Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/32 E. 2023/405 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/32 Esas
KARAR NO : 2023/405

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2015
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 12/01/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mülkiyeti davalıya ait … ili, … ilçesi,… , …, …Mevkii 3/1 pafta, 840 parsel üzerinde kain turistik tesis ile yine mülkiyeti davalıya ait … ili, … ilçesi, … beldeşi, … köyü, … Mevkii, … pafta, 341 ada, 4 parsel üzerinde kain turistik tesisin, esaslı tadilatı, inşaat ve imalat işlerinin yapımını, götürü usulü anahtar teslimi şeklinde olmak üzere 6.654.298,88 TL bedelli sözleşme ile üstlendiğini ve bu sözleşme gereği Müvekkilinin işin yapımına başladığını, davalının geçerli bir sebep göstermeksizin 10.01.2013 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, işin bırakılıp şantiyenin boşaltılmasını ihbar ettiğini, davalının görevlendirdiği … ve … ile davacı firma yetkilisi … tarafından …-Genel Hesap Cetveli düzenlendiğini, bu hesap cetveline göre davalının 1.104.418,90 TL borçlu olduğunun tespit edildiği belirtildiğini, şantiye sahasının ve şantiyede mevcut demirbaş ve yapıların 18.01.2013 tarihinde davalıya 100,000,00 TL bedelle devredildiğini , buna rağmen davalının 18.01.2013 tarihinde … Sulh Mahkemesinde …D.İş dosyasından alınan raporla yapılan işlerle ilgili tespit yaptırıldığını, davacının ..tarih ve … sayı ile … 13. Noterliğinden keşide olunan ihtarname ile bakiye 1.104.418,90 TL alacağın ödenmesi için davalıdan talepte bulunulduğunu, davacının bu ihtara icabet etmemesi üzerine …. 26. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasından 1.325.340,50 TL bedelli ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının bu ödeme emrine karşı 10.07.2014 tarihinde yaptığı itiraz ile takibi durdurduğunu bildirerek; davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu kötü niyetli itirazının kaldırılması ve asıl alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
… 26.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.325.340,50 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
… 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası uyap üzerinden istenilmiş, yapılan incelemesinde; …Tic A.Ş tarafından …Tic Ltd Şti aleyhine … ili, … ilçesi,… Beldesi, … Köyü, … Mevkii 3/1 pafta, 840 parsel üzerinde kain turistik tesis ile yine mülkiyeti davalıya ait … ili, … ilçesi, … beldeşi, … köyü, … Mevkii, … pafta, 341 ada, 4 parsel üzerinde kain turistik tesisleri içinde bulunan apart dairelerin ve otel binalarında yapılmış olan yıkım işlemlerinin metrajlarının, yıkım sonrası yapılan duvarların metrajlarının ve anılan yıkım yapım işlerinin inşaat tekniğine ve standartlarına göre yapılıp yapılmadığının tespiti konusunda rapor alınmış, inşaat mühendisi tarafından sunulan bilirkişi raporunun incelenmesinde; yapılan imalatlarla ilgili imalat detaylarının olmadığı ve olması gerektiği, kullanılan demir malzemelerin kesitlerinin görülebildiği, ancak uygulama detay planları olmadığı, deniz yönünde kapatılan alanların taşıyıcı iskeletinde dolu I profilleri kullanıldığı, kapı üstlerine genelde lento yapılmadığı, hazır gaz beton kullanıldığı, ancak çoğunluğunda tek kütle kullanılması gerekirken, ekli olarak kullanıldığı, duvar örmelerinde itinalı çalışılmadığı, gönyesine getirilmesi için kalın sıva yapılması gerektiği, otel kısmında örülen 8,5 luk karkas tuğlalarının hatalı olduğu, iç yüksekliğin takriben 4.00 m olan yerde ara kuşak atılması gerekirken yapılmadığı, bu uygulamanın kabul edilemez olduğu, çözümün yıkılıp yeniden yapılması gerektiği, tespitlerin karşı taraf vekilinin dosyasına sunduğu ölçekli mimari projelerinin yerinde uygulaması ile yapıldığı ve fotoğraflandırıldığı, yapılan imalatların genelde kabul edilebilir nitelikte olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce …um Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak resen seçilecek 2 inşaat mühendisi, 1 mimar bilirkişi vasıtasıyla … Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespit sonucu ibraz edilen rapor da değerlendirilmek suretiyle davacının işi bıraktığı ana kadar yapmış olduğu iş miktarının ne olduğu ve bedelinin ne olacağının piyasa rayiç değerlerine göre tespiti ve toplam işe oranının belirlenmesi açısından rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 04/10/2017 tarihli talimat bilirkişi raporunda; Baz alınan bilirkişi raporundaki imalat kalem ve miktarlarına göre ve imalatlar konusundaki menfi ve müsbet tespitler göz önüne alınarak nefaset kesintisi de yapılmak sureti ile sonuçta 2017 yılı piyasa rayiç fiyatlarına göre 1.142.786,10 TL’lik kabul edilebilir imalat yapılmış olduğu kanatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalı ile akdetmiş oldukları eser sözleşmesinin götürü usulde 6.654.298,88 TL üzerinden kararlaştırıldığı iddia edilmiş, davalı da yeminli beyanında taraflar arasında götürü bedele ilişkin sözleşme yapıldığını, ancak iş bedelinin 800.000 – 1.000.000 TL arasında kararlaştırıldığını savunmuştur. Taraflar arasında sözleşmenin götürü bedel üzerinden kurulduğu yolunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, ancak götürü bedelin hangi miktar üzerinden kurulduğu konusunda anlaşmazlık bulunduğu görüldüğünden davacının ve davalının ticari defter kayıtları, tespit dosyası, alınan talimat raporları değerlendirilmek suretiyle davacının yapmış olduğu işin toplam maliyetinin piyasa rayiç değerlerine göre ne olabileceğinin, davacının işi bıraktığı tarihe kadar yapmış olduğu miktarın bedelinin ne olduğunun tespiti ile bu bedelin toplam işe oranının ne olduğunun tespit edilerek davacının talep edebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 28/09/2018 tarihli raporda; davacının ve davalının ticari defter kayıtları tetkik edilmiş davacı defterlerinde dava konusu eser sözleşmesi kapsamında yapılan işler için şantiyeye bırakılan malzeme bedeli (55.226,14 TL), işin durdurulmasından oluşan masraf (73.882,20 TL), gelir kaybı bedelleri (420.000,00 TL) ve davalının iş bırakılana kadar yapmış olduğu ödemeler (582.461,16 TL) dikkate alınarak davacının talep edebileceği alacak miktarının işin bırakıldığı tarih itibariyle (2013-Ocak) 758.054,30+ 55.226,14 +73.882,20+ 420.000,00-582.461.16= 724.701,48 TL İcra takip tarihi itibariyle (2014-Temmuz)-822.351,07 TL olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasında şifahi şekilde götürü bedel üzerinden eser sözleşmesi akdedildiği, eser sözleşmesi götürü olarak belirlenmişse, yüklenici eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlü olup, eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenicinin, belirlenen bedelin arttırılmasını isteyemeyeceği, 6098 sayılı TBK’da düzenlenmiştir.
Davacı, sözleşmenin götürü usulde 6.654.298,88 TL bedel üzerinden yapılması konusunda anlaşıldığını iddia etmiş, davalı da, davaya cevap vermeyerek davacının iddiasını reddettiğinden, sözleşmenin götürü usulde düzenlendiği ve sözleşme bedelinin 6.654.298,88 TL olduğu konusunda ispat külfeti davacı üzerinde olup, davacı tarafından yazılı belge ibraz edilmediğinden yemin deliline de dayanılmış olduğundan bu konuda davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmış, davalı şirket temsilcisi 15/06/2017 tarihli oturuma gelerek davacı tarafından işin yapımı konusunda kendilerine teklif verildiğini, bu teklif üzerinde bedellerin yazılı olduğunu, yıkım işlemlerinin ve yeniden duvar örülmesi ve kaba inşaata ilişkin işlemlerin kaç paraya yapılacağını ilişkin teklifin davacı tarafından bildirildiğini, bu teklifin 800.000 TL -1.000.000,00 TL arasında olduğunu, teklifin kabul edildiğini, bu şekilde sözleşmenin taraflar arasında kurulduğunu, kendi şirketlerini …’in ve …’ün temsil etme yetkisi bulunmadığını, yeminli beyanında ifade etmiştir.
Davacı, şifai olarak düzenlenen eser sözleşmesi gereğince davalıya ait taşınmazda işe başladığını, işler devam ederken tek taraflı olarak 10/01/2023 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, davalı şirket adına hareket eden proje mimarı … ve … ile davacı şirket yetkilisi …arasında kesin hakediş bedeli, işveren davalıya bırakılacak malzeme bedelleri , işin durdurulması ile ilgili oluşan masraflar , gelir kaybından oluşan …Hesap Cetveli düzenlendiği, bu cetvel doğrultusunda davalıdan 1.104.418,90 TL bakiye alacağının olduğunu bildirmiş, davalı da düzenlenen hesap cetvelinin gerçeğe aykırı olduğunu, …’ün …A.Ş yi temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı gibi vekalet ilişkisi de bulunmadığını, gerçeğe aykırı şekilde belge düzenlendiğini, bu konuda nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme suçundan …,… ile … aleyhine … C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını bildirmiştir.
… C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası uyap üzerinden istenilmiş, yapılan incelemesinde; dosyamız davalısı…Tic.A.Ş ve şirket yetkilisi …tarafından davacı… Tic Ltd Şti’nin yetkili temsilcisi … ve davalı şirket yetkilileri … ile … aleyhine nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme suçu nedeniyle soruşturma başlatıldığı, yapılan soruşturma sonucunda;”… her ne kadar müştekinin şüpheli …’ün şirket adına bir yetkisinin olmadığını, bilgileri dışında hareket ettiğini ileri sürmüş ise de, dosya kapsamındaki delillerin bunun aksini gösterdiği, zira şüpheli tarafından dosyaya sunulan e-mail çıktılarında müştekinin kendisinin, müşteki vekilinin kendisinin ve şirkette yetkili olduğu Hukuk Mahkemesindeki duruşmada belirtilen mimar …ve şirket yönetim kurulu üyesi …tarafından şüpheli …’e inşaatın takip süreci ile ilgili şüpheli şirket ile ilgili ibraname vs. mail gönderdiklerinin ve inşaat sürecine ilişkin bilgi alışverişinde bulunduklarının ve süreci yakından takip ettiklerinin anlaşıldığı, şirkette fiili yetkili temsilci olarak değerlendirildiği, keza Tanık …’nın alınan beyanında, 26 Aralık 2012 günü bu tarihte…’in kendi evinde … arkadaşı …’ün bu tarihten itibaren kendisi adına inşaat sürecini, iş kalitesini ve hak edişleri takip edeceğini açıklayarak gelinen noktanın, yapılacak işlerin ve iş programının kendisine açıklanmasını istediğini, …’ün birim fiyatların gözden geçirilmesi gerektiğini, kimi kalemlerin …’nın iş kapsamından çıkarılabileceğini, kendisinin tanıdığı bir takım tedarikçi ve uygulamaların bu işe dahil olabileceği, bu nedenle totalden yapılacak olan yüzde 8’lik indirimler ile işin devam edemeyeceğini, hızlı bir biçimde yeni birim fiyatların oluşturulması gerektiğini belirttiği ve bu durumu doğruladığı, bu sebeple müştekinin kendisinin bilgisi ve rızası dışında şüpheli … tarafından iş bu olaya konu işlemlerin yapıldığı iddiasının soyut suçlayıcı iddiadan öteye gitmediği, kaldı ki müşteki şirketin yapılan icra takibine itiraz ile takibi durdurduğu, şüpheli şirketin ise takibin iptali ile ilgili … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. dosya sayılı davası ile dava açtıkları, icra takibinden faydalanacak olan tarafın ise şüpheli…’un olduğu, müştekinin Hukuk Mahkemesinde şüpheli şirkete iş yapımı karşılığında 800.000-1.000.000 TL arasında bir teklif verdiklerini beyan ettiği, diğer şüphelilerin ise olayda herhangi bir menfaatlerinin bulunduğuna ilişkin bir delilin dosya kapsamında olmadığı, kaldı ki salt icra takibinin yapılmasının dolandırıcılık suçuna sübut vermeyeceği, müşteki şirketin itiraz hakkının bulunduğu, dosyadaki bilirkişi raporları, yukarıda ayrıntılı belirtilen tanıkların beyanları, şüphelilerin suçlamayı kabul etmemeleri, dosyaya sunulan e mailler, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin…E. sayılı dava dosyası ile müşteki şirket tarafından yapılan itirazin iptaline ilişkin dava ile tüm dosya kapsamından taraflar arasındaki olayın hizmet sözleşmesine bağlı Ticaret Hukukunu ilgilendiren edimlerin ifasından kaynaklı bir hukuki ihtilaf teşkil ettiği, olayda yapılan soruşturma neticesinde dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının işlendiğini gösterir mahiyette bir delil elde edilemediği tüm soruşturma evrakından anlaşılmakla şüpheli hakkında üzerine atılı müsnet suçtan kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA..” şeklinde karar oluşturulduğu görülmüştür.
Davacı tanığı …:” … davacı şirketin temsilcisi …’un danışmanı olarak çalıştım kendim serbest mali müşavirim, 2012 yılında …’ın esaslı tadilatıyla ile ilgili yazılı olmayan davacı ve davalı arasında bir sözleşme yapılmış, ilk başlarda herşey çok düzgün gitmekteydi, yapılan işlere ilişkin hak edişlerde düzenli bir şekilde ödeniyordu, ancak daha sonradan ne olduğunu anlayamadığımız bir şekilde davalı tarafından …’un şantiyeyi terk etmesi istendi, son hak edişte davalı tarafından ödenmedi, ben tüm çalışmalarda ve davalı işverenle yapılan toplantılarda davacı şirket temsilcisinin yanında bulundum ilk dönemlerde herhangi bir olumsuzluk yoktu inşaatın yaklaşık 1/4’ü … tarafından yapılmıştır yapılan bu kısma ilişkin olarak işveren temsilcisi öğretim görevlisi mimar … tarafından …’un yaptığı işlerin denetimi yapıldı bir tutanak halinde eksik yapılan ve hatalı yapılan işler tespit edildi, benim hatırladığıma göre … bu eksiklikleri tamamladı, hatalı işleri de onardı, son hak edişini hazırladı ancak son hak ediş ödenmedi Davalı tarafından şantiyeden çıkarılması ve son hak edişin tamamlanması için davacıya e-mailler atılmıştır bu e-maillerden haberim vardır, (eksik işler ve hatalı işlemler tamamlandıktan sonra) son hak edişin hazırlanması istenmiş ancak son hak edişin imzasından imtina edilmiştir, davalı tarafın bize yetki vermesi ile birlikte biz SGK’ya müracaat ederek çalışma kaydı işyeri dosyasımızı açtık ve bu şekilde çalışma başladı ..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ….:”… … şirketinin sahibi …, …’ın tadilat işlerini almış ben hem elektrik hem inşaat işinden anladığım için tadilat işinin kontrolörü olarak beni çağırdı bende şantiye de çalışmaya başladım, ancak işin yapım aşamasında …’un sahibi … şantiye alanını terk etti, İstanbul’a geldi ve işin yapımını başka bir taşeron firmaya verdi bu şirkette …’da çok fazla yıkım işlemi yaptı bu işlemler ruhsata aykırıydı bu nedenle belediyeden geliyorlardı bize yaptığımız işlerin yanlış olduğunu bildiriyorlardı, ben hem taşeron şirketle hemde belediyeden gelenlerle karşı karşıya kaldım 3 aylık süre zarfında sorumluluğumdan dolayı konuyu izah etmek üzere … sahibine telefon açtım ancak telefonlarıma çıkmadı inşaat alanı ne … şirketinin ne de davalı şirketin altından kalkamayacağı şekle dönüştü yapılan yıkımların tamamı gereksizdi, işin 4-5 ayda bitirilmesi gerekiyordu, ancak sadece 4 aylık sürede yıkım işi yapıldı, daha sonra ben sorumluluğum olduğu için İstanbul’a geldim kendisini buldum neden işle ilgilenmiyorsun orası çok kötü oldu telefonlara da çıkmıyorsun dediğimde benim burda başka işim var dedi, şantiyede gereksiz kırma işlemleri yapıldığını işin bu şekilde yürüyemeyeceğini söylediğim de bana “olsun ne kadar kırma işlemi olursa o kadar çok para alırız ” dedi bende işin bu şekilde yürüyemeyeceğini yazık olduğunu söyledim ve … geri geldim daha sonra işin yürüyemeyeceğini anlayan davalı tarafın yetkilisi … Bey davacının işine son verdi , Ben …’un hak edişi ile ilgili herhangi birşey bilmiyorum …’un iş akdi fesh olduktan sonra yeni müteahhüt iş alanına geldi yeni müteahhit benim önceden tanıdığım biri çıktı benim inşaat alanında çalışmamı istediler bende kabul ettim çalıştım, ben yazılı herhangi bir ihbarda bulunmadım…”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …:”… Ben mimar olarak görev yapmaktayım aynı zamanda … Üniv öğretim görevlisiyim, … Bey’in (davalı şirket temsilcisi) tadilat işlerinde yardımcı olarak görevlendirdiği … Bey’i tanımaktayım, beni …’da yapılan işlerin denetimi için … çağırdı bende kabul ettim, … Bey’e yada … şirketine bağlı olmaksızın …’a bağlı olarak çalışmaya başladım hatta klup …’ın bir şirketinde sigortalı olarak çalışmaya başladım ilk önce … şirketinin şantiye de yaptıkları işleri tespit ettim ve hatalı yapmış olduğu işlerin neler olduğunu tespit ettim, bunları da hak edişe yansıtmadım durumu … Bey’e bildirdim … Bey’de tespit edilenleri … şirketinin sahibi … Bey’e bildirmiş daha sonra son hak edişi benim tespitlerim doğrultusunda hazırlandı ve ben bu son hak edişi imzaladım, yanılmıyorsam … Bey’de bu son hak edişi imzaladı. Genel hesap cetveli ve kalan bakiye 1.104.418,90 TL olarak yazılı olan belge altındaki imza bana aittir , şantiyede yapılan işlere ilişkin tutulan hak ediş raporlarındaki benim adımın altındaki imzalar da bana aittir, … şantiye alanından çıktıktan sonra …’in sahibi tarafından bir tespit yaptırılmıştır buna ilişkin bir rapor alınmıştır ben raporu incelemedim …” beyanda bulunmuştur.
Tanık … “…davalı şirketin … ilçesinde yaptıracağı tadilat ile ilgili davacı şirketin taşeronu olarak çalıştım, işi davacı şirketin … herhangi bir birimi bulunmadığından ben yaptım.Davalı şirket ödeme yapmayınca davalı şirketten alacaklarımı alamadım. 2012 ayının ekim ayında çalışmaya başladık, 2013 yılının Ocak ayına kadar çalışma yaptık. İş %100 tamamlanmadı. Ancak alacağımızı alamayacağımızı da anladığımız için işi durdurduk ancak yaptığımız işin ödemelerimizi de almadık. Taraflar arasında ilk yapılan sözleşmede yapılan işlerin bedeli olarak 600.000TL belirlenmiş, sonradan mailler yoluyla yapılan yazışmalarla iş daha da büyüdü ve yaklaşık 6.000.000 TL civarında ulaştı. Ancak bunlara ilişkin ıslak imzalı herhangi bir sözleşme imzalanmadı. Bizde işin 1.500.000 TL’lik kısmını bitirdik. Davalı taraf ilk sözleşemeyi baz alarak yaptığı ödemeyi tüm işlem için kabul etmektedir. Ancak benim davacıdan yaptığı iş karşılığında alacağım 530.000 TL dir. Davacının davalıdan 900.000 TL-1.000.000 TL civarı alacağı vardır…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 17/09/2020 tarihli celsedeki beyanında; icra takibine konu edilen faturanın düzenlenmesine sebep olan hakediş raporlarının müvekkilinin yetkili temsilcisi tarafından düzenlenmediğini, işverene bırakılacak malzeme bedeline ilişkin tutanakta ayrıca işin durdurulmasından kaynaklanan masraf ve gelir kaybı, bakiye borcu altında düzenlenen tutanaklar bulunduğunu, bu tutanaklar nedeniyle müvekkilinden alacak talep edildiğini, bu tutanaklarda müvekkilinin yetkili temsilcisinin imzasının bulunmadığını, davacı tarafından işin yapıldığını, müvekkili tarafından da 632.000 TL kadar ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalı arasında sözlü olarak götürü bedel üzerinden eser sözleşmesi akdedildiği, davacının sözleşme kapsamında davalıya ait taşınmaz üzerinde bir takım imalatlar yaptığı, sözleşme ile yükümlendiği imalatları tamamlamadan yapılan işin 2013 yılının Ocak ayı itibariyle bırakıldığı, davacının yapmış olduğu işlerin kapsamı, işin yapıldığı alana getirmiş olduğu malzeme miktarının ne olduğuna ilişkin davalı şirket tarafından yetkilendirilen … ve yapılan işin denetlenmesi amacıyla yetkilendirilen mimar … tarafından imzalanan tutanaklara davalının …’ün şirketin yetkili temsilcisi olmaması ve bu tutanakların şirketi dolandırmak amacı ile sahte olarak düzenlendiği iddiası ile itirazda bulunulduğu ve … C.Başsavcılığına da …, … ve davacı şirket yetkilisi … hakkında dolandırıcılıktan, sahte belge düzenlemekten şikayette bulunulduğu, her ne kadar … davalı şirketin yetkili temsilcisi değil ise de; dosyaya ibraz edilen e-mail çıktılarından, mahkememizce dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davacının yapmış olduğu işin denetiminin …’e bırakıldığı, davalı şirketin yetkili mimarı …’ü ve şirketin yönetim kurulu üyesi … tarafından …’e inşaatın takip süreci ile ilgili yetki verildiği, yine davacı şirketle ilgili ibranamenin …’e gönderildiği, inşaat süreci ile ilgili … ve şirket yetkilileri arasında sürekli bilgi alışverişi bulunulduğu, …’ün davacının yapmış olduğu işin denetlenmesi ve takip edilmesi konusunda yetkilendirilmiş olduğu, yine tutanaklarda imzası bulunan …’in de davalı şirket yetkilisi … tarafından tadilat işlemlerinde yardımcı olmak üzere görevlendirildiği, davacı şirketin işi bırakma anına kadar yapmış olduğu işlemleri tespit ederek …’e bildirmiş olduğunun tespit edilmiş olup, bu durumun … C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında da tespit edildiği ve tutanakta imzası bulunan …, …, … hakkında takipsizlik kararı verildiği, davalının tutanakların sahte olduğu iddiasının ispat edilemediği, işin bırakıldığı 2013 yılı Ocak ayı itibariyle davacının piyasa rayiç bedellerine göre 758.054,30 TL’lik iş yaptığı, şantiyede bırakılan davacıya ait malzeme bedelinin 55.226,14 TL olduğu, işin durdurulmasından kaynaklı olan masrafın 73.882,20 TL olduğu, gelir kaybı bedelinin 420.000,00 TL olduğu, davalı tarafından işin bırakılma tarihine kadar davacıya 582.461,16 TL’lik ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin düşülmesi sonucunda davacının işi bıraktığı tarih itibariyle 724.701,48 TL talep edebileceği, davacı tarafından … 3.Noterliğinin …tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile alacaklarının talep edildiği, ihtarnamenin davalıya 06/12/2013 tebliğ edildiği, verilen 3 günlük süre sonunda davalının 10/12/2013 tarihinde temerrüde düştüğü, icra takibinin başladığı 30/06/2014 tarihine kadar işlemiş avans faizi oranının 47.523,30 TL olduğu, ( 10/12/2013- 27/12/2013 tarihleri arası 17 gün için %11 faiz oranı üzerinden toplam 3.764,42 TL, 27/12/2013-30/06/2014 tarihleri arası , 185 gün için, %11,75 faiz oranı üzerinden toplam 43.758,88 TL olmak üzere toplam 47.523,30 TL) hüküm vermeye elverişli, denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 724.701,48-TL asıl alacak, 47.523,30-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 772.224,78-TL üzerinden devamına, asıl alacak 724.701,48 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 tazminat talebinin alacak likit olmadığından Mahkememizce yapılan hesaplama sonucunu belirlendiğinden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 724.701,48-TL asıl alacak, 47.523,30-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 772.224,78-TL üzerinden devamına,
Asıl alacak 724.701,48 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 52.750,67 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 16.006,81 TL peşin ve icra veznesine yatırılan 6.626,70 TL harcın toplamı olan 22.633,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 30.117,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 22.633,51 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 4.970,30 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 2.882,77 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davanın reddedilen kısmı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davalı tarafından yapılan 39 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 16,38 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 102.944,73 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın red edilen kısmı üzerinden hesaplanan 78.842,73 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili, şirket yetkilisi ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/05/2023
Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H: 52.750,67 TL
P.H: 22.633,51 TL
B.H: 30.117,16 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ:
Bilirkişi ücreti: 4.600,00 TLL
Posta gideri: 370,30 TL
Toplam: 4.970,30 TL

Davalı yargılama gideri: 39,00 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.