Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/16 E. 2018/1005 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/16 Esas
KARAR NO : 2018/1005

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/01/2015
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/02/2013 tarihinde yaya yolunun araçlarla trafiğe kapalı olduğu yerde yol boyunca gideceği yere doğru ilerlerken arkadan gelen ve davalı …’a ait … plakalı araç ile çarpması neticesinde yaralandığını, … 77. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde davalının % 65 oranında asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin 31/05/1976 doğumlu olduğunu ve geçimini kuaförlük yaparak sağladığını, kaza neticesinde mesleğini yapamaz hale geldiğini, bu kapsamda müvekkilinin maddi ve manevi zararının oluştuğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminat bedelinin davalılardan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın müvekkili nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe tarihinin 03/09/2012-03/09/2013 tarihlerini kapsadığını, poliçe limitinin bedeni zararlarda 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ancak manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını, olayda kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının çalıştığı işe dair resmi belge ve bilgileri dosyaya ibraz etmesi gerektiğini, aksi halde kabulü mümkün olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği ancak duruşmalarda davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 07/12/2015 tarihli raporda; dosya kapsamında mevcut bulunan … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24.02.2013 tarihli genel adli muayene raporunda; motorsiklet çarpması, genel durumu iyi, koopere, oryante, GKS: 15, akciğer sesleri doğal, batın rahat, defans – rebound olmadığı, kalp sesleri, nörolojik muayene, batın USG, kranial BT, diğer grafilerinde rhangi bir patoloji saptanmadığı sağ frontalde kaş üzerinde yaklaşık 5 cmlik kesi olduğu, sütür atıldığı, her iki dizde hassasiyet olduğu, her iki alt ekstremite düz bacak kaldırabildiği, UBAA uygulandığı, acil nöroşirürjikal patoloji saptanmadığı, collar önerildiği, vital bulguları, kan değereleri stabil seyrettiği kayıtlı bulunduğu, kişinin dosyasına ekli grafilerin incelenmesinde; 24/02/2013 tarihli iki yönlü diz grafisi ve diz BT de oseeöz patoloji saptanmadığı, 27/02/2015 tarihli BBT de sağ frontalde yumuşak doku şişliği ve cilt altında yabancı cisim imajları izlenmiştir.
Sonuç olarak; mevcut belgelere göre, … oğlu, 1976 doğumlu …’ın 24.02.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri müvacehesinde maluliyetini gerektirecek nitelikte araz tespit edilmediği cihetle malüliyetine mahal olmadığı, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Adli Tıp raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi sonucunda tarafların beyan ve itirazları kapsamında dosya yeniden adli tıp kurumuna gönderilmiş olup, 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 19/07/2017 tarihli raporda; Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24.02.2013 tarihli genel adli muayene raporunda; motosiklet çarpması, genel durumu iyi, koopere, oryante, GKS: 15, akciğer sesleri doğal, batın rahat, defans – rebound olmadığı, kalp sesleri, nörolojik muayene, batın USG, kranial BT, diğer grafilerinde herhangi bir patoloji saptanmadığı sağ frontalde kaş üzerinde yaklaşık 5 cm lik kesi olduğu, sutür atıldığı, her iki dizde hassasiyet olduğu, her iki alt ekstremite düz bacak kaldırabildiği, UBAA uygulandığı, acil nöroşirürjikal patoloji saptanmadığı, collar önerildiği, vital bulguları, kan değereleri stabil seyrettiği,kişinin dosyasına ekli grafilerin incelenmesinde; 24.02.2013 tarihli iki yönlü diz grafisi ve diz BT de oseeöz patoloji saptanmadığı, 27.02.2015 tarihli BBT de sağ frontalde yumuşak doku şişliği ve cilt altında yabancı cisim imajları izlenmiştir.
Sonuç olarak; mevcut belgelere göre, Tayyar oğlu, 1976 doğumlu … ‘ın 24.02.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri müvacehesinde malüliyetini gerektirecek nitelikte bir yaralanma tespit edilmediği cihetle malüliyetine mahal olmadığı,iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği,yüz sınırları dahilindeki ;sağ kaş üzerinde orta kısmı ile dış kısmından ortadan tek hat dıştan iki hat halinde başlayıp kaşın 1 cm üzerinde birleşen ve bölgede hafif kabarıklık yapan,arkaya yukarı doğru 1 cm daha devam eden altta koyu renkle hafif çöküklük gösteren kaşın içinde de devamlılık arz eden yara izi, izlerin muayyen bir mesafeden bakıldığında belirgin dikkat sarfetmeden görülebildiği cihetiyle yüzde sabit iz niteliğinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiler Makine Mühendisi … ile Aktüer … tarafından dosyaya tanzim olunan 18/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … İlçe Emniyet Müdürlüğünün … Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben düzenlediği 08.03.2013 tarihli bir yazısı, … plakalı motosikletin sürücüsü … ve yaya …’ın … Polis Merkez Amirliğince alınmış 24.02.2013 tarihli ifadeleri, sürücü …’ın … 22. Sulh Ceza Mahkemesinde alınmış 04.03.2014 tarihli ifadesi ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben düzenlenmiş 14.06.2013 tarihli Bilirkişi Raporu bulunmaktadır. Yapılan incelemede, 14.06.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda … plakalı motosikletin davalı sürücüsü …’a asli ve % 65 oranında, davacı yaya …’a tali ve % 35 oranında kusur verildiği, … plakalı motosikletin davalı sürücüsü …’a asli ve tam (%100) kusur verilmesinin uygun olacağı, 14.06.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda belirtilen kusur dağılımına iştirak edilememiştir.
Buna göre, … plakalı motosikletin davalı sürücüsü …’ın, K.Y.T.K.’nun 52. maddesine göre hızını motosikletinin yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlayıp dikkatli bulunması gerekirken, bu kurala riayet etmeyip meskun mahalde ve virajlı yol kesiminde dikkatsiz, tedbirsiz ve süratli biçimde seyretmesi sonucu, virajı alamayıp motosikletini kaydırması ile bu esnada karşıdan karşıya geçmek için yol kenannda bekleyen yayaya çarptığından ve K.Y.T.K.’ nun 84 h. (doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) maddesine göre de asli kusurlu olduğundan, meydana gelen kazada tam (% 100) oranında kusurludur.
Davacı yaya …’ın ise karşıdan karşıya geçmek için yol kenarında ve park eden araçların hemen önünde bekleyip yolu kontrol ettiği sırada direksiyon hakimiyeti kaybolan motosiklet yolun sağına kayarak ani olarak kendisine çarptığından ve bu esnada alacak bir tedbiri bulunmadığından, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru bulunmadığı, Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır. ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS’de rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkin olduğu, ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alındığından, sigortalısına ZMSS teminatı sunan davacı … şirketi poliçede gösterilen limitler dahilinde kalmak kaydıyla meydana gelen hasardan sorumlu olacağı, ZMSS’de motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle 3. kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamım değil, 3. kişinin maruz kaldığı gerçek ve somut zarar miktarı tazmin etmesi gerektiği, ZMSS’ye ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarım araştırıp saptayarak karşılaması gerektiği, somut olayda davacının yaya olarak bulunduğu esnada davalı … şirketine ZMSS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün davacıya çarpması ile meydana geldiği, davacının kazanın etki ve tesiri ile uğradığını iddia ettiği tazminat davasını davalılara yöneltmesinin yerindedir.
Yeni Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde değişmiş ve Tazminat Hesaplama Esasları yeniden belirlendiği, Genel şartların yürürlük zamanı ise 1. madde ikinci fıkrasında “Bütün Genel Şartlar ekleriyle bir bütün olduğu, Genel Şartlar ve sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır” şeklinde düzenlenmiş ve 01.06.2015 tarihinden sonraki trafik kazalarında geçerli olduğu, kaza 24.02.2013 tarihinde meydana geldiği için PMF-1931 mortalite tablosu kullanılmıştır, kazalı … 31.05.1976 doğumlu olup, kazanın olduğu 24.02.2013 tarihinde 37 yaşında ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre bakiye 32 yıl ömrü olduğu, muhtemel ömür sonu 2045 yıl olduğu, kazalı adına düzenlenmiş SGK hizmet cetvelinin olduğu, söz konusu hizmet cetvelinde, davacının kaza tarihindeki kazancının asgari ücret olduğu,, hesaplama asgari ücret üzerinden yapılması gerektiği, kazanın meydana gelmesinde; … plakalı motosikletin davalı sürücüsü …’ın, % 100 oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın kusurunun olmadığı, Adli Tıp Kurumunun 07.12.2015 tarih ve 20664 sayılı raporunda; kazalı …’ın 24.02.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı maluliyetini gerektirecek nitelikte araz tespit edilmediğinden maluliyetine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, kaza olayına karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalı …’ya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza tarihindeki ölüm-sakatlık durumunda kişi başı poliçe teminat üst limiti 250.000,00 TL olduğu, davalılar tarafından davacı adına herhangi bir ödeme yapıldığına ilişkin bir tespit yapılamadığı, SGK kayıtlan incelendiğinde, SGK tarafından davacı adına 04.03.2013-13.03.2013 tarihleri arasında ayaktan tedavi olunan 8 gün için 173,97 TL, 14.03.2013-18.03.2013 tarihleri arasında ayaktan tedavi olunan 3 gün için 65,24 TL ödeme yapılmıştır.
Adli Tıp Kurumunun 07.12.2015 tarih ve 20664 sayılı raporuna göre; kazalı …’ın 24.02.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı maluliyetini gerektirecek nitelikte araz tespit edilmediği tespit edildiğinden maluliyetine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik) kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtildiği, hesaplama sadece geçici iş göremez olunan dönem için yapılacak olup, Adli Tıp Kurumu kararına göre geçici iş göremez olunan dönem 24.02.2013-24.05.2013 tarihleri arasıdır. Geçici iş göremez olunan dönem hesabında, kazalının maluliyet oranı dikkate alınmaksızın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı dikkate alınarak hesaplama yapılacağı, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemek adına, SGK tarafından kaza sebebiyle geçici iş göremez olan davacı adına yapılan ödemelerin bulunan tutardan mahsup edilmesi gerektiği, SGK kayıtlarının incelenmesinde; SGK tarafından davacı adına 04.03.2013 – 13.03.2013 tarihleri arasını iş göremez olunan dönem için 02.05.2013 tarihinde 173,97 TL, 14.03.2013-18.03.2013 tarihleri arasında geçici iş göremez olunan dönem için 02.05.2013 tarihinde 65,24 TL olmak üzere toplam 239,21 TL ödeme yapıldığı, SGK tarafından yapılan ödemelerin hesaplamalann yapıldığı 25.05.2018 tarihine (1848 gün) yasal faiz oranı üzerinden güncelleme yapılarak mahsup edilmesi gerektiği, bu kapsamda güncelleştirilmiş değerin 239,21 + (239,21 x 1848 x 9/36000) = 349,73 TL, talep edilebilecek tazminat tutarının ise 2.319,03 TL – 349,73 TL = 1.969,30 TL olduğu, davacı taraf her ne kadar tedavi giderleri devlet tarafından karşılansa da, yaklaşık 1,5 yıldır tedavisi için yakınları ile birlikte devamlı hastaneye gittiğini, yüklü miktarda yol, yemek, ilaç vs masraflarının olduğunu bunların ödenmesi gerektiğini talep etmiştir.
6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi99 başlıklı 98. maddesinde; “Trctfik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve … Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15 ’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için … Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kuruntuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve … Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50 ’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Sigorta şirketleri ve … Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum larınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, SGK tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar SGK ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir. ” düzenlemesi yer almaktadır.
6111. sayılı kanunun Geçici Madde 1 hükmünde; “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.
Bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren altı ay içinde Sağlık Bakanlığı Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderlerinin tahsili için kurduğu sistem mevcut haliyle Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilir. Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün tasfiyesine ilişkin iş ve işlemler aynı tarih itibarıyla Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilir. *’ düzenlemesi yer almaktadır.
Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik1’in “Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri” başlıklı 4/1 fıkrasında “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır. ” düzenlemesi yer almakla birlikte fıkrada yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin yürütmesi Danıştay 15. Dairesi’nin 14/11/2013 tarihli ve E. 2013/7713 sayılı dosyası üzerinden verdiği karar durdurulmuştur. Anılan Yargıtay kararında açıkça görüldüğü üzere KTK.m.98 hükmü uyarınca trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacağı, mevzuat hükümleri çerçevesinde trafik kazası nedeniyle sunulan tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderlerinin sağlık hizmet bedelleri “Sağlık Uygulama Tebliğ kapsamında SGK tarafından karşılanacağı, ancak dava konusu olayda maruz kalınan sağlık sorunlarından dolayı ve rutin aralıklarla yapılması gereken kontroller için yapılan ulaşım giderlerinin ve yolda yapılan diğer harcamaların talep edildiği, davacı tarafın ulaşım giderlerine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, toplam 3 ay geçici iş göremez olduğu 2 kez rapor aldığı, bu tedavi için toplam 4 kez hastaneye gitmek zorunda kaldığı, her bir gidiş gelişi için ortalama 50 TL ulaşım giderinin olduğu duruma göre 200,00 TL ulaşım giderinin olduğu, kazalı …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığından iskonta yapılmaması gerekmektedir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortalarında hasar miktarına faizin işletilmeye başlayacağı tarihi tespit ederken trafik kazaları esas itibariyle haksız fiil sayılmakla birlikte, ZMSS teminatı sunan sigortacı açısından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira sigortacının tazmin yükümlülüğünü düzenleyen KTK.m.98/1 ve 99/1 hükümlerinde sigortacının bu yükümlülüğünün durumun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz işgününde ödenmesi gerektiği, sigortacıya yapılan bu ihbar BK.m.117 hükmünde öngörülen ihbar niteliğinde olup, bu ihbarı müteakip öngörülen sekiz günlük sürenin sonundan itibaren sigortacı temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğu, sigorta şirketine hiçbir ihbarda bulunulmaksızın dava açılması halinde sigortacı davanın açıldığı tarih itibariyle temerrüde düşmüş sayılacağı, davacı tarafın davalı … şirketinden dava tarihinden önce talepte bulunduğuna ilişkin bir kayda rastlanmadığı, davalı … şirketi açısında temerrüt tarihi, davanın açıldığı tarih olduğu, taraflar arasındaki ilişki ticari nitelikte olmadığından bulunan tutara yasal faiz oram üzerinden faiz işletilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybının davalıdan temerrüt tarihi olan 12.06.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava konusu kazanın, 24.02.2013 günü saat 10.30 sıralarında davalı sürücü …, yönetimindeki … plakalı motosikleti ile … ili, … caddesini takiben Pangaltı istikametine seyredip Pervane binasını geçtikten sonra, virajı alamayıp kayarak gidişine göre yolun sağ tarafında ve yol kenarındaki park eden araçlar arasında karşıdan karşıya geçmek üzere bekleyen yaya …’a kurtaramayıp motosikletinin ön kısmıyla çarpması sonucu, yaya …’ın yaralanması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı motosiklet sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın dava konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı …’ın geçici iş göremez süresinin İstanbul Adli Tıp Kurumunca yapılan inceleme neticesinde 3 ay olduğunun tespit edildiği, oluşan maddi zarardan davalıların sorumluluğunun bulunduğu yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan, hüküm kurmaya elverişli, irdeleyici ve ayrıntılı bilirkişi raporları benimsenerek taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve mütesselsilen tahsiline, tarafların sosyal ekonomik durumlarının resen araştırılması neticesinde dosyamız arasında bulunan soruşturma dosyasında davacının dosyamız arasında bulunan … İlçe Emniyet Müdürlüğünün tespitine göre bayan kuaförü olduğu sabit bir gelirinin olmadığı, 1.500,00 TL – 2.000,00 TL civarında gelirinin olduğu, davalı …’in Otel de gece müdürü olarak çalıştığı dikkate alınarak ve uğramış olduğu kaza nedeniyle 3 ay süre ile iş göremez hale gelmesi sebebiyle manevi olarak ızdıraba düşmüş olduğu anlaşılmakla dava konusu kazaya ilişkin davacının manevi zararının oluştuğu tespit edilmekle takdiren 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve mütesselsilen tahsiline,
2-1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte Davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 170,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,05 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın davalı …Ş. Yönünden kabulü oranında hesap olunan bakiye 68,31 TL ye kadar sorumlu olmak kadıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 71,73 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın davalı …Ş. Yönünden kabulü oranında hesap olunan 68,31 TL ye kadar sorumlu olmak kadıyla)
5-Davacı tarafından yapılan; tebligat, posta, müzekkere, bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.339,80 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 159,50 TL yargılama masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı …Ş. tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”