Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/155 E. 2019/290 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/155 Esas
KARAR NO : 2019/290

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/02/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; … Belediyesi’ne ait … plakalı … sevk ve idaresindeki belediye otobüsü davalı sigorta şirketince 03/09/2014-03/09/2015 tarihleri arasında … poliçe numaralı ZMMS Trafik poliçesiyle sigortalandığını, müvekkili …’ın belediye otobüsü şoförü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile yaya olarak müvekkiline 03/09/2014 tarihinde çarparak tek taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin daimi iş göremez hale geldiğini, kaza esnasında seyir hızının normalde olması gerekenden fazla olduğunu bildirmekle şimdilik 1.000,00 TL ile olay tarihinden itibaren işlemiş olan avans faizi ile müvekkiline ödenmesi ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı vekiline yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; kaza tarihi itibariyle maluliyet için şahıs başına 268.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, müvekkili sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse bile davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlulukta bulunduğunu, maluliyet oranının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete dava tarihinden önce herhangi bir başvuruda bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddini ve yargılama gideri vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller ışığında bilirkişi Prof. Dr. …’ya tevdii edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 16/08/2016 tarihinde mahkememize sunmuş olduğu raporunda; olaya ait Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile ifadeler ve diğer belgelere göre oluş şekil açıklanan kaza yeri meskul mahal içi olup yol düz, orta refüj ile her yöne iki şeritli olarak bölünmüş, 7,0 m genişlikte, zemini asfalt, kaza sırasında kuru ve görüşün açık olduğunu, tutanak krokinse göre davalı tarafa sigortalı otobüs sol şerit üzerinde bıraktığı sola yönelen 6,0 m uzunlukta fren izi bırakarak orta refüj kenarında durmuş ise de sağdan önüne çıkan davacı yayaya çarptığını, tutanak krokinde otobüsün ön sağının hasarlı olduğunun gösterildiğini, otobüsün dava dışı sürücüsü … kazadan sonra … Polis Merkezinde alınan ifadesinde soförü olduğu otobüs ile … Caddesinde Adnan Menderes Mahallesine yolcu taşırken hızının yaklaşık 50km/sa kadar olduğunu, olay yerinde ters istikamete bakarak önüne koşan yayaya fren yapmasına rağmen mesafe kısa olduğu için çaptığını bildirmiştir. Davacı …’ın kazayı takiben alınan ifadesinde kazayı hatırlamadığını beyan ettiğini, otobüste yolcu olanlardan tanık Müşerref İmirzalioğlu kimliğini şoföre gösterip oturmak için birkaç adım attığı sırada otobüsün ani olarak frenlenmesi sonucu yere düştüğünü, otobüsten inince yerde yatan şahsı gördüğünü, kazanın nasıl olduğunu görmediğini, tanık …’in kaldırımdan karşıya geçmeye çalışan kişinin yavaş hızla giden otobüsün önüne atlayıp başını kapı camına vurup yere düştüğünü ifade etmiştir. Kaza … ili … Mahallesinde … Caddesini takiben … mahallesi istikametine seyreden davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı özel halk otobüsünün olay yerinde karşıya geçmek üzere sağdan önüne giren davacı yayaya sol şerit üzerinde ön sağı ile çarpması şeklinde meydana geldiğini, kaza yerine 90,0 mesafede ışıklı kavşak olduğunu, davacı yaya …’ın trafik kanununun 68.b maddesi uyarınca ışığın bulunduğu kavşağa giderek burada yayalar için yeşil ışık yandığında karşıya geçmek üzere yola girmesi gerekirken kavşak dışında bir yerden yola girip bu sırada solundan gelen trafiği gereken şekilde kontrol etmeyerek ilk geçiş hakkı bulunan davalı şirkete sigortalı otobüsün önüne emniyetsiz şekilde girişi kazanın esas sebebi olduğundan %85 oranında olmak üzere asli kusurlu bulunduğunu, kaza yerinde tespit edilen 6,0 m’lik fren izi uzunluğuna ve bu izin sola doğru verev şekilde gidişine göre otobüsün dava dışı sürücüsü …’ın buradaki hızının kaza mahalline göre normal olduğunu, ayrıca solunda bulunan orta refüje doğru direksiyon kırarark çarpmayı önlemeye çalıştığını göstermekte olduğunu, buna göre otobüsün sürücüsü … mahal şartlarına göre normal hız ile seyretmiş, ayrıca kazayı önlemek açısından üzerine düşün önlemleri aldığını, ancak davacı yaya görüşün açık olduğu sağ taraftaki yaya kaldırımından yola girdiğini, bu durumda yola gireceğini gösteren ve kendi beyanına göre ters tarafa yani sağına bakmakta olan yayayı korna ile uyarıp gelişini belli etmesi gerekirken yayanın yola girişini önleyici bu tedbiri zamanında almadığı için %15 olmak üzere tali oranda kusurlu sayılmasının uygun olacağı görüşüne varıldığını bildirmekle sonuç olarak; davalı … A.Ş. Tarafından ZMMS Trafik Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı otobüsün dava dışı sürücüsü …’ın %15, davacı yaya …’ın da %85 oranında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz dosyası 05/10/2016 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na gönderilerek davacının kaza nedeniyle ugradığı maluliyet oranının, geçici ve kalıcı iş göremezlik sürelerinin tespiti bakımından tetkiki istenilmiş, ATK ön raporunda; “….davacının bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak eklem açıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi, yeni çekilecek, kırık/yaralanma alanının içine alan grafilerin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda…” gönderilmesi talep edilmiş olup, davacı vekiline elden takipli … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine müzekkere yazılarak ilgili evrakların tamamlanması talep edilmiştir.
Mahkememiz dosyası 29/03/2017 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeretsiz olarak duruşmada bulunmayışı sebebi ile müracaata bırakılmış, davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 25/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile dava yenilenmiş ve açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyası 07/11/2018 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeretsiz olarak duruşmada bulunmayışı sebebi ile müracaata bırakılmış, davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 07/12/2018 tarihli dilekçesi ile dava yenilenmiş ve açık yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 03.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaya olarak bulunduğu sırada davalı şirketin ZMM Trafik Poliçesi ile sigortaladığı … plakalı belediye otobüsünün davacıya çarpması neticesinde davacının malul kalmasına dayalı olarak açılmış olan maluliyete ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizin 30/05/2018 tarihli 6 nolu celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince; … Üniversitesine yazılan müzekkerenin davacı vekilince elden teslim alınarak ATK ön raporunda belirtilen eksikliklerine giderilmesine ve … Ünv.’ne başvuru yapıldığına dair belgenin gelecek celseye kadar kesin süre içerisinde dosyaya sunulmasına, aksi halde mevcut dosya kapsamında karar verileceğinin ve gerektiğinde teknik bilirkişi incelemesi yapılamadığından davanın reddine karar verileceğinin ihtarına, bu hususta davacı vekiline muhtıra çıkartılmasına dair karar verilmiş olup yapılan meşruhatlı ihtarata rağmen davacı vekilince ATK ön raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için başvuru yapılmadığı anlaşıldığından teknik maluliyet oranının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yapılamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu bakiye 13,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/03/2019

Katip
¸

Hakim

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”