları da durumu açık olarak göstermekte olduğunu, soruşturma aşamasında Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 16.07.2007 tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirkete sigortalı minibüsün sürücüsü … kurallara aykırı şekilde solama yapıp şerit tecavüzünde bulunduğu için birinci derecede kusurlu bulunurken, kaza yerinde hızlı seyreden davacı da ikinci derecede kusurlu gösterildiğini, ceza davası minibüsün sürücüsü …’ın kusurlu görülüp cezalandırılması ile sonuçlanmıştır. İrdeleme ve kusur yönünden incelemede; Dosyadaki belgelere göre, kaza, meskun mahal içi ve vira] olan kaza yerinde.karşı yönlerden gelen iki aracın davacıya ait şerit üzerinde kafa kafaya çarpışmaları şeklinde meydana gelmiştir. Trafik Kanununun 54.maddesinin (b.2) fıkrasına göre görüş mesafesi kısa olan virajlarda (dönemeçlerde) solama yasağı olduğunu, aynı maddenin (a.2) fıkrasına göre ise solama yapan bir aracı sollayarak geçmek de yasaktır. Bu kaza, davalı … Sigorta A.Ş.’ne ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı minibüsün sürücüsü …, meskun mahal içindeki virajda, önündeki aracın sağ kenarda park halinde bulunan bir aracı geçmek (sollamak) üzere yolun ortasına doğru yanaşması sırasında bu aracı solllamak suretiyle kurallara aykırı davranmış ve bunun sonucu karşı yönden gelen davacının yönetimindeki otomobilin şeridine büyük miktarda girerek şerit ihlalinde bulunduğunu, kazanın başlıca sebepleri adı geçen sürücünün kurallara aykırı davranışları olduğundan Trafik Kanunun asli kusurlu sayılmayı gerektiren hallerin sıralandığı 84/g maddesi uyarınca (şeride tecavüz etme) kazada %80 oranında olmak üzere asli kusurlu bulunmaktadır. … plakalı otomobilin kazada yaralanan sürücüsü …; yolda bıraktığı 26,0 m lik fren izi ve bu fren izi sonunda diğer araçla çarpışarak durmuş olmasına göre 65-70 km/sa olarak hesaplanan hızı, yerleşim bölgeleri için azami sınır olan 50 km/sa’in üzerinde bulunmakta olduğunu, davacının bu hızla seyrinin kazanın vukuu ve çarpışmanın şiddeti ile illiyet bağı olduğundan %20 oranında olmak üzere tali kusurlu görülduğünü, davacının mahal şartlarına göre yüksek hız ile seyri Trafik Kanununun 51. maddesine aykırı düşmektedir. Olay yerinde bulunan üçüncü araç olan … plakalı kamyonetin sürücüsü …’ın sağ kenarda park halinde olan tır aracını geçmek istemesinde kurallara aykırı bir yoktur. Bu sürücü tır aracı geçmek üzere yolun ortasına doğru kaydığı sırada arkasından gelen davalı şirkete sigortalı araç tarafından sollanmış olup tehlikeli ortam oluşanca fren yapıp durduğuna göre kazada kusursuz bulunduğunu bildirmekle sonuç olarak; Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı minibüsün dava dışı sürücüsü …’ın kurallara aykırı şekilde solama yapıp şerit ihlalinde bulunması sebebiyle %80 (seksen), … plakalı otomobilin kazada yaralanan sürücüsü davacı …’ın mahal şartlarına göre hızlı seyri sebebiyle %20 (yirmi) oranlarında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı ve davacının beyan ve itiraz dilekçeleri doğrultusunda rapor alınmak üzere mahkememiz bilirkişi aktüer …’ya tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 28/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Dosya kapsamında yer alan 03.06.2016 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; Davalı Sigorta Şirketinin Sorumluluğundaki Araç Sürücüsünün %80 kusurlu olduğu mütalaa olunduğunu, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde … SİGORTA ŞİRKETİNİN sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesap yapılacağını, KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihinde cari 57.500,00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu esası benimsenerek, teminatı aşan miktarlarda davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, inceleme ve iş göremezlik incelemesinde; Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 14.06.2017 tarihli raporu İncelendiğinde; davacının iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, davacının %9 oranında meslekten kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı konusunda mütalaaa olunduğunu, kazanç durumu yönünden incelemede; Dosya kapsamında gelire ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığından Yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği davacının gelirinin asgari düzey olarak hesaplamaya tabi tutulması kanaatinin hasıl olduğu, davacının kazancının daha fazla olduğuna ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya ibrazı halinde olay/hesap tarihleri arasında asgari ücretin uyarlanması sonucu yeni bir hesabın kök raporun tanzim edilebileceği, bu bilgiler ışığında davacının olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak hesaplama yapılacağını, zarar süresi yönünden; 10.05.1969 doğumlu davacı kaza tarihi olan 18.03.2007 tarihinde (38) yaşında, PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresi (31) yıl ve (69) yaşına kadar yaşayacaktır.60-31= 29 yıllık dönem için aktif dönem zaran 69-60= 9 yıllık dönem için ise pasif dönem hesabı yapılacağını, tazminat hesaplaması yönünden; Davacının 18.03.2007-18.Q3.2017 tarihleri arasında geçen (14) yıllık işlemiş aktif devredeki net kazancı yukandaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artışa tabi tutulmaksızın aynen alınacaktır. 18.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasma göre hesaplama yapılacaktır. . Davacının pasif dönemdeki maddi zararına, Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki son içtihatları dikkate alınarak pasif dönemde çalışmayacağı varsayımına dayalı olarak asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net yasal asgari ücretin yıllık tutarı olan (1.270,75 TL x 12 AY) = 15.249,00 TL esas alınacağını, davacıya dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde herhangi bir ödeme yapılmadığı görüldüğünü, Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesinde;”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırlan içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denmekte olduğunu, davacının davalı sigorta şirketine dava öncesi herhangi bir müracaatı bulunmadığından davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihini tarihinin dava açılış tarihi olduğu tespit edildiğini bildirmekle sonuç olarak; Davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin dava açılış tarihi olduğunu, davacının hesaplanan talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 1.318.47 TL olduğunu, davacının hesaplanan talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 34.566.18 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava; davacının 18.03.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü olduğu, kaza neticesinde malul kalması nedeniyle açmış olduğu maluliyete dayalı tazminat davasıdır.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı minibüsün dava dışı sürücüsü …’ın kurallara aykırı şekilde solama yapıp şerit ihlalinde bulunması sebebiyle %80, … plakalı otomobilin kazada yaralanan sürücüsü davacı …’ın mahal şartlarına göre hızlı seyri sebebiyle %20 oranlarında kusurlu olduğu hükme elverişli 03/06/2016 tarihli makine bilirkişi raporundan anlaşılmış olup KTK. uyarınca kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde … Sigorta Şirketinin KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihinde cari 57.500,00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 14.06.2017 tarihli raporuna göre davacının iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, davacının %9 oranında meslekten kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı dikkate alınarak dosya aktüer bilirkişiye sevk edilmiş olup davacının davalı sigorta şirketine dava öncesi herhangi bir müracaatı bulunmadığından davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihini tarihinin dava açılış tarihi olduğu gözetilerek hüküm kurmaya elverişli 28/11/2017 tarihli aktüer bilirkişi raporuna davacının geçici iş göremezlik zararının 1.318.47 TL ve sürekli iş göremezlik zararının 34.566.18 TL olmak üzere toplam 35.884,65 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 35.884,65 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 35.884,65 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.451,28 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 5,54 TL peşin ve 120,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 125,54 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.325,75 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 125,54 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve bilirkişi ücreti olan 1.397,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.297,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6 -Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/04/2019

Katip
¸

Hakim
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”