Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/191 E. 2018/318 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/191 Esas
KARAR NO : 2018/318
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2015
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin son bir kaç yıldır … numaralı abonelik sözleşmesi ile davalı kurumla olan abonesi olduğunu, müvekkili şirkete ait faturalarda 2005/3-2015/1 dönemleri arasında düzenlenen elektrik faturalarında bir şekilde tahakkuk ettirilip tahsil edilen Kayıp Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Perakende Satış Hizmeti Bedeli, PSH Sayaç okuma Bedeli, İletim Sistemi Kullanımı Bedeli, TRT Payı Bedeli ve Enerji Fonu bedellerinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tahsil edildiğini beyan ile, müvekkili şirketten 2005/3-2015/1 dönemleri arasında düzenlenen elektrik faturalarında tahakkuk ettirilip tahsil edilen bedellerinin tespiti ile şimdilik bu bedellerden 3.000,00 TL tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya zamanaşımı, husumet, görev ve hak düşürücü süreye yönelik itirazlarının bulunduğunu, davaya bakmaya görevli mahkemenin Danıştay olduğunu, davanın mevcut mahkemede görülemeyeceğini, husumetin müvekkili şirkete yönlendirilmiş olmasının doğru olmadığını, elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin kullanıcılarına yansıtacakları tarifelerin yönetmelik ve kanun hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, davanın muhatabının EPDK olması gerektiğini, davacının belirsiz alacak talebinin haksız olduğunu, EPDK’nun düzenlediği işlemlerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliği sahip olduğunu, bu nedenle müvekkili …’ın da aralarında bulunduğu dağıtım şirketlerinin söz konusu karara aykırı teşkil edecek bir işlemde bulunmalarının mümkün olmadığını beyan ile, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, elektrik aboneli kapsamında tahakkuk ettirilen faturalarda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanma bedeli, TRT Pay bedeli ve enerji fonu bedeli adı altında tahsil edilen Mart 2005 ve Ocak 2015 dönemi arasındaki bedellerin tahsili istemine ilişkindir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan bilgi, belgeler, fatura örnekleri ve taraf defter ve kayıtları üzerinde yapacakları inceleme sonucunda, davacının dava dilekçesinde belirttiği dönemler itibariyle tahakkuk ettirilen bu bedeller ve bu bedellerin hangi tarihte tahsil edildiği, tahsil her bir fatura ödemesinin tarihlerinden dava tarihine kadar olan uygulanacak faiz ve çıkan miktarın ne kadar olduğunun tespiti yönünde rapor düzenlemek üzere resen tayin edilen elektrik mühendisi bilirkişiler Prof Dr …, Prof Dr … ve Mali Müşavir …’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; davacının kayıp kaçakla ilgili KDV dahil edilmeden toplam 89.806,41 TL’nin iadesini isteyebileceği, davalı tarafından tahsil edilen faturalarda KDV içine kayıp kaçak ve ilgili olduğu EF, TRT payı ve BTV üzerindeki yükseltici etkisi de dahil olduğundan davacı tarafından ödenen KDV miktarı da 0,18*89.806,41 TL = 16.165,16 TL olduğu, KDV ile birlikte kayıp kaçakla ilgili toplam tutarın 89.806,41 + 16.165,16 = 105.971,57 TL hesaplandığı, davacı …’un davalıdan toplam olarak 105.971,57 TL alacaklı olduğu hususunu 08/02/2016 tarihinde rapor etmişlerdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin Kararlarında; Anayasa’nın Vergi Ödevi Başlıklı 73. Maddesindeki “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler Kanun ile konulur, değiştirilir veya kaldırılır” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp kaçak, sayaç okuma, dağıtım , perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve 2. Mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinde şeffaf Hukuk Devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının dağıtım şirketleri yararına sebepsiz zenginleşme oluşturduğu ve bu nedenle de hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Davacı, Elektrik Satış Sözleşmesi kapsamında tüketilen elektriğe ilişkin faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanma bedeli, TRT Pay bedeli ve enerji fonu bedeli adı altında tahsil edilen Mart 2005 ve Ocak 2015 dönemi arasındaki bedellerin haksız tahsil edilmiş olması nedeniyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d), (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde enerji piyasası düzenleme kurumunun kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile aynı zamanda 6446 sayılı yasaya eklenen geçici 19.madde ile; “bu maddeyi ihtas eden kanun ile öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü getirilmiştir. 6719 sayılı yasanın geçici 26. maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen 20.maddesi; “kurul kararlarına uygun şekilde taahhuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Mahkememizce … Esas sayılı dosya üzerinden 6446 sayılı kanuna 6719 sayılı kanunun 26. Maddesi ile eklenen geçici 20. Maddesinin 1 numaralı fıkrasının Anayasa’nın 2, 13, 36 ve 40. Maddelerine aykırı olduğu bu nedenle iptaline karar verilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuş , bu başvuru Anayasa Mahkemesince 27/06/2016 tarih itibariyle … Esas numarasına kaydı yapılmıştır. Anayasa’nın 152/3 maddesine göre Anayasa Mahkemesi, mahkemelerden anayasaya aykırılık iddiası ile yapılan iptal başvurularını kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmez ise Mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır.” hükmünü içermektedir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden; Anayasa Mahkemesi’ne yapılan iptal başvurusuna başvurunun Anayasa Mahkemesine ulaşıp esas numarası almasından itibaren 5 aylık süre içerisinde Anayasa Mahkemesi tarafından bir karar verilmemiş, Anayasa Mahkemesi’nce mahkememizin iptal başvurusuna 28/12/2017 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verilmiştir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile kurulca düzenlemeye tabi olacak tarifeler sayılarak tanımları yapılmış ve kurulca düzenlemeye tabi tarifelerin doğrudan nihai tüketiciye veya nihai tüketiciye yansıtılmak üzere ilgili tüketiciye enerji tedarik eden lisans sahibi tüzel kişilere yansıtılacağı düzenlenmiştir. 6719 sayıl yasa ile, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 20.madde de; kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu 17.maddesi de değişiklik sonrası 6446 sayılı yasa kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması öngörülen tarifelerin, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm faaliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanacağı ve onaylanmak üzere kuruma sunulacağı, kurulun mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini isteyebileceği veya gerekmesi halinde resen revize ederek onaylayacağı, ilgili tüzel kişilerin kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamak ile yükümlü oldukları, tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığı, bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini içeren usul ve esasların kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmünü getirmiştir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasada yapılan değişlikler nedeniyle konusuz kalmıştır.
Davacının açmış olduğu dava; 6446 sayılı yasada, 6719 sayılı yasa ile yapılan değişiklik uyarınca konusuz kalmış olması nedeniyle, dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle DAVA HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 51,24 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 15,34 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 2.519,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim …
HARÇ BEYANI:
35,90 TL KH
51,24 TL PH
15,34 TL İH
DAVACI GİDERİ:
2.400,00 TL B.KİŞİ ÜCRETİ
119,50 TL POSTA
2.519,50 TL TOPLAM