Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/219 E. 2019/638 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/219 Esas
KARAR NO : 2019/638

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/02/2015
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete kasko sigortalı … plakalı aracın trafik kazası nedeniyle ağır hasara uğradığını, yanarak telef olduğunu, araç bedelinin ödenmediğini, 23.02.2006 tarihinde ihtarname ile başvurulduğunu, davalı şirketin 24.02.2006 tarihli ihtarname ile talep ettiği evrakların gönderildiğini, sigorta şirketinin ödemeyi reddettiğini, 02.10.2012 tarihinde ihtarname ile tekrar istenmesine rağmen cevapsız bırakıldığını, 02.09.2014 tarihinde APS ile yeniden talep edildiğini, ancak cevapsız bırakıldığını, dava açma zorunluluğu doğduğunu, aracın bugünkü rayiç değerinin 15.200,00 TL olduğunu, davada uzun zamanaşımı uygulanması gerektiğini, müvekkilinin ceza mahkemesinde yargılandığı ve beraat ettiğini, araç üzerindeki tedbirin Yargıtay’ca kararın kesinleşmesi ile kaldırıldığını belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kasko bedelinin şimdilik 15.200,00 TL kısmının ilk başvuru tarihi olan 23.02.2006 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka avans faiziyle birlikte ödenmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacıya ait … plakalı aracın müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, 07.01.2006 tarihli kazada yanarak kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hasar bedelinin talep edilmesi üzerine 03/16100 nolu hasar dosyası açıldığı ve yapılan inceleme neticesinde pert-total işlemine tabi tutulmasına karar verildiğini, ödemenin yapılması için poliçe genel şartları kapsamında davacıdan gerekli evraklar talep edilmesine rağmen evrakların teslim edilmemesi nedeniyle ödeme yapılamadığını, hasar dosyasının 2006 yılında oluşturulduğu, aradan 9 yıl süre geçtiğini, dosyaların 5 yıl şirket arşivinde bulundurulduktan sonra genel arşive kaldırıldığını, arşiv müdürlüğünden talep edildiğini, halen ulaştırılamadığını, evrakların sunulmaması nedeniyle ödeme yapılmamasının müvekkilinin haklılığını gösterdiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Kara ve Demiryolu Araçları Hasar Tespit uzmanı …’a tevdii edilen dosyaya 27/09/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; mal sigortalarından olan Kasko sigorta poliçesi her iki tarafa borç yükleyen bir akit olduğu, sigorta poliçesi bir taraftan sigortalıya prim ödeme borcu yüklerken, diğer taraftan sigorta kuruluşuna da teminat altına alınmış riziko gerçekleştiğinde hasarı tazmin etmek borcu yüklendiği, somut uyuşmazlık salt bir Tazminat talebine yönelik olmayıp sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı için konunun ele alınması TTK. nın Sigorta Hukukuna ilişkin hükümlerine göre yapılmak zorunda olduğu, dosyaya delil olarak bildirilen belge ve bilgilerin dosyaya sunulmadan incelemenin tamamlanamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 29/06/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; sigorta kuruluşunun zamanaşımı itirazı, kaza tarihi 07.01.2006 olup, 6103 sayılı yasaya göre: 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK. mn poliçe başlangıç tarihi 01.07.2012 tarihinden sonraya gelen ya da trafik kazası oluş tarihinin 01.07.2012 tarihinden sonraya rastlaması halindgTâfbik edileceği hükmü dikkate alındığında, uyuşmazlığa mülga 6762 sayılı TTK.’nın tatbiki gerektiği, “Mülga TTK. hin m. 1268 – Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar” hükmü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre kaza tarihi 07.01.2006 …’nin … Noterliğinden muhatap … adına keşide ettiği gerekli evrakların sunulmasına ilişkin ihtarnamenin tarihinig 23.02.2006 olduöu ve davacı…’un …’nin 23.02.2006 tarihli ihtarnamesine cevabi ihtarnamesinin 02.10.2012 olduğu dikkate alındığında 07.01.2008 tarihinde zamanaşımı süresi dolduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak Mülga TTK.’nın m.1268 hükmü dikkate alındığında 07.01.2008 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu, kök raporda talep edilen belgeler sunulmadığından raporun tamamlanamayacağı, davalı tarafındân düzenlenmiş kasko sigorta poliçesi, davalı … şirketi tarafından açılmış 03/16100 sayılı kasko hasar dosyası, 03/16100 sayılı hasar dosyası kapsamında görevlendirilen eksper tarafından düzenlenmiş ayrıntılı ekspertiz raporu (davalı …Ş. tarafından … adına keşide edilen ihtarnamede 03.16100 sayılı hasar dosyası kapsamında yaptırılan ekspertiz sonucunda aracın ağır hasara maruz kaldığı, 06. THK. 46 plakalı aracın ağır hasara maruz kaldığı ve Kasko Sigortası Genel Şartları çerçevesinde … işlemi yapılacağının beyan edildiği dikkate alındığında, bu beyanın ekspertiz raporunun düzenlendiğinin teyidi anlamına geldiği dikkate alınmalıdır.) davalı tarafından …plaka sayılı aracının zararının tespiti için Sulh Hukuk Mahkemesince değişik iş kapsamında yaptırılmış bir bilirkişi tespiti bulunup bulunmadığı hakkında beyanda bulunulması talep edilmiş ise de, davacı vekilinin uyaptan alınan cevaplarında bu hususta bir beyanda bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporununda taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Elektrik Mühendisi …, Hesap uzmanı …, Makine Mühendisi… ile Taşıma ve Lojistik uzmanı …’e tevdii edilen dosyaya 22/02/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;

KUSUR YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Olayla ilgili olarak sanık konumundaki sürücü … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan ANKARA … Asliye Ceza Mahkemesi’nde ikame olan …Esas sayılı kamu davasında alınan 2008/523 sayı ve 29.05.2008 tarihli karar ile; ilk anlatım ve iddianamede yanlış değerlendirme neticesi …’un Ümitköy’den Ankara istikametine seyir etmekte olduğu, maktulün Ankara’dan Eskişehir istikametine gitmekte iken üzerine düştüğü belirtilmiş ise de bunun doğru olmadığının anlaşıldığı ve kabul edildiği, …’un Ankara’dan Eskişehir istikametine, maktulün ise Eskişehir’den Ankara istikametine seyri ettiği sırada kazanın meydana geldiğinin anlaşıldığı, sanığın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, tüm kusurun maktulde olduğu kabul edildiği belirtilerek Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere beraatine kurulan hükmün katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine gönderildiği T.C. YARGITAY 12. Ceza Dairesi’nin 2011/18188 Esas, 2012/8867 K., 02.04.2012 tarihli kararı ile temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza yargılaması sırasında Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 06.02.2008 tarihli raporda; olayın iki seçenekli değerlendirildiği, olayın kaza tutanağında belirtildiği şekilde meydana gelmesi durumunda sürücü …’un KTK 52/b, 84/b kurallarını ihlalden tamamen kusurlu, olayın …’un ve tanıkların beyan ettikleri şekilde meydana gelmesi durumunda müteveffa sürücü …’ın KTK 52/b, 84/b kurallarını ihlalden tamamen kusurlu olduğu görüş ve kanaatine yer verilmiştir.
Davacı … tarafından davalı …Ş.’ne … Noterliği’nin 02.10.2012-22398 tarih ve yevmiye nolu ihtarname ile; 07.01.2006 tarihli kazada yanarak hurda olan aracın kasko değerinin hesaplanarak belirtilen banka hesabına 7 gün içinde yatırılmasının talep edilmesi üzerine davalı …Ş. tarafından davacı …’a … Noterliği’nin 24.02.2006-10515 tarih ve yevmiye nolu ihtarname ile; hasar ihbarı üzerine … nolu hasar dosyası açıldığı, ağır hasara maruz kaldığının öğrenildiği, pert total işleme tabi tutulmasına karar verildiği, hasar işlemlerinin yapılabilmesi için belirtilen evrakların en kısa sürede ibrazının gerektiğinin belirtilmiştir.
Huzurdaki yargılama sırasında; Sigorta Tahkim Hakemi … tarafından hazırlanan 19.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sayılan eksiklikler tamamlanmadan talep edilen incelemenin tamamlanamayacağının belirtildiği, müzekkereye cevaben … tarafından hazırlanan yazıda özetle; yapılan araştırmada talep edilen hasar dosyasına arşiv kayıtlarında ulaşılamadığının belirtildiği, Sigorta Tahkim Hakemi … tarafından hazırlanan 29.06.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; kök raporda talep edilen belgeler olmadan raporun tamamlanamayacağının belirtildiği, davacı vekili tarafından hazırlanan 20.07.2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişinin görevini aşarak taleplerin zamanaşımına uğradığı sonuç ve kanaatine vardığı, raporu kabul etmediklerini, zamanaşımı kararının mahkemeye ait olduğu, KTK 109/1. maddesinde zamanaşımı 2 yıl ise de ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, bu aşamadan sonra objektif olmayacağı diğer hususlarla birlikte belirtilerek eksik evrakların temin edilmesi akabinde dosyanın farklı bir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, davalı vekili tarafından hazırlanan 02.07.2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; hasar dosyasının 2006 yılında oluşturulduğu, dava tarihi itibarı ile aradan 9 yıl süre geçtiği, hasar dosyalarının 5 yıl şirket arşivinde bulundurulduktan sonra genel arşive kaldırıldığı, talep edilmesine rağmen temin edilemediği, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığı, araştırılacak başkaca hususun kalmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği tespit edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157/b maddesi “sürücü kusurlarının tespiti” ile ilgili bendi; “adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların kusur durumları; 2918 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen kurallar, şartlar, hak ve yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir. Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınır” şeklindedir. Kazada kusurlu hareketlerden herhangi biri, kazaya karışan araç sürücülerinden birden fazlası tarafından yapılmış veya kaza bu hareketler dışında kurallarla, yasaklamalara, kısıtlamalara ve talimatlara uyulmaması nedenlerinden doğmuşsa, karayolunu kullananlar için kusur oranı yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir (K.T.K. Mad. 84). Bu kapsamda hazırlık tahkikatı ve ceza yargılaması sırasında; sürücü … ifadelerinde özetle; aracıyla Ümitköy istikametine seyir halinde olduğunu, saat 20:30 sıralarında karşı yönden gelmekte olan bir ışık gördüğünü, ne olduğunu anlayamadan gözünü hastanede açtığını, havanın puslu olduğunu, 70 km/saat civarında hızı bulunduğunu, direksiyon hakimiyetini kaybetmediğini, karşı şeride geçmediğini, maktulün aracıyla karşı yönden gelip kendi yoluna girdiğini, aracıyla olay yerine geldiğinde bir otomobilin ortada bulunan refüjü süratle geçerek üzerine geldiğini ve direksiyon hakimiyetini korumak için sağını kontrol ederek geçmek istediğini, arkadan gelen bir araç olduğu için direk olarak frene basmak ve durdurmak istediğini, bu esnada karşıdan gelen aracın süratle kendisine çarptığını,
Tanık … ifadesinde özetle; ticari taksiyle olay yerinden geçerken birkaç araç önlerinde …’un süratinin normal olduğunu, bir gürültü koptuğunu, karşı yönden …’nın otomobil ile gelip …’un aracına çarptığını, çarpma sonucu bir patlama olduğunu ve araçların yanmaya başladığını,
Tanık… ifadesinde özetle; karşı yönden …’nın otomobil ile gelip …’un aracına çarptığını, çarpma sonucu bir patlama olduğunu ve araçların yanmaya başladığını,
Tutanak mümzi … ifadesinde özetle; kaza öncesi araçların seyir yönlerini tespite çalıştıklarını, orta refüj, bordür taşları, cantlardaki hasarın kaza sonrası duruş yönlerinin incelenip değerlendirilerek kanaate varıp raporu düzenlediklerini, çevre şahıslardan bilgi almalarına rağmen kendi tespitlerine göre raporu düzenlediklerini,
Tutanak mümzi … ifadesinde özetle; yanan araçtan çıkan şahsın cep telefonunun çaldığını, telefona cevap verildiğinde telefondaki sesin babasının Bursa’ya geldiğini söylediğini, bundan şahsın Ankara istikametinden Eskişehir istikametine gittiğinin anlaşıldığı, telefon konuşmasından önce kanaatlerinin oluştuğunu beyan etmişlerdir.
Olay yerine intikal eden … Bölge Trafik Şube Müdürlüğü’nden polis memurları … ve … personeli tarafından tanzim olunan “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”’na göre; 39.54442,32.44986 koordinatlı olay mahalli yerleşim yeri içi, D200-12 devlet karayolu, tek yönlü, 14 metre genişliğinde, asfalt kaplama, yüzey ıslak, yatay güzergâh düz, düşey güzergâh eğimsiz, vakit gece, hava ve görüş açık olup mahalde 1 metre genişliğinde kaldırım, aydınlatma, yol şerit çizgisi bulunmakta, trafik lambası, banket, trafik işaret levhası, yolda çalışma, görüşe engel cisim, yoldan kaynaklanan sorun, kavşak, geçit bulunmamaktadır “Kaza Özeti”’nde; sürücü …’un idaresindeki … plakalı aracı ile 12. km geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde karşı yönden gelen trafiğin kullandığı yola geçerek …’ın idaresindeki … plakalı araca çarptığı belirtilmiş, kazanın oluşumunda sürücü …’un KTK (3) kodu ihlalden asli ve tek kusurlu olduğu görüş ve kanaatine yer verilmiştir. Çizilen “Kaza Krokisi”nde; çarpışma noktası 4 metre genişliğindeki orta refüj ile bölünmüş karayolunun Ankara istikametinden Eskişehir istikametine kesimin sol şeridi içerisinde işaretlenmiş, çarpışma noktasının ilerisinde … plakalı otomobilin ön kesimlerinden hasarlı halde orta refüje 7,5 metre mesafede düz, … plakalı otomobilin ise yolun sağ kenarında ters istikamette ön kesimlerinden hasarlı halde durdukları resmedilmiştir.
Sürücü …, olay günü 24 yaşında olup yeterli (B) sınıfı sürücü belgesine 2000 yılından itibaren haizdir. Kan numunesi üzerinde yapılan incelemede alkol izine rastlanmamıştır.
Müteveffa sürücü …, olay günü 63 yaşında olup yeterli (E) sınıfı sürücü belgesine 1989 yılından itibaren haizdir. Alkol durumu bilinmemektedir.
08.01.2006 tarihli “Olay Yeri İnceleme Raporu”nda; … plakalı aracın Eskişehir yolu sağ şerit üzerinde tamamen yanmış ve hasarlı vaziyette, otonun sağında tali yol ile anayol arasında bulunan orta refüj üzerinde ön kısmı Ankara istikametine bakar vaziyette tamamen yanmış ve hasarlı … plakalı otonun olduğu, orta refüj kaldırım taşı üzerinde lastik teker izlerinin olduğu, cesedin baş kısmının ezik vaziyette olduğu, 11.01.2006 tarihli “Görgü ve Tespit Tutanağı”nda; otoların Balgat otoparkına çekildiği, … plakalı aracın tavanının tamamen çökmüş olduğu, tüm aksamlarının tamamen yanmış ve hasarlı olduğu, … plakalı aracın jantlarının sağlam, sağ ön ve sağ arka lastiklerinin yandığı, arka sol tekerin kısmen hasar olduğu, motor üst kaputunun çökük, üs tavanın ön cam kısmının çökük, iç ve dış aksamların yanık, tamamen deforme olduğu, …Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Yangın Raporu”nda; araçların bilinmeyen bir nedenden dolayı kaza yaptıklarını ve kaza sonucu araçların yanmaya başladığının görüldüğü, müdahale edilerek söndürüldüğü belirtilmiştir.
Olay yerine ait fotoğraflar incelendiğinde; … plakalı otomobilin tüm plastik ve tekstil komponentlerinin tamamen yandığı, metal iskelet halde, yan refüj üzerine çıkmış halde ters istikamette durduğu, ön sol kısmından hasarlı, tavan sürücü kısmının çökmüş olduğu, … plakalı otomobilin ise kaplama üzerinde düz istikamette durduğu, tavan kısmının kopmuş ve ayrılmış, orta kısmının basık halde olduğu, çevre aydınlatması bulunan mahalde asfalt zeminin ıslak olduğu, kolluk tarafından gerekli çevre güvenlik tedbirlerinin alındığı görülmektedir.
Olay anını gösteren araç içi-dışı kamera görüntüleri bulunmamakta, dolayısıyla olayda etkili olabilecek başkaca unsurlar ile hangi sürücünün karşı şeride girdiği bilinmemektedir. Karayolundan faydalanan sürücülerin bir bütün olarak trafik kurallarına uymaları mecburidir. Kurallara uyan sürücülerin kazaya sebep olma oranları oldukça düşük olup değişken şartlar karşısında gösterecekleri anlık kaotik tavır ve davranış şekillerinin önceden tahmin edilmesi güç olduğundan trafik kurallarının tümü bir bütünlük arz eder ve özellikle trafik içinde yolun durumuna göre uygun zamanda ve biçimde olayları algılayıp, yorumlayarak tehlikeleri zamanında fark etmesi ve ona göre davranışını sergileyebilmesi içindir. Sürücülerin hem önceden tahmin edilmesi imkansız olan kaotik davranışları hem değişik risk ve tehlikeleri bünyesinde barındıran karayolu trafiğinde dikkatlerini daha çok yoğunlaştırmaları, müteyakkız davranarak yola ve çevrelerine gereken dikkat ve özeni göstermeleri, tehlikeleri ön görmeleri, hem kendilerinin hem de trafikte bulunan diğer sürücü, yolcu ve yayaların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmemek adına tedbirli ve kontrollü ilerlemeleri, genel trafiği tehlikeye düşürecek hareketlerden sakınmaları, hızlarını yolun icap ve şartlarına göre ayarlamaları, olası kaza tehlikesini öngörerek önleyici etkili tedbirleri zamanında almaları gerekmektedir. Normal şartlar altında gece vakti çevre aydınlatması bulunan, görüşün açık olduğu ortamda far donanımları faal halde ilerleyen dikkatli, tedbirli bir sürücünün tehlikeleri ön görememesi, hızını ve direksiyon sapma açısını ıslak zemin yol şartlarında güvenle sevk ve idare edebileceği seviyelere ayarlayamaması, seyir şeridinde kalamaması, dikkatli ve tedbirli davranamaması için olumsuz bir neden bulunmamaktadır. Bilindiği üzere T.C.K. 22/2 maddesinde; “taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır.
Kazaların rekonstrüksiyonu; kaza oluşumunun her bir fazı kendi zamansal ve mekansal akışı içinde değerlendirilebilecek şekilde kazanın tüm detay ve dinamiğini kapsar. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda; karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar, trafik-yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit-taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü, taşıt yolu (kaplama)-karayolunun genel olarak taşıt trafiğince kullanılan kısmı olarak tanımlanmıştır (K.T.K. Mad. 3). Plastik aksamların enerji sönümlemeleri esnemeleri nedeniyle daha yüksek olup kalıcı hasarlar nispeten daha az oluşmakta, metal aksamlarda ise kalıcı şekil değiştirmeler ile absorbe edilmektedir. Çarpışmaların şiddetini belirleyen en büyük faktörler hız, ivme ve kütle olup hasarı belirleyen başlıca faktörlerde çarpışan yüzeylerin mukavemet, malzeme ve tasarım özellikleridir. Dolayısıyla bir çok değişkenin bulunduğu ve etkisi olduğu kaotik bir ortam söz konusudur. Çarpışmanın şiddetine, açısına ve temas eden yüzeyler ile yakın civarında bulunan parçaların katılığına, malzeme, tasarım ve yapısal davranış özelliklerine bağlı olarak bazı komponentlerin elastik sınır içerisinde esnemeleri, bazılarının da kalıcı şekil değiştirerek plastik deformasyona uğramaları, tüm süreç içerisinde çarpışmanın parçalar üzerinden sönümlenmesi beklenen muhtemel bir durumdur. Hasar fotoğraflarına göre; karşı şeride giren sürücünün öncelikle orta refüj bordür taşlarının üzerinden geçmesi, akabinde taşıtın alt bölgelerinde sürtünme izi, jant ve tekerlek aksamlarında darbenin şiddetine bağlı olarak hasar bıraktıktan sonra sıçrayarak havalanması ve karşı yönden nizami gelen taşıt ile çarpışması beklenir. Hal böyle iken her iki aracın tavan kısımlarında hasar emareleri bulunduğu görülmesine rağmen münhasıran yetersiz hasar fotoğraflarından hangi sürücünün karşı şeride tecavüz ettiği anlaşılamamaktadır. Bu cihetle; ATK raporunda olduğu gibi olayın iki senaryolu değerlendirilmesi gerekmekte ise de ceza yargılamasında kesinleşen karara da esas alınan sürücü ve tanıkların beyanları dikkate alındığında müteveffa sürücüsü …’ın şerit tecavüzünde bulunduğu kabul edilmiştir.

Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir.
Buna göre Karayollarında trafik sağdan akar. Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler, araçlarını gidiş yönüne göre yolun sağından sürmek, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek (K.T.K. Mad. 46/a,c), trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse, belirlenen hız sınırlarını aşmamak (K.T.K. Mad. 51), hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak (K.T.K. Mad. 52/b), taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, izin verilen hallerde manevraları yaparken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmamak (K.T.K. Mad. 67/a) zorundadırlar. Sürücülerin, özel amaçlarla keyfi veya kasıtlı davranışlarda bulunmak suretiyle yaya veya araç trafiğinin seyir emniyetini ihlal etmek veya tehlikeye düşürmek suretiyle tedbirsiz ve saygısız davranışlarda bulunmaları ve araç sürmeleri yasaktır (K.T.Y. Mad. 145/e). Araç sürücüleri trafik kazalarında; şeride tecavüz etme, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma hallerinde asli kusurlu sayılırlar (K.T.K. Mad. 84/f,g).
Olayda aksine davranarak sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile hızını yolun icap ve şartlarına göre ayarlamayan, direksiyon sapma açısını ayarlamayan, tehlikeleri ön görmeyerek şeridini terk etmeye başladığını ve orta refüje doğru yöneldiğini, karşı şeride girdiğini algılayıp zamanında etkili fren ve direksiyon manevra tedbiri ile seyir şeridine yönelemeyen, kendi şeridinde tehlikesiz ilerlemesi mümkün olmasına rağmen direksiyon hakimiyetini ve taşıtın kontrolünü kaybetmiş halde orta refüjü aşarak karşı şeride tamamen kontrolsüz girip üzerine doğru yönelerek çarpan, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen müteveffa sürücü …’ın %100 oranında tamamen asli kusurdur.
Olayda sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile nizami şekilde şeridinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde karşı yönden şerit ihlali yaparak gelen diğer otomobil sürücüsünün üzerine doğru yönelmesi sonucu sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir bulunmayan, kazanın oluşumunda, zararın doğmasında ve artmasında etkili kural dışı ve kusurlu herhangi bir davranışı, ihmali, özensizliği bulunmadığı mütalaa edilen sürücü …’a atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.

HASAR YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; Davacı …’a ait … plaka sayılı taşıtın; … marka, … tipinde, … model, Yeşil renkli, ilk tescil ve trafiğe çıkış tarihi bilinmeyen, 04.01.2004 davacı adına tescil tarihli, olay günü kilometre verisi ve geçmiş kaza-hasar kaydı bilinmeyen, yaklaşık 4 yıl yaşında, 1596 cc hacminde benzin yakıtlı içten yanmalı motora ve manuel vites kutusu düzeneğine haiz olup hasarın meydana geldiği 07.01.2006 tarihinde geçerli olan 2006 yılı Ocak ayı listesine göre (53-289 marka-tip kod numaralı) kasko değerinin 19.750,00 TL olduğu, 1… numaralı kasko sigorta sözleşmesinin olay tarihi olan 17.01.2006 gününü de kapsar şekilde 16.02.2005-16.02.2006 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … adına tescilli …plakalı, …marka, … tipinde, … model taşıt için düzenlenmiş iken 27.06.2005 tarihinde zeyilname düzenlenerek dava konusu … plaka numaralı otomobil için geçerli hale geldiği, meydana gelen trafik kazasında yolun diğer tarafından süratle orta refüjü aşarak gelen araç ile burun buruna çarpışması sonucunda, arabaların benzinli olmaları da dikkate alınarak, çarpışma anında oluşan aşırı büyük kuvvetle otoların yakıt sistemlerinden birinin veya ikisinin de parçalandığı, emniyetli çalışma fonksiyonunu kaybettiği, bu çarpışmanın yakıt sızmasına neden olduğu, sızan yakıtın da sıcak motor aksamı ve egzoz sistemi üzerine temas ederek aniden alev alması ile yangının önlenemez şekilde başladığı, aniden oluşan kuvvetli alevlerin otoların bünyesinde bulunan yangın yükleri olan malzemeleri (kauçuk-plastik-tekstil esaslı koltuk, ses izolasyonu vb. komponentler) tutuşturarak her iki aracın tamamen yanmasına neden olduğu, taşıtların kullanılamaz ve yüksek sıcaklığa maruz kalmaları sonucu metal elemanların metalürjik özelliklerini kaybetmesi nedeniyle hem onarılamaz hem de ekonomik olmadığı, pert total işlemi uygulanmasının uygun olduğu, olay üzerinden uzun bir süre geçtiği için geçmişe dönük net ve sağlıklı şekilde ikinci el rayiç bedel araştırması yapılabilecek veri tabanı günümüzde mevcut olmamasına rağmen TSB tarafından yayımlanan kasko listeleri ile (www.otogazete.com vb.) internet ortamında eski tarihlere ait elde edilebilen ilan verilerinin aşağıda tablo halinde gösterildiği, günümüzde ikinci el piyasa değerinin kilometre verilerine bağlı olarak pazarlığa açık şekilde asgari 24.500,00 TL-azami 35.000,00 TL aralığında, en düşük ve en yüksek değerler elendiğinde asgari 26.750,00 TL-azami 28.000,00 TL aralığında değiştiği, ikinci el araba ilanlarında ilan sahiplerinin pazarlık payı bırakarak piyasa değerinin biraz üzerinde rakamlar verebildikleri, ilanlarda marka, tip, model yılı ve kilometresine muadil olan taşıtların fiyatlarını gören diğer araç sahiplerinin bu rakamları baz alarak piyasanın gerçeklikten bir parça uzaklaşarak biraz yükselebileceği, bazen de tam tersi durumların söz konusu olabileceği, nakite ihtiyacı olan ve acilen aracını satmak isteyen bir araç sahibinin değerinin çok altında bir rakamla ilan verebileceği, artan veri sayısı ile ortalamanın alınmasının söz konusu sakıncaları minimize ettiği, yukarıdaki tabloya göre dava konusu … model taşıtın daha düşük kasko değerleri ile daha yüksek pazarlık payı düşülmüş peşin ikinci el rayiç değerleri arasında yaklaşık ortalama %7,47 nispi oran bulunduğu, olay tarihinde de ikinci el piyasada rağbet görebileceği peşin değerinin 21.350,00 TL civarında olduğu, taşıtların sektörde pazarlanabilirlik özelliklerine göre değişmekle birlikte … plakalı numaralı otomobili diğer emsallerine nazaran üst segmente yaklaştıran, öne çıkaran veya alt segmente yaklaştıran ayırıcı belirgin değişik bir özelliği bulunup bulunmadığı bilinmemekle birlikte belli bir negatif ve pozitif band aralığı içerisinde pazarlanabilmesinin mümkün olduğu gerçeğinden hareketle 21.000,00 TL olduğu, hurda yaklaşık 1100 kg net ağırlığa haiz otomobilin yanması sonrası üzerinde kalan metal aksamlarının 1000 kg olduğu takdiri ile 2006 yılında 0,30 TL/kg (günümüzde 1,25 TL) olan hurda metal değerinin 300,00 TL olduğu, hurda bedelinin davalı tarafa bırakılması durumunda net zararın 21.000,00 TL olduğu, hurda bedelinin davacı tarafa bırakılması durumunda net zararın (21.000,00 TL-300,00 TL=) 20.700,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davanın 07.01.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yanarak telef olan … plakalı aracın kasko bedelinin davalı … şirketinden tazmini talepli davadır.
Dava konusu kazanın 07.01.2006 Cumartesi günü saat 20:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki, davacı … adına tescilli, davalı …Ş. tarafından 27.06.2005-16.02.2006 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış, … plaka sayılı, …marka, … tipinde, … model, yeşil renkli hususi otomobil ile … mahallesinde orta refüj ile bölünmüş D200-12 devlet karayolunu takiben kaza tutanağına göre Eskişehir istikametinden Ankara istikametine seyir halinde iken olay mahalli olan 12. km kesimine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjü karşı yol kesimine girdiği, kendi ve tanık beyanına göre de nizami seyir halinde iken karşı yönden direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjü aşıp karşı yol bölümüne giren sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, … adına tescilli, … plaka sayılı, … marka, … tipinde, … model, beyaz renkli hususi otomobilin çarpışması ve akabinde iki taşıtın da tamamen yanması sonucu trafik kazası meydana gelmiş, olay sürücü…’ın yaralanması, sürücü …’un yaralanması ve taşıtlarda maddi hasar ile sonuçlandığı, … plaka numaralı otomobilin müteveffa sürücüsü …’ın %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’un kusursuz olduğu, davacı …’a ait … plaka numaralı otomobilin onarımının ekonomik olmadığı, pert total işlemi uygulanmasının uygun olduğu, ikinci el piyasa değerinin 21.000,00 TL, hurda değerinin 300,00 TL olduğu, hurda bedelinin davalı …Ş.’ne bırakılması durumunda (davacı tarafça hurda bedeli talep edilmediğinden) net zararın 21.000,00 TL olduğu hükme esas alınan ve yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan 22/02/2019 tarihli bilirkişi heyet raporundaki tespitler ışığında davanın kabulü ile 21.000,00 TL’nin 15.200,00 TL’sine 13/09/2014 tarihinden itibaren (her ne kadar davacı tarafından ilk başvuru tarihi olan 23/02/20006 tarihinden itibaren faiz talep edilmişse de bu başvuruda gerekli belgelerin sigorta şirketine verilmediği anlaşıldığından ve davacı tarafça 20/08/2014 tarihli dilekçe ile davalı … şirketinden poliçe sigorta bedelinin tebliğden itibaren 7 gün içerisinde faiziyle yatırılması yeniden talep edildiğinden sigorta şirketine 03/09/2014 tarihinde tebliğ yapıldığından davalı … şirketinin kanunen yasal sorumluluğunun tebliğden itibaren 8 iş günü sonrasında başlayacağından 13/09/2014 tarihinden itibaren davalı … şirketinin temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.) ve 5.800,00 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 21.000,00 TL’nin 15.200,00 TL’sine 13/09/2014 tarihinden itibaren 5.800,00 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.434,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 259,58 TL + 99,05 TL ıslah harcından oluşan toplam 358,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.075,88 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 259,58 TL peşin harç ile 99,05 TL ıslah harcından oluşan toplam 358,63 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.354,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”