Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/192 E. 2020/492 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/192 Esas
KARAR NO : 2020/492

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2014
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davası İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/516 esas 2014/513 karar sayılı 29/12/2014 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın … 36. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket adına icra takibi başlattığını, icra takibine 16. İcra Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında itiraz edildiğini ancak davalı tarafın almış olduğu haciz kararı doğrultusunda dosyanın kesinleşmesini beklemeden söz konusu kambiyo senedine karşı imzaya ve boca ilişkin itiraz edilmiş olsa da şirketteki mallar haczedilmiş ve malların muhafaza altına alınması tehdidi ile söz konusu dosya borcunun ödenmesinin istenildiğini, söz konusu 61.150,00 TL’nin ihtirazı kayıt ile alacaklı vekilinin hesabına ödendiğini ve ödenen paranın borcu kabul anlamına gelmediğinive teminat bedeli olarak ödendiğinin haciz tutanağına yazıldığını, … 16. İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında müvekkili şirketin borçlu olmadığını, çek üzerindeki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilmiş olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirket yetkilisi müvekkili … tarafından ödenen dosya borcu olan 61.150,00 TL’nin 03/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’nin icra dosyasında taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin faktoring şirketi olduğundan dava konusu çeki ciranta sıfatındaki dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’den ticari ilişki kapsamında fatura karşılığında devraldığını, hamil sıfatında bulunan çekte …’nin avalist konumunda bulunduğunu, davacı … ile …’nin imzası arasında benzerlik bulunduğunu, çek üzerinde imza incelemesi yapılması gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraflara yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 36. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş. sayılı dosya asılları dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir …’a tevdii edilen dosyaya 05/10/2018 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacı şirket ile dava dışı ihbar edilen …’nin avalist olarak yer aldığı 11/12/2013 vadeli çekin dava dışı şirket tarafından davalıya fatura ile birlikte temlik edildiği, 11.12.2013 vadeli çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı şirket tarafından takip konusu edildiği, takip konusu edilen çekte şirket kaşesi üzerine ve açığa atılan imzanın davacı … ait olmadığının İcra Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporuna göre belirlenmiş olduğu, davacı …’nin 28.03.2013 tarihinden itibaren davacı şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, davacı … tarafından 03.01.2014 tarihinde “itirazen kaydi” şerhi ile davalıya 61.150 TL ödeme yapıldığı, 11.12.2013 vadeli çekin ön yüzündeki davacı şirket kaşesi üzerindeki ve açığa atılmış imzanın 28.03.2013 tarihinden itibaren münferiden temsile yetkili olan …’ye ait olmadığının kabulü halinde, davacının 61.150 TL asıl alacak ve bu alacağa 6.566,40 TL işlemiş faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla grafolog bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 13/11/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; Sonuç olarak; inceleme konusu … A.Ş. … Şubesine ait … keşide tarihli, … seri nolu, 78.650 TL’lik çekin ön yüzünde davacı şirkete atfen atılmış imzanın …’nin eli ürünü olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Grafolog bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla ek rapor tanzimi amacıyla bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 07/02/2020 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; inceleme konusu … A.Ş. … Şubesine ait 11.12.2013 keşide tarihli, … seri nolu çekin ön yüzünde davacı şirket ünvanını içerir kaşe izleri üzerine atılmış imza ve ön yüzde yer alan diğer imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacıların icra tehditi altında davalı tarafa ödemiş oldukları 61.150 TL’nin tahsili talepli istirdat davasıdır.
Davada konusu … A.Ş. … Şubesine ait 11.12.2013 keşide tarihli, … seri nolu, 78.650 TL’lik çek incelendiğinde keşidecisinin …Ltd. Şti. , lehtarının … Tic. Ltd. Şti. , ilk cirantasının … Ltd Şti. ve son cirantasının davalı … şirketi olduğu görülmüştür.
Dava konusu çekin ön yüzüne davacı şirket kaşesi üzerine imza atılarak altına … isminin yazıldığından davacı şirketin bu çekte aval veren olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … şirketinin dosyaya sunduğu faktoring sözleşmesi, alacağı tevsik edici mahiyetteki fatura, alacak bildirim formu ve ödeme dekontu incelendiğinde davalı şirketin, fatura ve çeki Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine uygun olarak geçerli bir faktoring ilişkisiyle temlik aldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait 28.03.2013 tarihli ortaklar kurulu kararının 18 Nisan 2013 tarihinde tescil edildiği, tescil edilen kararın 25 Nisan 2013 tarihli 8307 Sayılı Gazetede ilan edildiği, buna göre davacı şirketi …’nin 28.03.2013 tarihinden itibaren şirketin ticaret ünvanı veya kaşesi altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta ve en geniş şekilde temsil ve ilzama yetkili kılınarak 1. derece müştereken imzaya yetkilisi olduğu anlaşılmıştır. Yine 12/07/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre 06/06/2013 tarihli ortaklar kurulu kararına göre … hisselerini …ye devrettiği ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Karar düzeltme aşamasından geçerek kesinleşen … 16. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında çekteki imzanın davacı şirket yetkilisi …’nin eli ürünü olmadığından imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmiştir.
Dava konusu çekteki muhatap banka olan … Bank’a yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davacı şirkete vekaleten imza yetkisinin şirket yetkilisi dışında bir üçüncü kişiye verilmediği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 13/11/2019 tarihli grafolog bilirkişi raporuna göre, davaya konu çekin ön yüzünde davacı şirkete atfen atılmış imzanın …’nin eli ürünü olduğu olduğu tespit edilmiştir. Yine dosya kapsamnda alınan 07/02/2020 tarihli grafolog bilirkişi raporuna göre, dava konusu … A.Ş. … Şubesine ait 11.12.2013 keşide tarihli, … seri nolu çekin ön yüzünde davacı şirket ünvanını içerir kaşe izleri üzerine atılmış imza ve ön yüzde yer alan diğer imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme dekontuna göre davacı … 03.01.2014 tarihinde icra takip dosya numarası belirtilerek ihtirazi kayıtla davalı vekilinin banka hesabına 61.150 TL tutarında ödeme yapılmıştır. Bu ödemenin icra dosya numarası belirtilerek yapılması ve davacının cevaba cevap dilekçesinde de kabul ettiği üzere yapılan ödemenin davacı şirket adına yapıldığı anlaşılmakla davacı … yönünden davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konusu çekteki imzanın çekin keşide tarihindeki münferiden imza yetkilisi olan …’nin eli ürünü olmadığı hükme elverişli grafolog raporuyla belirlendiğinden ve bu konuda dava dışı ihbar olunan …ye verilmiş bir vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmakla çekteki davacı şirket adına aval veren olarak gözüken davacı şirketin çekten dolayı aval veren olarak sorumluluğu bulunmadığından TTK 818/3 delaletiyle TTK 678 gereğince borçtan şahsen …’nin aval veren olarak sorumlu olacağı kanaatine varıldığından davanın davacı şirket yönünden kabulü ile 61.150,00 TL’nin 03/01/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davacı şirket yönünden KABULÜ ile 61.150,00 TL’nin 03/01/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
2-Davacı … yönünden davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.177,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.044,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.132,86 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.044,30 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı … tarafına verilmesine,
5-Davacı … tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.131,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı … tarafına verilmesine,
6-Davacı … tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 8.749,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı … tarafına verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin dava itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı … tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 110 TL yargılama giderinden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin karar verildiğinden 55,00 TL yargılama giderinin davacı …’den tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”