Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/296 E. 2019/1214 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/296 Esas
KARAR NO : 2019/1214

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2014
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davası İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/445 esas, 2014/518 karar sayılı 11/12/2014 tarihli mahkeme kararıyla verilen görevsizlik nedeniyle mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilleri dava dilekçesi ile davalı …LTD.ŞTİ’ nin maliki olduğu, davalı … Şirketi tarafından … poliçe no ile trafik sigortalı … plakalı aracın 15/10/2012 tarihinde davalı …’ nın yönetiminde iken müvekkili …’ ın kızı …’a çarparak ölümüne sebep olduğunu, davalı sürücü … aleyhine taksirle ölüme neden olma suçundan … 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ne … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın derdest olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin dava,talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000 TL maddi tazminatın ve 100.000,00 TL manevi tazminatın müteveffanın ölüm tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 22/05/2012-22/05/2013 tarihlerini kapsar zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, genel şartlar kapsamında manevi tazminat talebinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ancak müvekkilinin işletenin kusuru kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu, öncelikle kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında alınan kusur raporunda özetle; yaya … asli kusurlu olduğu, Sanık sürücü … tali kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde; 29/12/2015 tarihli mahkeme ilamında,”Sanığın taksirle öldürme suçunu işlediği sabit görülmekle eylemine uyan TCK 85/1 maddesi gereğince suçun işleniş şekli, sanığın olaydaki kusur durumu nazara alınarak takdiren 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ikrarı ve beyanları lehine değerlendirilerek verilen cezanın TCK 62 maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, müştekinin hiçbir zararının giderilmemiş olması nazara alınarak sanık hakkında CMK 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı nazara alınarak sanık hakkında TCK’ nun 53/1-2-3 maddelerinin uygulanmasına, sanığın kişiliğine, geçmişteki haline, suç işleme konusundaki eğilimlerine göre ilerde bir daha suç işlemeyeceği yolunda olumlu kanaat oluştuğundan verilen hapis cezasının TCK 51/1 maddesi gereğince ertelenmesine, ertelenmenin hüküm ve sonuçlarının sanığa ihtar edilmesine, (edilemedi), TCK 51/3 maddesi gereğince sanık hakkında 1 yıl 8 ay süreyle denetim süresi belirlenmesine, TCK 51/6 maddesi gereğince sanığın kişiliğine ve sosyal durumuna göre denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlenmeden ve uzman kişi görevlendirilmeden geçirilmesine,” dair karar verilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi … tarafından tanzim olunan 04/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu, davalı … Sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’nın 35 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın davacı …’ın kazada vefat eden kızı …’ın % 65 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu tarafından 03/05/2019 tarihinde tanzim olunan kusur raporunda özetle; olay mahallinde bölünmüş yol zemin asfalt kaplama ve kuru, düz, vakit gece aydınlatma mevcut hava sisli ve mahal meskundur.
Kaza anı görüntü CD’si incelenmiş ve kaza anı görülmüştür. Tanzim edilen 24/12//2012 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’nın tali kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Ceza Mahkemesine tanzim edilen 06/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’nın tali kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tanzim edilen29/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’nın %35 oranında kusurlu olduğu,davacı yaya …’ın %65 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararı ve içerikleri, iddianame, kaza tespit tutanağı, tüm beyanlar, kaza anı görüntü Cd’si incelendiğinde kazanın yukarda açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup kaza anı görüntü CD ‘si araçların seyir durumu dikkate alındığında araç sürücüsünün yeşil ışıkta geçiş yaptığı anlaşılmış, mahal şartları olayın oluş şekli, kaza anı görüntü CD’si ve aracın yeşil ışıkta geçiş yaptığı husus dikkate alındığında 29/12/2016 tarihli bilirkişi raporu kusur oranı yönüyle isabetsiz bulunarak aşağıdaki kanaate varılmıştır.
Mevcut bulgulara göre, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobili ile kendisine hitaben yanan yeşil ışıkta geçişini yaptı ise de kavşak mahallini ve mahal şartlarını dikkate alıp hızını yeterince azaltarak müteyakkız bir şekilde seyretmediği olayda tali kusurludur.
Maktul yaya … kendisine hitaben yanan kırımız ışığı dikkate alıp durup bekleyip yeşil ışığın yanması ile birlikte kavşakta geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, ışık ihlali yaparak kavşakta geçiş yaptığı geçiş hakkını yeşil ışıkta geçiş yapan araca vermediği ,trafik ışıklarına riayet etmeyip kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü olayda asli kusurludur.
Sonuç olarak; davalı sürücü …’nın %20 oranında kusurlu olduğu, maktul yaya …’ın %80 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 09/10/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş bulunan 03.05.2019 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde;
Davalı …’nın (davalı şirketin maliki olduğu ve sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı araç sürücüsü) %20 oranında kusurlu olduğu, davacı desteği yaya …’ın %80 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
29.05.1993 doğumlu olan müteveffa, 15.10.2012 vefat tarihinde (19)yıl, (4)ay, (16)günlük olup, 19 yaşında kabul edilerek, P.M.F tablosuna göre bakiye ömrü (46) yıl ve muhtemelen (65) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-18)=42 yıl ve pasif devresi 5 yıldır.
Her ne kadar müteveffanın babası … davacı değil ise de; müteveffanın yaşamış olması halinde fiilen babasına da desteği söz konusu olacağından paylaştırmada baba …’de dikkate alınacaktır.
Buna göre, davacı Anne bakımından kendi bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak, dava dışı Baba … bakımından vefat etiği 06.02.2019 tarihine kadar müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları süreler aşağıdadır.
Hak sahibi Doğum tarihi Vefat T. Yaşı Destek süresi
Anne … 19.01.1970 43 (bakiye ömrü 27 yıl) 27 yıl
Baba … 10.01.1965 48 (06.02.2019 vefat tarihine kadar) 6 yıl
Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre müteveffanın muhtemelen 22 yaşına kadar evlenebileceği, 25 yaşına geldiğinde 1 ve 30 yaşına geldiğinde 2 ve daha fazla çocuk sahibi olacağı, evlendikten sonra anne ve babasın ayıracağı destek payında düşüş olacağı kabul edilerek müteveffanın geliri hak sahipleri arasında aşağıdaki paylaştırılacaktır. Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre müteveffa ile muhtemel eşe eşit, anne ve baba ile muhtemel çocuklara aynı oranda destek payı verilecektir.
Dava dosyasında müteveffanın elde ettiği ücret ve kazançları gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlere göre yapılacaktır.
Buna göre, müteveffanın 15.10.2012-15.10.2019 arası geçen (7)yıllık işlemiş aktif devre net kazançları toplamı 87.552,60, annenin tek başına destekte olduğu bilenen dönem kazanç toplamı 16.773,47 TL olduğu hesaplanmıştır.
Müteveffanın işlemiş ve bilinen aktif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır.
Ancak işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık net geliri 2.020,90 TL x 12 ay = 24.250,80 TL olduğu, buna göre peşin dereğinin (20) yıllık işleyecek aktif devrenin peşin değeri 485.016,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı anne …’ın maddi zararının 18.526,67 TL olarak hesaplanmıştır.
İşbu somut olay 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarından önce meydana geldiğinden 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarına göre hesap yapma imkanı bulunmamaktadır.
15.10.2012 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre, davalının zorunlu trafik poliçesine istinaden sorumluluk limiti 225.000,00 TL’dır.Davacının maddi zararı poliçe limitinin içinde kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir.
Bu durumda, dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından sigorta şirketinin 23.03.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir. Sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüt 15.10.2012 olay tarihinde gerçekleşmiş olacaktır. Sigortalı aracın kullanım amacının ticari olduğuna dair dosyada bir belgeye rastlanılmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafça trafik kazası nedeni ile oluşan zarardan ötürü araç maliki, sürücü ile sigortacı hakkında sigorta poliçesine dayalı maddi manevi tazminat davasıdır.
Adli Tıp Kurumunun 03.05.2019 tarihli kusur raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nın (davalı şirketin maliki olduğu ve sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı araç sürücüsü) %20 oranında kusurlu olduğu, davacı desteği yaya …’ın %80 oranında kusurlu olduğu, somut olay 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarından önce meydana geldiğinden 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarına göre hesap yapılamayacağı anlaşılmıştır.
15.10.2012 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre, davalının zorunlu trafik poliçesine istinaden sorumluluk limiti 225.000,00 TL olduğundan davacının maddi zararının poliçe limitinin içinde kaldığı, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesine göre dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından sigorta şirketinin 23.03.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir. Sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 15.10.2012 kaza tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Sigortalı kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kullanım amacının otomobil olduğu anlaşılmakla hükme elverişli 04/09/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen 18.526,67 TL destek zarar miktarına yasal faiz uygulanması gerekeceği kanaatine varılarak davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 18.526,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 23/03/2015 tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında bulunmadığı, davalı …’nın … Emniyet Müdürlüğünce yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında kişinin oto yıkama işi ile uğraştığını, 800,00 TL gelirinin bulunduğu, diğer davalının ticari kazanç elde eden şirket olduğu, müteveffanın kaza tarihinden raporun düzenlendiği tarihe kadar 2012-2019 yılları arasındaki brüt asgari ücrete göre belirlenen gelirlerinin 940,50 TL – 2.558,40 TL arasında bulunduğu gözetildiğinde davacı yararına 20.000 TL manevi tazminat hükmedilmesine karar verilmiş olup davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 18.526,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 23/03/2015 tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.631,76 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.119,43 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin bakiye 753,23 TL harca kadar müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından maddi tazminat bedeline ilişkin yapılan posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.698,81 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 623,24 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından manevi tazminat bedeline ilişkin yapılan posta masraflarından oluşan toplam 16,80 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 3,36 TL yargılama giderinin davalılardan … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen maddi tazminat bedeline ilişkin dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat bedeline ilişkin dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan … ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı … Şirketi tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat bedeline ilişkin dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.776,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … Sigorta Şirketi tarafına verilmesine,
10-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davacı asilin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/11/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”